12 Şubat 2015 Perşembe

TÜRKÇE YERYÜZÜNDEKİ İLK DİLDİR...









SIRP ASILLI DR.PHİL HERMAN F. KVERGİC 
ATATÜRK'E İLETTİĞİ TEZE GÖRE 
TÜRKÇE YERYÜZÜNDEKİ İLK DİLDİR.



Araştırmaları arasında Atatürk'ü en çok etkileyen Sırp asıllı olup Viyana Üniversitesinde Doğu dilleri üzerine doktora yapmış olan Dr.Phil Herman F.Kvergic'in 1935 yılı Ocak ayında hazırlayıp Atatürk'e gönderdiği La Psycologie de quelques elements des Langues Turques (Türk dillerindeki bazı öğelerin psikolojisi) adlı 41 sayfalık basılmamış tezidir.

Bu tezin dayandığı ana görüş : Türkçe, yeryüzüdeki ilk dildir; sonradan oluşan dillerdeki sözcüklerin çoğu bu dilden türetilmiştir.
(pdf2)


BU DİL HARİÇTEN YURDA GETİRİLMEMİŞTİR. BİLAKİS BU DİL TÜM DÜNYA DİLLERİNE GÖTÜRÜLMÜŞTÜR. 

BU DİLİN BİR ADI VARDIR: TÜRK DİLİ !...

DİLİNDE ÜSTÜNLÜĞE ERİŞEMEMİŞ BİR MİLELTİN KÜLTÜRÜ DE EĞRETİ BİR KÜLTÜR OLARAK KALIR.


Prof.Dr.Zeynep Korkmaz (Türk Dili Öğretim Üyesi), "Cumhuriyet döneminde Türk Dili" adlı yapıtında, I.Türk Dili Kurultayında sunulan tezlerle ilgili görüşünü şöyle kalem alır:

"Tezlerin bir kısmı, türk dilinin öteki dillere birer anadil olarak tanıma eğilim ve iddiasında olan tezlerdir. Bu iddiaların temeli de , Türk tarih tezinin verdiği istidlale (yol göstericiliğine) dayanmaktadır. Türk tarih tezine göre, Türkler buzul devri sonunda Orta Asya'da beliren iklim değişikleri ve kuraklık yüzünden , Asya dışına göç etmişler ve yayıldıkları yerlere kültürlerini de götürmüşlerdir. Irak, Anadolu, Mısır, Ege medeniyetlerinin ilk kurucuları Orta Asya'lılardır. Şu halde buralarda kurulan kültürde Türk dilinin öncülüğünü ve izlerini aramak gerekecekti."

Wilhelm von Humboldt, "Bir ulusun manevi gücünü, o gücün en yüksek açıklama aracı olan dilde araştırmak gerekir", "Dilinde üstünlüğe erişememiş bir milletin kültürü de eğreti bir kültür olarak kalır" der.

Bu kurultaydan sonra Çankaya artık bir dil akademisine dönüşmüştür.


Türk Tarih Kurumu Başkanı Hasan Cemil Çambel  (pdf1), bir anısını şöyle yazar:

"Karatahta, gecelerinin geçtiği yemek salonuna geldi. (Atatürk) Hayret ve hayranlık verici bir ilim azmi, sebatı ve sabrıyla çalışıyor ve çalıştırıyordu. Köşke çağrıldığım bir akşam, O'nu , giriş kapısının yanındaki odada kendi kendine bilardo oynarken buldum.

Henüz misafirler gelmemişlerdi. Ben Dil Kurumunda çalışanlar arasında değildim. Fakat O, bu sırada bütün ruhuyla hep dilde yaşadığı için, bana dile dair bazı şeyler söylemekten kendini alamazdı.

Söz gelişi, ben: "Efendim, Büyük Fredrik, Racine'in Atalie'sini yazabilmek için Yedi Sene Muharebeleri'ni feda ederdim diyor. Galiba siz de Türk dilinin fethini, Dumlupınar Zaferi kadar hayati görüyorsunuz", dedim.

Bilardo masasından bana döndü, ıstakayı yere dayadı ve gözlerinden saçılan derin bir imanla :

"Bundan hiç şüphen olmasın!" dedi.  





ORHAN VELİDEDEOĞLU

GÜNEŞ DİL TEORİSİNE YÖNELİŞ 1 - PDF

GÜNEŞ DİL TEORİSİNE YÖNELİŞ 2 - PDF








Prof.Dr. Gazanfer Kazımov'un Türk Dili ve Tarihi hakkında Açık Mektubu










"Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. 
Dilin milli ve zengin olması milli hissin inkışafında başlıca müessirdir. 
Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir, yeterki bu dil şuurla işlensin. 
Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, 
dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."

Gazi. M. Kemal
2 Eylül 1930
____________
____________