15 Şubat 2025 Cumartesi

Türkçe - Yunanca

 

Yerlileri 'Dağlı Pelasglar' olan 'Arkadia'

Arkadia (Arcadia) Yunanca değil 'Pelasgca'dır. Anlamı ‘dağ boğazı/geçiti’ olan 'Arku/Argıt' sözünden gelir ve Türkçedir. Bu dağlık bölgenin coğrafi yapısı da Türkçedeki anlamına uygun olarak batısında sarp yüksek dağlar varken doğusunda daha alçak dağlar bulunur ve dağlık bölgede geçit bulmak zordur.

"Batı bölgesinde dağlar vahşi, yüksek ve kasvetli. Birbiri üzerine yığılmış küçük çaplı ve verimi az olan vadileri ve ormanlarla kaplı dağları var. Doğu bölgesi ise küçük ama verimli ovaların bulunduğu daha alçak dağlarla çevrili. Bu dağlardan akan dereler kayalardaki doğal yarıklardan akar ve çoğu yerin altında kaybolduktan sonra tekrar yükselir. Bu dağlarda birçok uçurum var ve ulaşım zordur..."

Bölgede adları Erymanthos ile Alpheios olan dağlar ve nehirler var. 

Her iki sözcük de Türkçedir.

İlyada’da Akha ordular listesinde geçen Ankaios oğlu Agapenor bu 'Dağlı Arkadialıların' komutanıdır. Agapenor’a gemileri veren ise Aka Memnon’dur.

“Pelasgların hepsini Danaolar olarak anacağız” derken şaka yapmamışlar ve Strabon’un da dediği gibi ‘barbar’ adlarını muhafaza etmişler. Ya da....


Arkadia = Arku/Argıt

Erymanthos = Eriman, Erman, Arman

Alpheios = Alp

Pelasgca = Türkçe


SB

Turova ve Saka Türkleri 📕

Üç örnek daha;

Alaz -  Ἀλισγέω (ἀlisgéo)
Türkçedir
Beekes'e göre ; "Kökeni bilinmeyen ritüel terimi, 'duman, is'....
'λιγνύς' (lignus) = alevle karışık duman, reçineli maddelerin yakılmasıyla oluşan bulanık ateş. Kökeni belirsiz. Grek-Öncesi."
ve onun "Pre-Greek" demesi "HA olmayan" demektir.


ἀλίσβη  alisbi . ἀπάτη apáti 'aldatma, hilekârlık, dolandırıcılık' (H) <?>
Köken: Bilinmiyor. -σβ- (sb) dizisinin Hint-Avrupa kökenli olması zor.
H. = Hesychius, İskenderiyeli Yunanca sözlük bilimci, MS 5.-6.yy




ἄβαρκυα (ἄbarkya / ἄbar-) = obur, ubır, ubir, upir
#Türkçedir
ἄβαρκυα ἄbarkya - λιπος lipos 'aç' (H.)< GrekÖncesi>
Köken: “Fur:122” kelimeyi ‘παργος pargos’ ‘deli, obur’ kelimesine bağlamaktadır ki bu ikna edici değildir. k-'den sonra -va ile oluşum GrekÖncesi kökenine işaret etmektedir. (Beekes)
λιπος lipos - şişman, yağ
H. = Hesychius, İskenderiyeli Yunanca sözlük bilimci, MS 5.-6.yy

Oysa;
 Beekes'in aksine kelime Türkçe kökenlidir ve 'Fur:122'in kelimeyi obur'a bağlaması da ikna edicidir!
SB



Sabir Rüstemhanlı;

"Bilim alemince bilinen en eski devletlerin dillerinin çoğu, o bölgeye onlardan önce gelmiş olan prototürk dillerinin yerini almışlar. Daha eski kat, Türk diline daha yakındır. Roma-Latin dilinin altında Etrüsk, Yunan dilinin altında Pelask, Sami dillerinin altında Sümer... Eski Elam, Dravit dilleri de aglutinativ dillerdendi ve bizim dile çok yakındılar. Şimdi de İskandinavya’nın altından Türk katı çıkıyor... ve belli oluyor ki, dünya öyle bin yıllardır bizim üstümüze gelmekle, bizim üstümüzü örtmekle uğraşmaktadır... Avrupa bunu itiraf etmek istemiyor... Avrupa Atilla’yı da unutturmaya çalışıyor ve Türkiye’yi bu yüzden de Avrupa Birliği’ne almak istemiyor. Hint-Avrupa hegamonyacılığının görülmemiş bir sahtekârlıkla her şeyi çiğneyerek geçtiği, İran bir yana, Turan’ı da kendisine mal ettiği, Altay, Orta Asya medeniyetlerini de kendi hanesine yazdığı bir dönemde asıl gerçekleri söyleyenler çok azdır."



2 Şubat 2025 Pazar

Yabancı Hastalığı


 "Yabancı Hastalığı";

Yunan'dan daha fazla "Yunan", Avrupalı'dan daha fazla "Avrupalı

_______________________________________________


Prof.Dr. Ahmet Ünal bir tespitte bulunuyor....


Ankara Üniversitesi'nde Güterbock'tan sonra Hititoloji'yi sürdüren hocam Hititolog Sedat Alp. Soldan sağa klasik arkeolog Ekrem Akurgal, Roma hukuku tarihçisi Kudret Ayiter ve Germenist Yaşar Önen'le birlikte Almanların boyunlarına taktıkları haçlı liyakat madalyalarını kutlarken. Ne kadar da mesut ve memnun görünüyorlar! Bu hocalar her nedense sanki marifetmiş gibi bu ucuz bronz nesnelerle aşırı derecede öğünürler, evlerine misafir ettikleri herkese gösterirler, öz geçmişlerine bile sokarlardı.

Öğündükleri konular ve hizmeteri neydi bilemiyorum ama madalyaların niçin verildiğini çok iyi biliyorum. Erol Manisalı'nın "içimizdeki Danimarkalılar" dediği insanlar bunlardı ve Atatürk Cumhuriyeti'nin sefasını olabildiğince sürdürdüler ve bizden sonra 'Nuh Tufanı'dır ilkesine göre davrandılar. Âdeta Türkiye bizden sorulur zihniyetiyle davrandılar, dostları yabancılara kazı ruhsatı verilmesine hep ön ayak oldular. Bu olayların Oryantalizm'in yöntemlerinden birisi olduğunu başka yerlerde fazlasıyla göreceğiz. Bu bir suçlama değil, tespittir; dileyeni tartışmaya çağırıyorum!

Prof.Dr. Ahmet Ünal / Hitit Dilbilgisi




1 Şubat 2025 Cumartesi

Bu adamları beni öldürsünler diye mi kurtardım?

 


Sezar'ın cenaze oyunlarında, ölümüne duyulan acı ve öfkeyi uyandırmak için Pacuvius'un (+) 'Silah Yarışması'ndan şu sözler söylendi:

“Bu adamları beni öldürsünler diye mi kurtardım?”


İHANET

Yerine oturduğunda, komplocular saygılarını sunmak istercesine etrafında toplandılar ve hemen ardından liderliği üstlenen Tillius Kimber (Cimber) bir şey soracakmış gibi yaklaştı; Kaysar (Sezar) bir hareketle onu itelediğinde, Kimber togasını iki omzundan yakaladı; Kaysar, “Bu vahşet!” diye bağırdığında, Kaskalar'dan (Casca) biri onu boğazının hemen altından bıçakladı.

“Sezar Kaska'nın kolunu yakalayıp kalemi (stylus*) ile deldi, ama ayağa fırlamaya çalışırken başka bir yara onu durdurdu. Her taraftan hançerlerle kuşatıldığını görünce, başını cübbesinin içine soktu ve aynı zamanda daha düzgün düşebilmek için sol eliyle ayaklarını kucağına çekti, vücudunun alt kısmı da örtüldü. Bu şekildeyken yirmi üç yerinden bıçaklandı.

İlk darbede tek kelime etmedi, sadece inledi. Ama bazıları Markus Brutus ona doğru koştuğunda Grekçe, “Sen de mi çocuğum?” dediğini yazmıştır.***

Tüm komplocular kaçtı ve bir süre orada cansız yattı. Daha sonra sıradan üç köle onu bir sedyeye koydu ve bir kolu aşağı sarkık bir şekilde eve taşıdı. Hekim Antistius'un görüşüne göre, göğsündeki ikinci yara dışında yaraların hiçbiri ölümcül değildi.

Komplocular onu öldürdükten sonra cesedini Tiber'e sürüklemeyi, mallarına el koymayı ve kararnamelerini iptal etmeyi planlamışlardı; ancak konsül Markus Antonius ve atların efendisi Lepidus'tan korktukları için bundan vazgeçtiler.


Suetonius Tranquillus

Yulius Kaysar'ın Hayatı (The Life of Julius Caesar)


* Kaska (Casca) Sezar'a karşı kurulan komploda önemli rol oynayan Romalı senatörler.

** Stylus antik yazı aleti. Kil, balmumu kaplı tabletler veya diğer yüzeyler üzerindeki harfleri kazımak için kullanılan sivri uçlu ve bunları silmek için de kör uçlu küçük bir çubuktur.

*** Shakespeare “Julius Caesar” adlı oyununda "Sen de mi çocuğum" yerine "Sen de mi Brutus" cümlesini kullanmış. Yani, "Sen de mi?" cümlesini ilk kuran Shakespeare (ölümü 1616) değil, Suetonius'tur (ölümü MS 140).


SB

(+) Marcus Pacuvius (MÖ y.220-130) Romalı trajik şairi.