tag:blogger.com,1999:blog-24877632335565094322024-03-17T13:07:59.874-07:00TARİH VE ARKEOLOJİTarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir.
Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir hâl alır....
M.KEMAL ATATÜRK (1931)SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comBlogger1034125tag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-14068248248847347752024-03-17T13:07:00.000-07:002024-03-17T13:07:13.741-07:00Buda - Buddha<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5fBifJj7NVnVGfUZ0B2kOCcckGcOOegd2cggVI9jm6YXP7jGToUzVnGGxm7gmAOHT9JelLtamu1z0vUZZlb9XpdsmJSiqSkmjeXxTumblGj0kGmHVNNlyVn4DdOKHCAjb1SZwulOd4blh71bvtY7oBkjLPjfWmV2VOUjO4G0HOfpTrSvWFYhmAfRroZmN/s887/buda1.png" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="887" data-original-width="432" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5fBifJj7NVnVGfUZ0B2kOCcckGcOOegd2cggVI9jm6YXP7jGToUzVnGGxm7gmAOHT9JelLtamu1z0vUZZlb9XpdsmJSiqSkmjeXxTumblGj0kGmHVNNlyVn4DdOKHCAjb1SZwulOd4blh71bvtY7oBkjLPjfWmV2VOUjO4G0HOfpTrSvWFYhmAfRroZmN/w195-h400/buda1.png" width="195" /></a></div><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: x-large;">Buda</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Onun asıl adı Sidarta'dır ; "uyanmış, ışıklanmış" anlamında olan Buda adını "erdikten" sonra alacaktır. Kendisi Sakya ve ya Saka'lardandır. (Bu ad Hindistan'da İskit karşılığıdır), dolayısiyle ırk bakımından Türktür. (1) Onun mensup olduğu Sakya (veya Sakalar) şimdiki "United Provinces (Unayted Provens)", yani "birleşik vilayetler,,in kuzey - batı köşesinde ve Nepal'in güneyinde Kapilavastu'da oturmakta idiler ; ülkeleri sulak ve bol ürün verici olup zengin pirinç tarlaları ile dolu idi. Bu Sakya'lar, zenginlik, gurur ve çetinlikleri ile ünlü idiler ; mâbutların kıralı saydıkları İndra'ya, Saka derlerdi. Kosala devletine (aşağı yukarı bugünkü Oud), daha çok sözde bağımlı sayılırlardı. Gelenekler Buda'yı bir kıral oğlu diye gösterirse de, tarihî tenkit, babası Sudodana'yı pek zengin bir türlü derebeyi, yâni Kşatriya olarak kabule daha eygindir; anası Maya da Sakya'lardandır. Buda'nın MÖ 560 yılı civarında doğduğu sanılırsa da, bu hususta çok ihtilâf vardır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Yusuf Hikmet Bayur</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Hindistan Tarihi / TTK 1987</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">(1) Bu konu üzerinde pek çok tartışma vardır. Bu eserin genişliği bu gibi sorumlar üzerinde durmaya uygun değildir. Birkaç işaret vermekle yetineceğiz: Buda'nın mensup olduğu Sakya'larla ileride Hindistan'ı fethedecek olan Sakalar ve Tibet halkı arasındaki yakınlık ve birlik ihtimaline "Evolution de l'Humanite" külliyatından olan "L'İnde Antique et la Civilisation İndienne"de işaret vardır. (s.32). "Tabakatı Nasıri"nin Laknavti'de (o vakitki -13 üncü yüz yılın başı - Bengal'in merkezi) hüküm sürmüş Kalaç meliklerinden bahseden bölümünde, Tibet halkı veya o halkın bir kısmı başlıca Türk diye anılır. İskitlerin Türklüğü birçok bilgince tanınır; E.M.Minns "Scythian and Greeks" adlı eserinde İskit'lerin başlıca Türk olduklarını yazar (Bk. L. de La Vallee Poussin: L'İnde aux temps des Mauryas, s.262).</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Profesör Walter Ruben'in "Eski Hint Tarihi" adlı eserinde (E bölümü) birtakım Türk gelenekleriyle Buda gelenekleri arasındaki benzerlik ve yakınlıklara işaret vardır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">📚</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVWZrxUg0SaaJMXHt4jept0PpUsKsxMQL6ReOpQx60nz_8aklWb689XYK8VhcJHcvdeY6i92nMQ2m9KQa6D39l66y2b781p9F9UdFP1my9mQBFuiynyaxLaK_biVfGL4OBt-uBYj9yTVYyG14a55sL3vNo4o6o8lnqZdasfiVWWk3io_LPNUxTEV9Q7FYX/s650/buda.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="565" data-original-width="650" height="556" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjVWZrxUg0SaaJMXHt4jept0PpUsKsxMQL6ReOpQx60nz_8aklWb689XYK8VhcJHcvdeY6i92nMQ2m9KQa6D39l66y2b781p9F9UdFP1my9mQBFuiynyaxLaK_biVfGL4OBt-uBYj9yTVYyG14a55sL3vNo4o6o8lnqZdasfiVWWk3io_LPNUxTEV9Q7FYX/w640-h556/buda.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Ellis Howel Minns (1874-1953), İngiliz akademisyen ve arkeolog. "Scythians and Greeks : a survey of ancient history and archaeology on the north coast of the Euxine from the Danube to the Caucasus", (İskitler ve Yunanlılar (1913)". </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Walter Ruben (1899-1982), Alman Hindolog. "Die Gesellschaftliche Entwicklung im alten Indien, vols. 1–6. Berlin 1967-73", (Eski Hindistan'da Toplumsal Gelişme, 6 Cilt).</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Louis de La Vallée-Poussin (1869-1938), Belçikalı Hindolog. "L'Inde aux temps des Mauryas et des Barbares; Grecs, Scythes, Parthes et Yue-Tchi", (Mauryas ve Barbarlar Döneminde Hindistan; Yunanlılar, İskitler, Partlar ve Yüeçiler).</span></p><p><br /></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-25381957417159249292024-03-14T13:12:00.000-07:002024-03-14T13:32:02.409-07:00Yer - Dünya - Pelasglar<p> </p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Gezegen ve uyduların hepsi birer mitolojik karakter adı taşırken Dünya’ya (Yer) İngilizcede <i>Earth</i> demişler. Bunun kökenini bilmedikleri gibi German dilinden türetildiğini düşünürler. Almancada Erde/Erd <i>yeryüzü</i> demektir ki <i>dünya</i> sözüne karşılık Almancada Welt kelimesi kullanılırlar. Hollandacada Aarde olurken, Ortaçağ Hollandacasında Eerde, Friscede de ise İrthe’dir. MS 9.yy Saksonların dilinde Ertha iken, Ortaçağ İngilizcesinde Eorthe’dir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjG13tFC6VzTY73eSW36KEB4QHwAq04MqLnoXWTNHPvRcjl2o_i7Bcsbcr-wXpyfHyctjBc6sZOVgNGSEvJUFD1X7taeEWoKM4pkKGduzuL9m3QsbwLWD-_zvHVQEbb878eldXCQ8FGclYKKPNT3Bupd0Y2LrzI56U8KL5A1mNw_uHDIE8dCyQU0sX9qh-P/s751/earth.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="428" data-original-width="751" height="364" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjG13tFC6VzTY73eSW36KEB4QHwAq04MqLnoXWTNHPvRcjl2o_i7Bcsbcr-wXpyfHyctjBc6sZOVgNGSEvJUFD1X7taeEWoKM4pkKGduzuL9m3QsbwLWD-_zvHVQEbb878eldXCQ8FGclYKKPNT3Bupd0Y2LrzI56U8KL5A1mNw_uHDIE8dCyQU0sX9qh-P/w640-h364/earth.png" width="640" /></span></a></div><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Eğer German dilinden (Erde) İngilizceye Erde > Eorthe > Earth olarak geçtiği düşünüyorlarsa, öncelikle Türkçedeki <i>Yer-Yurda</i> sözlerine bakmaları gerekir. Çünkü Earth kelimesi Türkçe kökenli Yer-Yurda’dan gelir; yEr - yUrda > Erde > Erd > Orth > Erth > Earth. Oxford İngilizce Sözlüğü’ne göre de Yunanca <i>Era</i> (ἔρα)’dan geliyordur! Ancak Yunancaya da Türkçeden girmiştir. Çünkü tüm Türk lehçelerinde YER > Yeryüzü yani Dünya demektir. Kısaca kelimenin kökeni Hind-Avrupa dilinden değildir, hele hele Proto-Hind-Avrupa hiç değildir!</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Gladstone, ise Earth kelimesinin karşılığı olan Yunanca Era (ἔρα) sözünün Latinceye <i>Terra</i> olarak geçtiğini, ama bu sözün İtalya'nın eski sakinleri Pelasglara ait olduğunu yazar. Demek ki Era sözü bile Yunanca değildi. İlyada'nın Yunancasında Dünya (Yer) sözüne karşılık Era (ἔρα) değil, <i>Aia</i> ile <i>Gaia</i> (αἶα-aía / γαίῃ-gaíi) kullanılırken, Türkçe çevirisinde toprak sözü kullanılmıştı. Yani Era (ἔρα) sözünün kökeni Yunanca ya da Latince değil, Pelasgca idi, dolayısıyla Türkçeydi.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Ayrıca Gladstone, Homer'in Yunanlılardan (Greek) Pelasg olarak değil, Danaolar (Danaans), Argoslular (Argeians) ve Akhalar (Achaens) diye bahsettiğini belirtir. Ama aynı zamanda Trakyalıların Pelasg olduklarını söylemini reddeder ve bunun ancak Pelasgların Greklerin arasında eriyip yitmesine bağlar. Kültür ve dinde Greklerle Turovalıların ortak olduğu yönlerinin kökeninin Pelasglara ait olduğunu, ama ortak olmayan yönlerin Grek kökenli olabileceğini de aktarır. Öbür yandan Turovalıların arasında gösterilen Pelasgların ulusal karakterlerini koruduklarını ekler. Birçok karakterin Pelasg adı taşıdığını ve aynı zamanda da kaynak olarak gösterdiği Grote'ye göre de <i>Pelasglar Avrupalıdan çok Asyalılara özgü bir ulustu</i>, demektedir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bugün Pelasg Dili Luvice=Hind-Avrupa Dilli yapılmakta, çünkü Pelasglar Akdeniz Havzası'nın en eski yerlileri olarak geçmekte ve onların Hind-Avrupalı olmayışları Batılıların emellerine giden yolu tıkamakta ve korkutmaktadır! Gladstone'nun Türkler hakkında ne söylediğini ve 1880 seçimlerini kazanarak Britanya Başbakanı olduktan sonra nasıl <i>“Turani Avrupa Tarihi Tezi'ni çürütücü argümanlar uydurup Hint-Avrupa Tarih Tezi'ni yaydığını”</i> Cengiz Özakıncı Bütün Dünya Dergisi'ndeki makalesiyle bizi aydınlatır. 1876'da Gladstone Türklere karşı ırksal düşmanlık propagandası başlatmış ve <i>“Türkler vahşidir, onları yok edeceğiz... İnsanlık düşmanı bir ırktır... Türk ırkını Avrupa'dan kovup Asya'ya süreceğiz!”</i> demiştir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Turova'yı bulan (!) kişi olarak isim yapan Schliemann ise Gladstone'nun en yakın arkadaşlarındandır! Schliemann'ın Turova kazılarında bulduğu <i>Yada (Jade Taşı)</i> taşından yapılmış buluntuları Hind-Avrupalılara bağlamak istemişlerdi. Oysaki Yada Taşı'nı Turaniler Asya'dan (Türkeli) Anadolu ve Avrupa'ya taşımıştı. Yada Taşı hakkında yazan James Miln'in ilk kitabında 'Turani Avrupa Tarih Tezi'ne karşı çıkmazken, Gladstone'nun başbakan olmasından sonra yazılarını 180 derece döndürecek ve Turani tezine karşın var gücüyle savaşacaktır. Bu Avrupalıların '<i>arsızca geçmişe konma</i>' bakış açısını Cengiz Özakıncı belgeleriyle gözler önüne serer.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bugün de Batılıların bu tutumları devam etmekte ve tarih bilginler tarafından değil, bilgini taklit eden ikiyüzlüler tarafından yazdırılmakta ve yazılmaktadır! İlk kez 1858’de bastırılan Gladstone’nun ‘<i>Homer and Homeric Age</i>’ adlı kitabı 2016’da tekrar bastırılmış, yani Batılıların görüşleri değişmemiştir!</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bu arada Gladstone’nun <i>“Era’dan gelen Terra kelimesi Pelasglara aittir”</i> demesi Türkçe için önemli bir ipucudur, çünkü İngilizce’deki ‘<i>Area</i> ve <i>territory</i>’ sözcükleri de Era’dan türetilmiştir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Turova ve Saka Türkleri</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhazOugbw_Zwb2I5cQ0Ejyos_eUmzRD1mUJZdmXaUS5aeZXn582wLUeQYjrd64Me4ZtgDVy5CujuiFkKbzdfx7lUmdehfsqRSlprqFt628JK3bjsqDxC4HPxvRA19NV4Zb2S56l-32OIrXDQ5YnHKZ2OvAo4uCpIzSwfZDrdRmq8WzkUYzJh4W9wiRyJBJZ/s836/Kapak.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="625" data-original-width="836" height="299" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhazOugbw_Zwb2I5cQ0Ejyos_eUmzRD1mUJZdmXaUS5aeZXn582wLUeQYjrd64Me4ZtgDVy5CujuiFkKbzdfx7lUmdehfsqRSlprqFt628JK3bjsqDxC4HPxvRA19NV4Zb2S56l-32OIrXDQ5YnHKZ2OvAo4uCpIzSwfZDrdRmq8WzkUYzJh4W9wiRyJBJZ/w400-h299/Kapak.png" width="400" /></a></div><br /><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /><br /></span><p></p><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiElKMvw6n7vIQL5pC1rX2sSi-XMODBcQaLqMm0hb0ruVnUIMYkRseYRXfSt92bSr6Lq8I268mq_SEWLcbhd8YZw4t4JqxYrBJdBa4BFmRQig4uzpF1ivtbDRz1eHzPzk_johoChgpU7jMUg7ex7tm4UifAsdpJjmUHLrHCyFqgcVXQtqk13rbV5NPbI8ju/s1172/yer2.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1172" data-original-width="387" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiElKMvw6n7vIQL5pC1rX2sSi-XMODBcQaLqMm0hb0ruVnUIMYkRseYRXfSt92bSr6Lq8I268mq_SEWLcbhd8YZw4t4JqxYrBJdBa4BFmRQig4uzpF1ivtbDRz1eHzPzk_johoChgpU7jMUg7ex7tm4UifAsdpJjmUHLrHCyFqgcVXQtqk13rbV5NPbI8ju/w212-h640/yer2.png" width="212" /></a></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNfhyphenhyphenuMqJlUZCAQ1rmJAg5wzTWOdo1oypcVskuQGckkZFSo-rFVgtmBepWVEDXGe6H_br6ndGvVrsQXvBuRSIM0kA5MBdVhOZnERE9jaSjB0DUUnAHR8HaJkXdi3UuRkfSTdei9pPgps1RvIVK6x_KzEbuu1qnsm5ayNSRfQdqOHNWmyaqBUiqk1QcRla8/s651/yer.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="508" data-original-width="651" height="500" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNfhyphenhyphenuMqJlUZCAQ1rmJAg5wzTWOdo1oypcVskuQGckkZFSo-rFVgtmBepWVEDXGe6H_br6ndGvVrsQXvBuRSIM0kA5MBdVhOZnERE9jaSjB0DUUnAHR8HaJkXdi3UuRkfSTdei9pPgps1RvIVK6x_KzEbuu1qnsm5ayNSRfQdqOHNWmyaqBUiqk1QcRla8/w640-h500/yer.png" width="640" /></a></div><br /><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-91588957737960420982024-03-14T13:04:00.000-07:002024-03-14T13:04:16.233-07:00Otacı Khiron<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhynUby8EmOOeWov8wl92PiYwCbMFsldgpnr5Vw94zcOF3Dsj-FtlyUoJcBhEvQ9xubT1UNZgVEjAf1yAo0gQGW2Yi3-qj8XdheRFXbxkNGIjfNbLvMYp4NxIVMwUk-RGJvC1TUaby1sL24VHPwLdwZ8ATAmNPIGi_OYyc7gALbudq5DS3lnbywlZjxpWdb/s675/t%C4%B1p%20kentaur%20khiron.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="480" data-original-width="675" height="456" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhynUby8EmOOeWov8wl92PiYwCbMFsldgpnr5Vw94zcOF3Dsj-FtlyUoJcBhEvQ9xubT1UNZgVEjAf1yAo0gQGW2Yi3-qj8XdheRFXbxkNGIjfNbLvMYp4NxIVMwUk-RGJvC1TUaby1sL24VHPwLdwZ8ATAmNPIGi_OYyc7gALbudq5DS3lnbywlZjxpWdb/w640-h456/t%C4%B1p%20kentaur%20khiron.png" width="640" /></span></a></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Khiron, sürahiden detay - MÖ 520-500, British Müzesi</span></div><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Khiron (Kheiron); Bilge bir Otacı</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Tıp/Hekim tanrısı olarak kabul edilen Asklepios (mitolojik bir karakter de olsa) eğitimini bir "Doğulu"ya borçludur. Çünkü babası Apollo eğitilmesi için onu bir At-Adam'a teslim eder. Bu bilge kam, Kimmer ya da Saka kökenli, Otacı Khiron'dur.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjT0H4spBGzZISnhNCLbIhKRpzvcWB7U10H2EKDgDeaCSOxHSTWpVZV3o6q7C4k-8eeEPVMadf6mBPjZkMfp5DZzOdJJ20T00XpiCCMaC00S-MA7OEm7UbCb1zDViRBi1acnvDTgI4riil9AFZjSjawThEBIDLqktIeOIGyPwWeqaTzrlyqiyYtNEWnHQJ7/s662/t%C4%B1p%20kentaur.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="662" data-original-width="485" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjT0H4spBGzZISnhNCLbIhKRpzvcWB7U10H2EKDgDeaCSOxHSTWpVZV3o6q7C4k-8eeEPVMadf6mBPjZkMfp5DZzOdJJ20T00XpiCCMaC00S-MA7OEm7UbCb1zDViRBi1acnvDTgI4riil9AFZjSjawThEBIDLqktIeOIGyPwWeqaTzrlyqiyYtNEWnHQJ7/w468-h640/t%C4%B1p%20kentaur.png" width="468" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAfDJhkaC1qy_3sGM_9AUAZC7eSNinBM_XonrUIEkLGVeakF0x2PuotoEypsnFYx0W72wktB7O3mqPtJvxumcrsXYosNwhadmj4Fo3PZ2nYyGlTRoyZqqGo7rLEU-CEBNPUhDta382LhiAQGZI_F8mNErJeU8UR7h-sZLjF6uOvKdTbYbLt3EeXhIgGeWN/s631/t%C4%B1p%2013.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="382" data-original-width="631" height="388" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiAfDJhkaC1qy_3sGM_9AUAZC7eSNinBM_XonrUIEkLGVeakF0x2PuotoEypsnFYx0W72wktB7O3mqPtJvxumcrsXYosNwhadmj4Fo3PZ2nYyGlTRoyZqqGo7rLEU-CEBNPUhDta382LhiAQGZI_F8mNErJeU8UR7h-sZLjF6uOvKdTbYbLt3EeXhIgGeWN/w640-h388/t%C4%B1p%2013.png" width="640" /></a></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><span style="text-align: left;">Silindir mühür - MÖ 13.yy</span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2017/03/efesli-iki-doktor-tp-ve-hemsirelik.html" target="_blank">Efesli İki Doktor - Tıp ve Hemşirelik</a></span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2017/10/mitolojide-tip-ve-aydinin-antik-donem.html" target="_blank">Mitolojide Tıp ve Aydın'ın Antik Dönem Hekimleri</a></span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Gerçek tıpçıların günü kutlu olsun.</span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><br /></span></div>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-30898091880032616692024-03-12T02:04:00.000-07:002024-03-12T02:04:29.801-07:00Erzurum'da Hristiyan Türkler<p> </p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHZavmWOKkWEwk8AmxvLTbgbaHz2V_barto3z5qoBkoloVTrHghI7TnLNqTXi6iWSMg8_49ljESUh_V8xj5lAw5Gq-Tv5_e-7rvBfbJI5jXMwHV8gtPzwe73qJKKjsZGXm5xanxzzWZnXx3dkUKf8owThNiBqsBhii44_qMlgVUM58VOSirn_QHBWIacu6/s1003/erzurum%20ta%C5%9F%20eserler%20hristiyan%20t%C3%BCrkleri.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="934" data-original-width="1003" height="596" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHZavmWOKkWEwk8AmxvLTbgbaHz2V_barto3z5qoBkoloVTrHghI7TnLNqTXi6iWSMg8_49ljESUh_V8xj5lAw5Gq-Tv5_e-7rvBfbJI5jXMwHV8gtPzwe73qJKKjsZGXm5xanxzzWZnXx3dkUKf8owThNiBqsBhii44_qMlgVUM58VOSirn_QHBWIacu6/w640-h596/erzurum%20ta%C5%9F%20eserler%20hristiyan%20t%C3%BCrkleri.png" width="640" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Ortada Tengri Damgası, Kıpçak Haçı ve Tekeler</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2014/08/osvank-kilisesi-ve-manastr.html" target="_blank">Doç.Dr. Tahsin Parlak "Kıpçak Haçı" için link</a></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimNRMyWayzKmRXo8OomF4APNK82MSYySeEDOzvt6CVOGVCD3FmmnKl2K10h6Z3hG1HP45rc2Woocrbm_h8fnTWajhh9eGKLF4tjNg2tg6cuMV_guE4dDWCwEAiCV-STEcH7fvL6QoNK3SHWCpR2EwjhJUUBqTNZCeBWi3ls_lAD4Ozhl3RvOSK5Teee5DV/s1473/ko%C3%A7lar%20erzurum%20okunev.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="640" data-original-width="1473" height="278" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEimNRMyWayzKmRXo8OomF4APNK82MSYySeEDOzvt6CVOGVCD3FmmnKl2K10h6Z3hG1HP45rc2Woocrbm_h8fnTWajhh9eGKLF4tjNg2tg6cuMV_guE4dDWCwEAiCV-STEcH7fvL6QoNK3SHWCpR2EwjhJUUBqTNZCeBWi3ls_lAD4Ozhl3RvOSK5Teee5DV/w640-h278/ko%C3%A7lar%20erzurum%20okunev.png" width="640" /></span></a></div></div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Koçlar</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2019/05/okunev.html" target="_blank">Okunev</a> - Erzurum</span></div></div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><span style="font-family: times; font-size: large;">Erzurum </span><span style="text-align: left;"><span style="font-family: times; font-size: large;">Aziziye Taş Eserler Açık Hava Müzesi - <a href="https://www.trthaber.com/foto-galeri/erzurumda-tas-eserler-acik-hava-muzesi-acilis-icin-gun-sayiyor/58681/sayfa-1.html" target="_blank">link</a></span></span></span></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><p></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMsOfC6klBgPaluxblHccZa9R79bApH8PoC8YsLRE4-GwSJF7yNTOFf-50kQeVISl1zm1eqH64ieBk9ws9yeIgUe8DRLAtrGttK8eoeOPPhhDQxtFJ1lKVvuX3sgvQrqmTQwDUiQFMfyRwUKj-Y9NpIDgXMWdV9ickHvfOrfw72GAHmH3QdDnKqistTYl6/s908/erzurum%20ta%C5%9F%20eserler%20hayat.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="720" data-original-width="908" height="318" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMsOfC6klBgPaluxblHccZa9R79bApH8PoC8YsLRE4-GwSJF7yNTOFf-50kQeVISl1zm1eqH64ieBk9ws9yeIgUe8DRLAtrGttK8eoeOPPhhDQxtFJ1lKVvuX3sgvQrqmTQwDUiQFMfyRwUKj-Y9NpIDgXMWdV9ickHvfOrfw72GAHmH3QdDnKqistTYl6/w400-h318/erzurum%20ta%C5%9F%20eserler%20hayat.png" width="400" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbi21yqQfaY6nr52Mp8bRrH7P_65iETw5c2fSHKc_stInCtMUUaJWrG38x6FyvWPrOrsrVfd-ZxuriCQmLZR8eDERA3G2BbNKhQ0gVyyDEXBeK_o5RsbWcunXg5QQ7fV232bhgNKxxzSPaG2ZW9U0KServeQrJQSP448W1qlt0iFGycibEAmZG_4qGpDLP/s658/erzurum%20ta%C5%9F%20eserler%20ko%C3%A71.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="368" data-original-width="658" height="224" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbi21yqQfaY6nr52Mp8bRrH7P_65iETw5c2fSHKc_stInCtMUUaJWrG38x6FyvWPrOrsrVfd-ZxuriCQmLZR8eDERA3G2BbNKhQ0gVyyDEXBeK_o5RsbWcunXg5QQ7fV232bhgNKxxzSPaG2ZW9U0KServeQrJQSP448W1qlt0iFGycibEAmZG_4qGpDLP/w400-h224/erzurum%20ta%C5%9F%20eserler%20ko%C3%A71.png" width="400" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwcjWAMhXs15029SmXDtFPwicnV6aKaI3co75Sc3unUAn1DVV7829b_fBpj_tJVCc8qkJ4OG4h2rnuT9WtrK8I1_3iKH8HxYqulJriYd3KNjthOCOTCMzWGFDSe2R7RilShQz-d3U8Lxd7rkxKHUFOQbD-S5IiosobiAW-WeLBw2BLve57l9hmbi9XjkyC/s1142/erzurum%20ta%C5%9F%20eserler%20ko%C3%A72.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="636" data-original-width="1142" height="223" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwcjWAMhXs15029SmXDtFPwicnV6aKaI3co75Sc3unUAn1DVV7829b_fBpj_tJVCc8qkJ4OG4h2rnuT9WtrK8I1_3iKH8HxYqulJriYd3KNjthOCOTCMzWGFDSe2R7RilShQz-d3U8Lxd7rkxKHUFOQbD-S5IiosobiAW-WeLBw2BLve57l9hmbi9XjkyC/w400-h223/erzurum%20ta%C5%9F%20eserler%20ko%C3%A72.png" width="400" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgS5yLoAVO556qn8-2uQa_FgO5aeXDolpoKHwabVMDO_pObJ1a4Q8GsDC1EFF2kXOcIjY3J0_J3h6BS5t3mf3h3srk-adhvB7VSDT3TT8_2bxTUPjTwmwdyZymLoW0gz4B3lnmvVy5vpv6Bh3ifQN6aL3D0hekkWOQ5GKNMU2FT73IHmOXAKiYgn1javEIU/s745/erzurum%20ta%C5%9F%20eserler%20m%C3%BCzesi1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="421" data-original-width="745" height="226" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgS5yLoAVO556qn8-2uQa_FgO5aeXDolpoKHwabVMDO_pObJ1a4Q8GsDC1EFF2kXOcIjY3J0_J3h6BS5t3mf3h3srk-adhvB7VSDT3TT8_2bxTUPjTwmwdyZymLoW0gz4B3lnmvVy5vpv6Bh3ifQN6aL3D0hekkWOQ5GKNMU2FT73IHmOXAKiYgn1javEIU/w400-h226/erzurum%20ta%C5%9F%20eserler%20m%C3%BCzesi1.png" width="400" /></span></a></div><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Türk kültüründe <a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2015/01/anadoluda-koc-heykelli-mezar-taslar.html" target="_blank">Koç Taşlar</a></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><br /></p><p style="text-align: center;"><br /></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-4165763087484033962024-03-12T01:25:00.000-07:002024-03-12T02:22:34.720-07:00Anadolu'nun Taşbabaları<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEia64aKvkyisBuf1rV1BA2qr9dSCGMHTjUKEitD1VpgYHV6mexWkmGI908Vd4urnHL-b6sn_cXlCAxfQv7FC62UAZ6JjvgKjw1s5qVnz7r2_8hOg2RolhfNVIbG2GqQJ7Yx130w_x3HBr_lb3gsAGy4P_36hNQdnluM-eKuQSIuLa_k4DeiLtxmbI_Z9385/s1737/ordu%20ta%C5%9Fbab1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="1737" data-original-width="1304" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEia64aKvkyisBuf1rV1BA2qr9dSCGMHTjUKEitD1VpgYHV6mexWkmGI908Vd4urnHL-b6sn_cXlCAxfQv7FC62UAZ6JjvgKjw1s5qVnz7r2_8hOg2RolhfNVIbG2GqQJ7Yx130w_x3HBr_lb3gsAGy4P_36hNQdnluM-eKuQSIuLa_k4DeiLtxmbI_Z9385/w480-h640/ordu%20ta%C5%9Fbab1.png" width="480" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu;</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Ordu’da bulunan bu balbal Karadeniz bölgesindeki Türk varlığını Selçuklular’la birlikte başlatan tarih görüşünün</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">ne kadar gerçeklerden uzak olduğunu ortaya koyuyor."</span></p></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTsIZgQz-5KJa7Q5ZG61jYucEOQ1ebIJ5Px3pZPixxvxO11ZaGxtIpR1nPHmBnPpBuU7JsYxHJrWcqcq01f19hVIsYUd_CvniPiNm56A4uXM_0VlpuH3dmWjAsYX0Szz4cahbuSZYgRx_X4QmBb9VAz3SejWGGvKZu0qNHEmApp74sK3lbb5UuZntG-gcS/s597/ordu%20ta%C5%9Fbaba.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="515" data-original-width="597" height="276" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTsIZgQz-5KJa7Q5ZG61jYucEOQ1ebIJ5Px3pZPixxvxO11ZaGxtIpR1nPHmBnPpBuU7JsYxHJrWcqcq01f19hVIsYUd_CvniPiNm56A4uXM_0VlpuH3dmWjAsYX0Szz4cahbuSZYgRx_X4QmBb9VAz3SejWGGvKZu0qNHEmApp74sK3lbb5UuZntG-gcS/s320/ordu%20ta%C5%9Fbaba.png" width="320" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">2500 yıldır Erzurum'da ikamet eden Türk 😉</span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Taşbaba, MÖ 5.yy / Erzurum Müzesi.</span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc;">(Taş Baba heykeli Erzurum Müzesi'nin baş köşesine yerleşti!</span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc;">05 Haziran 2023 - <a href="https://www.arkeolojikhaber.com/haber-tas-baba-heykeli-erzurum-muzesinin-bas-kosesine-yerlesti-37115/" target="_blank">link</a>)</span></div></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGTr2Pd8iIeZysp6YtcTOPPgosbk59Lh63WhxVSQnfSUNEQN6eFRUhjhY_hfpG9fuPu_S37_oqTSIU6Qf4uekI_PtS_uQezgI4368FO7yFHnOLml1hYYVZxuQj9p1ko9ARiTtkS6OJEfuH-IPZzRon4WYSNij00-Bv4OYkBnd-RwfgxEuM4BwTiSyLmDzE/s1435/erzurum%20ta%C5%9Fbaba%205.yy.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="1435" data-original-width="932" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGTr2Pd8iIeZysp6YtcTOPPgosbk59Lh63WhxVSQnfSUNEQN6eFRUhjhY_hfpG9fuPu_S37_oqTSIU6Qf4uekI_PtS_uQezgI4368FO7yFHnOLml1hYYVZxuQj9p1ko9ARiTtkS6OJEfuH-IPZzRon4WYSNij00-Bv4OYkBnd-RwfgxEuM4BwTiSyLmDzE/w416-h640/erzurum%20ta%C5%9Fbaba%205.yy.png" width="416" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Gordion Kurgan B</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPn05NCeMqWhcK4-c4_63m-3hVOxlq8_X1BfN22i07-vQ8CHTilt9rzatGcYpuwmc5wKz_hn3jino0IDI-aKkPNdU66BzpL4rrpFEye0dGYFkSy20_3UjT2zxtookQ4h6IuEWcQW3O7vpWC9yBX2yya0ReDorFwGRbaUFLWmUj21Busdd7IhxxTIDIUZzi/s777/gordion%20ta%C5%9Fbaba%20kurgan%20soru%20i%C5%9Fareti.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="777" data-original-width="525" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPn05NCeMqWhcK4-c4_63m-3hVOxlq8_X1BfN22i07-vQ8CHTilt9rzatGcYpuwmc5wKz_hn3jino0IDI-aKkPNdU66BzpL4rrpFEye0dGYFkSy20_3UjT2zxtookQ4h6IuEWcQW3O7vpWC9yBX2yya0ReDorFwGRbaUFLWmUj21Busdd7IhxxTIDIUZzi/w432-h640/gordion%20ta%C5%9Fbaba%20kurgan%20soru%20i%C5%9Fareti.png" width="432" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Frig değil, Türk.</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">ve "tek" değil...</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitkmrbyogVRLuclgpVIgRXiXk1GeAEgl5SssKHW17ZoMXzEiDBF6IGtosMIcuGif7fQ-hy_fxZ4VFQ5awxsFzC5A25lji_Q4GDpuff0zQLCRJhN9Pos5FpjWOoMEUls0Wghbacz14FHj9fNfGh2S_BsG1G_8DEzI7DwXB4KaHihHctLv1gdQ2_W2Te1k0K/s654/gordion%20b%20kurgan%C4%B1%20balbal1.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="477" data-original-width="654" height="466" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitkmrbyogVRLuclgpVIgRXiXk1GeAEgl5SssKHW17ZoMXzEiDBF6IGtosMIcuGif7fQ-hy_fxZ4VFQ5awxsFzC5A25lji_Q4GDpuff0zQLCRJhN9Pos5FpjWOoMEUls0Wghbacz14FHj9fNfGh2S_BsG1G_8DEzI7DwXB4KaHihHctLv1gdQ2_W2Te1k0K/w640-h466/gordion%20b%20kurgan%C4%B1%20balbal1.png" width="640" /></span></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /><br /></span></td></tr></tbody></table><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Likya (Lukkia)</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis5pXRC0k46vMmmRs01mJ2QvF8lSM4scsnd-x1BMnNinS6qF29AR7gWStH_Lnf64yUVz727BNUaSILmpCYD0bUpcTAKjCqk3v7JTyv47qPxawDVR_BFC6fYs9wCdfSKb4-OjmC94zYDkzRyMdPmWIWwqGEQM2Z_07rq3bKh3UP5BeMZraDac5pHTIgUDPl/s2496/likya%20ta%C5%9Fbaba%20bean.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="2496" data-original-width="2211" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEis5pXRC0k46vMmmRs01mJ2QvF8lSM4scsnd-x1BMnNinS6qF29AR7gWStH_Lnf64yUVz727BNUaSILmpCYD0bUpcTAKjCqk3v7JTyv47qPxawDVR_BFC6fYs9wCdfSKb4-OjmC94zYDkzRyMdPmWIWwqGEQM2Z_07rq3bKh3UP5BeMZraDac5pHTIgUDPl/w354-h400/likya%20ta%C5%9Fbaba%20bean.jpg" width="354" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7AUZiaAeE4q_lJunMgiZhGfEBkzHtdfpcVzBOG2D3iSG0l0wk19gcKgwpfS4iCXtCL2D2mybM3zI464vOQi-iWfgedu5Mkgws0r6-qkwyPFFPzzml9FlNhfMgDj4Lqj7AOOriC2LVpejxJ8fGX5LhKuD5wPxR5UJTXMDNbaNh_MRHPOsnGOo-bZAiD9lV/s1651/likya%20ta%C5%9Fbaba%20%C4%B1%C5%9F%C4%B1k.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="1651" data-original-width="1130" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7AUZiaAeE4q_lJunMgiZhGfEBkzHtdfpcVzBOG2D3iSG0l0wk19gcKgwpfS4iCXtCL2D2mybM3zI464vOQi-iWfgedu5Mkgws0r6-qkwyPFFPzzml9FlNhfMgDj4Lqj7AOOriC2LVpejxJ8fGX5LhKuD5wPxR5UJTXMDNbaNh_MRHPOsnGOo-bZAiD9lV/w274-h400/likya%20ta%C5%9Fbaba%20%C4%B1%C5%9F%C4%B1k.jpg" width="274" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Anatanrıça olarak tanımlanmış olsa da, o bir Taşbaba ve Türk.</span></div><div><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Frig" olarak tanımlanan, ancak Türk kültürüne ait Balbal, Seyitgazi/Eskişehir</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4TW0nQWrCZpiMdZT-ZBJn7JxRstgaEYU3_AtVAiZId8eVehZGqkI95_RxHHO0_4iWYlsMyoYtF7dSZ5MISW-y881rraW2Ft4mhkN5xSYHzLHICBZcjMwrVb41zYAHAi0rv_o19bpUz5nYi-kNUyBaA0NUC59OoWvJMc7Tv0oawWWMsK3ftJD5wxlNixxJ/s1227/gordion%20ta%C5%9Fbaba.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="1227" data-original-width="691" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4TW0nQWrCZpiMdZT-ZBJn7JxRstgaEYU3_AtVAiZId8eVehZGqkI95_RxHHO0_4iWYlsMyoYtF7dSZ5MISW-y881rraW2Ft4mhkN5xSYHzLHICBZcjMwrVb41zYAHAi0rv_o19bpUz5nYi-kNUyBaA0NUC59OoWvJMc7Tv0oawWWMsK3ftJD5wxlNixxJ/w225-h400/gordion%20ta%C5%9Fbaba.png" width="225" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Benzerleri;</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyqg70L5B4MHuGXLOVB17TPGGlsTBFsOLs-S4ESksBk57p_jBJZI96gb02t4ndXQl1GIirqKY5z8hoI6yx5GH5Cl6pjcJTw8uZVL0fyI5PY4pajnmdvvWyZ_i6jYQQ1XlZ2rnZlGypOrmE8bcIziLTAUST0qpozKdJG0w_w4G29tcSn8JcNXX99Hbdhvph/s753/gordion%20altay%20ta%C5%9Fbaba1%20gordion%20kuran%20b%20idol.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="753" data-original-width="723" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyqg70L5B4MHuGXLOVB17TPGGlsTBFsOLs-S4ESksBk57p_jBJZI96gb02t4ndXQl1GIirqKY5z8hoI6yx5GH5Cl6pjcJTw8uZVL0fyI5PY4pajnmdvvWyZ_i6jYQQ1XlZ2rnZlGypOrmE8bcIziLTAUST0qpozKdJG0w_w4G29tcSn8JcNXX99Hbdhvph/w614-h640/gordion%20altay%20ta%C5%9Fbaba1%20gordion%20kuran%20b%20idol.png" width="614" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /><span style="font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Altaylar'dan bir çift Türk Balbalları</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjtcrQuc9tFC471A4crix8sLvvgS5816CbGPONvDhoM8mNvK_dhynKEi7lq0taGz32crxf9rYdLAy93-kig8oFKFNPKGfkDkZIZvWKY1x1ag6KatBvYEhHldm9ob7vHJ8sNmnyjwbeYDcs8YgIrFnsNkA6ZRH9Zc6ZX5kXy_Q1ULbTxMF5kABIaaHmYIQB/s950/ta%C5%9Fbaba%20mutlu.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="632" data-original-width="950" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjtcrQuc9tFC471A4crix8sLvvgS5816CbGPONvDhoM8mNvK_dhynKEi7lq0taGz32crxf9rYdLAy93-kig8oFKFNPKGfkDkZIZvWKY1x1ag6KatBvYEhHldm9ob7vHJ8sNmnyjwbeYDcs8YgIrFnsNkA6ZRH9Zc6ZX5kXy_Q1ULbTxMF5kABIaaHmYIQB/w400-h266/ta%C5%9Fbaba%20mutlu.png" width="400" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Tuva Türk Balbalları</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh25Dbfr7kf3xkeU_60BoT3KyeAvh62PmPXdIuafa05JSiE5Ue1gFG1lAdV1muAkRHkx42BT8d7cCtc3jpYG8xID-L4MgT514HMEkbqf8Wgvlsb45NIVl7usLW6Xsade3HSE1AYggC2s6hLhNm2K3_IKfQNhzDkSrsZNJH8w7WN6Ba4yX22shEOOME6EMla/s806/tuva%20balbal.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="401" data-original-width="806" height="318" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh25Dbfr7kf3xkeU_60BoT3KyeAvh62PmPXdIuafa05JSiE5Ue1gFG1lAdV1muAkRHkx42BT8d7cCtc3jpYG8xID-L4MgT514HMEkbqf8Wgvlsb45NIVl7usLW6Xsade3HSE1AYggC2s6hLhNm2K3_IKfQNhzDkSrsZNJH8w7WN6Ba4yX22shEOOME6EMla/w640-h318/tuva%20balbal.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">VE</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">TUROVA I'e tarihlenen TAŞBABA</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8WYM6hBvCmcoyk-t6Vhh35ZXaNDKfjUeGPOYgpprkDVcnIUSH2GL1VK7KRhr1PrunPuH4koKEoVDcwfQ3TqA__pLKG0tRFLdLKjc1hyphenhyphen5shetuCDmGDQF5wxoVLwPP8S2OzB7spKusGr4zT3T3_DcM3zXrS799PTpe3krwdDFklzH4ZvY6bnGMi1V385kq/s560/ta%C5%9Fbaba%20turova1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="560" data-original-width="454" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8WYM6hBvCmcoyk-t6Vhh35ZXaNDKfjUeGPOYgpprkDVcnIUSH2GL1VK7KRhr1PrunPuH4koKEoVDcwfQ3TqA__pLKG0tRFLdLKjc1hyphenhyphen5shetuCDmGDQF5wxoVLwPP8S2OzB7spKusGr4zT3T3_DcM3zXrS799PTpe3krwdDFklzH4ZvY6bnGMi1V385kq/w518-h640/ta%C5%9Fbaba%20turova1.png" width="518" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCP_BxWPKtYjLV39xSoLAH6Y4tMuOEUzoMdwNd-JLwO0HKB9NFrZpRz_ewJgZvLRSWWFhjXjYfHFrqPaY7Or2Ju5xT-wvE-zsloJz1prZHzssXzFsZQvRkjaI4T531k3VvorKFMh0MMHaFl73nnBqtWxM5nXHi9cMUBXWToos043BSfZZXFd6Mv6huN4G3/s434/ta%C5%9Fbaba%20kazakistan.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="434" data-original-width="146" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCP_BxWPKtYjLV39xSoLAH6Y4tMuOEUzoMdwNd-JLwO0HKB9NFrZpRz_ewJgZvLRSWWFhjXjYfHFrqPaY7Or2Ju5xT-wvE-zsloJz1prZHzssXzFsZQvRkjaI4T531k3VvorKFMh0MMHaFl73nnBqtWxM5nXHi9cMUBXWToos043BSfZZXFd6Mv6huN4G3/w216-h640/ta%C5%9Fbaba%20kazakistan.png" width="216" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Kazakistan</span></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgh2_ZA-P3DFJ3SDChziVAZW3fJESWV7d18adDHj98Kjh8SPvcBp4SWHpMDwvjbOxI21N9AwcJOXWXwjJNrnHT89abnai0EanuN0WYtMBlfLW5ZQOityEAifJUAG04IxLnkGXkg9cThaksjg-nisl71sGseY1G-wA-iv_vwnpbzh2qKKy0XFziPIjdvnp9_/s724/ta%C5%9Fbaba-K%C4%B1r%C4%B1m%20iskit.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="573" data-original-width="724" height="506" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgh2_ZA-P3DFJ3SDChziVAZW3fJESWV7d18adDHj98Kjh8SPvcBp4SWHpMDwvjbOxI21N9AwcJOXWXwjJNrnHT89abnai0EanuN0WYtMBlfLW5ZQOityEAifJUAG04IxLnkGXkg9cThaksjg-nisl71sGseY1G-wA-iv_vwnpbzh2qKKy0XFziPIjdvnp9_/w640-h506/ta%C5%9Fbaba-K%C4%B1r%C4%B1m%20iskit.png" width="640" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Kırım</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhirL5N858LJyFiKDj5W47Wr53ZPZo0qKCrV-As__a1Jy8hFwUYH1MjVTzdL6PGcnIGZDHWRhbQH2mVd7IIfKYyyhrVUx-KxH6uwmE8ABEZZYPeFjdZT4d-HlKw66y6hX8_mPqM4zQ4aFU3A_5AVi1iyTv50yqbNhZpAMZHdtF25C-7BMZFmchB4VNJsIMw/s788/ta%C5%9Fbaba%20sergi%202020.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="461" data-original-width="788" height="374" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhirL5N858LJyFiKDj5W47Wr53ZPZo0qKCrV-As__a1Jy8hFwUYH1MjVTzdL6PGcnIGZDHWRhbQH2mVd7IIfKYyyhrVUx-KxH6uwmE8ABEZZYPeFjdZT4d-HlKw66y6hX8_mPqM4zQ4aFU3A_5AVi1iyTv50yqbNhZpAMZHdtF25C-7BMZFmchB4VNJsIMw/w640-h374/ta%C5%9Fbaba%20sergi%202020.png" width="640" /></a></div><br /><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p><br /></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-10183838707374141582024-03-12T00:38:00.000-07:002024-03-12T00:38:24.425-07:00Turova Savaşından Bir Sahne<p><span style="color: #cccccc;"> </span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Turova Savaşı'ndan bir sahne, der arkeologlar, ancak detay vermezler.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Endişeli baba ve annenin Kral Pirim ile Eke/Ece Aba, savaşa hazırlanan kişinin de Baş Komutan Eke Tur (Hektor) olma ihtimali var. </span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZKX0iDnaNxnKDaeGsiKOQWXG95YXq_9y_BtoBgUFSXBltcdMOcVB9j7Y77XB5AwFMPwwNwtLQ-uKNoQQp3bD-R4HzmuiT_NMiljsqLD7bhX1-oZ-cjvRB6aZ68-bruIREPWDR-wRDhZ7oqikJfWL1fjv1uXWzsPwhCue-m1eS30n45wObo9XwPVM0-09I/s731/turova%20olba.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="621" data-original-width="731" height="544" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZKX0iDnaNxnKDaeGsiKOQWXG95YXq_9y_BtoBgUFSXBltcdMOcVB9j7Y77XB5AwFMPwwNwtLQ-uKNoQQp3bD-R4HzmuiT_NMiljsqLD7bhX1-oZ-cjvRB6aZ68-bruIREPWDR-wRDhZ7oqikJfWL1fjv1uXWzsPwhCue-m1eS30n45wObo9XwPVM0-09I/w640-h544/turova%20olba.png" width="640" /></span></a></div><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Eke Tur'a bacak zırhları (dizçekler) takılmakta. <span style="text-align: left;">Olba/Silifke, MS 2.yy</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Olba'nın <a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2015/11/alasia-teucer-olba.html" target="_blank">"Yeğen" Türker (Teucer)</a>'in soyundan gelenler tarafından kurulduğu söylenir.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKCUZAOfhtZJQUQ6FY-V6z0XI7gmjqd3aGiqK8itJFiDrT1rgVBUO5NK8Vs1F3m1DsBPtvV7rJFgJQsWmEil4XsFfieO8Q-0QRL04a6LwNpFgPjev-Ir8bD8SyCB2gshUfCoBREXu3PEFEjuUZm68jS4hazPQJfzjBmmw5PaX0qL7LEDkrbR16L4SkCilj/s997/Eketur%20sava%C5%9Fa%20inerken%20hal%C4%B1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="997" data-original-width="605" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKCUZAOfhtZJQUQ6FY-V6z0XI7gmjqd3aGiqK8itJFiDrT1rgVBUO5NK8Vs1F3m1DsBPtvV7rJFgJQsWmEil4XsFfieO8Q-0QRL04a6LwNpFgPjev-Ir8bD8SyCB2gshUfCoBREXu3PEFEjuUZm68jS4hazPQJfzjBmmw5PaX0qL7LEDkrbR16L4SkCilj/s16000/Eketur%20sava%C5%9Fa%20inerken%20hal%C4%B1.png" /></span></a></div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Truva Savaşı'ndan benzer bir sahneyi bu duvar perdeliğinde de görüyoruz, 1470-90 / Tournai (Metropolitan Müzesi)</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Eke Tur savaş meydanına inmek için hazırlanırken endişelenler (dönememe ihtimaline karşı veda edenler);</span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Babası ve annesi, eşi Andromake ve çocukları, kızkardeşi ve gelinleri Elene.</span></div></div><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /><br /></span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyWOIogJ7_zPY_heiYdZcIxgBfu_E5wJRCT4tG7cQDDrXBpiQJemGjB0PzGh-8L7wX3Lg9XxhGkJbuK-6IQJQddX18m1l84BDN_oDbjzlhut4aRlWDvfiYxd6_qY4H6ajoqkKzrSvzi2CPp4x3yZb1tYT0WZwx3ItOq0EfFnp1HBb4NHYvXq3I-4M7oi9g/s1238/ok%C3%A7u.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="1238" data-original-width="878" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyWOIogJ7_zPY_heiYdZcIxgBfu_E5wJRCT4tG7cQDDrXBpiQJemGjB0PzGh-8L7wX3Lg9XxhGkJbuK-6IQJQddX18m1l84BDN_oDbjzlhut4aRlWDvfiYxd6_qY4H6ajoqkKzrSvzi2CPp4x3yZb1tYT0WZwx3ItOq0EfFnp1HBb4NHYvXq3I-4M7oi9g/w284-h400/ok%C3%A7u.png" width="284" /></span></a></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">OKÇU</span></div><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Beyaz keçeden başlığı, Grek tarzı tuniği ve bacaklarındaki zırhı ile bir İskit-Türk Okçusu</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">(Attik, MÖ 550-540, Metropolitan müzesi)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOD56hVYUPfnfdOdrFMqQWszkjp_tRaKvbxmYnUMp8XL8Zi_Udd5OpEpwSudjwMSVne2BN5f2lZZ2d2Otql0FvyQoJaIvvBd9g7ieiO6CX41lBuogo6dl3Y1pHJpbI3P2Dh5kTeSRAPYoYU6wd5MzIDh6ACI0mcM6yUkBrQWe26IOVb7RXU0aMNnCBOiey/s862/ok%C3%A7u%20z%C4%B1rh.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="512" data-original-width="862" height="238" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgOD56hVYUPfnfdOdrFMqQWszkjp_tRaKvbxmYnUMp8XL8Zi_Udd5OpEpwSudjwMSVne2BN5f2lZZ2d2Otql0FvyQoJaIvvBd9g7ieiO6CX41lBuogo6dl3Y1pHJpbI3P2Dh5kTeSRAPYoYU6wd5MzIDh6ACI0mcM6yUkBrQWe26IOVb7RXU0aMNnCBOiey/w400-h238/ok%C3%A7u%20z%C4%B1rh.png" width="400" /></span></a></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">ZIRHLAR</span></div><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Özel bir kolleksiyonun parçası olan bacak zırhları İskit-Türklerine ait. Bulunduğu yer tam olarak belirtilmemiş olsa da</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Sibirya"da bulunduğu söylenir ki çok geniş bir coğrafya.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bu alplerimiz <a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2021/02/sovalyelilik-kulturunde-turk-etkisi.html" target="_blank">Demir Kurtlar</a> olarak anılıyordu. (MÖ 7.-5. yy)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-9003542816362060252024-02-11T08:54:00.000-08:002024-02-11T08:54:26.708-08:00İstanbul Boğazı'nı Atlarla Yüzerek Geçmek<p> </p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqmXIFQgsskl_fn71HD6ZXV22mPp1lc0Y8BWFp2AI4d8sit6QrEQMxT3fuCCyygYYgqnaODNi7eIQiEeeaUOSIPeCdgbeblhshOCTrEvgZA2v0zFoUJSrqNKySk8Qwd7Wq66l7TeRar3GD8mRUGxba5E8AFximxSgC3AnirrtHM5oxWaFqwLlXwjN90tDe/s828/tarbagatay41.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="547" data-original-width="828" height="422" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiqmXIFQgsskl_fn71HD6ZXV22mPp1lc0Y8BWFp2AI4d8sit6QrEQMxT3fuCCyygYYgqnaODNi7eIQiEeeaUOSIPeCdgbeblhshOCTrEvgZA2v0zFoUJSrqNKySk8Qwd7Wq66l7TeRar3GD8mRUGxba5E8AFximxSgC3AnirrtHM5oxWaFqwLlXwjN90tDe/w640-h422/tarbagatay41.png" width="640" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; text-align: left;"><span style="font-size: medium;">Türk Süvarisi - Turkish Cavalry</span></span></div><br /><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Doğu Roma ordusundaki Peçenek süvarilerinden* Selçuklular ile karşılaşmadan ayrılanlar da vardı. Peçenek başbuğlarından Katalim (1049) boğazı atlarıyla yüzerek geçiyor ve diğer taraftaki Peçeneklerle birleşiyor. Öyle ki II.Murat döneminde (1416) Amasyalı Bayazıt Paşa da atları yüzdürerek boğazı geçirtmiş...</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Akdes Nimet Kurat - Peçenek Tarihi</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0jv7yguWohMXfdmLMw6V8Q8d2KFx8NnPig33sO5fYqTIJPevpZ438ODK_dF5vo8ubfBt5grF3idr_vxszNtYJIYDqJO_ARWnWCTXb-vrtrQNNiWafoKA2a1xDnKTC4_wq4MvATToX0ERgoePrbHVIUUv7Ulq2UuBIwZMekfrqXOa3qzYP_0nhFwneJZk-/s867/pe%C3%A7enek.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="867" data-original-width="581" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0jv7yguWohMXfdmLMw6V8Q8d2KFx8NnPig33sO5fYqTIJPevpZ438ODK_dF5vo8ubfBt5grF3idr_vxszNtYJIYDqJO_ARWnWCTXb-vrtrQNNiWafoKA2a1xDnKTC4_wq4MvATToX0ERgoePrbHVIUUv7Ulq2UuBIwZMekfrqXOa3qzYP_0nhFwneJZk-/w428-h640/pe%C3%A7enek.png" width="428" /></span></a></div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* "1049 yılında Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Bizans'ın Anadolu'daki topraklarını yeni saldırılarla tehdit edince Ermenistan sınırında bulunan Bizans ordusuna yardım etmek üzere 15 Bin kişilik bir Peçenek süvari birliği yola çıkarılmıştır. Bu ordunun başına başbuğ olarak İstanbul'da bulunan Peçenek büyüklerinden dördü, Sülçe (Sulçu), Selte, Karama ve Kataleym (Katalim) tayin edilmişlerdir." (Mualla Uydu Yücel, "Doğu Avrupa Türk Tarihi" içinde)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">📚</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Swimming across the Bosphorus with Horses</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Some of the Pecheneg-Turks cavalry* in the Eastern Roman army left without meeting the Seljuk-Turks. Katalim (1049), one of the Pecheneg chiefs, swam across the strait with his horses and united with the Pechenegs on the other side. So much so that during the reign of Murat II (1416, Ottoman-Turks), Bayazıt Pasha of Amasya had his horses swim across the strait...</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Akdes Nimet Kurat - Pecheneg History</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* "In 1049, when the Seljuk Sultan Tugrul Beg threatened the Byzantine territories in Anatolia with new attacks, a Pecheneg cavalry unit of 15 thousand men was sent to help the Byzantine army on the Armenian border. Four of the Pecheneg elders in Istanbul, Sulçe (Sulçu), Selte, Karama and Kataleym (Katalim) were appointed as the chiefs of this army." (Mualla Uydu Yücel)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6i4MLomvE__srJ01S6cKccABHmyMs43ISOJ2dm4nkUqDKAWyiK8OPqFhjs9IusabV_tq3-vZeA0jd5l6dFe29QyL25_Lt4NkyNwahR2PYAc_-lti5zKHufgvbdRgS_Y57JxAIMSpjrFPRH4HQ4byD0mQueeknJ9tP9AKcta5CItdMRT4GP-KHAmLqMVTa/s826/tarbagatay4.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="544" data-original-width="826" height="422" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6i4MLomvE__srJ01S6cKccABHmyMs43ISOJ2dm4nkUqDKAWyiK8OPqFhjs9IusabV_tq3-vZeA0jd5l6dFe29QyL25_Lt4NkyNwahR2PYAc_-lti5zKHufgvbdRgS_Y57JxAIMSpjrFPRH4HQ4byD0mQueeknJ9tP9AKcta5CItdMRT4GP-KHAmLqMVTa/w640-h422/tarbagatay4.png" width="640" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-size: medium;">Turks - Tarbagatay Petroglyphs / Kazakhstan</span></div><span style="font-size: medium;"><br /></span><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-70081575367763768812024-02-06T11:19:00.000-08:002024-02-10T01:58:43.314-08:00İki Hazar Kurganı<p> </p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İki Hazar Mezarından Çıkarılan DNA / <a href="https://www.scirp.org/journal/paperinformation?paperid=73563" target="_blank">LİNK</a></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Anatole A. Klyosov (1,2), Tatiana Faleeva (3)</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;">1) DNA Genealogy Akademisi, Boston, ABD.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;">2) DNA Genealogy Akademisi, Moskova, Rusya.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;">3) Ulusal Adli Tıp Merkezi, Rostov-on-Don, Rusya.</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfnQffAGUe03aIRzW-RPis_z2V1iKoCD1saju4gxd5iB5qCiVe5oT6YeZUX8Ugjeo8B779Eehm7Q13PShqupVftwib1b57em2f9PYS4-IBhSi9D8D8Zwuas_AZBOqOtSMbzz51PlFAVCgdJVHf6zA2XxM_EM4uZTVUeTAcrT2XbrGVIbtQ-xce27wohP04/s713/anatole.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="606" data-original-width="713" height="544" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfnQffAGUe03aIRzW-RPis_z2V1iKoCD1saju4gxd5iB5qCiVe5oT6YeZUX8Ugjeo8B779Eehm7Q13PShqupVftwib1b57em2f9PYS4-IBhSi9D8D8Zwuas_AZBOqOtSMbzz51PlFAVCgdJVHf6zA2XxM_EM4uZTVUeTAcrT2XbrGVIbtQ-xce27wohP04/w640-h544/anatole.png" width="640" /></a></div><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Özet:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Rusya'nın güneyindeki Aşağı Don bölgesinde kazılan iki Hazar kemik kalıntısının biyolojik kabile bağlantısını (Y-kromozomal haplogruplar, alt sınıflar ve haplotipleri açısından) anlamak için DNA'larını çıkardık ve analiz ettik ve her ikisinin de R1a haplogrubuna ve Z93 alt sınıfına ait olduğunu gösterdik. Bu model tipik olarak "Türk" kabul edilebilir ve bir Yahudi DNA soyu olarak kabul edilemez. Haplotipleri de tespit edilmiş ve burada rapor edilmiştir. Haplotipler, her iki Hazar'ın da, ortak atalarının kendilerinden 1500-2500 yıl kadar önce, MÖ II. binyılın ortalarında - MÖ I. binyılın başlarında, tipik olarak İskit dönemlerinde ya da biraz daha öncesinde yaşamış olmaları anlamında birbirleriyle akraba olmadıklarını göstermektedir. Haplotipleri, haplogrup R1a'nın iyi bilinen Yahudi haplotipleri ile ilişkili değildir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İlki 1994'te, ikincisi 2004'te kazıldı. İlk cenaze töreni geçmişte soyulmuştu. İnsan iskeleti 40+ yaşında bir erkeğe aitti, insan kemikleri soyguncular tarafından taşındı ve orijinal mezar yeri belirsizdi. Mezar, VII. yüzyılın sonundan MS VIII. yüzyılın başına tarihlendi. Mezardan elde edilen DNA örneği indeks 1251 tarafından atandı.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İkinci mezar soyulmadı ve tamamen korundu. İnsan iskeleti 35-45 yaşlarında bir erkeğe aitti, kafatası Batı'ya doğru sırtüstü uzanmış olarak konumlandırılmıştı. Mezar, VIII. yüzyılın ikinci yarısından MS IX yüzyılın başlarına tarihlenmiştir. Mezardan elde edilen DNA örneği 1986 indeksi tarafından atandı.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">IX yüzyılın ilk yarısında kare hendekli kurganlar ele geçirilmiştir. Arkeolojik kültür yok oldu. Görünüşe göre Hazarlar bu süre zarfında aşağı Don bozkırlarını terk etmişler; bu nedenle, Kuteiniki ve Talovo mezarları, Don bozkırlarındaki varlıklarının sırasıyla erken Hazar ve geç Hazar zamanlarını işaret eder.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Her iki durumda da DNA, eski iskeletlerin dişlerinden çıkarıldı. Dişler bir titreşim değirmeninde temizlendi ve öğütüldü, DNA fenol ekstraksiyonu ile izole edildi ve izole edilen DNA'nın kantitasyonu için polimeraz zincir reaksiyonu gibi diğer rutin prosedürler kullanıldı. Her iki durumda da eski Hazarların Y-kromozomal haplogrubu R1a olarak tanımlandı ve SNP mutasyonları R1a-Z280 ve R1a-Z93'e özgü primerler, her iki örneğin de negatif Z280 ve pozitif Z93 mutasyonları gösterdiğini ortaya koydu. Böylece, her iki eski Hazar'ın DNA'sının R1a-Z93 "imzası" olduğu yorumlandı. Bu, günümüz etnik Rusları, Ukraynalıları, Polonyalıları ve diğer Slav erkek popülasyonlarında çok nadir görülen bir SNP'dir ve bunların yaklaşık% 50'sinin R1a haplogrubunu taşıdığı tahmin edilmektedir. Öte yandan, R1a-Z93, Kafkas Karaçay-Balkarları, ayrıca Tatarlar, Başkurtlar, Kırgızlar ve görünüşe göre İskitlerin soyundan gelen ve ortak ataları 1500 - 2500 yıl öncesine dayanan R1a-Z93 alt sınıfında bulunan diğer topluluklar gibi günümüz Türkçe konuşan halklarında çok yaygındır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Biri erken Hazar, diğeri geç Hazar dönemine ait iki Hazar mezarından keşfedilen alt grupların (R1a-Z93) ve haplotiplerin, MÖ II. binyılın ortalarından MS I. binyıla ve biraz daha sonrasına kadar Orta Asya (ve özellikle Altay bölgesi) ile Karadeniz bölgesi arasında göç eden Türk göçebe kabilelerine ait olması muhtemeldir. Görünüşe göre farklı kabilelere ve farklı haplogruplara (aralarında haplogrup C, G, Q, R1a, R1b) aittiler, ancak şimdiye kadar İskitlerin ve ilgili kabilelerin antik kazı DNA'ları arasında sadece haplogrup R1a keşfedilmiştir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İki Hazar'ın ortak atası, "klasik İskit zamanları" ile ilişkilendirilen MÖ II. binyılın ortalarında-MÖ I. binyılın başlarında (hatta biraz daha öncesinde) yaşamıştır. Açıkçası, bu iki haplotip birbiriyle yakından ilişkili değildir, her ikisi de Y-kromozomunda R1a-Z93 haplogrubunu taşımasına rağmen muhtemelen iki farklı kabileyi temsil etmektedir. Bu şaşırtıcı değildir, çünkü R1a-Z93 alt grubu yaklaşık 5000 yıl önce oluşmuştur (SNP-mutasyonlarının analizi ile belirlendiği üzere). Bu haplogrup, antik kereste-mezar arkeolojik kültürünün yanı sıra Potapov, Sintashta, Andronovo, Karasuk ve diğer arkeolojik kültürlerde (Haak vd., 2015; Allentoft vd, 2015); günümüz Hintlilerinde, özellikle Hint üst sınıflarında (Sharma vd., 2009) , Karaçay-Balkarlar, Başkurtlar, Tatarlar, Peştunlar, Tacikler, Özbekler, Kırgızlar ve diğer birçok halkta (Klyosov & Saidov, 2015) yüksek oranda haplogrup R1a-Z93 bulunmaktadır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bu çalışma, günümüzden yaklaşık 1200 ve 1300 yıl öncesine tarihlenen iki Hazar iskeletindeki (önceki ve sonraki Hazarlar) antik R1a haplogrubunu tanımlamaktadır, ancak bu iki iskelet oldukça uzak DNA soylarına aittir ve ortak ataları onlardan yaklaşık 1500-2000 yıl önce yaşamıştır. Hem Hazarlar (R1a-Z93) hem de günümüz etnik Rusları, Ukraynalılar, Beyaz Ruslar, Polonyalılar ve diğer Slav halklarının haplogrup R1a (baskın alt sınıflar R1a-Z280 ve R1a-M458; Rozhanskii & Klyosov, 2012) ve haplogrup R1a İskandinavlarının (baskın alt klad R1a-Z284; a.g.e.) atalarıyla akraba değildir. Bununla birlikte, Türk dillerini konuşan ve kazılan Hazarların DNA soylarıyla oldukça yakın akraba görünen R1a-Z93'ün oldukça büyük bir payına sahip birçok halk vardır (bunların bazıları Kafkasya'da, bazıları eski İskit ve Hazar topraklarında ve Tatarlar ve Başkurtlar gibi Volga nehri bölgesinde yaşamaktadır. DNA şecere verilerine göre, iki eski Hazar'ın hiçbirinin Yahudi YDNA (Y-kromozomal DNA) soyuna ait olmadığı belirtilmelidir.</span></p><div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHIxEwDW4FwQV511ClI-18LZFKWJ1dtBCL_2ubKGyykQJCnswE_1iwp9uHFFBLJxW5WMsNPKeE12xKgnYXK1S2YALelRKpyxPJQl4jZCcO2pF6AnCLfWi6ntz5SBhFybXJ4im6IMawyAy_nWAF8bdZ-QkjqIHMIb7fYV-9HoZgiK0hoL8rNcP4JTHRV6tK/s319/hazar.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="319" data-original-width="258" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHIxEwDW4FwQV511ClI-18LZFKWJ1dtBCL_2ubKGyykQJCnswE_1iwp9uHFFBLJxW5WMsNPKeE12xKgnYXK1S2YALelRKpyxPJQl4jZCcO2pF6AnCLfWi6ntz5SBhFybXJ4im6IMawyAy_nWAF8bdZ-QkjqIHMIb7fYV-9HoZgiK0hoL8rNcP4JTHRV6tK/w324-h400/hazar.png" width="324" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Hazar - 8.-9.yy / <a href="https://www.themorgan.org/objects/item/286418" target="_blank">The Morgan Library & Museum</a></span></div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><div><br /></div>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-26554941070092039192024-02-06T10:56:00.000-08:002024-02-06T10:56:35.010-08:00Kıbrıs Hece Yazısı - Mehmet Turgay Kürüm<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgP-iIeJMf_kJoKu-LSIsXjNewTx-qowlmH8MskujlDX4RUzLstFnlaT7f9IF2kEwu5P-Qe-gVsMNkKtIwqnvukQyxgrc39DHKVl0SVmEkuUoSNGP42L8CJ9T7MqfkGevDuXQy15kyj5RdX8PJrwNpsspiRAXxXY18nDjjQcr8X9e4DZlQeTedt3rx8Dh1m/s992/k%C4%B1br%C4%B1s%20hece%20yaz%C4%B1s%C4%B1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="586" data-original-width="992" height="378" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgP-iIeJMf_kJoKu-LSIsXjNewTx-qowlmH8MskujlDX4RUzLstFnlaT7f9IF2kEwu5P-Qe-gVsMNkKtIwqnvukQyxgrc39DHKVl0SVmEkuUoSNGP42L8CJ9T7MqfkGevDuXQy15kyj5RdX8PJrwNpsspiRAXxXY18nDjjQcr8X9e4DZlQeTedt3rx8Dh1m/w640-h378/k%C4%B1br%C4%B1s%20hece%20yaz%C4%B1s%C4%B1.png" width="640" /></a></div><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Unutturulan Kıbrıs Türklüğü, MÖ 1000-300"</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Mehmet Turgay Kürüm</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* "Bu çalışmanın amacı Fransız arkeolog Olivier Masson'un 'Kıbrıs Hece Yazıları, Kritik ve Yorumlama' isimli eserde mevcut olan yazılar üzerinde, Türk Runik Alfabesi ve okuma kuralları ile Türkçe okuma çalışması yapmaktır."</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Münih Üniversitesi profesörlerinden Hommel :</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Minos sarayında keşfedilen yüzlerce toprak kitabe tamamen Eti (Hitit) yazısı tarzındadır. Bunlar Girit dilinin abideleri olmak gerektir. Girit yazısından çıkma olan Kıbrıs Hece Yazısı da buraya aittir. Girti'te bulunan kitabelerdeki yazı ile (bilhassa çift ağızlı balta işareti) Elam yazısı arasında da bir benzerlik tespit edilmiştir."</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Atatürk'ün buna notu:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Bu uygarlığı kuranların Avrupa'dan gelmediklerinde ve Sami olmadıklarında en tanınmış bilim insanları mutabıktır. O halde, bunlar Orta Asya'dan gelen Türklerden başka kimler olabilir?" [Atatürk'ün Bütün Eserleri, C 25, Kaynak Yayınları 1998]</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Aşkelon'da Demir Çağı'ndan kalma kemiklere yapılan DNA araştırmasına göre R1b ve M269'ın varlığı.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Antik DNA Erken Demir Çağ Filistin'in Genetik Kökenine Işık Tutuyor" adlı bilimsel çalışmada, Aşkalon kentindeki kazılarla ortaya çıkarılan 5 iskelet üzerinde yapılan araştırmada Deniz İnsanları Filistin'e Ege'den geldi, bunlar R1b ve M269 taşıyor.... Bu Türkler'de de görülüyor; Başkırt, Kıpçak, Kazak ve Tatar boyları... "</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Mehmet Turgay Kürüm</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Unutturulan Kıbrıs Türklüğü, MÖ 1000-300"</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">26 Ocak 2024 konferansı <a href="https://www.youtube.com/watch?v=6jwamEiS7gA" target="_blank">YT link</a>:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">________</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">EK: DNA Araştırmaları</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Norm Kisamov:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Arbinler izlerini sadece modern ve eski insanların damarlarında değil, aynı zamanda kökenleri ve tarihleriyle birleşen çok sayıda etnik grupta da bırakmıştır; bunlardan en belirgin olanı, coğrafyaları örtülü Arbinlerin Avrasya'nın bir ucundan diğerine, kuzeye ve güneye gezileriyle yayılmasına paralel olan çok sayıdaki Türk halkı ve onların yakın ve uzak kardeşleridir. ...</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Yaklaşık 9.000 yıl boyunca Kurgan gömme kültürünü sürdüren Arbinler, ölülerini Tengri'ye enkarnasyon için yolculuğa gönderirken, yiyecek malzemeleri de dahil olmak üzere tüm seyahat gereçlerini ellerinden geldiğince iyi bir şekilde donatmışlardır. Kurgan gömme geleneği okuryazarlık tarihine kadar uzanmış ve bize sadece Çin'den İrlanda'ya kadar uzanan fiziksel kalıntıları değil, aynı zamanda ayinlerin ve yorumların çok sayıda görgü tanığı anlatımını da bırakmıştır. Kurgan ekonomisi yerleşik tarımsal üretim ekonomisinden büyük ölçüde etkilenmemiş, başlangıçtaki avcı-toplayıcı ekonomilerini hayvancılık üreten bir ekonomiye dönüştürmeyi ve bu ekonomiyi günümüze kadar taşımayı başarmıştır. Kurgan göçebe kültürü, askeri yetenek, cinsiyet eşitliği, bağımsızlık ve eşitlikçilik, eşyalar ve insanlar üzerinde hakimiyet kurma teknikleri ve benzersiz özgüven gibi doğuştan gelen birçok etkiyi teşvik etmiştir. Sadece geçmiş dini doktrinlerde derin izler bırakmakla kalmayan, aynı zamanda çok sayıda biçim değiştirmiş formda hala bizimle olan etiyoloji üretti. Halklarının biyolojik yapısını etkilemiş, süt ve et diyetine, hareketli yaşam tarzına, sosyal ve etnik streslere ve henüz anlaşılmamış hastalıklara uyum sağlayamayanları ayıklamıştır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Üstün uyum yeteneğinin sayısız örneği yakın tarih hafızamıza yansımıştır: Hunlar devletlerini Ordos kıvrımından Aral'a ve oradan da Pannonia'ya taşımış, Kangarlar devletlerini Balkaş gölünden Adriyatik'e taşımış, Tele's Seyanto devletini Moğolistan'dan Güney Sibirya'daki Kimak Kağanlığına ve Doğu Avrupa'daki Kıpçak Hanlığına taşımıştır, Suvarlar devletlerini Kafkasya'dan Ukrayna'ya ve İtil-Kama kavşağına, Oğuz Türkleri devletlerini Balkaş'tan Aral'a, Mezopotamya'ya ve Anadolu'ya taşımışlardır. ...</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bu, Dr. A. Klyosov'un Türkolojide yeni keşiflere ve buluşlara kapı açacak bir başka çığır açıcı analizidir. Dilbilimsel manzarada esnek IE dilleri ve sondan eklemeli Fennik, Türki ve Çin dilleri vardır, bunların etkileşimleri henüz terra incognita'dır. Yaklaşık olarak 10-8 mil. MÖ "Aranlar", "Aryanlar" ya da "Aryan olmayanlar", Balkanlar'a giden ya da gitmeyen R1a göçmenleri arasında çok sayıda Türki ve Fenni dil konuşan etnisite bulunmaktadır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Anatole A. Klyosov:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bu çalışmanın sonuçları, haplogrup R1b'nin Orta Asya'da, görünüşe göre Güney Sibirya'da veya komşu bölgelerde, günümüzden yaklaşık 16.000 yıl önce ortaya çıktığı teorisini desteklemektedir. Haplogrubun önceki tarihi, (Klyosov, 2011d)'de öne sürüldüğü gibi, muhtemelen Batı Avrupa'dan doğudaki Doğu Avrupa Ovası'na ve güneydeki Levant'a kadar uzanan geniş üçgende ~58.000 ybp Europeoidlerin (Kafkasyalılar) ortaya çıkışıyla doğrudan ilişkilidir. Doğuya, Güney Sibirya'ya göçleri sırasında Y kromozomunda birbirini izleyen SNP mutasyonları dizisi, NOP ~48.000 ybp ve P ~38.000 ybp haplogruplarının ortaya çıkmasını sağlamıştır, Sonunda R haplogrubu ~30.000 ybp ve R1 ~26.000 ybp ve ardından R1a/R1a1 haplogrubu ~20.000 ybp (R1a ve R1a1'in ortaya çıkışı arasındaki zaman dilimi belirsizdir) ve R1b ~16.000 ybp'ye yol açmıştır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İlgili hecelere dayanarak, R1a taşıyıcılarını Aryanlar (Arans'tan, Arbins ile aynı formatta) ve R1b taşıyıcılarını Arbins olarak adlandırıyoruz. İlk durumda, R1a haplogrubu taşıyıcıları ~3500 ybp'de Hindustan ve İran Platosu'na gelen efsanevi Aryanlar olduğu için bu isim haklıdır. Başka bir deyişle, bu Aryanlar R1a haplogrubuna mensuptu, dolayısıyla Aryanlar teriminin çift anlamı (çakışıyor olsa da) buradan gelmektedir. Arbinler, tekrardan kaçınmak için uygun bir ortak terimdir: "R1b haplogrubu taşıyıcıları".</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Arbinler" güneye doğru göç etmiş, yaklaşık 6000 ybp'de bir kısmı Kafkasya üzerinden Anadolu'ya (R1b haplogruplarını ve ilgili haplotiplerini geride bırakarak); Küçük Asya'nın geri kalanına ve Orta Doğu'ya göç etmiştir. Görünüşe göre, Arbinler Sümer kültürünü ve devletini kurmuş ve esas olarak R-M269 alt grubunu ve onun alt kolu olan L23 alt grubunu taşıyarak batıya, Avrupa'ya çeşitli yollardan göç etmişlerdir. Bu rotalardan biri ~4600 - 4400 ybp'de Doğu Avrupa Ovası'ndan batıya doğru uzanan kuzey rotasıydı; aynı iki alt kladın yer aldığı eşzamanlı bir diğer rota ise Küçük Asya ve Orta Doğu boyunca batıya doğru uzanıyordu; Avrupa'yı en çok dolduracak olan bir diğer rota ise Kuzey Afrika-Akdeniz boyunca eski Mısır üzerinden Pireneler'e göç ederek ~4800 ybp'ye ulaşıyordu. Bu rota üzerinde R1b-V88 kabilesi ayrılarak güneye, nihayetinde Orta Afrika'ya (bugünkü dağılımlarına bakılırsa esas olarak Kamerun ve Çad'a) gitmiş ve mevcut R1b-V88 haplotipinin ortak atası ~4400 ybp'de yaşamıştır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İberya'ya varış zamanında ~4800 ybp, M269 altkolu M51 sınıfından ve kısa bir süre sonra L11 sınıfından ve onun altkuşaklarından ayrıldı. Bell Beaker kabileleri haline geldiler ve P312'den birkaç yüzyıl sonra ortaya çıkan yeni alt klanlar P312 ve L21 ile birlikte kuzeye doğru hareket ettiler. Bu alt kladlar (sınıflar) ve onların alt kladları, Atlantik'ten Balkanlar'a, Karpat Dağları'na, günümüz Polonya'sına, Doğu Avrupa Ovası'nın batı sınırına ve R1b haplotiplerinin kesintisiz çoğalmasına tanıklık eden pürüzsüz haplotip ağaçlarının kanıtladığı Baltık Denizi'ne kadar Avrupa'yı etkili bir şekilde ve büyük kesintiler olmadan doldurmuştur.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Adalar, R1b haplotipleri ve soyları açısından farklı bir geçmişe sahipti. L11, P312 ve L21 taşıyıcıları, 4000 ila 2500 ybp arasında Avrupa'da yaşayan Arbinlerle eş zamanlı olarak kara ve deniz yoluyla Adalara taşınmış ve Adalarda büyük ölçüde yaşayan P314, M222, L226 gibi kendi "yerel" altklaslarını oluşturmuşlardır. Sonuç olarak, Adaların önemli bir kısmı neredeyse sadece alel frekansı popülasyonda %92 - %96'ya ulaşan Arbinler tarafından doldurulmuştur. Genel olarak, Batı ve Orta Avrupa'da Arbinlerin sıklığı - tek tip olmasa da - nüfusun yaklaşık %60'ına ulaşmaktadır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bu çalışma esasen insanlık tarihi üzerine yapılan çalışmalar için DNA Soyağacı uygulamasının bir örneğini sunmaktadır. Bu örnek, tarih ve dilbilimin bazı gizemli bulmacalarına da değinen karmaşık ve zorlu bir çabadır. Bu bulmacalardan biri, Arbinler tarafından 16.000 ila 3000 yıl önce hangi dil ya da dillerin konuşulduğudur ve bu dil ya da dillerin, dinamikleri itibariyle Hint-Avrupa dışı bir dil olduğu neredeyse kesindir. Varsayımsal olarak, bu diller dilbilimciler tarafından proto-Türkçe, Sümerce, Kuzey-Kafkasça, Dene-Kafkasça, Baskça ve 5000-2000 ybp Avrupa'sındaki pek çok Hint-Avrupa öncesi dil ve bazı sonraki diller gibi çeşitli ve birbirinden kopuk "ölü" ve çok da ölü olmayan diller olarak kabul edilmektedir (M. Gimbutas bu dilleri "Eski Avrupa" olarak adlandırmış ve yerleşik çiftçi nüfusa atfetmiştir; ne yazık ki "Eski Avrupa "nın, "Eski Avrupa" öncesi avcı-toplayıcı ve çiftçi nüfus ile Balkanlara yaklaşık M.Ö. 10-8 bin yıllarında ulaşan R1a1 ile işaretlenmiş Asyalı avcı-toplayıcı göçmenlerin bir karışımından oluştuğunu net bir şekilde algılayamamıştır. MÖ ve diğer yeniliklerle birlikte Pra-Mama Tanrıçası ile Kurgan öncesi etiyolojilerini (=nedenin incelenmesi) de getirmişlerdir). Arbinlerin dili başlangıçta binlerce yıl boyunca ve Avrasya boyunca kolayca akan tek bir dil olabilir. Ancak bu başka bir çalışmanın konusudur.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Overview of Türkic genetics<span style="white-space: pre;"> </span>/ <a href="http://s155239215.onlinehome.us/turkic/60_Genetics/Klyosov/Klyosov2011R1bDNAHistoryEn.htm" target="_blank">LİNK</a></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Anatole A. Klyosov</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Ancient History of the Arbins, Bearers of Haplogroup R1b,</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">from Central Asia to Europe, 16,000 to 1,500 Years before Present</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Advances in Anthropology 2012. Vol.2, No.2, 87-105 Published Online May 2012 in SciRes: <a href="https://www.scirp.org/journal/paperinformation?paperid=19567" target="_blank">LİNK</a></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">_______________</span></p><p style="text-align: center;"><br /></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-2836515680889356212024-01-26T02:18:00.000-08:002024-02-21T02:22:49.764-08:00Han Hanedanlığında Hun Türkleri<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6DVU_FjuAfm-1VXmQSanzuL4FtYGXPg8sR7VtutRIxD8LXYkMZxJpdpz_XJc4Vr2Xg1MLgkogcHGeSI-ChRySHu_l7hnCYueyy5MGpiB2bqEIvKfLtsEIKm-i1q1UQBn69oNxbp01UdFCKLlSkzF7pOd8HKokEP6zMgxchu9oHUuNqbq7B9Ka4bghi7kO/s1056/han1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="1009" data-original-width="1056" height="612" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6DVU_FjuAfm-1VXmQSanzuL4FtYGXPg8sR7VtutRIxD8LXYkMZxJpdpz_XJc4Vr2Xg1MLgkogcHGeSI-ChRySHu_l7hnCYueyy5MGpiB2bqEIvKfLtsEIKm-i1q1UQBn69oNxbp01UdFCKLlSkzF7pOd8HKokEP6zMgxchu9oHUuNqbq7B9Ka4bghi7kO/w640-h612/han1.png" width="640" /></span></a></div><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İçi boş tuğla mezar karoları, Luoyang, Henan Eyaleti, Çin</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Doğu Han Hanedanı, MS 25-220</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Han dönemi deseler de süslemeler Türk Sanatına aittir. Bu da sahibi Hun-Türk mü, sorusunu akla getirir. Çünkü Ho-han-yeh Tanhu döneminde (MÖ 1.yy) Güney Hun Türkleri Hanlara karışıp zamanla Çinleşmişti. Ancak mezar karolarında görüldüğü gibi Hun-Türkleri Çinleşmiş olsa da Hun-Türk kültür ve sanatını devam ettirmiş. Bu betimlemeler diğer Türk boyları ve özellikle Anadolu Türkleriyle de devam ettiği için, kim ne derse desin, Türk Sanatı binlerce yıl sürekliliğini korumuştur. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">NOT: 2016'da aynı damgayı <a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2016/07/turkler-ve-amerika-yerlileri-turks-and.html" target="_blank">Arizona</a>'da bulmuştum</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiakCwhuAzpECDdEpD2Jb-_KpoQpEauTAl5qBfeuOxiK88xrPK83DSSH71w941XhXFA5SxyOSwu8AUeKdfDvWpyTF1xWZ9HE_c4U9NklbvORDNhwf_LMvUvB3F1OZX4dcYOMWEAirp3B6UX3hF1FAv14YSBjX3YkHZY2YQ7tnvSGYf0mn4adHpxgbhrNEqd/s2093/han2.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="886" data-original-width="2093" height="270" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiakCwhuAzpECDdEpD2Jb-_KpoQpEauTAl5qBfeuOxiK88xrPK83DSSH71w941XhXFA5SxyOSwu8AUeKdfDvWpyTF1xWZ9HE_c4U9NklbvORDNhwf_LMvUvB3F1OZX4dcYOMWEAirp3B6UX3hF1FAv14YSBjX3YkHZY2YQ7tnvSGYf0mn4adHpxgbhrNEqd/w640-h270/han2.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZWpFAM8aYzwI_Dpkm-hWQMevWm449IZYAptCOmP9CPR4EuLwDZmlqPB-Ru8oXSax5DMu1HhAZbqYxYZCQO0WMcd1914_LkdAvDXIiyLCMzTiyJaTzwtjKqsZjjaVVf73nQ85qTSlpf0ANWUhpEaiJWjoFukzSHzf93tgc2fMwSTGmDbpiH_6_m3dY3KOP/s842/han%20t%C3%BCrk%20pantolon.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="842" data-original-width="581" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZWpFAM8aYzwI_Dpkm-hWQMevWm449IZYAptCOmP9CPR4EuLwDZmlqPB-Ru8oXSax5DMu1HhAZbqYxYZCQO0WMcd1914_LkdAvDXIiyLCMzTiyJaTzwtjKqsZjjaVVf73nQ85qTSlpf0ANWUhpEaiJWjoFukzSHzf93tgc2fMwSTGmDbpiH_6_m3dY3KOP/w442-h640/han%20t%C3%BCrk%20pantolon.png" width="442" /></span></a></div><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Liderliğini Ho‐han‐yeh’in kardeşi Sol Bilge Eligi Çi‐çi’nin yaptığı istiklal taraftarlarının fikirleri şöyleydi: “Hunlar cesareti ve kuvveti takdir ederler. Bağımlı olmak ve kölelik onlara en adi bir şey olarak gelir. At sırtında savaşmak ve mücadele etmek süratiyle devlet kuruldu. Kavimler arasında kuvvet ve otorite kazanıldı. Yiğit cengâverler ölünceye kadar savaşmalı ki, varlığımızı devam ettirebilelim. Şimdi iki kardeş, taht için mücadele etmektedir. Sonunda ya büyüğü ya küçüğü devlete sahip olacaktır. Gerçi şimdi, Çin bizden daha güçlüdür; fakat (bu durumda bile) Hun ülkesini ilhak edemez! Niçin kendimizi Çin’e bağımlı kılalım? Atalarımızın devletini niye Çinlilere devredelim? Bu, ölmüş atalarımıza büyük hakaret olur. Böylece, komşu devletler arasında gülünç duruma düşeriz. Evet, bu suretle (Çin’e bağlanmak) sükûnet tekrar tesis edilebilse bile, kavimler arasında yeniden üstünlüğümüzü elde edebilir miyiz? Biz ölsek de kahramanlığımızın şöhreti artacak. Oğullarımız ve torunlarımız daima devletin hâkimi olacaklar."</span></p><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Ali Ahmetbeyoğlu // Hun Devletlerinin Kuruluş ve Çöküş Süreçleri, 2007</span></p><div><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnFHnFhRzYxqsUjZd0EBb_6dZA2PoNiFNXGh0fbRuql9PeqnE_3uApuaMNAPw9sjENwV_UKK5uYKv2vcQ6usSU6cdAS6i34CAJ4w1FgkqfkMt6usbWyFVkimIG4bj81rniLE7fHhXe4KqlkiY0jb8rIrT3LR3RL1j7UGrtJGnPfX9OoI78M-SH5DvGtEFA/s4797/han3.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="3507" data-original-width="4797" height="468" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgnFHnFhRzYxqsUjZd0EBb_6dZA2PoNiFNXGh0fbRuql9PeqnE_3uApuaMNAPw9sjENwV_UKK5uYKv2vcQ6usSU6cdAS6i34CAJ4w1FgkqfkMt6usbWyFVkimIG4bj81rniLE7fHhXe4KqlkiY0jb8rIrT3LR3RL1j7UGrtJGnPfX9OoI78M-SH5DvGtEFA/w640-h468/han3.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDwYsRVyZ6i5T8eR0DYlhTSWdyc1az1AxM9GYemXvde-SFJ_Huqqh2OnRSe12jghoBtg0MSQOeFVPJREX131TwAsulmD9_cjDWA6rFxmZ140xCDkBNc9WDAblkBT0jfBUv56JM4fslXajinT04nUS3QAtzlxjSArGGDVBSkE2Gtj_-a_SfBhD2O9Ca-G53/s4282/han4.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="1555" data-original-width="4282" height="232" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDwYsRVyZ6i5T8eR0DYlhTSWdyc1az1AxM9GYemXvde-SFJ_Huqqh2OnRSe12jghoBtg0MSQOeFVPJREX131TwAsulmD9_cjDWA6rFxmZ140xCDkBNc9WDAblkBT0jfBUv56JM4fslXajinT04nUS3QAtzlxjSArGGDVBSkE2Gtj_-a_SfBhD2O9Ca-G53/w640-h232/han4.png" width="640" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl_VsiSOYTsNPZhd77tksfnPC3Lvb8yIPO7BQM7qeNsFyzGmtz4NWztag3q0POKIwTx3xZWimR05gnjxaBWmhwdC9_mGvrv59qZqm2x-73Rr58F96ETzXzeaY_t4mzsNnxr8UDH-qYhxc01YLVkvmsVt_WboffdkXR4R3vRbhdQGAEM4tUbB78kuVQTBor/s720/turkish%20warrior1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="304" data-original-width="720" height="270" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl_VsiSOYTsNPZhd77tksfnPC3Lvb8yIPO7BQM7qeNsFyzGmtz4NWztag3q0POKIwTx3xZWimR05gnjxaBWmhwdC9_mGvrv59qZqm2x-73Rr58F96ETzXzeaY_t4mzsNnxr8UDH-qYhxc01YLVkvmsVt_WboffdkXR4R3vRbhdQGAEM4tUbB78kuVQTBor/w640-h270/turkish%20warrior1.png" width="640" /></span></a></div><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Turkish Warrior; "Turkish Shot" and Horse with "Knotted Tail"</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Left: Tarskii Northern Ossetia,catacomb 6 (8th-9th c AD)</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Right: Sulek- Khakasia (Hakasya)</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMNDyYZqVXj2YCnr7l0C0eCUTGN-B6IjXVbk5Zm27D_vLj-0BOOghLIxortK0LKyzu3ZnxNfOj1PTDLmXMYmG0HolaKnsI5kPkbd1NligYEyOhEDOHDhhSf3WyGCLJf7cYSKkx2oa3rfq_oNq_QtmdVO-lm0DTHvsoRHdTujqiiq4inSR8Hxyk8I_I5Neu/s1003/turkish%20warrior2.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="1003" data-original-width="503" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiMNDyYZqVXj2YCnr7l0C0eCUTGN-B6IjXVbk5Zm27D_vLj-0BOOghLIxortK0LKyzu3ZnxNfOj1PTDLmXMYmG0HolaKnsI5kPkbd1NligYEyOhEDOHDhhSf3WyGCLJf7cYSKkx2oa3rfq_oNq_QtmdVO-lm0DTHvsoRHdTujqiiq4inSR8Hxyk8I_I5Neu/w320-h640/turkish%20warrior2.png" width="320" /></span></a></div><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Khazar Turkish Warrior - Belt, 8th-9th c.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Turkish Shot" and his Horse with Knotted Tail.</span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgL6Y6MLhnKBIPg-cgHXda1Q6opCM5P2LByqtqOWRUrB4gxiQFMSVImxKJ-_iz0nSXZS8svs_PrItnz_20k7HqiPFaZ-eya_hzxnr7B6qpjaufTDiT_732SQk_5Tv5HvH2OEvSHrY_rW1USfUiVFCymbSdKk33AqtXpgN7KIuCDRohXzZDpDCBcQBuYxsdF/s1794/han5.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="1794" data-original-width="984" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgL6Y6MLhnKBIPg-cgHXda1Q6opCM5P2LByqtqOWRUrB4gxiQFMSVImxKJ-_iz0nSXZS8svs_PrItnz_20k7HqiPFaZ-eya_hzxnr7B6qpjaufTDiT_732SQk_5Tv5HvH2OEvSHrY_rW1USfUiVFCymbSdKk33AqtXpgN7KIuCDRohXzZDpDCBcQBuYxsdF/w352-h640/han5.png" width="352" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiSdXN8lmuUzpRX5e6KUCkAuhyphenhyphenoZ5_FbyOzsCyLk3t3y0efPUFfhaP6oX2X5lH12DsHhfnLD21Id86eUsTtqSgJ3MLhOldKKjPj5moKcNTPJhwNr-SIC8JAneiAyXTnM7lCpKaPLoYNfwZxoZl1bzhJihEBJenDoTD3Ff0jCkU_aaEMslRqncd4bTlCDzn/s800/han91.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" height="426" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiSdXN8lmuUzpRX5e6KUCkAuhyphenhyphenoZ5_FbyOzsCyLk3t3y0efPUFfhaP6oX2X5lH12DsHhfnLD21Id86eUsTtqSgJ3MLhOldKKjPj5moKcNTPJhwNr-SIC8JAneiAyXTnM7lCpKaPLoYNfwZxoZl1bzhJihEBJenDoTD3Ff0jCkU_aaEMslRqncd4bTlCDzn/w640-h426/han91.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmoaW_0IwT6ui_hxlchC8CQ4Jtih6aQ72D32acHWS0PNN4E-NTOOeW5SM6eJjOSZsNlVBv46uET9LxH8Ej8NsD6XAHpn9Nn1tLz1KegtvzvuzJ6-gPTRjboF-B6MSSgYwxEkux3gSrXQmTBnCL3D_Q1L0ME-42VeWd5Cp46pGuWppb5TPvizrXMmP5wzWy/s778/han92.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="533" data-original-width="778" height="438" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmoaW_0IwT6ui_hxlchC8CQ4Jtih6aQ72D32acHWS0PNN4E-NTOOeW5SM6eJjOSZsNlVBv46uET9LxH8Ej8NsD6XAHpn9Nn1tLz1KegtvzvuzJ6-gPTRjboF-B6MSSgYwxEkux3gSrXQmTBnCL3D_Q1L0ME-42VeWd5Cp46pGuWppb5TPvizrXMmP5wzWy/w640-h438/han92.png" width="640" /></span></a></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Art and Culture of the Turkish Tribes.</span></div><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">South Hun-Turks</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">The Southern (Eastern) Hun-Turks assimilated and became Chinese over time.</span></p><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><p style="text-align: center;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheCjtzLr-vt_GnksWM5yLnSZed5NaCeDAzA6yQOPFaqEJh17zpdrLLJEvUgCnN5iSGES_NfXY2vhgqueZGAua31csxzHkEBnPCIdmC-FsNjowXXW5aKK30-Pt7oJzlAYmlt8ul-lfcrr0GNhWvS32mY7agMCWbTTdGsPNdGwP-sjHWksU7JYdMlDvbitIn/s804/turkish%20warrior3.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="583" data-original-width="804" height="464" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheCjtzLr-vt_GnksWM5yLnSZed5NaCeDAzA6yQOPFaqEJh17zpdrLLJEvUgCnN5iSGES_NfXY2vhgqueZGAua31csxzHkEBnPCIdmC-FsNjowXXW5aKK30-Pt7oJzlAYmlt8ul-lfcrr0GNhWvS32mY7agMCWbTTdGsPNdGwP-sjHWksU7JYdMlDvbitIn/w640-h464/turkish%20warrior3.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">A Turkish Warrior; "Turkish shot" and his Horse with Knotted Tail.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Tang Period, 7th c / <a href="https://www.metmuseum.org/art/collection/search/42376" target="_blank">Metropolitan Museum</a></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">(not a phoenix, but a rooster, and not China Culture! / <a href="https://www.google.com.tr/search?q=sel%C3%A7uklu%20horoz%20ba%C5%9Fl%C4%B1%20s%C3%BCrahiler&tbm=isch&tbo=u&source=univ&sa=X&ved=2ahUKEwiV6dCxlJPdAhVjoosKHXfgBUMQsAR6BAgGEAE&biw=1366&bih=631" target="_blank">Link for Seljuk Turks Period</a>)</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">All hope of the resurrection of the Hunnish power, however, was completely wrecked by the internal revolutions which broke out in the Hunnish Kingdom just at this time. The Shanyu who ruled from 60-58 B.C., himself a usurper though belonging to the imperial family, proved so brutal and so unpopular a ruler that civil war broke out on all sides. Even after this particular ruler had been forced to commit suicide and the legitimate claimant (whose name, Huhansie, it is necessary for us to remember since he was later to play a very important part in history) was placed on the throne in 58 b.c., order was very far from being restored. By this time the Huns had become so accustomed to bloody battles between rival pretenders that it was difBcult for them to settle down once more under a unified rule. In fact, during the period 58-55 b.c., we find no less than five of the Hunnish princes setting themselves up as Shanyus and conducting bloody campaigns against one another.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">By 55 B.C. Huhansie had succeeded in eliminating his four rivals; but no sooner had this been done than his own brother, Jiji by name, rose in revolt and succeeded in causing Huhansie untold embarrassment. Neither of the two brothers could win a really crushing victory over the other. Consequendy, for the next two decades Mongolia was divided into two separate kingdoms, which are usually known as the Northern and Southern Kingdoms. Jiji’s main strength was in the north, in what is now Outer Mongolia, while Huhansie was able to maintain control in the south or what is now known as Inner Mongolia.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">The great cleavage of the Huns into northern and southern divisions reacted enormously to the advantage of China. As was to be expected, the Huns were kept so busy fighting among themselves that they had no chance to attack the Celestial Empire. Far more important was the fact that in 53 b.c. Huhansie, the lord of the Southern Huns, felt so hard pressed by his brother’s hordes that he convened a grand council of his nobles to discuss with them the question of seeking safety and protection by formally submitting to Chinese jurisdiction.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Most of the Hunnish nobles violently opposed the idea. “It has always been the custom of the Huns,” they said, “to admire spirited action and to despise servility. Mounted on their horses, they have always been ready to rush into battle without fear of death. For this reason their name and fame has been spread far and wide.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"At present, to be sure, there is a battle between older brother and younger brother for control of the Kingdom, but what matter is it if one or the other perishes as long as the imperial house goes on and provides rulers for our Empire.? Though China is strong, she has never been able to crush the Huns. For what reason, therefore, should we submit to Chinese rulership.? To do so would mean a break with all our traditions, would be insulting the spirits of our former rulers, and we would become an object of ridicule among all nations.”</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">One or two of the most intimate advisers of the Shanyu, however, spoke warmly in favor of offering homage to the Celestial Empire, approaching the matter from a realistic point of view. “Each country has a period of prosperity and a period of decline. At present we see that Chinese influence is everywhere predominant, reaching even to the Wusun and the city states of Kashgaria. For many decades the Huns have been on the decline, and at present there is no chance of restoring their fallen fortunes. In spite of all our exertions, we have experienced scarcely a single day of tranquillity. If we now bow to the inevitable and subject ourself to China, we shall have peace and quiet; if not, we shall continue in a state of danger and uncertainty.”</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Although the notables in favor of the project were definitely in the minority, Huhansie himself was quite won over by their arguments and forced the others to agree to the plan. Moving southward at the head of his horde, he eventually came near to the Great Wall. From this point an envoy was sent to the Chinese court to announce the formal submission of the Huns and to ask that a time be appointed when the Shanyu might appear in person at the court to do obeisance.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">When this envoy reached the Chinese court, there was much fuss and excitement. There was universal jubilation but also much controversy as to the treatment to be accorded the Shanyu when the time came for him to make his personal appearance. Should the Shanyu be forced to prostrate himself or be allowed merely to bow.? Should the Shanyu be ranked above or below the rulers of the various principalities into which China proper was still divided ? These and a hundred similar questions caused the ritual-loving Celestials great mental perturbation. At length the Emperor decided the matter to his own satisfaction. The Shanyu was to be treated as a friendly vassal, enjoying the privilege of a guest, and not as a conquered enemy. He was to be accorded precedence over all the other vassal princes; but, in addressing the Emperor, he had to speak of himself as “Your Servant.” He was not, however, to speak of himself by name. With reference to the last stipulation it should be remarked that in Chinese etiquette the use of one’s personal name in place of a personal pronoun is considered a sign of complete submission to the interlocutor.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">As soon as all these weighty matters had been settled, it was possible for Huhansie to make his ceremonial visit to China. This visit took place during the New Year’s festivities in 51 b.c. and occasioned the display of much pomp and power on the part of the Chinese. The Shanyu was treated with every consideration in order to induce him to remain in vassalage to China. In addition he and his followers were given a large number of valuable presents. After all, the Huns had to be shown that it was well worth their while to submit to the Son of Heaven.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">The question now naturally arises—what, in the meantime, had become of the rival Shanyu, Jiji, who had so long lorded it over Northern or Outer Mongolia? The answer to this query is an interesting one and throws much fight on contemporary events in many different parts of Central Asia. Ever since his brother and rival, Huhansie, had thrown himself upon the mercy of China (53 b.c.), Jiji had been in a quandary as to the best course of action to pursue. As long as Huhansie received Chinese support and protection, Jiji felt that his rival could not be really crushed in a military campaign. At first he hoped, by diplomatic means, to be able to loosen the tie between Huhansie and the Chinese. With this end in view, Jiji also entered into friendly relations with the Chinese court; and, though he would not formally declare himself a vassal nor come in person to the Chinese capital to do obeisance to the Dragon Throne, he sent his son to serve half as hostage and half as page in the Chinese court. Moreover, for several years thereafter he continued to send, at intervals, tributary presents to the Celestial Emperor.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">But though Jiji’s son and other envoys from the Northern Huns were received in a friendly manner by the Chinese, the latter showed quite plainly that Huhansie and the Southern Huns, as avowed vassals, were their favorites. By 49 b.c. Jij'i had begun to realize that he would have to rely upon something other than diplomacy if he were to create for himself a really great empire. He determined to be a great conqueror even if he could not be a great diplomat.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Although Jiji’s original domain had been Northeastern Mongolia, it would seem as if he made no attempt to extend the boundary of his kingdom eastward. Common sense prevented him from marching southward and attacking the combined armies of China and his rival, Huhansie. Following an old ancestral urge, he determined to march westward and establish his headquarters in Zungaria and Turkistan. (...)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">The westward migration of Jiji and the northern migration of Huhansie brought about a curious situation. For several years, the Huns had been divided into two kingdoms which we have called the Northern and Southern Kingdoms. After all this shifting of population, the two rival Hunnish Kingdoms continued to exist; but they can no longer be called the Northern and Southern Kingdoms but must now be referred to as the Western and Eastern Kingdoms, the one in Zungaria and Turkistan, the other in Mongolia.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">McGovern,William Montgomery // Early Empires of Central Asia 1939</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"></span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">The Southern (Eastern) Hun-Turks</span></p><p style="text-align: center;"><span style="font-family: times; font-size: large;"><span style="color: #cccccc;">Footnote: </span><span style="color: #cccccc;">Even in the 6th century Turks among Chinese</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"></span></p><p style="text-align: center;"><span style="font-family: times; font-size: large;"><span style="color: #cccccc;">Empress Ashina (551–582), empress of the Chinese/Xianbei dynasty Northern Zhou. She was the daughter of Göktürk's (Turkish Khaganate) Muqan Khagan (Reign: 553-572) son of Bumin Khagan. </span><span style="color: #cccccc;">Her brothers are Apa Qaghan and Yangsu Tegin/Tigin (Prince).</span><span style="color: #cccccc;"> Her husband was Emperor Wu. </span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Book; "<a href="https://www.kitapyurdu.com/kitap/bir-zamanlar-turk-idiler-turk-kokenli-cin-aileleri/447531.html&filter_name=%C3%A7in+t%C3%BCrk" target="_blank">They were Once Turk. Chinese Families of Turkish Origin</a>" bu Kürşat Yıldırım, 2018</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"<a href="http://www.genelturktarihi.net/turklerin-uzakdogu-siyasi-ve-kultur-tarihine-etkileri" target="_blank">The Effects of Turks on the Political and Cultural History of the Far East</a>" by Prof. Dr. Alimcan Inayet (Journal of Turkish World Studies, Volume: VIII, Issue 1,2008)</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"The number of Uighur Turks settled in different regions of the Tang/T'ang Dynasty reached hundreds of thousands. Thousands of Uighur Turk families settled in the capital Chang-an. Turks and Chineseized Turks had a great influence on many political and military activities during the Sui and Tang dynasties. Therefore, the lineage of the ruling dynasty of the Tang/T'ang Dynasty was also mixed with Turks. Of the 369 viziers in the dynasty, 36 were of Turkish descent. Tang/T'ang power relied heavily on foreign power."</span></p><p style="text-align: center;"><br /></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"<a href="http://www.genelturktarihi.net/cindeki-birkac-hun-hukumdar-kurgani-ve-turbesi" target="_blank">About Several Hun Ruler Kurgan and Tombs in China in the IV-V. Centuries</a>" by Tilla Deniz Baykuzu, Ege Uni.TID,vol.XX,no:2, 2005</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><span style="font-family: times; font-size: large;">"The oldest Turkic kurgans found as a result of archaeological excavations are the Pazyryk and Noin-ula kurgans. Pazyryk dates to the III century BC and Noin-ula to the I century BC. The Huns lived and established states in vast territories from Southern Siberia to the steppes of Mongolia and from there to the interior of China. Therefore, it would be correct to look for the kurgans of the later periods of the Huns in these geographies."</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><div style="text-align: center;"><br /></div>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-27613640714973100742024-01-14T03:45:00.000-08:002024-01-14T03:45:17.957-08:00İndo-Aryan Biziz<p style="text-align: center;"> <span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Doç.Dr. Tuğrul Kihtir,</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Kuşanlar, Kızıl Hunlar, Ak Hunlar, MS 2.-6.Yüzyıllarda Hindistan'da Türkler" konferansından</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaKHkEt-oG0SMih25iqUuu2fgfggVXMrYAQhaFeb86l9ENWGo_tQ_uuvEGCuFrcsdm9LO2wKdKpVDXlA56hy18RiOaoPa_VA9YPXbHv8HNZAHgeJafS-hIjmx2qrZAq0XgjxAoYZqxWVNxjI0BQ5uEDjXgfjUseqnGTQlSh1HI6E2n9IcRSiNuK5sI36NH/s1229/tu%C4%9Frul%20kihtir2.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="484" data-original-width="1229" height="252" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaKHkEt-oG0SMih25iqUuu2fgfggVXMrYAQhaFeb86l9ENWGo_tQ_uuvEGCuFrcsdm9LO2wKdKpVDXlA56hy18RiOaoPa_VA9YPXbHv8HNZAHgeJafS-hIjmx2qrZAq0XgjxAoYZqxWVNxjI0BQ5uEDjXgfjUseqnGTQlSh1HI6E2n9IcRSiNuK5sI36NH/w640-h252/tu%C4%9Frul%20kihtir2.png" width="640" /></a></div><br /><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"> "Bu bölüm bizim tarihimizin üvey evladı muamelesi görmüş bir bölümüdür. Hunlar, Göktürkler, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Osmanlılar, Peçenekler, Kumanlar, Kıpçaklar, ... say say bitmez bizim tarihimizin kavimleri, boyları, ama bu Ak-Hunlar, Kızıl-Hunlar ve Kuşanlar bizim tarihimizin güney ucudur. Bugün Güney-Asya'da eğer Türk Devleti'nin dostları varsa bu insanlara borçludur... Tarihimiz, bırakın başka tarihlere örnek olmayı, artı, çalınıyor. 15.yüzyıldan itibaren başlayan bu hareket, 18.yüzyılda Avrupa'nın kendisine köken aramasında; ve son zamanlarda da daha eski, Antik Yunan'dan da eski kültür de gerekiyor; çünkü dünya MÖ 500'lerde başlamadı, ondan öncesi de olması gerekti; ve Avrupa toplumları Hint-Avrupalı teorisiyle; Avrupa'dan beyazların MÖ 4000 - 5000 yıllarında , 3000 yıllarında 1500 yıllarında gelerek Sibirya'da yaşayan insanlara medeniyet öğrettiklerini; Afanasyeva kültürünü, Andronova kültürünü, hatta Tagar, Taştık kültürlerini kendilerine ait olduklarını iddia ediyorlar.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Ancak görebildiğimiz bir şey yok, Asya'da Avrupalı yok. Ve atlı arabalarıyla gelip Güney-Sibirya'ya kadar, yani o kadar sistematik bir şekilde söyleniyor ki bu, sadece Uralların batısından doğu kenarlarına değil, taa bizim ilk anavatanımız Yenisey'in çıkış noktalarındaki, oraya Yukarı Havza denir, oysa güneydedir, Baykal Gölü'nün hemen yanındaki bölgeye bile Avrupalılar gelmişler orada yaşayan Sibiryalılara kültür getirmişler. Fakat o zaman at bir binek aracı olarak kullanılmıyor. Atın bir binek aracı olarak kullanılması MÖ 2000'li yıllar. Ve çekici araç olarak kullanılıyor at. Ayrıca Avrupalıların mezarlarında at yok. Bizim kurganlarımız at dolu. Hatta Atlı-Kavim anlamında Tegrek, Kangılı, Tiyele kavimlerinin isimleri Türk Kavimleri. Çinlilerin verdiği. Adında tekerlek geçen bir kavim Uralların batısında yok. Tekerlek, at, demir ve pantolon o zamanki Bozkır kültürünün temel unsurlarıdır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Herkes yerleşik hayatın daha üst düzey bir medeniyet olduğunu düşünür; "Şehirli". Oysa göçer hayat Di-Cosmo'nun dediği gibi, ki bir Sinolog'tur kendisi, Bozkır hayatındaki dinamik yaşam, üretim tarzı, insanlarda feodal sisteme giden yolu daha önce açan bir yoldur. Ve üretim ilişkilerinde de aşama kaydetmiştir. Çinlilerin kuzey komşuları; Mustafa Kemal Atatürk'ün de çok sevdiği ve konferanslara da davet ettiği Sinolog Eberhard bu konuları çok yazmıştır; MÖ 3000 yılından önce Çin'de tanrılar tarım tanrılarıdır. Gök Tanrı yoktur. Tien-Shan = Tanrı Dağları deniliyor ya işte tanrının oğlu oluyor Çin hükümdarı, ama Çin tarihine bakarsak eğer, efsanevi bir Shia Hanedanı var, bulgusuz, sonra Shan Hanedanı var, sonra da Zhou Hanedanı var.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Zhou Hanedanı'nın başlangıçı MÖ kimilerine göre 1200'ler, kimilerine göre de 1050'liler. O devirden önce tarım tanrıları var, gök tanrı yok. Gök Tanrı kuzeyden gelir. Semavi din kuzeyden gelir. Ve Orhun Abideleri'nde olduğu gibi tanrı tarafından kutsanmak, kutsanmak, kutlu olmak, kut almak, şad olmak, bunları hep kuzeyli kavimlerin kültürleridir. Çin'e demir kullanmayı da Türkler öğretmiştir. Çin'in ilk petroglifleri de yine Güney-Sibirya kökenli insanların çizdiği ve tarzda petrogliflerdir. Çin MÖ 200'lü yıllara kadar şuanki hacminin onda biri kadar. Sürekli ondan sonra genişlemiş.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Esas alan, coğrafya, üretim, hareket, Tekerlekli Kavimler diyor, (yani bunlar uzaylı mı der gibi), tekerlek yok yani. Tekerliği icat eden Türk kavimleri. Evcilleştirilen atı binek hayvanı olarak binen Türk kavimleri. Demiri işleyen Türk kavimleri. Ve Romalılar etekle ata binerken, Çinliler yumuşak ayakkabı kullanırken, Türkler pantolon, çizme giyiyor ve atların üzerinde ipe geçirdikleri üzengiyi kullanıyor. Türkler üzengiyi icat etmiştir. Ata daha iyi yön verebiliyor, atına daha çok hakim oluyor. Demir kuzeyden girer Çin'e. Bunlar kesin şeyler. Ben bunları bir bilim adamı, bir akademisyen olarak, objektif olarak konuşuyorum. Milli duygularla konuşmuyorum. Yalan ortay çıkar. Zaten binlerce kitap var. Kitaplarımın hepsi dipnotludur ve uluslararası kabul görmüş akademisyenlerin, ki çoğu da yabancıdır, referanslarıdır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Medeniyetin çeşitli aşamaları var. Demir çok önemli bir aşama. İnsanlık tarihine bakarsanız, son kitabım, Ön-Türkler tarihini yazdım, tarih uygarlık ve genetiği ile beraber, göç yolları çok önemli çünkü, batıdan mı doğudan mı, hangi genler nereye gitmiş, bunlarla kanıtlıyoruz, gizlenmemiş araştırmaları o da, doğu araştırmaları Kore ve Japonya'dan geliyor, batıdan gelen araştırmalar genellikle farklı oluyor. Haplogruplar artık bilinen şeyler. Hangi insanlar hangisini taşıdığı biliniyor. Kızıl Hunların ki adları Kidarit'tir aynı zamanda, bu Kızıl Hunların yaşadığı yerden alınan gen araştırmasına göre aynı bölgede yaşıyorlar. Benim soyadım da Kihtir'dir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Özetle, medeniyetin aşamaları açısından, Türkiye Cumhuriyeti'ne gelmeden önce, MS 16.yüzyıla kadar bir Türk Çağı var. Ortaçağ bir Türk Çağı'dır. Bunlar tesadüf mü oldu? Yani bize batıdan gelmişler, Güney-Sibirya'da seramiği falan öğretmişler, ama hepsini Türkler yenmiş. Madem o kadar üstün medeniyetli insanlar batıda, doğudakiler onları nasıl yenmiş? Biz ırkçılık yapmıyoruz, biz mantık konuşuyoruz. Demiri işlediğiniz zaman, ata bindiğiniz zaman, atın üstüne pantolonla bindiğiniz zaman, o demirden silah yaptığınız zaman ve demirden üzengi yaptığınız zaman, işte süper güçsünüz. O zamanın şartlarında süper güç olmak bu.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İnsanlık tarihine bakarsanız, devletleşme süreci demir çağının sonlarında başlar. Paleolitik dönemde herkes balık tutar, avcılık yapar. Sonraki dönemler, Neolitik, Kalkolitik (Bakır Çağ) ve Tunç Çağı dönem. Neolitik dönem MÖ 8000 -5000, Bakır Çağ MÖ 5000 - 3000, Tunç Çağ MÖ 3000 - 1200 ve binden sonra Demir Dönemi. Yani MÖ 1000'den önce demir yok. Zaten MÖ 12000'lere kadar her yer buzul. Demirle vuran tuncu kırıyor. Demirle vuran süper güç oluyor. Olay bu kadar basit. Türklerin ata mesleği demirciliktir. Zaten Göktürkler'in efsanesinde de Avarlara demircilik yaparlar. Sonra onlar yenerler ve bağımsız olurlar. Atı da var, o da mesafe demek. Ticaret yollarını kontrol etmek demek. Böylece süper güç oluyor.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Batıda güçlü devletler yok, Roma haricinde. Roma'nın da kökeni zaten Etrüskler. Etrüsklerin baş-tanrıçasının adı Turan (Venüs). Bunları biz söylemiyoruz. Bunları Roma'nın kuruluş efsanesini anlatan Vergili Aeneas destanında söylüyor. Turovalıların kim olduğunu söylüyor.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Ve eski zamanlarda Türk kavimleriyle Avrupa kavimleri savaşsalar da bir ortak kültürdeler. Daha henüz dinler girmemiş devreye. Dinler girince insanlar ayrışıyor. Dinden önce ufak çatışmalar, sonra barışmalar. Zaten demir de bulunmamış. Genelde kontrol altında bir yaşam var kavimler arasında. Ama ne zamanki demir bulunuyor, bir taraf üstün geliyor, her tarafı alıyor, öbür taraf da ona düşman oluyor ve kültüründen çıkartıyor. İşte Türkler batının efsanelerinden, İskandinav sagaları dahil, çıkartıldılar. İskandinavların baştanrısı Odin Tyrkialı'dır. Uralların güneyinden geldiğini yazar sagalar. Ve alfabeyi de Odin beraberinde getirmiştir. Runik alfabeyi. Ancak İskandinav runik alfabesinin Türk, Göktürk alfabesiyle benzerliği ortaya çıkınca runik araştırmalar duruyor. Çünkü direk oraya varacak sonu. Şuanda yıllarca runik alfabe çalışması yok. Çünkü her şey ortada. Odin'in runik yazıyla beraber Uralların güneylerinden İskandinavya'ya gelmiş olması, Tyrkland'dan (=Türk Yurdu. SB.) gelmiş olması ortaya çıkacak.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İstanbul'un 1453'deki fethinden sonra Papa II.Pius, önce kardinaldi, 1458'de Papa oldu, bütün Avrupa efsanelerinden İzlanda, İskandinav, Turova hikayelerinden Türklerle ilgili bölümleri kodekslerden çıkarttı. Turova Savaşı'na bakarsanız zaten orada savaşan iki Yunan kavmi değildir. Nasıl ki şuan Ege'nin iki tarafında kıta sahanlığı ve nimetlerinin paylaşılamamasından dolayı yıllardır iki taraf savaşıyorsa, bu Turova Savaşı da aslında Anadolulu halklarla Egeli bir kavmin savaşı. Şimdi Akhalar'dan önce de Pelasglar var. Nitekim Herodot Pelasglar'dan göçer, ata binen (??- SB), savaşçı bir kavim olarak bahsediyor. Sanki Kimmerleri tarif ediyor, İskitleri tarif ediyor, eski Türkleri tarif ediyor. Kimmerler, ki Annemarie v.Gabain dahil, birçok tarihçinin artık üstünde hem fikir olduğu üzere Avrasya kökenli, ortak Türk kökenli kavimler bunlar. Kimmerler, Traklar ki onlarda da kurgana gömme var. Batılılar tümülüs diyor ama bildiğimiz kurgan onlar. Kültür, dil Altay Dil Grubu ya da Hint-Avrupa Dil Grubu olmasıyla her şey apaçık anlaşılıyor. Bir de genetik analizler girdi ki artık çarpıtmaktan, gizlemekten ya da kabul etmekten başka dördüncü bir seçenek yok. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Türkler kimdir? Asya'dan geldik Moğol'a benzemiyoruz.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Türkler Asyalı beyaz ırktandır. İndo-Aryan aramaya gerek yok, İndo-Aryan biziz."</span></p><p><span style="color: #cccccc; text-align: center;"><span style="font-family: times; font-size: large;">Doç.Dr. Tuğrul Kihtir</span></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTGoSGl9qjH0xFawnJZcDMuJiKDjAHp9qM4mQupVYBWmnaYJXOaK7kENVTjzEKn3EaFxEihnf8_1YY5p9aj8lnOx6oEyqGYZHe_V4AL3_pwpe-wuSupI_tXEdXHUjO3KX3sORhrd9zb0nmQ2y1aJXqiWzOxjc2AiNC1_TjltkmjZh1Je50qzHIgSM5ahca/s699/tu%C4%9Frul%20kihtir.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="393" data-original-width="699" height="360" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTGoSGl9qjH0xFawnJZcDMuJiKDjAHp9qM4mQupVYBWmnaYJXOaK7kENVTjzEKn3EaFxEihnf8_1YY5p9aj8lnOx6oEyqGYZHe_V4AL3_pwpe-wuSupI_tXEdXHUjO3KX3sORhrd9zb0nmQ2y1aJXqiWzOxjc2AiNC1_TjltkmjZh1Je50qzHIgSM5ahca/w640-h360/tu%C4%9Frul%20kihtir.png" width="640" /></span></a></div><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Kuşanlar, Kızıl Hunlar, Ak Hunlar, MS 2.-6.Yüzyıllarda Hindistan'da Türkler" İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü konferansından bir kesit. </span><a href="https://www.youtube.com/watch?v=0Zd1JEIS2rg&t=58s" target="_blank"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">TDAV, 18 Kasım 2023, devamı için YT linki:</span></a></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><br /></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-27266392842291804172024-01-01T13:04:00.000-08:002024-02-06T23:48:04.265-08:00Kitap<p><br /></p><p></p><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><i><span style="color: #cccccc;"><span style="font-family: verdana;">"</span><span style="text-align: left;"><span style="font-family: verdana;">Medeniyet dediğin tek dişi kalmış bir canavar var karşımızda ve korkmaya başladılar.</span></span></span></i></div><div style="text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana;"><i>Ama sen Korkma, çünkü çok derin ve çok zengin bir tarihin parçasısın ve</i></span></span></div><div style="text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana;"><i>sana ait olanı da geri alıyorsun."</i></span></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfvmgi1PZlzOMTPt81RxmtvGAQStb8EuM3N_31YiAX4p11YQMh-1bozzWmhitmRYoXnghsDHs5lIvIymRAFeV9gH25Y4Q0H6NXKIkpF_K9oUx6p8H5ZYdtZOJDhLMpGz-eVoPiT-tBK9COeGgz508WIVjrO4DIAJzfGp2ISHpqGZL8-kN2g4oz97dzcXCs/s836/Kapak.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="625" data-original-width="836" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfvmgi1PZlzOMTPt81RxmtvGAQStb8EuM3N_31YiAX4p11YQMh-1bozzWmhitmRYoXnghsDHs5lIvIymRAFeV9gH25Y4Q0H6NXKIkpF_K9oUx6p8H5ZYdtZOJDhLMpGz-eVoPiT-tBK9COeGgz508WIVjrO4DIAJzfGp2ISHpqGZL8-kN2g4oz97dzcXCs/w640-h478/Kapak.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Sözlü destan geleneğinden gelen İlyada ile Odysseia baz alınarak "milâttan önce Türkiye'de Türk ve Türkçe yoktu" yalanına cevap arayan elinizdeki bu eser bilim dünyası da dahil bazılarını rahatsız edecektir. Ancak "dayatılan" öğretilerden ve önyargılardan kurtulmalı ve sorgulamalıyız. Çünkü dikkatli bir araştırmayla bu iki söylence/destanda Saka Türklerinin birebir etkisi görüldüğü gibi Türkçe sözcüklerle de karşılaşırız. Örneğin, Eke Tur (Ektur / Hektor), Eke Aba (Ekuba / Hekuba), Pirim (Priamos), Ölüg Ene (Polyksene), Korkut (Gorgütyon / Gorgythion), Doruk (Dorüklos / Doryklos) ve Oğuz (Ogyges / Ochus) gibi özel adlarla uğur (augur) ve bediz (beuvdos) gibi sözcükler öz Türkçedir. Öyle ki Kabar (Kabeiri / Kabeiroi) gibi Türk boylarının varlığından da bahsedebiliriz. Antik dünyanın edebiyat tarihine öncülük eden İlyada ile Odysseia sadece Grek dünyasını değil Türk dünyasını da anlatır. Acaba bu iki destan Türklere mi aittir, yoksa birebir ödünçlenmeyle birlikte Grek söylencelerinin derlenip yazıya geçirilmiş hali midir? Asıl açıklağa kavuşması gereken de budur. Ne de olsa İlyada Saka Türkleri Anadolu'da yaşarken sözlü olarak anlatılmış ve ancak MÖ 6.yy'da yazıya geçirilmiştir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Eserde mitoloji, söylence, coğrafya, filoloji ve tarih üzerine birçok veriyle karşılaşacaksınız. Öyle ki eser sadece Turovalıları değil, çok daha fazlasını sunmakta ve sorgulamaya teşvik etmektedir. Kral Çıplak'tır.</span></p><p><span style="font-family: times; font-size: large;"><span style="color: #cccccc;"></span></span></p><p><br /></p><p><span style="font-family: times; font-size: large;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></span></p><p><span style="font-family: times; font-size: large;"><span style="color: #cccccc;">Yazmaya teşvik eden, uzak ve yakın diyarlardan kaynak sağlayan ve yol gösteren, annem ile babama, eşime, oğullarıma, arkadaşlarıma ve büyüklerime, </span><span style="color: #cccccc;">Teşekkür Ederim, Sağolun.</span></span></p><p><span style="font-family: times; font-size: large;"><span style="color: #cccccc;">Yayın sürecinde emeği olanlar da dahil, </span><span style="color: #cccccc;">Altınordu Yayınlarından Murat bey ile <a href="https://www.youtube.com/@turgaytufekciogluileturkdi4995" target="_blank">Turgay Tüfekçioğlu</a>'na da yardımları için Teşekkür Ederim.</span></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Tarihimize birazcık da olsa katkımız olduysa ne mutlu bana.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Sevgiler, Saygılar.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><div><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPyM5fuqIVc_QyEICOV4_CJBEk83b51mS5-YsiPyaIefA4in0iEnIJAfbRXtKfjVRBQZoba44oYQbO7Te2LGG0qrZYDYbFivIJH2lZCzEUajgnaVxYnpSJJmWofhoDJoT6qjOHgu0pc902p0m50uJBOzQEBtc_oDyKfVblJM-_JN5XaBiTGMHpjcrwhTF1/s851/%C3%B6l%C3%BCg%20ene.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="499" data-original-width="851" height="376" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgPyM5fuqIVc_QyEICOV4_CJBEk83b51mS5-YsiPyaIefA4in0iEnIJAfbRXtKfjVRBQZoba44oYQbO7Te2LGG0qrZYDYbFivIJH2lZCzEUajgnaVxYnpSJJmWofhoDJoT6qjOHgu0pc902p0m50uJBOzQEBtc_oDyKfVblJM-_JN5XaBiTGMHpjcrwhTF1/w640-h376/%C3%B6l%C3%BCg%20ene.png" width="640" /></span></a></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana; font-size: medium;">Turovalı prensesimize Polyksena/Polyxene dedik hep...</span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana; font-size: medium;">Ama, bu onun adı değil...</span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: verdana; font-size: medium;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: verdana;"><span style="color: #cccccc;">Yeni Yıl Hediyem</span></span></div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: verdana;"><span style="color: #cccccc;">Sağlık, başarı ve mutlu bir yıl dilerim.</span></span></div><div><br /></div><div><span style="font-family: verdana; text-align: center;"><br /></span></div>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-38589608514874439412023-12-21T13:03:00.000-08:002023-12-21T13:03:25.224-08:00Grekçe Değil<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfQffQoc99q7Nc1JGhPRN1iDtBJhEc6ngU3Uwjtb5ee4z20VCaO-MXehprUjhZAkzYYELQ_5UWV1ci6F5o6PqXxnXypA-2wSZ35OrmLO4PSbKsELHRkJVVM37MHf3ANuPd6wDbRnlDTo3ye3t7qPBmVFbN366RyI4rQgXPeXPqDhF1vicRY583PsOuB5hO/s834/a%C5%9Fil%20odus.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="737" data-original-width="834" height="566" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfQffQoc99q7Nc1JGhPRN1iDtBJhEc6ngU3Uwjtb5ee4z20VCaO-MXehprUjhZAkzYYELQ_5UWV1ci6F5o6PqXxnXypA-2wSZ35OrmLO4PSbKsELHRkJVVM37MHf3ANuPd6wDbRnlDTo3ye3t7qPBmVFbN366RyI4rQgXPeXPqDhF1vicRY583PsOuB5hO/w640-h566/a%C5%9Fil%20odus.png" width="640" /></a></div><br /><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Yunan mitolojisindeki birçok isim de Yunan kökenli değildir ve diğerleri yalnızca kusurlu bir şekilde Grekçeye dönüştürülmüştür. Akhilleus, Odysseus, Agamemnon, Klytaimestra, Rhadamanthys ve Bellerophontes Grek öncesi popüler geleneğin (destan) bir repertuarından, değilse, 'saray' edebiyatından aktarılmış gibi görünüyor." - Arthur Evans</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">*</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Many names also in Greek mythology, are not of Greek origin, and others have only been Graecized imperfectly Achilleus, Odysseus, Agamemnon, Klytaimestra, Rhadamanthys and Bellerophontes seem to have been tansmitted from a pre-Hellenic repertory of popular tradition (saga), if not, of 'palace' literature." Arthur Evans</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><p><br /></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-38437686739863977212023-12-21T12:59:00.000-08:002023-12-21T12:59:49.146-08:00Scythian Turks<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjk9Hi0Ou88LDYYAILKZr7sh6E3xCB73Ci8X_VoVO8t9N8CdX4kZqQQU1uN8jQrJz4nBkNxItDqIhmabksnbpBMN0SyTEV0QdueyGgcLKFK_ydsNjrXcvhoLs-YzmnnpnAQswvDRPEK98za32iiiz04MVT9h0ptngiPzStqI0cWJT1jmT4j8OFhr0Nkqru_/s958/iskit%20zaur%20hasanov.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="724" data-original-width="958" height="484" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjk9Hi0Ou88LDYYAILKZr7sh6E3xCB73Ci8X_VoVO8t9N8CdX4kZqQQU1uN8jQrJz4nBkNxItDqIhmabksnbpBMN0SyTEV0QdueyGgcLKFK_ydsNjrXcvhoLs-YzmnnpnAQswvDRPEK98za32iiiz04MVT9h0ptngiPzStqI0cWJT1jmT4j8OFhr0Nkqru_/w640-h484/iskit%20zaur%20hasanov.png" width="640" /></a></div><br /><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SOCIAL AND CULTURAL VALUES OF THE SCYTHIANS:ANCIENT ASHGUZS / ISHKUZS / GUZS</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Zaur HASANOV*</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Chapter I is devoted to the research of Iranologists. Social and cultural versions of the myth of “the Scythian descent from Tagitaus” (described byHerodotus) have been studied by many Iranologists. Basing on the analyses of heir research it can be concluded that: </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">1) the names of the four Scythian tribes – Auchatae, Catiaroi, Traspi and Paralaltai (which represent social categories) cannot be reconstructed on the basis of Iranian linguistic and mythological tradition. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">2) Iranologists (Miller, Tokhtasev) point out that plural suffix -t- (in the Scythian ethnic names Auchatae, Paralaltai, Scolotoi) originates from the languages of the Altaic language family. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">3) Abaev assumes that in the ancient Iranian languages there is no phoneme -l- , which appears in the individual’s names “Lipoxais” and “Colaxais” and in the names of ethnic groups “Paralaltai” and “Scolotoi” from the myth of the Scythian descent from Tagitaus. </span></p><p><span style="font-family: times; font-size: large;"><span style="color: #cccccc;">4) As far as the text of Protogenes inscriptions is concerned, it becomes clear that “aksai/oksai” in the names of the first Scythians (Lipoksai, Arpoksai, Kolaksai) is not a single word, as Iranologists try to present it, but two separate roots ok/ak and sai. Thus it can be concluded that these two words are not associated with the Iranian title </span><span style="color: #cccccc;">hšaya-. For the reasons mentioned above, it may be concluded that the myth of the Scythian descent from Tagitaus (in which, according to many researchers, the social structure of the Archaic Scythian society is described) is not genealogically connected with the Iranian world.</span></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">5) According to V.Miller and V. Abaev traces of the Iranian languages were virtually not present in the names of the Royal Scythians at the time of Herodotus. They believe that Iranisation of the Scythians had started in the later (Sarmatian) period.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">6) In order to prove Iranian origin of the Scythians and Sakians Iranologists use the “circular argument”, which means that “conclusions of the researcher depend on his/her original assumptions”. This “circular” approach has been criticized by the Indo-European researchers.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">7) Written sources (Herodotus) evidence of the existence of seven different languages in the Scythian Empire. These facts do not allow us to accept the false concept of the Iranian mono-ethnic origin of the Scythian society. The issue of the origin of different languages of the Scythian Empire remains relevant in the current research.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Chapter II. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">1) The correct Ancient Greek transcription of the Scythian(Σκυθαι) ethnic name is “Skuthai”. The identical Assyro-Babylonian (Ashguzai, Ishkuzai) and Ancient Greek (Skuthai) forms of the Scythian ethnic name suggest that this was the real name of this people.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">2) The name of the Scythian tribes is identical with the name of the Turkic tribal union Oghuz, Guz.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">3) The comparative research of the Herodotus’ information about the Royal Scythians and Rashid al-Din’s information about ancient Oghuzs shows parallel details, concerning their military campaigns, migrations and even historical period (7th century BC). </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">4) Archaeological sources of the Archaic Scythian period reveal that the information of Rashid al-Din about migrations of the ancient Oghuzsis correct.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">5) The information about division of Oghuz tribes into İç Oğuz (Inner Oghuz) and Taş Oğuz / Aş Oğuz (Outer Oghuz) can be found in Assyro-Babylonian written sources, where Scythians are named Ishkuzai and Ashguzai. In general the Turkic sources allow us to reveal structure virtually identical with the social, military and geographical organization of the Scythian society.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Chapter III.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">The souces prove that Scythians and Turko-Mongolian nations (Xiongnu, Hunns, Tuchue, Mongols, Oghuz, Kipchaks etc.) had analogical traditions of:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">1) burial , 2) horse sacrifice, 3) blood oath, 4) cult of defeated enemy skull, 5) sword worship, 6) views about Earth and 7) anti-assimilation attitude.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Chapter IV.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Iranologists cannot explaine etymological meanings of all of the eight gods of the Royal Scythians Pantheon.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">1) The research on the basis of the ancient Turkic languages, and its comparison to the Shamanism and Tengrianism of the Altaic language family, allows us to establish clear etymological meanings of all eight Royal Scythian gods and to reveal a clear structure of the Pantheon.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">2) Study of the names of the Royal Scythian gods on the basis of the ancient Turkic languages allows us to reveal their polisemous etymological meanings. Multifunctional images of the Scythian gods are identical with multifunctionalimages of the Greek gods (that were identified with the Scythian gods by Herodotus).</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">3) In this chapter some additional evidence is brought to support the argument about sameness of the Royal Scythian and Turkic gods.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Chapter V.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">The images of goddesses in the Scythian art are analysed and compared to the information in written sources and traditions of Shamanism in the Altaic language family. It allows us to establish that:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">1) Scythian depictions of a female deity with big feet, a fire and a mirror refer to the Scythian goddess Tabiti.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">2) Scythian images of a female creature with zoomorphic limbs, wings, surrounded by animals, holding a severed male’s head in her hand, are depicting Scythian goddess Argimpasa.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">3) The Cimmerain, Scythian and Sakian archaeology discoveries, its comparison to the written sources, ethnographic materials, and Shamanism of the people of Altaic language family, allows us to determine the semantic meanings of series of the archaeological finds and funeral ritual, which is reflected in the construction materials and stratigraphy of the burial mounds.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">4) The research of the cross-shaped (romb-shaped) Cimmerian, Scythian and Sakian ornament reveals that its semantic meaning originates from the concept of the Centre of Universe in the Uralo-Altaic shamanism. In general it should be stated that the comparative research leads to the conclusion that Cimmerian, Scythian and Sakian shamanic practices were identical with to those of the Siberian shamans.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Chapter VI.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Describing the myth of the “Scythian descent from Tagitaus” Herodotus cites the names of the first Scythians (Lipoxais, Arpoxais, Colaxais), their tribes (Auchatae, Catiaroi, Traspi, Paralaltai) and golden objects that had fallen from the sky (a plough, a yoke, a battle-axe, a drinking-cup).</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">1) Etymology on the basis of ancient Turkic languages helps to determine that the functions of the golden objects were reflected in the names of the first Scythians and their tribes. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">2) The names of the first Scythians and their tribes reflected their social and economic functions, which were associated with the semantic value of the golden object that they received from the sky.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">3) The names of the tribes reflected actions performed by the golden object: a battle-axe (sword) - to cut , a plough –to hoe, a yoke –to conquer, a drinking-cup (cauldron) – to hang over the fire.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">4) The myth of the “Scythian descent from Tagitaus” reflected the social structure of the Scythian society in the Archaic Scythian period.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><a href="https://www.academia.edu/34824245/Social_and_Cultural_values_of_the_Scythians_%D0%A1%D0%BE%D1%86%D0%B8%D0%B0%D0%BB%D1%8C%D0%BD%D0%BE_%D0%BA%D1%83%D0%BB%D1%8C%D1%82%D1%83%D1%80%D1%8B%D0%B5_%D1%86%D0%B5%D0%BD%D0%BD%D0%BE%D1%81%D1%82%D0%B8_%D1%81%D0%BA%D0%B8%D1%84%D0%BE%D0%B2" target="_blank">in Russian</a></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* PhD, Senior research associate at The Department of Antique Archaeology at The Institute of Archaeology and Ethnography of the Azerbaijan National Academy of Sciences. Author of more than sixty papers published in Azerbaijan, Russian Federation, Ukraine, Kazakhstan, USA, Hungary, Poland, Czech Republic, Turkey and Iran. Author of the monograph “The Royal Scythians” published in four languages and reviewed by many researchers. The monograph offers a new insight into the ethnic and religious composition of the Scythian Empire. Hasanov Zaur is a member of the ISSR (International Society for Shamanistic Research). He has participated innumerous international conferences in different countries.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">__________________________</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-52163146920771760042023-12-03T07:24:00.000-08:002024-01-05T13:20:16.170-08:00Yakar, Iakar, Iachus (ıακχος) : TÜRKÇE<p> </p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Yakus bir meşale tutuyor"</i></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Iacchus holding a torch."</i></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Paus. 1.2.4</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIN_NCqpPRFqw-7hPO5R-DSuEpdFAhjWHRM3rlcn-KIp8c74Ai-vjoZLpoiGhzpRv1p-VvgbAmh__3GM7vmaW4OZvK_qsD3a5AO7cixrRhgZ6ci7YEoU7zKIY1_KR22aRSyCCl9Rfi3orxLyXvIf20tIzftGkjeNgnpBbge-VTe3Kns89egS-x02_t94dy/s732/zyak%20iachus%20sibil%20demeter%20attis%20altar.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="634" data-original-width="732" height="554" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIN_NCqpPRFqw-7hPO5R-DSuEpdFAhjWHRM3rlcn-KIp8c74Ai-vjoZLpoiGhzpRv1p-VvgbAmh__3GM7vmaW4OZvK_qsD3a5AO7cixrRhgZ6ci7YEoU7zKIY1_KR22aRSyCCl9Rfi3orxLyXvIf20tIzftGkjeNgnpBbge-VTe3Kns89egS-x02_t94dy/w640-h554/zyak%20iachus%20sibil%20demeter%20attis%20altar.png" width="640" /></span></a></div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Kibele-Attis kültüne adanan bir altarda meşale taşıyan Yakus (İacchus), Roma dönemi MS 4.yy (Atina Arkeoloji Müzesi)</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Kibele daha sonra Demeter olarak anılır.</span></div></div><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Iakar - Iachus (ıακχος)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"> - I -'nin İngilizce okunuşu - J - iken Türkçe okunuşu - Y - 'dir (Tr, jag-mur=yağmur, janak=yanak, gibi)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Yani sözcük Yakarmak'tır, Yakmak'tır, Türkçedir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Ancak araştırmacılar onun sadece ağlamak, bağırmak anlamında olduğunu iddia ederler ki eksiktir. Çünkü <i>Yakarlar</i> ellerindeki "<i>meşale</i>"lerle bağırarak yani <i>Yakararak</i> alaya katılırlar. Sözcüğün anlamı da sadece bağırmaları değildir, ellerindeki ateştir, meşaledir, yakılmıştır, yakandır aynı zamanda.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzuq_d9peaD4lSUA5N4iKCj3tlD_rU8mUyZHSpTi-OCu4n8RmNneL1HTuGjZvok7ba8r6J04pl__ppLUVOcq5KLr-xnZ1J-TUnuzSJxhEPM7df4siaAEBN2KV7aOdWTsYSgGhd4ehPwOOOSaXUT5snk1WNZIvVad12Xw7kqh3-BoaE3EhzWq5orWcsPa2b/s647/zyak%20beekes.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="297" data-original-width="647" height="294" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzuq_d9peaD4lSUA5N4iKCj3tlD_rU8mUyZHSpTi-OCu4n8RmNneL1HTuGjZvok7ba8r6J04pl__ppLUVOcq5KLr-xnZ1J-TUnuzSJxhEPM7df4siaAEBN2KV7aOdWTsYSgGhd4ehPwOOOSaXUT5snk1WNZIvVad12Xw7kqh3-BoaE3EhzWq5orWcsPa2b/w640-h294/zyak%20beekes.png" width="640" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Başlangıçta anlamdırdıkları şekilde devam etmişler ve kökenini tam olarak vermiyorlar.</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Hatta <i>meşale tutucu</i> olarak LAMPADEİON kelimesini kullanıyorlar.</span></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQwHpf2Rreav2WtjovdbRI6FCUZ8mXgjhUmcSOBbxdG97BwPqD38dHJ03EUPm8ell4RdOV9TqZ12xZl_6lzmZZ4ly095qCEiolEvNXa2zumAbWuwdNHKrw8nW75NBD3K7ZywCigjtpnj8LZlXrNvfQ80cye4263_idEGAKTILAYtSQswNrT1UF7O7-aast/s585/zyak%20lamba.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="312" data-original-width="585" height="342" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQwHpf2Rreav2WtjovdbRI6FCUZ8mXgjhUmcSOBbxdG97BwPqD38dHJ03EUPm8ell4RdOV9TqZ12xZl_6lzmZZ4ly095qCEiolEvNXa2zumAbWuwdNHKrw8nW75NBD3K7ZywCigjtpnj8LZlXrNvfQ80cye4263_idEGAKTILAYtSQswNrT1UF7O7-aast/w640-h342/zyak%20lamba.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /><span style="font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span><p></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZMdAPzj6ZhbGONLVN3YFSI5eEHLObY1GoG_DBcPWum3aef7O9Ghq4RQSRDi-QIFv88hJ9sPRYAt_VDP_jHw7CFvYX1725DblXQeC92C2tSQHMXX7EicuKuZdhGRP1rZnNZObIIzKUX8Kkpgs8famk0sEzhoygw24nizCxnIZfa0uqTd2eeBlFxOtIOpuK/s554/zyak%20g%C3%BClensoy.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="554" data-original-width="239" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZMdAPzj6ZhbGONLVN3YFSI5eEHLObY1GoG_DBcPWum3aef7O9Ghq4RQSRDi-QIFv88hJ9sPRYAt_VDP_jHw7CFvYX1725DblXQeC92C2tSQHMXX7EicuKuZdhGRP1rZnNZObIIzKUX8Kkpgs8famk0sEzhoygw24nizCxnIZfa0uqTd2eeBlFxOtIOpuK/w276-h640/zyak%20g%C3%BClensoy.png" width="276" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyVJWTj92qUNFcX4pGksLwJobrXXd1sJqfvVno2BqnjpmB-QzzzkrsdLRGJSxb7OW4w5XKYHUvlZimRWt97RvCdkQDVwYiN4Cn4VR3ev0awV74-N97aQw_3Cpgq-Il20QaN4UbQ_T2UXhiHJko-a6gmhyxi2S7Kq56lnQM5ZBmKbj8hNNkGYeKfAbx6rAJ/s519/zyak%20jantir.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="291" data-original-width="519" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgyVJWTj92qUNFcX4pGksLwJobrXXd1sJqfvVno2BqnjpmB-QzzzkrsdLRGJSxb7OW4w5XKYHUvlZimRWt97RvCdkQDVwYiN4Cn4VR3ev0awV74-N97aQw_3Cpgq-Il20QaN4UbQ_T2UXhiHJko-a6gmhyxi2S7Kq56lnQM5ZBmKbj8hNNkGYeKfAbx6rAJ/w640-h358/zyak%20jantir.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><div><span><br /></span></div><div style="text-align: center;">j-y</div></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguNH6ZNt_g07HvKwP01vC8TJ3iCxxpM8sgWESpXL2Hj-dWVpYURwM3a9W0IOdY5_NLLJrNshFZgEFrbAhFRu1tPdIpmu_rDkg7GsqH6CIlcgB_ynRhkesfvBupQeHtx9kugd6uLVtiAPNdPJvZH0aXHY-9hvl3QgkSYy0dWp-9_AWLvFCnWUOfXqxW2CnB/s516/zya%C4%9Fmur.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="212" data-original-width="516" height="262" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguNH6ZNt_g07HvKwP01vC8TJ3iCxxpM8sgWESpXL2Hj-dWVpYURwM3a9W0IOdY5_NLLJrNshFZgEFrbAhFRu1tPdIpmu_rDkg7GsqH6CIlcgB_ynRhkesfvBupQeHtx9kugd6uLVtiAPNdPJvZH0aXHY-9hvl3QgkSYy0dWp-9_AWLvFCnWUOfXqxW2CnB/w640-h262/zya%C4%9Fmur.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div style="text-align: center;"><span style="font-family: times; font-size: x-large;"><span style="color: #cccccc;">*</span></span></div><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Carl Kerenyi</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Knossos'ta, Yunanca okunuşu 'Iakos', 'Iachos' ya da 'Iakchos' olabilen i-wa-ko ismine rastlarız; Knossos ve Pylos'ta çoğunlukla i-wa-ka halini almaktadır. Yunanca için tamamıyla yabancı gibi görünen bir Sirius ismi 'Iakar', aslında o kadar da yabancı olmayabilir. Bir Mısır hikâyesi, Minos isimleri 'Iakar' ve 'Iachos' ile bağlantılı olarak ifade edilebilir. 'Iachen' veya 'Iachim', söylentiye göre Mısır'da Kral Senyes'e tabi yaşayan akıllı ve dindar bir adamın ismiydi. Bu adam aynı zamanda kutsal bir figür olabilirdi. Erkenden doğuşu sırasında Sirius'un kızgın gücünü zayıflattığı ve böylece o zamanlarda şiddetlenmiş olan salgınları yok ettiği söylenmekteydi.</i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>Ölümünden sonra bir tapınak mezarlığına gömüldü ve uygun kurban törenleri yapıldığında, rahipler onun sunağından ateş alıp, yıldızın yıkıcı ateşine karşı düzenlenen sihirli bir ritüelde bu ateşi taşıyorlardı.</i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>Dionysos'ta bu ateş 'yaz ortasındaki saf ışığa' dönüştürülmüştü. Gök tanrısının oğlu şahsında 'Zeus'un ışığı' olarak kabul edilmişti. Hesychios (MS 5./6.yy), Yunanca sözcük iachron - lügatından bildiğimiz bir sıfat - 'zarif Zeus'un ışığında yıkanmış' olarak dahası 'eudieinon' olarak tanımlar. Böyle bir ışık, somut şekilde Dionysos'un bir eşi olduğu düşünülen kutsal bir figürün eline yerleştirilmişti.</i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>Yukarıda bahsedilen iki Minos ismiyle aynı kökten gelen bu figürün ismi muhtemelen törenlerde yinelenen ısrarlı bağırıştan son şeklini 'Iakchos' olarak almıştı. Yalnızca bağırışın yüceltilmesi söz konusu olamaz. Yunanlılara göre, Iakchos'un iki özelliği vardı: ismi yüksek sesle sonsuz kereler tekrarlanırdı ve meşale taşıyıcısıydı. Iakchos figüründe, Dionysos'un ışık ve ateşle olan bağlantısı korunmaktaydı. Lucian, 'Ateş bir Dionysos silahıdır' der. Baküs rahibeleri saçlarında alev taşıyabilirlerdi.</i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>Sophocles'in Antigon eserinde koro Dionysos'u, hasta Thebai kentini iyileştirecek 'alev saçan yıldız kümelerini yöneten kişi' olarak çağırmaktadır. Bu açılardan gökyüzündeki gerçek bir yıldızı çağrıştırmış olabilir; ancak onu, karşılaştığı yıllık Dionysos hazinelerin koruyucusu anlamında 'Iakchos, hazine muhafızı' (tamian Iakchon) olarak çağırır. Dionysos bu özelliği, Sirius yılının alevli doğuşuyla bağlantılı olduğu günlerden, Minos kökeninden getirmekteydi. Atina'da meşale taşıyan Iakchos heykelinin taşındığı tören, opora'nın sonunda düzenlenirdi.</i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>Eleusis Gizemlerinde, yeraltı dünyasında Kutsal bir Çocuğun doğduğu bağ bozumu sırasında yer alırdı. Yüksek sesle çağrılan Iakchos 'gece gizemlerinin ışık getiren yıldızıydı'. Bu yüzden Aristophanes, Elysium'da kutsanmış bir ölü töreni olarak değiştirilmiş şekilde töreni sahnelediği Kurbağalar eserinde ona seslenir: İki elinde de savurarak, yanan meşaleleri alevlendiriyor, Iakchos, ey Iakchos! Gece gizemlerinin parlayan yıldızı."</i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Carl Kerenyi, Dionysos</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">*</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Musalar'a ve her şeyden önce Demeter'e, orgiastik, Bacchic ya da koral nitelikteki her şeye ve inisiyasyonlardaki mistik unsura; ve sadece Dionysos'a değil, aynı zamanda Demeter'in dehası olan gizemlerin baş liderine de "Iacchus" adını verirler. Ve dal taşıma, koro dansı ve inisiyasyonlar bu tanrılara tapınmanın ortak unsurlarıdır. Musalar ve Apollon'a gelince, Musalar korolara başkanlık ederken, Apollon hem korolara hem de kehanet ayinlerine başkanlık eder. Ama tüm eğitimli insanlar, özellikle de müzisyenler, Musaların hizmetkârlarıdır; hem bunlar hem de kehanetle ilgili olanlar Apollon'un hizmetkârlarıdır; inisiyeler, meşale taşıyıcıları ve hiyerofantlar ise Demeter'in hizmetkârlarıdır."</i> Strabon. 10.3.10</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Herodot : <i>"Theokydes oğlu Dikaios, ki o zamanlar Atina sürgünü olarak Med'lerin yanında bulunuyor ve onlardan büyük saygı görüyordu: Kserkes (Serhas) birlikleri, Atinalıların bırakıp kaçmış oldukları Attika'yı yakıp yıktıkları sırada, bir gün, Lakedaimonlu Demaratos ile birlikte Thria ovasında bulunuyorlarmış, Eleusis yörelerinden doğru, en az otuz bin kişilik kadar bir ordunun kaldırabileceği gibi bir toz bulutunun yükseldiğini görmüşler; şaşırmışlar, bu tozu kim kaldırabilir acaba, diye sormuşlar kendi kendilerine ve derken sesler işitmeye başlamışlar, bu sesler ona <u>İakhos</u> onuruna okunan mistik ilahi sesleri gibi geliyormuş."</i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">M.Ökmen'in buna dipnotu: İakkhos, tanrıçalarla aşıkları arasında aracılık yapan tanrısal çocuktur, meşalelerin titrek ışıkları arasında Eleusis'e doğru yapılan alayı yöneten odur. İakkhos mistik ilâhisinin nasıl bir şey olduğu hakkında Aristophanes bir fikir vermektedir: "İakkhos, ulu tanrı, sesimize koş... Kullarının kutsal korosunu yönet... Özgür ve sevinçli oyunumuza senin usta adımların da katılsın, seslerimizin yarattığı bu kutsal oyuna. Azra Erhat, İakkhos'un Dionysos'la olan benzerliğini belirtiyor; <i>"Öyle ki, İakkhos Anadolu'dan gelme tanrı Dionysos'un Yunanistan'da ve özellikle Eleusis'de yaratılmış bir tıpkısı sayılabilir."</i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoVwLxKs9a3elMeSL99DagnmGkzwSIxhhNTH2pjXcp-4f5HJk8267QX5tRHppZlEfGmkiryFNLUEplwQzHx02lMTjpaui2mW1mCqR6R-FhP5tT-EllioHuOc7sLM75ZlNm3kUFw3aCFew0pO8VCpUJuKPIImpDGuesw0zfMvn9q2nCTxYlRwYAgjmk2HVR/s1228/zyak%20iachus%20kybele%20attis%20altar%C4%B1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="577" data-original-width="1228" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoVwLxKs9a3elMeSL99DagnmGkzwSIxhhNTH2pjXcp-4f5HJk8267QX5tRHppZlEfGmkiryFNLUEplwQzHx02lMTjpaui2mW1mCqR6R-FhP5tT-EllioHuOc7sLM75ZlNm3kUFw3aCFew0pO8VCpUJuKPIImpDGuesw0zfMvn9q2nCTxYlRwYAgjmk2HVR/w640-h300/zyak%20iachus%20kybele%20attis%20altar%C4%B1.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Iacchus is Turkish of etymology.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><span style="font-family: times; font-size: large;">"Elindeki meşaleyi <b><u>yaktı</u></b>." (He <b><u>lit</u></b> the torch in his hand.); </span><span style="text-align: left;"><span style="font-family: times; font-size: large;">Yakmak = Burn</span></span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><span style="font-family: times; font-size: large;">"<u><b>Yakararak</b></u> ağladı." (He cried <b><u>imploringly/shouting</u></b>.); </span><span style="text-align: left;"><span style="font-family: times; font-size: large;">Yakarmak = Supplicate</span></span></span></p><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Muses, and above all to Demeter, everything of an orgiastic or Bacchic or choral nature, as well as the mystic element in initiations; and they give the name <u>"Iacchus"</u> not only to Dionysus but also to the leader-in-chief of the mysteries, who is the genius of Demeter. And branch-bearing, choral dancing, and initiations are common elements in the worship of these gods. As for the Muses and Apollo, the Muses preside over the choruses, whereas Apollo presides both over these and the rites of divination. But all educated men, and especially the musicians, are ministers of the Muses; and both these and those who have to do with divination are ministers of Apollo; and the initiated and <u>torch-bearers</u> and hierophants, of Demeter."</i> Strab. 10.3.10</span></p><div><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-hcn4p1ptoU8z-ura6JhYVvdiTQeumCUWtqSj0cz9xc2ud8spm7Quh9B6VPR9FOc6eJVZ2Mvpy0GkZqBD7-FcNFUE_bgitkV09EbfKcyLHvh3XSbESD6SDuYUDy9i2ZblS2oEmuso5JF2lndP2MvYQj2UeW_s3k8P8RC_Znn5ev40FUpUZ8jlW1iYlV__/s814/zyak%20sophocles.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="220" data-original-width="814" height="172" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-hcn4p1ptoU8z-ura6JhYVvdiTQeumCUWtqSj0cz9xc2ud8spm7Quh9B6VPR9FOc6eJVZ2Mvpy0GkZqBD7-FcNFUE_bgitkV09EbfKcyLHvh3XSbESD6SDuYUDy9i2ZblS2oEmuso5JF2lndP2MvYQj2UeW_s3k8P8RC_Znn5ev40FUpUZ8jlW1iYlV__/w640-h172/zyak%20sophocles.png" width="640" /></span></a></div><div><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><div><br /></div>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-65149231787523706582023-12-03T05:43:00.000-08:002024-01-05T13:19:45.987-08:00Bukephalos, Bukephalas (Βουκεφάλας) : Türkçe<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7lVEypZyCwSjHTIrfNyctac92Rv4VvkvyOBOIoSeWPVApKsbQhwx0_3ZdWzEj6YiJjSODNV7tdOr_f51qj9cOgxCp1PNr3rV8WMIgX9q5e3NYRF3K6l4gplDpwYBgnSPkN-NRU_9pZiXhr7C5vxtuA-2zfwApYvc1DM1YvOUWGunYim-VbsTAFSn36r5p/s1074/buka1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="507" data-original-width="1074" height="302" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7lVEypZyCwSjHTIrfNyctac92Rv4VvkvyOBOIoSeWPVApKsbQhwx0_3ZdWzEj6YiJjSODNV7tdOr_f51qj9cOgxCp1PNr3rV8WMIgX9q5e3NYRF3K6l4gplDpwYBgnSPkN-NRU_9pZiXhr7C5vxtuA-2zfwApYvc1DM1YvOUWGunYim-VbsTAFSn36r5p/w640-h302/buka1.png" width="640" /></span></a></div><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Makedonyalı İskender ile atı Bukefalos,</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İssos Savaşı Mozaiği - Pompei MS 1.yy</span></p></div><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Makedonyalı İskender'in atı Bukephalos/Bukephalas (Βουκεφάλας) : Türkçe</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Teselyalı bir at taciri Makedonyalıların lideri Philippos'a satmak için bir at getirir. Arkasına vurulu <u>damga, öküz başını</u> andırdığından halk ata bir isim bulmuştu bile: <u>Bukefalos (öküzbaş)</u>."</i> (J.Edward Chamberlin - AT)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Turova Kralı Laomedon'un oğlu; Bukolion (Βουκολίων)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Erkle'nin (Herkül) oğlu Bukolos (Βουκόλος)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* İneğe dönüştürülen İo'nun (Ay Kız) torunu Byzas (Buzas) ; Buzağı. Güya Byzantion'un kurucu kralıymış.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Tonyukuk yazıtında; Buka,</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Türk erkek adları; Bukabey, Arıkbuka, Kızılbuka, Akbuka, Kara Buka, Buka Batur, Bukaktutuk.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Eski Türkçede buka ve ud denen öküz ile, kotuz, kotuz-buka, kotas, kutas, hotaz, hotoz gibi adlar verilen tüylü yabani boğa, tabiî ve efsânevî veçheleri ile, tarihî Türkler ile de yakından alâkalı oldu."</i> (Dr. Emel Esin - "Kotuz", İkinci Kök-Türk Sülâlesinin "Tamğa"sı, 1985)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4pOs9cQooHfSLLkcLzsxa6Qcn52K8EuK8lhr9K_aVBEAKqdazWRE8opGCnZ9Uw-pYmV1Eb2tO_KHnfwkHwSGXO_qrQrndqvK6kOvsgX6PYcbaeN-fOcgd1HuwqfHYbvBvnOfav8DXUS2KMBg2WaHza3OUXjqZPv4-LC67pJvaqDBZ8JINFlT43ghaMjge/s547/buza%C4%9F%C4%B1%20buragu.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="154" data-original-width="547" height="180" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4pOs9cQooHfSLLkcLzsxa6Qcn52K8EuK8lhr9K_aVBEAKqdazWRE8opGCnZ9Uw-pYmV1Eb2tO_KHnfwkHwSGXO_qrQrndqvK6kOvsgX6PYcbaeN-fOcgd1HuwqfHYbvBvnOfav8DXUS2KMBg2WaHza3OUXjqZPv4-LC67pJvaqDBZ8JINFlT43ghaMjge/w640-h180/buza%C4%9F%C4%B1%20buragu.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /><span style="font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">ENG:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"A horse been brought by a horse dealer from Thessaly to sell to Philip, who was the leader of the Macedonians at the time. The local people had named him <u>Bucephalus</u> after the <u>brand</u> on his backside in the shape of an <u>ox-head</u>, a boukephalus."</i> (J.Edward Chamberlin - Horse)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bukephalus is Turkish ; Buka/Buga (ox, cattle), Buğa/Boğa (bull)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Even OX is Turkish ; Öküz</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Byzas (Buzas) in mythology is also Turkish; Buzağı / Buzağu/Buzaku (calf)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Turkish</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYjW6xJF2TBxUyUT5ZQ-d3No7bOlFboUcq5cOMZI1z0Ce_JfDPP4Qzbdtx6J0vHvDzHxfJDfuoxmE7nkvkTXQ_0h-VJBKvJMrrEQHxG3l6BwSY_2Vwk-RDBqvPldFn2dReCcalTrK3UlPcC_gu47MHEJe-8IgHyG6r08mlV292lQy3zV7xdgZLZD_kYemC/s946/tonyukuk%20buka.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="547" data-original-width="946" height="370" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYjW6xJF2TBxUyUT5ZQ-d3No7bOlFboUcq5cOMZI1z0Ce_JfDPP4Qzbdtx6J0vHvDzHxfJDfuoxmE7nkvkTXQ_0h-VJBKvJMrrEQHxG3l6BwSY_2Vwk-RDBqvPldFn2dReCcalTrK3UlPcC_gu47MHEJe-8IgHyG6r08mlV292lQy3zV7xdgZLZD_kYemC/w640-h370/tonyukuk%20buka.png" width="640" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;">BUKA on Tonyukuk inscription (Tr.)</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp7oVuhiaDeKcajqzruj1lSHJftVc21N_8DjUFzHLuKhHAeul7qhNIkOkJWIbetrI5KbZhMfBSv_7WPPpKQ9C561UW_yoG_DWvzxywiqlWyHzEjv2RGpfeNa_d90J45b6r2k6wKXJj-XKQx3QFTHGAQl67vWqSG6FjfjqGJHtsk5mQTEMIO1HrlEIRGPV5/s1920/tonyukuk.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="320" data-original-width="1920" height="106" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgp7oVuhiaDeKcajqzruj1lSHJftVc21N_8DjUFzHLuKhHAeul7qhNIkOkJWIbetrI5KbZhMfBSv_7WPPpKQ9C561UW_yoG_DWvzxywiqlWyHzEjv2RGpfeNa_d90J45b6r2k6wKXJj-XKQx3QFTHGAQl67vWqSG6FjfjqGJHtsk5mQTEMIO1HrlEIRGPV5/w640-h106/tonyukuk.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /><span><br /></span></span></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><span style="font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-38445174288108901222023-12-03T05:26:00.000-08:002024-01-05T13:19:29.223-08:00İskitler ve Torques<p><span style="font-family: times; font-size: large;"><span style="color: #eeeeee;"> </span><span style="color: #cccccc;"><i>"Trinacrialı, Troyalı delikanlılar beğençle, sevgiyle bakarlar. Başlarında başlıklar süslü kıvrak yapraklarla çiçeklerle, ellerinde demir temrenli kızılcıktan ikişer kargı, kiminin omzunda parlak oklu, kiminin boynundan dolanan, göğsüne sarkan, yumuşak altın takılar."</i> (Vergili 5.558-560)</span></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İskit Türkleri arasında asil soydan erkek ve kadınlar tarafından takılan "Tork"lar (kolyeler). Bazıları pürüzsüz yüzeye sahip iken, bazıları burmalı veya hayvan bezemeli.</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4Q5reJih3wPG1CPoBRJcvtng3NHfBi5Cob7BUc0iwPY8xN3h0MQYPL19pzbjYwKsGhtjYedH-2ROM0bBL-jSU0orbbBCt2ic8_c1yp1Ba-7BEJmM_XNzBynGW_2epdRAdRNOwJO_gRgG3ClDZYhI4EZvc5SJsl2G1-WCRXntoqPMillVbqJmWfCTka_Lz/s1065/torq0.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="660" data-original-width="1065" height="396" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4Q5reJih3wPG1CPoBRJcvtng3NHfBi5Cob7BUc0iwPY8xN3h0MQYPL19pzbjYwKsGhtjYedH-2ROM0bBL-jSU0orbbBCt2ic8_c1yp1Ba-7BEJmM_XNzBynGW_2epdRAdRNOwJO_gRgG3ClDZYhI4EZvc5SJsl2G1-WCRXntoqPMillVbqJmWfCTka_Lz/w640-h396/torq0.png" width="640" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Kuloba, MÖ 4.yy , Atlı Tork</span></span></div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Torques (Torkes)'i önce İskitler ve Keltler, daha sonra da Roma askerleri onursal unvan olarak takardı... Büyük, altından, genelde değerli renkli taşlı bir pandantifle süslenmiş yuvarlak yekpare, boyunduruk tarzı bir boyun süsü olan torques (latince) veya maniakion (yunanca) Doğu Roma'da askeri bir rütbe işaretidir."</i> [Brigitte Pitarkis - İmparatorluğun Mücevherleri ve Konstantinopolis'in Kuyumcuları (4.-7.yüzyıllar)]</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-cc5NsA7OnSrW5vcE8aWtzil15ah6nN2IL56WJbBKRXYkgviVVnmujXEb-rpQpMVI2WL1iZjFGsw_1eXUcgRIDPkI2fzBRpgPfvSB3yHRrz2p4mT-pp6Jh3aJIOIfWBdvBk7OIDD6wyZR_s2kg7qpgK_BiCfpnb0S71MJnBds5VhcSJD9LM7cAEKZXBes/s1389/torq1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="627" data-original-width="1389" height="288" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-cc5NsA7OnSrW5vcE8aWtzil15ah6nN2IL56WJbBKRXYkgviVVnmujXEb-rpQpMVI2WL1iZjFGsw_1eXUcgRIDPkI2fzBRpgPfvSB3yHRrz2p4mT-pp6Jh3aJIOIfWBdvBk7OIDD6wyZR_s2kg7qpgK_BiCfpnb0S71MJnBds5VhcSJD9LM7cAEKZXBes/w640-h288/torq1.png" width="640" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Gaimanova Mogila Kurganı, kupadan detay</span></span></div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl0XSKYkEVkyo6L-NKEz-Rx0JQVWcATUOCNySs6PDoKN9R7_H-0Mm0EzfTRwr4rdGZzGXDd_l94CknjHrkUoUFoqewEPpV1R8d-XSgFA9CK0m21Ct3KLFMHNvoU3dbq14GsF1Lqov3IOn_yCvbjtj4Av7Sjy2T2cA1eUqIdogwvclhJBa5etkdsle7Kf8T/s1024/torq3.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="589" data-original-width="1024" height="368" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgl0XSKYkEVkyo6L-NKEz-Rx0JQVWcATUOCNySs6PDoKN9R7_H-0Mm0EzfTRwr4rdGZzGXDd_l94CknjHrkUoUFoqewEPpV1R8d-XSgFA9CK0m21Ct3KLFMHNvoU3dbq14GsF1Lqov3IOn_yCvbjtj4Av7Sjy2T2cA1eUqIdogwvclhJBa5etkdsle7Kf8T/w640-h368/torq3.png" width="640" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Chertomlyk Kurganı, MÖ 4.yy, Parslı Tork</span></span></div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6KL9CSvN_pyIL7hPL0ZsKBGLwuTmIgvtCZ20bDtaWNY2cu0EDb0rj1RVCQgCjv-mVwRptkh_TmmP3Kc2GMfkdzzGjQBbdwCyUXYo63EI9m_ZDXC72SvGQA5oj0bJKqTHI5MPTxB6Om46tcUuIzde7KL8Raz2RkYP0l8EEh9Lj9uFy6wJj9mhURDTf07jU/s1374/torq4.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="1374" data-original-width="623" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6KL9CSvN_pyIL7hPL0ZsKBGLwuTmIgvtCZ20bDtaWNY2cu0EDb0rj1RVCQgCjv-mVwRptkh_TmmP3Kc2GMfkdzzGjQBbdwCyUXYo63EI9m_ZDXC72SvGQA5oj0bJKqTHI5MPTxB6Om46tcUuIzde7KL8Raz2RkYP0l8EEh9Lj9uFy6wJj9mhURDTf07jU/w290-h640/torq4.png" width="290" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İskit Taşbaba</span></span></div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Köken için "from Latin torques "collar of twisted metal," from torquere", diyerek görüntüsüne göre anlamdırıp latinceye bağlamışlar. Oysa... Tork 😉 Türk demekti. O dönemde sadece İskit Türkleri taktığı için bu takıları da Tork olarak adlandırmışlardı..</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Ah şu dilciler....</span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Doğu Roma dönemi...</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFLxgX2JjV_djhOtTMvUHO8j4P216lU-0PA33cHosPWYCJkE9hGclHRG9cwGZtaQ_flAPyY6fJlc_x86IaJr2GpdwWiceEXHgNrBVy3awYndaf-_TCtjDpG0txGLSm1lZghHTeZvIWSKWUD48pyHZgXMV9Cgl_EWA-WoeDgvXv8b2dKnMvquOxCOdllec1/s1438/torq2.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="441" data-original-width="1438" height="196" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFLxgX2JjV_djhOtTMvUHO8j4P216lU-0PA33cHosPWYCJkE9hGclHRG9cwGZtaQ_flAPyY6fJlc_x86IaJr2GpdwWiceEXHgNrBVy3awYndaf-_TCtjDpG0txGLSm1lZghHTeZvIWSKWUD48pyHZgXMV9Cgl_EWA-WoeDgvXv8b2dKnMvquOxCOdllec1/w640-h196/torq2.png" width="640" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Asker, Aziz iki Suriyeli Sergius ile Bacchus (*)</span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Roma imparatoru Galeirus Maximianus'un (**258-311) ordusunda üst düzey iki subay. Pagan ayinlerine katılmadıkları ve Hristiyan oldukları ortaya çıkınca öldürüldüler ve daha sonra da aziz ilan edildiler. Doğu Roma'da ordunun koruyucuları olarak görülen bu iki aziz-asker adına İmparator Justinianus İstanbul'daki Küçük Ayasofya'yı (536) onlara adadı.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Ravenna'daki San Vitale panosundaki imparator Justinianos'a eşlik eden ileri gelenler kendi onursal simgeleri ile süslenmişlerdir. İstanbul hipodrumunda I.Theodosius dikilitaş (obelisk) kaidesindeki kabartmalarda imparatoru çevreleyen muhafızların boynunda görülen torquesler gibi. Ancak dikilitaş kabartmalarda Ravenna mozaiğinden farklı olarak ortada yaprak (veya kalp) şeklinde bir pandantif sarkar. "</i> [Brigitte Pitarkis - İmparatorluğun Mücevherleri ve Konstantinopolis'in Kuyumcuları (4.-7.yüzyıllar)]</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">(*) Bölgenin etnik yapısına göre İskit kökenli olabilirler, çünkü Sergius'un adı Türkçe Sercan iken Bakşi'den türetilen Bacchus da Türkçedir. Burkan'ın (Buda) din adamlarına Bakşi denilirdi.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">(**) Galerius Valerius Maximianus'un kökeni Alan-İskit Türklerine dayanır. Babası Trakyalı, annesi ise Dacialı olarak verilir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p><br /></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-73528922551607218212023-12-03T05:06:00.000-08:002024-01-05T13:19:05.709-08:00Beş Kıtada Konuşulan Dil: TÜRKÇE<p><span style="font-family: times; font-size: large;"> </span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjG1Uh6MykAt7IHkC24-3jj4th5TvqqUkTBvcmtRdnXFFRwNwkqgMPyTGLuS0DVcbWNCMOoM3aDPansLw_fuikdfz26S4sy6_hQLr8CtdanvGEcMY-EewMDHk1gs252e3feXYbO0l4muYd1oU-9qn3eVypk4IBIkOn4URmiquyWuFbU3oYFNSdTia49PEa4/s800/t%C3%BCrk%C3%A7e.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="553" data-original-width="800" height="442" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjG1Uh6MykAt7IHkC24-3jj4th5TvqqUkTBvcmtRdnXFFRwNwkqgMPyTGLuS0DVcbWNCMOoM3aDPansLw_fuikdfz26S4sy6_hQLr8CtdanvGEcMY-EewMDHk1gs252e3feXYbO0l4muYd1oU-9qn3eVypk4IBIkOn4URmiquyWuFbU3oYFNSdTia49PEa4/w640-h442/t%C3%BCrk%C3%A7e.png" width="640" /></span></a></div><p></p><p style="text-align: center;"><span style="font-family: times; text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-size: large;">Altayistik Araştırmaları ve Türkçenin Yaşı</span></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Prof.Dr.Osman Fikri Sertkaya</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">UNESCO'nun sıralaması ile dünya üzerindeki nüfus yoğunluğuna göre, birinci dil Çince, ikinci dil Hintçe, üçüncü dil Latin Amerika'da da konuşulan İspanyolca, dördüncü dil iletişim dili olarak İngilizce, çünkü Hindistan, Pakistan gibi ülkelerde de konuşuluyor, beşinci dil ise Türkçedir. Ancak TÜRKÇE dünyada binlerce yıldan beri yayılarak varlığını devam ettiren ve 20'den fazla lehçesi ile beş kıtada konuşulan tek dildir. Başka örneği yoktur.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Türkçenin tarihi kaynaklara göre yaşı için Göktürklerden daha da gerilere gittiğimizde, Hun devresinde bir çok Türkçe kelimenin kullanıldığını görüyoruz. Prof. Dr. Talat Tekin Hunların Dili adlı eserinde Çin kaynaklarına ve Çinli hocaların yayınlarına dayanarak Türk soylu olan ve arkaik bir Türkçe konuşan Hun'lara ait Çin kaynaklarında geçen "kut, ordo, temir, tengri, yabgu, yemci(ebçi)" vs gibi bir çok kelimenin Hun devrinde kullanıldığını naklediyor. Naklediyor diyorum çünkü bu görüşlerin sahipleri Çinli araştırıcılar "Bu kelimeler bizim kelimelerimiz değil, bunlar Türklerin kelimeleridir" diyorlar. Dîvânü Lugâti't-Türk metninde kırngak (satır kenarındaki düzeltmede ise kıngrak) şeklinde geçen ve "et ve hamur kesmeye yarayan satıra benzer bir kesici" anlamına gelen kıngrak kelimesinin MÖ 1022'ye ait Şien-Tanşu'da da kıngrak şeklinde geçmesi, "Çin kaynaklarında yazıya geçen" tarihi tespit edilmiş en eski Türkçe kelimedir. Buna göre MÖ 1022'ye 2021'i eklersek kıngrak kelimesi 3043 yaşında oluyor. Bir başka söyleyişle Türkçenin yaşı 30 yüzyıldan da fazla geriye gidiyor.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Tarih içerisinde daha gerilere giderek Sümerce ile Türkçe arasındaki ilişkilere bir göz atalım. Dünya medeniyetinin öncüsü sayılan ve yazılı tarihi başlatan Sümerler M. 3800 ile MÖ 1800 tarihleri arasında Aşağı Mezopotamya = Güney Mezopotamya'da yaşadılar. Dilleri ise bugün Avrupa'da Latincenin kiliselerde konuşulması gibi, Sümer tapınaklarda konuşularak MÖ 1000 yılına kadar devam etti. Yukarı Mezopotamya = Kuzey Mezopotamya' da yani Türkiye'nin Doğu Anadolu bölgesinde Fırat ve Dicle nehirleri arasında yaşayan Türkler ile Sümerler arasındaki kelime alış verişleri Fritz Hommel'den Osman Nedim Tuna'ya kadar incelenerek her iki kavim arasındaki kelime alış verişi ispat edilmiş ve böylece Türk dilinin varlığı yaklaşık olarak en az MÖ 3500'lere kadar geriye götürülmüştür ki bu gün itibarı ile bu 55 yüzyıl veya 5500 yıl eder.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Fritz Hommel Sümerceden seçtiği 200 kelimeyi Eski Uygur Türkçesi kelimeleriyle karşılaştırdı. "Zwei hundert sümero-türkische Wort vergleichungen als Grundlage zu einem neuen Kapitel der Sprachwissenschaft [Dil biliminde yeni bir dönemin başlangıcı olarak iki yüz Sümerce-Türkçe kelime karşılaştırması]" adlı Münih'te hazırladığı çalışmasını Nisan 1915'te "Den Herren Friedrich Wilhelm Karl Müller und Albert August von Le Coq dankbar zugeignet" ithafı ile Uygur Türkçesi'nin önde gelen iki araştırıcısına takdim etti. (Bu çalışmanın yayımı B. Niels tarafından 1919'da Ur Dynasti Tablet'te yapıldı.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Daha sonraları ise batılılar Sümercenin turanî yapısı üzerinde durmaktan da vaz geçerek "Sümerce Sami ve Hint-Avrupa dillerinden olmayan nev'i şahsına münhasır bir dildir" demeye başladılar.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><span style="font-family: times;">Prof. Dr. Osman Nedim Tuna bu konuda Fritz Hommel'den sonra çalışan ikinci kişidir. 1947-1948 ders yılında başladığı Sümerce-Türkçe kelime karşılaştırmalarını 40 yılı aşkın bir şekilde devam ettirmiş ve </span><span style="font-family: times;">"Sümer ve Türk Dillerinin Tarihi İlgisi ile Türk Dilinin Yaşı Meselesi" adlı çalışmasını 1990 yılında yayımlamıştır. Osman Nedim Tuna yüzlerce Sümerce kelime arasından 168 Sümerce kelimeyi seçerek Türkçe ile </span><span style="font-family: times;">karşılaştırmış ve 16 ses denkliği ile kelime alış verişini ispatlamıştır.</span></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Osman Nedim Tuna'nın çalışmasının değeri: 16 ses denkliği ile Sümerce Türkçe karşılaştırılması sonucunda Sümercede Türkçe kelimelerin tespiti dil bilimciler tarafından üç şekilde açıklanabiliyor</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">1 . "Sümerce ile Türkçe akraba dillerdir" diyecekler. Ama bu iki dilin ayrı diller olduğu ispatlanmıştır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><span style="font-family: times;">2. "Sümerlerle Türkler birlikte yaşıyorlardı" diyecekler. Ama Sümerlerin </span><span style="font-family: times;">aşağı Mezopotamya'da yalnız yaşadıkları biliniyor.</span></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">3. "Sümerlerle Türklerin yakın komşuluk ilişkisi ile kelime alışverişleri olmuştur" diyecekler. O zaman da bu yakın komşunun Sümerlerin kuzeyinde, yani Yukarı Mezopotamya'da yaşamış oldukları açıkça belirecek.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><span style="font-family: times;">Yukarı Mezopotamya tabiri ile Doğu Anadolu bölgesinde Fırat ve Dicle </span><span style="font-family: times;">nehirlerinin civarları kasdedilmektedir. O zaman Doğu Anadolu Bölgesi'nin 5000 yıllık Türk yurdu olduğu anlaşılmaktadır.</span></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bu konuda Osman Nedim Tuna şunları söylemiştir: "Türkler daha MÖ en az 3500'lerde bugünkü Türkiye'nin doğusunda oturuyorlardı ve dilleri, Sümerlere içiçe (muhtemelen superstratum-substratum) yaşarken, henüz, iki kola ayrılmıştı. Yani en eski lengüistik örneklere göre Türkçenin yaşı filoloji örneklere dayanılarak MÖ 3500 yıllarına karar götürülebilmektedir ki bugün itibarıyla bu 55 yüzyıl veya 5500 yıl eder".</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Böylece Türk dilinin yaşı tarih içerisinde MÖ 3000'lere uzanarak 50-58 yüzyıl, yani 5000-5800 yıllık bir geçmişe sahip olmaktadır. Böyle bir dilin işlek ve hakim bir dil haline gelebilmesi için en az bin yıllık bir geçmişinin de olması gerekiyor. Böylece Türkçe için 6500 yıllık bir derinliğe erişebiliyoruz.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Prof.Dr.Osman Fikri Sertkaya</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Altayistik Araştırmaları ve Türkçenin Yaşı</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-size: medium;"><span style="font-family: times;">Kökler, Yay Çeken Kavimlerin Şafağı - Cilt I (Ötüken, 2021) içinde</span><span style="font-family: times;">.</span></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">*******</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB NOT:</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">1 - Yabgu Kassitlerden (Kaslar, Mezopotamya MÖ 1500) beri kullanılmaktaydı: jabku/jabgu-yabku/yabgu/yabqu</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">2 - Kıngrak Homer ve Herodot'ta akinak olarak geçiyordu.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">3 - Ordo önce Latinceye, oradan da İngilizceye geçti; ordo-order.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">4 - Kut ise İngilizcede God oldu.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><br /></span></p><p><br /></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-72972264781207516042023-11-10T01:22:00.000-08:002023-11-12T03:07:55.072-08:00Caracalla değil Kara Kulak<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTfEj5FMvJakiUbxNnDJlN_exUYvvZsr3bO_QwT3lbHerM8r5NmyTk6LBlaOHWd-laBMWg_b0ENYbPRljzA6TT42jReVbl2OEH92zQ3L5XaACnbJl_WIrrlrQ6zsGFI4Yo_w7tnlF7RFbdnk0LtjMjkZrcA4Dnc-JLQc0gIth9aPyeLsh8ReS-eqlRTByl/s741/caracalla%20antoninus.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="741" data-original-width="542" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTfEj5FMvJakiUbxNnDJlN_exUYvvZsr3bO_QwT3lbHerM8r5NmyTk6LBlaOHWd-laBMWg_b0ENYbPRljzA6TT42jReVbl2OEH92zQ3L5XaACnbJl_WIrrlrQ6zsGFI4Yo_w7tnlF7RFbdnk0LtjMjkZrcA4Dnc-JLQc0gIth9aPyeLsh8ReS-eqlRTByl/w293-h400/caracalla%20antoninus.png" width="293" /></a></div><p style="text-align: center;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Caracalla değil Kara Kulak</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Zalim ve sosyopat bir karaktere sahip olan ve kendine özgü "kapüşonlu pelerin" giyen Roma imparatoru</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Antoninus'a "Karakalla (Caracalla/Caracallus)" lakabını Türkçe konuşan Partlar vermişti.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Çünkü o tıpkı "Kara Kulak" gibi hırçın ve vahşiydi, güvenilmezdi.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">İmparator Antoninus Bassianus barış içinde oldukları Part kralı Artaban(-us)'un kızıyla evlenmek istediğini bildiren bir mesajla birlikte birçok hediyeler gönderdi. Ancak Artaban red etti. Antoninus çok ısrar edince de Artaban pes edip kızını vereceğini söyledi. Düğün hazırlıkları ile birlikte Part Türk erleri de yaysız ve atsız kutlamalara katıldı. Şölende yenilip içilirken Antoninus'un askerleri şölen yerinin etrafını sardı. Part Türkleri sarhoş olduğunda da Roma askerleri kadın ve çocuklar da dahil, herkesi katletti. Part erleri silahlarına ve atlarına ulaşamıyordu, ama kralları Artaban ile birlikte birçok kişinin kaçabilmesini sağlayabilmişlerdi. Partlar Antonius'un kinci karakteriyle tanışmışlardı, çünkü Artaban Antoninus'a önce hayır demiş ve ısrarlı baskıları nedeniyle kabul etmek zorunda kalmıştı. Antoninus bunu unutmamıştı.</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Hayatta kalan Partların şimdilik yapabilecekleri bir şey yoktu, ama bu katliamı unutmadılar. Dağlarda güçlenip geri dönecekler ve intikam alacaklardı. Zaten Roma İmpartorluğu ile denk tutulan bir tek onların devleti, yani Part İmparatorluğu idi. Antoninus geri çekilirken bölgedeki kentleri yakıp yıktı, yağmalattı, kıyım yaptı, esir aldı. Ancak Harran'a (Carrhae) vardıklarında 11 yıl hüküm sürmüş olan Antoninus kendi koruması tarafından öldürüldü. Aslında sürekli aşağıladığı generallerinden biri olan Macrinus'un komplosuna gitmişti. Hiç kimse Macrinus'tan şüphelenmemişti, herkes asıl suçlunun Antoninus'u öldüren Martials sanıyordu ki o da yakalanıp öldürülmüştü.</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Macrinus Severus adını aldığını ilan edince, hanedanın bir üyesi olarak imparator ilan edildi ve başa geçti. Ancak ordu tehlike altındaydı, çünkü Part kralı Artabanus, halka yapılan kıyımın hesabını istiyordu ve Roma ordusu Part bölgesindeydi. Güçlenip geri dönen Part-Türkleriyle savaşan Macrinus ağır kayıplar vererek savaşı kaybetti. Roma şaşkındı, çok büyük bir tazminat ödemeye mahkum edildi. Bu Part zaferi 217 yılında Nusaybin'de gerçekleşmişti.</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Roma-Part Savaşları ilk kez Marcus Licinius Crassus komutasında MÖ 54'te Harran (Carrhae)'da başlamıştı. Arsak-Türk soyundan gelen Kral II.Orodes'in Part ordusunu Saka-Türk soyundan Suren komuta ediyordu. Romalı general Crassus (Krassus) ile generallerinin öldürülmesiyle Partlar zaferi göğüslemişti. Ağır kayıplar veren Roma alay konusu oldu, çünkü sancaklarını da kaptırmıştı. Öyle ki Crassus'un açgözlülüğünü göstermek için, ölümünün ardından (tıpkı Ece Tomris'in Kiros'un başını keserek kan dolu kazana atması gibi), boğazından eritilmiş altın döktüleri söylencesi bile yayıldı. Partlarla baş edebilmek için Mark Antony (Marcus Antonius) Partların kardeş boyu İskit Türklerinden oluşan Lejyon IV.Scythica'yı (Zeugma) kurmuştu ama... Son Roma-Part Türk savaşı da bir yıllık imparator Macrinus komutası altında, Nusaybin'de meydana gelmiş ve yine Part-Türk zaferiyle sonuçlanmıştı.</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">*</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Asıl adı Marcus Aurelius Antoninus Bassianus (imparator 211-217) olan impartorun adının bir parçası olan "Bassianus (Basileus gibi)" ile "Karakalla" unvanı Türkçedir. Öfkeli imparator zalimliğiyle tanınıyordu bu yüzden "Kara" idi ve halkın kulaklara benzettikleri kapişonlu pelerin giyiyordu. Batılı araştırmacılar Karakallus'un "Galya German sınırında yaşayanlardan aldığı kapişonlu ağır bir pelerin" anlamında olduğunu yazar ki pek fazla bir ayrıntı da vermezler. Karakallus sözünden de Kara Kulak (vahşi kedi/vaşak) için kelime türetmişlerdir; Caracal. Yani Karakalla sözü Türkçe olan Kara Kulak'ın Latinceleştirilmiş halinden başka bir şey değildir. Pelerin'in İngilizce karşılığı olan "cloak" bile Türkçe "kulak"tan geliyor. Anlamını bilmeden, kullanım şekline bakılarak bir anlam yüklemişler. Bu kelime kapüşonlu pelerin giyen Karakalla (Kara Kulak) döneminden yüzyıllar sonra "Cloak" olarak sözlükte yerini almış.</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Partlara karşı sefer düzenleyen (198, Ctesiphon, Bağdat yakınlarındaki Part kraliyet başkenti) ve "Parthicus Maximus" lakabıyla tanınan Septimus Severus ise Antoninus (Karakalla)'nın babasıydı. Baba ölünce Karakalla ve Geta kardeşleri arasındaki nefret duyguları büyüdü. Her biri ötekini öldürmek istiyordu. Anneleri babalarının danışmanlarıyla bir çözüm aradı. Geta'ya Asya, Karakalla'ya Avrupa verildi. Geta'ya karargahını Kadıköy'e kurması teklif edilirken, o Antakya ya da İskenderiye'nin başkent olmasını uygun gördü. Ancak öfkeli Karakalla Geta'yı öldürdü ve arkasından da anlattığı kurgu hikaye (güya Geta onu öldürecekmiş) ile imparator oldu. Önce German bölgelerini, sonra da Küçük Asya'yı ziyaret eden Antoninus daha sonra İskenderiye'ye gitti. Ancak burada da katliam yaptı. İskenderiyeliler onun ününü duymuş ve sürekli alaya almıştı. Bunu bilen Antoninus hiç belli etmedi, ama sinsice kurduğu tuzakla İskenderiyelilerin hepsini bir şölende katletti. İşte bu katliam ardından da doğuya yönelip Part kralı Artaban'ın kızını istemişti....</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgYtJL_2Lkm5VPd_f9s9iSVqaB6BrQMtGzekM4BUgOSeV3KWdSHb_ZJlPVoLCOu1EgSwAMOIEbg42KsbyqI3axZgE9bly10AC-RLUZXkrJ1xAaGtNBZ2-PLN4Hr3syNeUbfGNkmnbrwtw9udyHsMVey22KnmNx0mZNWLqRRBJOdoLUgoXqMIeI03qOV9gb/s1160/caracalla%20karakulak0.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="506" data-original-width="1160" height="280" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgYtJL_2Lkm5VPd_f9s9iSVqaB6BrQMtGzekM4BUgOSeV3KWdSHb_ZJlPVoLCOu1EgSwAMOIEbg42KsbyqI3axZgE9bly10AC-RLUZXkrJ1xAaGtNBZ2-PLN4Hr3syNeUbfGNkmnbrwtw9udyHsMVey22KnmNx0mZNWLqRRBJOdoLUgoXqMIeI03qOV9gb/w640-h280/caracalla%20karakulak0.png" width="640" /></span></a></div><div style="text-align: center;"><p style="text-align: center;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Roma Septimus Severus Takı'nda (203) Part Savaşı.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Sağda: Özgün başlıklarıyla kale içindeki Part Türkleri. Bu başlıklara "Frig" diyenler <i>"Partların Friglerle ne alakası var"</i> diye sorgulamaktan bile acizler!</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Antik dönem yazarlar; "Partlar İskit kökenlidir."</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">İskit/Saka Türk ise, Part da Türk'tür.</span></p></div><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">ENG.</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Caracalla (Caracallus) was given by the Turkish speaking Parthians to the Emperor Antoninus (wearing a hooded cloak) as a nickname for his cruel and sociopath character. He was just like the wild cat "Caracal". This animal gets his name from his "Black Ears" (and it looks like a hoodie to). The name of this animal is "Karakulak (Black Ear)" in Turkish. So the name of the animal and the nickname of Antoninus "Caracalla/Caracallus < Kara-kulak/Qara-qulak" is Turkish of origin. The word Caracalla was never used before the period of Antoninus! * Kara = Black , Kulak/Qulak = Ear *</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">Even Cloak is Turkish; Kulak (Ear) > Cloak.</span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2VZ2dV8-iMlO6UDjNeO9K0nfdIHUQbV_5zf3SsKGEqQewJGJL7RJdlTw57CXtyrQOXOw8yNXun6bTdmpuQBKM2_yQOOLgb7ZWZGrkibc6J_3-EqB1ZhyphenhyphenuJ2yFSLL8ePlL2vgQZlfEc7juJBsquYNJu1HlGY_1xaq5NXEOhJdXxooQTZBQTV885qfzUKy-/s900/karak.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #eeeeee;"><img border="0" data-original-height="720" data-original-width="900" height="256" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2VZ2dV8-iMlO6UDjNeO9K0nfdIHUQbV_5zf3SsKGEqQewJGJL7RJdlTw57CXtyrQOXOw8yNXun6bTdmpuQBKM2_yQOOLgb7ZWZGrkibc6J_3-EqB1ZhyphenhyphenuJ2yFSLL8ePlL2vgQZlfEc7juJBsquYNJu1HlGY_1xaq5NXEOhJdXxooQTZBQTV885qfzUKy-/s320/karak.png" width="320" /></span></a></div><p></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">A meaning was given by looking at the way it was used, without knowing its real meaning. This word has taken its place in the dictionary as "Cloak", centuries after the period of the Karakalla (Black Ear), who was wearing a "hooded cape".</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">The name Bassianus in Antoninus full name is also Turkish. Because he was the "president (Emperor in those days)", as in Baş (Bash > Bas) , Başı (Bashy > his/her head. So, the meaning of Başı (Bashy) is the "Head of the people/state", i.e. the "President", in Turkish "Başkan (Baş Kağan)".</span></p><p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;">But no one is talking about where its origin came from. The nickname Caracalla dates back to the period of the Parthian Turks.</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7UVkDxmMZjYQ2drPMx1jX4AUUybhCQ7UEZvtSJixR9azN-F8EcsCzzBwFHRde7htXMMaZQUMOXP2WJD_7I__IvhPlqEKKCN7EV-_4r33wXAkR9aP_2-3WSMsFKjpqoislUQ5n8vHXePBunD3J2e2OFtzy2fTDw0I0yCrd-wL7V1gApKj7Vh2o1Zgc_XeT/s759/caracalla%20cloak.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #eeeeee;"><img border="0" data-original-height="595" data-original-width="759" height="502" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7UVkDxmMZjYQ2drPMx1jX4AUUybhCQ7UEZvtSJixR9azN-F8EcsCzzBwFHRde7htXMMaZQUMOXP2WJD_7I__IvhPlqEKKCN7EV-_4r33wXAkR9aP_2-3WSMsFKjpqoislUQ5n8vHXePBunD3J2e2OFtzy2fTDw0I0yCrd-wL7V1gApKj7Vh2o1Zgc_XeT/w640-h502/caracalla%20cloak.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #eeeeee;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiC0aetPOtGhhmY633HzXFnHxVtLnuwOEL7I28V3XAyNSJDO7Z5c9Myit40IBu9SVMvupwRACZXq2p0HyZmPK5x9dV1PgG961IZyW22XYTTFY5SATM-R3tFpgzHQTCo80EQfWTQ5QPg-6a1cxFNh1qyyGnnwK_BCUy83kZaWut2f-vdcBH40CclLQXKElme/s1001/caracalla%20karakulak1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #eeeeee;"><img border="0" data-original-height="1001" data-original-width="761" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiC0aetPOtGhhmY633HzXFnHxVtLnuwOEL7I28V3XAyNSJDO7Z5c9Myit40IBu9SVMvupwRACZXq2p0HyZmPK5x9dV1PgG961IZyW22XYTTFY5SATM-R3tFpgzHQTCo80EQfWTQ5QPg-6a1cxFNh1qyyGnnwK_BCUy83kZaWut2f-vdcBH40CclLQXKElme/w486-h640/caracalla%20karakulak1.png" width="486" /></span></a></div><span style="color: #eeeeee;"><br /></span><p style="text-align: center;"><span style="font-family: times; font-size: x-large;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-family: times; font-size: x-large;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8B2V6aY3RJ-ZGiokBnZFCqCmZtwMmQfACQm7Ubylchg9qYc5_-4qQMBoYeqpmsEH9zhyphenhyphenOojFlFzwTlrT8yTh1_blFtm-qF4l3oknX_hbHrzeVGDRBMa8zSBfsHgfMHNZQ9kHJshN2TZedgG11TJV0OkkEimh5WKPJNHVLD91Tc6LHZlgFx8IjfMN7-9TQ/s389/caracal.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="93" data-original-width="389" height="154" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8B2V6aY3RJ-ZGiokBnZFCqCmZtwMmQfACQm7Ubylchg9qYc5_-4qQMBoYeqpmsEH9zhyphenhyphenOojFlFzwTlrT8yTh1_blFtm-qF4l3oknX_hbHrzeVGDRBMa8zSBfsHgfMHNZQ9kHJshN2TZedgG11TJV0OkkEimh5WKPJNHVLD91Tc6LHZlgFx8IjfMN7-9TQ/w640-h154/caracal.png" width="640" /></a></span></div><span style="font-family: times; font-size: x-large;"><br /><span style="color: #eeeeee;"><br /></span></span><p></p><p style="text-align: center;"><span style="font-family: times; font-size: x-large;"><span style="color: #eeeeee;">Turkish</span></span></p><p><span style="font-family: times; font-size: x-large;"><br /></span></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-85130437514119897092023-11-10T01:05:00.000-08:002024-01-05T13:18:10.930-08:00Bizans Türkleri 1204-1461<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoN7AKu9oUFCQc0Ky5gu4PefRBzo-0IoDyV25PBj3kUKNseU89mW_mQi_3mMmyJ6OI8bKfs-N8CvyGbpqc0U3b4PgZ3Fc8bXwDE7N7eczPhuI5341TJZk5_x0tUXTY0zFniMxrZQ3nb0P8dmQ-oTCF1UzgPwPBKFS75YOjSg5tKF60XdEGgot0xJIY1c1Q/s499/r%C3%BCstem1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="372" data-original-width="499" height="478" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgoN7AKu9oUFCQc0Ky5gu4PefRBzo-0IoDyV25PBj3kUKNseU89mW_mQi_3mMmyJ6OI8bKfs-N8CvyGbpqc0U3b4PgZ3Fc8bXwDE7N7eczPhuI5341TJZk5_x0tUXTY0zFniMxrZQ3nb0P8dmQ-oTCF1UzgPwPBKFS75YOjSg5tKF60XdEGgot0xJIY1c1Q/w640-h478/r%C3%BCstem1.png" width="640" /></span></a></div><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bizans Türkleri (1240-1461)*</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Rustam Shukurov (Şükürov)</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">📚</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">... Bu genel tablo on birinci yüzyılın ikinci yarısındaki ve on ikinci yüzyıldaki Türk fetihleri sırasında değişti. Türk istilalarının kendine özgü yönlerinden ötürü geleneksel Müslüman savaş esirleri, tüccarlar, seyyahlar ve sınır askerleri kategorileri başat tip olmaktan çıktı. Yeni gelenlerin çoğunluğunu artık imparatorluk topraklarına faal olarak yerleştirilen ve devlet makamları tarafından vatandaşlığa alınan Türk paralı askerleri oluşturdu. "İskit" kökenli Türk paralı askerleri on birinci yüzyıl ortaları gibi erken bir tarihte Bizans ordusunda görev almaya ve çok geçmeden askeri mekanizmanın önemli bir kısmını teşkil etmeye başladılar. Aynı yüzyılın ilerleyen kısmında "İskitleri" "İranlı" paralı askerler tamamladı.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Türk paralı askerleri genellikle Hristiyanlığı kabul etmiş, devlete sadakatlerini kanıtlamış ve bu yolla Bizans askeri elitine katılmış Türk önderlerinin komutası altında askerlik yaptılar. Türk kökenli birçok Bizanslı soylu ailenin kurucuları mesleki kariyerlerine askeri komutan olarak başlamıştı. Bizans hizmetine giren Türklerin çoğunun çeşitli rütbelerden askerler değil kabile reisleri olması da mümkündür. Charles Brand'ın gösterdiği gibi Türkler Bizans ordusunun orta rütbelerinde de bulunabiliyordu. Bizans ordusundaki Türklerin sayısına dair kesin rakamlar mevcut değildir; bununla beraber Brand tarafından kaydedildiği gibi, Haçlılar arasında Bizans'ın Türklerle ittifaka girdiği izlenimi uyandığına göre herhalde sayıları buna yol açacak kadar yüksekti: "Bizans'a düşmanlık ve imparatorlardan kuşku duyulması on ikinci yüzyılda arttı ve Türklerden yararlanılması buna katkıda bulundu."</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Kazhdan'a göre Bizans soylu sınıfına dahil Türk oranı aristokrat listeyi teşkil eden nüfusunu (2500 kişi) yaklaşık yüzde birine denk geliyordu (örneğin Ermeniler %15'ten daha az değillerdi). Öte yandan Bizans toplumundaki Türk göçmenleri inceleyen çalışmalar neredeyse yalnızca Bizans sarayı ve askeri elitinin üyeleri haline gelmiş soylu Türklere odaklanmaktadır. Bizzat Bizanslılar tarafından alt toplumsal sınıftan çok sayıda Türkün imparatorluk içindeki varlığı belirtildiği halde alt ve orta sınıflardan Türkler inceleme konusu olmamaktadır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Balkanlardaki Peçenek yerleşimlerinin tahlili için ilk adımlar on yıllar önce Akdes Nimet Kurat tarafından atılmış, ancak daha sonra bilimsel çalışmalar sistemli şekilde sürdürülmemiştir. Sıradan halka dahil edilebilecek Türk sayısının aristokrat Türk sayısından çok daha fazla olduğu açıktır....</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">On üçüncü yüzyıldan on beşinci yüzyıla uzanan döneme ilişkin kaynaklar ise Bizans nüfusuna kölelerden aristokratlara dek tüm katmanları kapsayan kitlesel Türk akışının daha dengeli bir resmini çıkartmamıza izin vermektedir. Bizans İmparatorluğunda Laskaris ve Palaiologos dönemlerinde Türk varlığı uzun süredir bilimsel ilgiyi çekmiştir. Geç Bizans'ta Türk yerleşimcilerin mevcudiyetine dair artık herhangi bir kuşku duyulamaz. Bununla beraber şimdiye kadar Bizans bağlamında Türkler genellikle imparatorluk topraklarında geçici süreyle kalmış paralı askerler olarak değerlendirilmiştir; şu veya bu şekilde Bizans'ta yerleşmiş Türklerin başına daha sonra neler geldiği pek az incelenmiştir...</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Deşt-i Kıpçak bölgelerinden (Trans-Tuna ve Güney Rusya bozkırları ile Kırım) Bizans'a gelen Asyalı göçmenler Kouman veya Koman köküne sahip çok sayıda adın gösterdiği gibi Kuman asıllıydı.... Kuzey Karadeniz'deki Kumanlar on üçüncü yüzyıldan on dördüncü yüzyıla kadar Anadolu'ya göre daha az İslamlaşmış olduklarından kural olarak saf Türkçe adlara ve lakaplara sahipti. Komanitzes ve Komanka adlarında Slavonik eril son ek ve dişil küçültme sıfatının teşhis edilmesi ilginçtir. Bu da Balkanlarda Slav-Türk etnik ve dilsel karşılıklı etkileşimini gösterir...</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">On üçüncü yüzyılın ilk yarısında en azından iki Kıpçak kitlesi göç dalgası Balkan yarımadasını kapladı. Büyük bir Kıpçak grubu 1237'de Moğolların baskısıyla Deşt-i Kıpçak'tan ayrılıp Bulgaristan'a, sonra da Trakya'ya geçmek zorunda kaldı. Bir başka Kıpçak grubu da en azı 10.000 kişiyle birlikte 1241'de Macaristan'dan gelerek Bulgaristan, Trakya ve Makedonya'ya girdi. III.Ioannes Vatatzes (Batatzes) müzakereler ve hediyelerle 1241/42 civarında Balkan Kıpçaklarının bir kısmını yanına çekti ve Bizans ordusunun bünyesine kattı. Kumanlardan bazıları Balkanlardan Anadolu'ya Bizans ve Selçuklu sınırına aktarılırken bazılarına da Trakya ve Makedonya'da toprak verildi. III.Ioannes Vatatzes'in onlara Trakya ve Makedonya'nın tam neresinde toprak verdiğini bilmiyoruz; ancak mikrotoponiminden kimi bilgiler edinilebilir. Bizans ordusuna dahil edilen ve Balkanlarda faaliyet gösteren Kuman birlikleri (Sknthikón-Σκνθικόν) izleyen on yıllar içinde kaynaklarda sıkça zikredilmiştir. İstanbul'u Temmuz 1261'de Aleksios Strategosoulos komutasında yeniden ele geçirenler "İskitler"di. Anadolu Kumanlarının Menderes boylarına ve Frigya'ya (Filadelfiya'nın doğusuna) yerleştirildiğini biliyoruz.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Altınordu topraklarından gelen bir kısım "Kuzeyli Tourkopouloi" 1302 civarında imparatorun hizmetine girdi. Anlaşılan bunlar Kuman veya Kuman-Moğol gruplarıydı. Sayıları bilinmemektedir. Bizans topraklarına varışlarında vaftiz edildiler. 1305'te imparatora karşı ayaklandılar ve sonra başlarına ne geldiği belirsizdir. Bizans topraklarındaki bir başka büyük Kıpçak grubuna (yaklaşık 20.000 savaşçı) doğudan atıf 1320 civarına tarihlenmektedir. Bu Kumanlar 1320 civarında Sırbistan'dan hareket etmişlerdi; ancak kısa zaman sonra Altınordu'dan eski soydaşlarını toplayarak Trakya'ya akın düzenlemeye giriştiler.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">III.Andronikos Palaiologos 1322 ile 1327 sırasında bunlara Limni, Taşoz ve Sakız'a gitmeleri emrini verdi. Açıktır ki eldeki kaynaklar tüm Kuman göçü vakalarını kaydetmemiştir. Athos Manastırlarına ait belgelere göre Kıpçakların gelişi on dördüncü yüzyılın ortalarına dek durmamıştır....</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Anadolu'dan ve Altınordu'dan gelen Hristiyanlığı yeni kabul etmiş kişilere diplomatik görevler verilmekteydi. Altınordu'dan gelerek yurttaşlığa alınan Kocabahşı (Koutzimpaksis) II.Andronikos tarafından "aynı ırk ve dilden" olduğu isyancı Alan ve Kuman Türklerine karşı komutan olarak gönderilmişti. İmparator ırk ve dil ortaklığının yatıştırılmalarını kolaylaştıracağına inanıyordu. Aynı Kocabahşı (Kocabaşı) daha sonraları Altınordu hükümdarı Tokta'ya gönderilen Bizans heyetinin başına getirilmişti. Memlûk kaynaklarından nadir görülen bir vakayla karşılaşmaktayız: Kahire'ye gönderilen iki Bizanslı temsilci Aksungur ile Bahadır 1326/27 yılında İslamı kabul etmişti. Bu kişiler muhtemelen Hristiyanlığı kabul etmiş iki dilli Bizans göçmeniydiler ve dilsel yeteneklerinden ötürü Türkçe konuşan Mısır sarayına temsilci olarak gönderilmişlerdi. ...</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Rustam Shukurov (Şükürov)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bizans Türkleri (1240-1461)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">📚</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Not: Kitabın Türkçesindeki başlık tarihi "1240-1461" değil "1204-1461" olacaktı, baskı hatası sanırım.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><span style="font-family: times;">* İngilizcesi için: </span><a href="https://st-andrews.academia.edu/RustamShukurov" style="font-family: times;" target="_blank">The Byzantine Turks, 1204-1461 - Rustam Shukurov</a></span></p><p><br /></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-785374893530285942023-09-26T06:48:00.000-07:002024-01-05T13:17:26.178-08:00Karışan Diller<p><span style="font-family: times; font-size: large;"> </span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">KA-DİNGİR - BABİL - KARAUNDİAŞ</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGOr9_nfmCGDaIIpWBVsqAeLy73if4wrjRdgvWu3Rsbwjzho_0wy0sAobV_lR6oDxDkJt3yhmvq-i4ve8txqKSKoJeZd963YHehH4Jr_rGgqk3yjIk7rrCwQMtey-aVfLNM-_GyV75omylYWttnXxFoN7NBwvG3wWJYpRw7tfHoxSqaf8JN5rfW1MUCSeW/s800/babil.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="696" data-original-width="800" height="556" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGOr9_nfmCGDaIIpWBVsqAeLy73if4wrjRdgvWu3Rsbwjzho_0wy0sAobV_lR6oDxDkJt3yhmvq-i4ve8txqKSKoJeZd963YHehH4Jr_rGgqk3yjIk7rrCwQMtey-aVfLNM-_GyV75omylYWttnXxFoN7NBwvG3wWJYpRw7tfHoxSqaf8JN5rfW1MUCSeW/w640-h556/babil.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* "Çivi yazısı sistemi aslen hiyerogliftir ve erken bir dönemde Babil'in Turanlı, yani Ugro-Moğol nüfusu tarafından icat edilmiştir. Elimizdeki en eski anıtlar Turan dilinde yazılmıştır ve Semitik olmayan isimlere sahip şehirlere ve hükümdarlara aittir. Aslında hem Asur'un hem de Babil'in tüm büyük şehirleri Turani isimler taşır ve bunlar birçok durumda ülkenin sonraki sakinleri tarafından Sami diline çevrilmiştir: böylece Ca-dimiri'a (Ka-Dingir), "Tanrı'nın Kapısı", Bab-ilu, Babil olur. Akraba kabileler, Khaldaea'daki baskın halk olan Accadai (Akkadlar) ya da "Highlanders (Dağlılar)"ın ilkel evi olarak kabul edilen komşu Elam dağlık bölgelerinde yaşıyordu; ve Yaratılış XIV'ün önerdiği gibi, Elam'ın kendisi eski bir medeniyetin merkeziydi. Uru ve Senkereh'de, Pantabiblos'ta ve Berosus'un Larancha'sında kütüphaneler kurulmuş ve astronomi, astroloji, mitoloji, tarım vb. üzerine ayrıntılı eserlerle doldurulmuştu. Bunlar Sami diline çevrilmiş ve Asur krallarının, özellikle de kütüphanesi (ne yazık ki çok zarar görmüş olan ve şu anda British Museum'da bulunan) Asurbanipal'in emriyle kopyaları yapılmıştır. Semitik öncesi uygarlık ve Semitizm'in bu uygarlığa olan borcu hakkındaki bilgilerimizin çoğu buradan gelmektedir." H.Sayce</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* "Eski Babil dininin, Sami Babilliler ülkeye girdiklerinde orada buldukları Sami olmayan halklardan muhtemelen büyük ölçüde etkilendiği daha önce belirtilmişti. O zaman şu soru ortaya çıkmaktadır (ve bu çok önemli bir sorudur): Eski Babil ve Asur'un dini, 'Sami' olarak adlandırılan dinler grubunun karakterini ne kadar taşıyordu?" L.Spence</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* "Asurologların ağırlıklı görüşü, Asur ve Babil uygarlığının tamamen Sami olmadığı ve bu bölgelerin eski nüfusunun, etkisi özellikle dinde ve çivi yazılı kayıtların kutsal edebiyatında fark edilen büyük bir Sami öncesi unsur içerdiği yönündedir. Eğer durum böyleyse, eski Semitlerin karakteristik geleneksel din tipini araştırırken çivi yazısı malzemesinin dikkatli kullanılması gerektiği açıktır." R.Smith</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Babil, Akadlı Sargon'un (MÖ 2334-2279) hükümdarlığından önceki bir dönemde kurulur. Hamurabi ise küçük liman kentini geliştirir, ancak Hammurabi'nin (MÖ 1750) ölümüyle dağılan imparatorluktan sonra kent Kassit/Kas Türklerinin eline geçer (MÖ 1595) ve adı Karanduniash (Karduniash) olarak değiştirilir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Tanrılar kızmış ve diller birbirine karışmış demek...</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilazb-Oj1FGrNHwZ-bzuOuWKZyNXBvvqdxfyNshQkTrQl4UBvAzFJiB9q-12WPlnZ_ZmiPv3Zbcd_tot_yYm6-mgGPb5D18MjWkakS9mW4APXKphsuHP2nJ1xy-L9RjH_Ckbg614HG2rDTa93fjEivBEWI5llyDd43BlrsICtoZx1LDt4Sp5h-fo3ZcDEa/s800/babil%20kulesi.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="585" data-original-width="800" height="293" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEilazb-Oj1FGrNHwZ-bzuOuWKZyNXBvvqdxfyNshQkTrQl4UBvAzFJiB9q-12WPlnZ_ZmiPv3Zbcd_tot_yYm6-mgGPb5D18MjWkakS9mW4APXKphsuHP2nJ1xy-L9RjH_Ckbg614HG2rDTa93fjEivBEWI5llyDd43BlrsICtoZx1LDt4Sp5h-fo3ZcDEa/w400-h293/babil%20kulesi.png" width="400" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /><span style="font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span><p></p><div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">KRONOS - TİTAN SAVAŞI</span></div><div><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">BABİL KULESİ</span></div><div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Kendi güçleriyle ve büyüklükleriyle övünen ve tanrıları küçümseyen dünyanın ilk sakinlerinin, Babil'in şu anda bulunduğu yerde, tepesi göğe ulaşması gereken bir kule inşa etmeye giriştiklerini söylüyorlar; ancak o, göğe yaklaştığında. rüzgarlar tanrılara yardım etti ve işi tasarlayanların işini bozdu; kalıntılarının hâlâ Babil'de olduğu söyleniyor; ve tanrılar, o zamana kadar hepsi aynı dili konuşan insanlar arasına dil çeşitliliği getirdi: ve Kronos ve Titan arasında savaş çıktı. Dillerin karışıklığı nedeniyle kuleyi inşa ettikleri yere şimdi Babil deniyor." Berossus (MÖ 3.yy)</span></div><div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Buradaki Titanlar Türktür, Türkçe konuşur. Grek kaynaklarındaki Titanomakhia, yani Titanlar Savaşı, Grekler (Olimposlular) ile Türkler (Titanlar-ATALAR-yerliler) arasındaki egemenlik savaşını metaforik olarak anlatır. Bu savaş 10 yıl sürmüştü, tıpkı Turova Savaşı da 10 yıl sürdü demeleri gibi. Ancak Turova Savaşı 10 yıl sürmemişti. Batı kıyılarımıza yapılan korsan saldırıları aralıklarla 10 yıl içinde gerçekleşmiş olsa da sadece son iki yılı Turova sahillerindeydi.</span></div><div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></div><div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Titanomakhia Turova Savaşını anlatıyor olabilir miydi? Çünkü her ikisinde de savaşı "Olimposlular" kazanıyordu.</span></div></div><div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-64964908659797336992023-09-26T06:12:00.001-07:002024-01-05T13:17:05.385-08:00Kimlik Hırsızlığı<p><span style="color: #eeeeee; font-family: times; font-size: large;"> </span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDkGCJ0zS9lUMzdIgSVlfnsGSbTVnHgRWZX-vcm9hXLjXCKt2geiPpI2yRpR2RjZgFzKK9d82igr8AdUBSqlHVlBUCkE-D_jizmUjNYVk6_8hEY-uby_QMUFeUeVwQYpNFV1x4b98mEoUVT5k9aYSQChrCfzkchfVjSBFCMYjR2ImuapbCdnPcfbwUqSAK/s817/mu%C5%9Fki2.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="478" data-original-width="817" height="374" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDkGCJ0zS9lUMzdIgSVlfnsGSbTVnHgRWZX-vcm9hXLjXCKt2geiPpI2yRpR2RjZgFzKK9d82igr8AdUBSqlHVlBUCkE-D_jizmUjNYVk6_8hEY-uby_QMUFeUeVwQYpNFV1x4b98mEoUVT5k9aYSQChrCfzkchfVjSBFCMYjR2ImuapbCdnPcfbwUqSAK/w640-h374/mu%C5%9Fki2.png" width="640" /></span></a></div><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Hartapu Stelleri (MÖ 8.yy)</span></p><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Türkmen-Karahöyük'te (Çumra/Konya) 2019'da bulundu.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Üç satırlık "Luvice" olarak sınıflandırdıkları yazıtta:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Büyük Kral Hartapu'nun Muşka Ülkesine karşı kazandığı zafer anlatılıyor.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Burada adı geçen Muska, muhtemelen o dönemde Batı-Orta Anadolu'da var olduğu bilinen ve Asur kaynaklarında Muški olarak anılan Frig devletine bir göndermedir"</i> (<a href="http://www.hittitemonuments.com/turkmen/" target="_blank">link</a>) yorumu dikkatleri sözde <i>"Friglere"</i> çekiyor, buna kimlik hırsızlığı denir! Çünkü onlar Trakyalı Frig/Brigler değil, Saka-Türk boyu olan Muški/Muşkiler'dir. Bazı kaynaklarda adları Moschi olarak da geçer ve bugünkü Meşer Tatar Türkleri onların adlarını günümüze kadar taşımıştır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Kızıldağ (Karaman)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Merdiven basamağı" olarak adlandırılan steldeki iki satırlık yazıtta:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"> <i>"Güneş, Büyük Kral, Hartapu, Kahraman, Fırtına Tanrısının sevgilisi, Mursili'nin oğlu, Büyük Kral, Kahraman: Her ülkeyi fetheden (ve) Muska ülkesini fetheden göksel Fırtına Tanrısı'nın (ve) her tanrının iyiliği sayesinde. Bütün bölgeleri ... Büyük Kral, (unvanlar), aldı. göksel Fırtına Tanrısı'nın (lütfuyla)."</i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Burada da aynı yorum yapılmış; </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Burada bahsedilen Muska, muhtemelen o dönemde Asur kaynaklarında Muški olarak geçen Batı Anadolu'daki Frig devletine bir göndermedir"</i> (<a href="http://www.hittitemonuments.com/kizildag/" target="_blank">link</a>) ... Kimlik hırsızlığı!</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Diğer iki Hartapu stellerinde Muşki geçmese de (okunamıyor) coğrafi olarak Muşkilerin ülkesidir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Burunkaya (Gücünkaya/Aksaray), 1971'de bulundu.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Tek satırlık yazıtta: <i>"[Bu yerde] Fırtına Tanrısı'nın Büyük Kralı Hartapu, Mursili'nin [oğlu], Büyük Kral, O[ro ... ] yaptı / vuracağım." </i>(<a href="http://www.hittitemonuments.com/burunkaya" target="_blank">link</a>)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Burada ise Saka Türk boylarından Taballar'dan bahsediliyor.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Taballar bazılarının iddia ettiği gibi <i>"luvice"</i> konuşmuyor. Çünkü Taballar HA olmayan Baskların atasıdır ve onların dili HA değildir. Yine kimlik hırsızlığı yapılıyor!</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">ve</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Karadağ (Karaman)(<a href="http://www.hittitemonuments.com/karadag/" target="_blank">link</a>) yazıtlar MÖ 8.yy'a tarihlendiriliyor.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">* Chicago Üni'den Osborne, Türkmen-Karahöyük'te bulunan yeni yazıtın, Hartapu Orta Batı Anadolu'daki zengin Frigya krallığını fethettiğini ve bir Neo-Hitit lideri olarak tanıttığını, tek bir yılda, 13 kraldan oluşan bir koalisyonu mağlup ettiğini anlatıyor, diyor. Buradaki 13 kral MUŞKİ kralıdır ve Muşkiler Frig olmadığı gibi ülkelerine de Frigya denilmiyordur. Hititler kayıt tutmakta "hassas ve titiz" iken niye Frig Ülkesi demiyor da Muşki Ülkesi diyor? Kimse sorgulamıyor mu? Çünkü burada baz aldıkları "Frig" HA olarak sınıflandırılan topluluktur, oysa Muşkiler Türk'tür. </span></p><p><span style="color: #cccccc;"><i><span style="font-family: times; font-size: large;">"Hartapu Muşka ülkesini fethetmiştir, Yakuboviç'in önerdiği gibi REL 'gerçekten' şeklinde kullanılmıştır, bu da Muşka'nın Kızıldağlı Hartapu'nun hükümdarlığı sırasında oldukça önemli olması gerektiği anlamına gelir. Ancak Gordion'da ancak dokuzuncu yüzyılın başlarında yükselen bir siyasi ve ekonomik güce dair arkeolojik kanıtlar varken, 12. ya da 11. yüzyılda Konya ovasına sınırı olan güçlü bir Phyrg yönetimini kabul edebilir miyiz?"(</span></i><span style="font-family: times; font-size: large;">Rockefeller'in özel Chicago Üniversitesi'nde çalışan ve</span><span style="font-family: times; font-size: large;"> </span><a href="https://www.academia.edu/68187345/Goedegebuure_P_Hout_van_den_T_Osborne_J_Massa_M_Bachhuber_C_e_F_%C5%9Eahin_2020_T%C3%9CRKMEN_KARAH%C3%96Y%C3%9CK_1_a_new_Hieroglyphic_Luwian_inscription_from_Great_King_Hartapu_son_of_Mursili_conqueror_of_Phrygia" style="font-family: times; font-size: large;" target="_blank">"Frig saplantılı" Osborne makalesi için link</a><span style="font-family: times; font-size: large;">:</span><i><span style="font-family: times; font-size: large;">)</span></i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Bunu soran Osborne' sormalı; Bu Frig saplantınız nedir? HA olmayan Muşkileri Tabalları neden Frigleştiriyorsunuz?</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Ayrıca daha önce "Hititçe-Muşkice" olarak adlandırılan yazıtlar niye sonradan "Hititçe-Luvice"ye dönüştürülüyor, onu da sorgulamalıyız.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhT0gEraS7aBVT2XVxD7fjVMCHNm5KhHtGdTeUdb6BlYbu5tJY4AOZIfvFEoEktKYRVAyjEAbWKM_R5WCOS-kqfQLBKAILPRYFxEyTiCkSZkSuhpDZaQT2n1mploHDmmkbwkRqVYtYEVzygv12esYQIsL8tyklOUXJYFwxYRL0ij6YfQGuz8ARuNZrl7BUx/s931/mu%C5%9Fki1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="501" data-original-width="931" height="344" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhT0gEraS7aBVT2XVxD7fjVMCHNm5KhHtGdTeUdb6BlYbu5tJY4AOZIfvFEoEktKYRVAyjEAbWKM_R5WCOS-kqfQLBKAILPRYFxEyTiCkSZkSuhpDZaQT2n1mploHDmmkbwkRqVYtYEVzygv12esYQIsL8tyklOUXJYFwxYRL0ij6YfQGuz8ARuNZrl7BUx/w640-h344/mu%C5%9Fki1.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">________</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">DİPNOT: Bu araştırmaları kim/kimler yapıyor, hangi üniversiteler üzerinde çalışıyor, en önemlisi de kimler fonluyor? </span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Para > Düdük</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Körler Sağırlar Birbirlerini Ağırlar.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">* Konya Bölgesi Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesi (KRASP), Christoph Bachhuber (Oxford Üniversitesi) ve Michele Massa’nın (Ankara İngiliz Arkeoloji Enstitüsü) eş başkanlığında Fatma Şahin (Çukurova Üniversitesi) ve James Osborne (Chicago Üniversitesi) ile yakın iş birliği içinde yürütülen disiplinler arası bir araştırma projesidir. Projeye destek veren kurum: BIAA (British Institute at Ankara), Unıversity of Oxford-Gerald Averay Wainwright Fund, Luwian Studies-Luwian Studies Foundation (<a href="https://fen.cu.edu.tr/storage/arastirma/diskaynakli/arkeoloji/DiskaynakFSahin.pdf" target="_blank">link</a>)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">* BIAA (Ankara İngiliz (Arkeoloji) Enstitüsü) : Hocası Oxford proflarından Francis Haverfield olan Oxfordlu John Garstang tarafından 1948'de casus Carl Blegen ile HA'cı Colin Renfrew'u etkileyen Gordon Childe tarafından Cambridge (propaganda/casus) Üni'sinden doktorasını alan casus Winifred Lamb ile birlikte kurar. Arkasından da Seton Lloyd başkanlığa gelir. Seton Lloyd "Türkiye'nin Tarihi" adlı eserinde Muşkiler ile Hattiler için 'Luvice konuşurlar' demektedir. Oysa ne Muşki ne de Hatti Hint-Avrupa dili sınıfından değildir, eklemeli dil sınıfına girerler ve hatta arkaik Türkçe konuşurlar!</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">* Oxford Üniversitesi bir propaganda/casus "eğitim" yuvasıdır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">* Gerald Averay Wainwright (Mısırbilimci, 1879-1964) Fund (Vakfı): Oxford bünyesinde çalışır ve araştırmaları fonlar.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Luwian Studies /Vakfı'nın destekcileri ve kurucuları kim?</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">* Dr. Eberhard Zangger (başkan, jeolog, Stanford/Cambridge Üni). 1994'ten beri Luvi-Luvice araştırmaları yapan Luvi Araştırma Ensititüsü'nün kurucusu E.Zangger'ın doktora yaptığı Stanford Üniversitesi'nin Rockefeller Vakfı'yla yakından ilişkisi vardır! Propaganda Üniversitelerinden olan Cambridge'de araştırmacı olarak çalışmıştır. Zangger'ın çalıştığı ya da başkan veya üye olduğu dernek veya sivil toplum örgütlerinin arkasına baktığımızda da Rockefeller'ı görürüz. Örneğin, Pylos (PRAP)(Mora Yarımadası Messenia'nın batısında, Akhaların danışmanı yaşlı Nestor'un yurdu olarak da geçer] ve Berbati (Girit)'de başkan yardımcılığı yapmıştır.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Bakalım ne neymiş:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">- Stanford Üniversitesi'nin Rockefeller Vakfı'yla ilişkisi; [Rockefeller Foundation-Stanford University (https://www.rockefellerfoundation.org/our-work/grants/stanford-university/); Rockefeller University president Tessier-Lavigne chosen to lead Stanford University, February 2, 2016 (https://www.rockefeller.edu/news/10756-rockefeller-university-president-tessier-lavigne-chosen-to-lead-stanford-university/) ;The Rockefeller Foundation partners with Stanford University to launch Atlas AI, a new startup to generate actionable intelligence on global development challenges, Tech Startups, February 7,2019 (https://techstartups.com/2019/02/07/rockefeller-foundation-partners-stanford-university-launch-atlas-ai-new-startup-generate-actionable-intelligence-global-development-challenges/)]</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">- Cambridge Üniversitesi İngiltere'nin 'propaganda üniversitesi olmakla birlikte İngiltere sömürge valilerini ve casuslarını Oxford ve Cambridge'ten seçmesi; [Cambridge ve Harvard Üniversiteleri'nin 'Propaganda Üniversiteleri' olması, bknz. Cengiz Özakıncı, Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk Dersi, Türksüz Dünya Düşleri I, Otopsi Yayınları, Birinci Basım, Ekim 2008, İstanbul; Çev: Sabriye Aşır, Psikolojik savaşın belgeleri sızdı, OdaTV, 31 Mart 2019 (https://odatv.com/psikolojik-savasin-belgeleri-sizdi-31031914.html) - orjinal kaynak: UK military turns to universities to research psychological warfare”, The Guardian 13 Mart 2019, by Damien Gayle (https://www.theguardian.com/uk-news/2019/mar/13/uk-military-mod-universities-research-psychological-warfare-documents); Richard Norton-Taylor, MI5 and MI6 cover-up of Cambridge spy ring laid bare in archive papers, The Guardian, 23 Oct 2015 (https://www.theguardian.com/uk-news/2015/oct/23/mi5-mi6-coverup-cambridge-spy-ring-archive-papers) giriş tarihi: temmuz 2019 ; Nick Hopkins, What you really need to join MI6: emotional intelligence and a high IQ, The Guardian, 2 Mar 2017 (https://www.theguardian.com/uk-news/2017/mar/02/mi6-tells-minorities-we-need-you-why-are-you-not-thinking-about-us), giriş tarihi: temmuz 2019] </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">- Pylos'un (PRAP) [(http://classics.uc.edu/prap/)] sponsorları:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"> 'National Endowment for the Humanities (Ulusal Beşeri Bilimler Fonu):</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Federal hükümet tarafından 1965 yılında kuruldu. Kurucuları arasında Phi Beta Kappa üyeleri bulunmaktadır. Mason olan bu 'Gizli örgüt, Phi-Beta-Kappa Derneği' William ve Mary Koleji'nde 1776'da kurulmuştu. Kolejin Britanya'yla savaşı sırasında geçici olarak kapatılmasından sonra Yale, Harvard ve Dartmouth Kolejlerinde şubeleri açıldı. [William Thomson Hastings, Phi Beta Kappa as a Secret Society: With Its Relations to Freemasonry and Antimasonry : with Supplementary Documents, United Chapters of Phi Beta Kappa, 1965]. New York Valiliği ve Başkan Yardımcılığı da yapmış olan ve 1979 ölen Nelson A.Rockefeller Darmouth Koleji'nde okumuştu. Ailesi daha sonra 'Rockefeller Center' Vakfı'nı kurdu. 2017'de ölen ünlü David Rockefeller'in de kardeşiydi. J.David Rockefeller ayrıca Mezopotamya'da Sumer kazıları, Girit'te Knossos Sarayı gibi birçok kazı ve restorasyonlara da sponsor olmuştur. Yani kimbilir hangi bilgi ve belge sümen altı edilmiştir! [By Dudley Clendinen, Darmouth Remembers Nelson Rockefeller ('30), Sept 25,1983, The New York Times Archives 1983, (https://www.nytimes.com/1983/09/25/us/dartmouth-remembers-nelson-rockefeller-30.html), National Endowment for the Humanities (https://www.neh.gov/) - Rockefeller ilişkisi, Internship Opportunity: National Endowment for the Humanities (NEH)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Submitted by Rockefeller Center, 2019-06-26, (https://rockefeller.dartmouth.edu/news-events/internship-opportunity-national-endowment-humanities-neh)]]. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">- 'National Geographic Society: </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Aynı zamanda dergisiyle de ünlü olan National Geographic, Sözde Ermeni soykırımın hararetli savunucularındandır. Konuyla ilgili en eski baskılarından "Ekim 1915, Vol. XXVIII, Number Four, 'Armenia and the Armenians by Hester Donaldson Jenkins"; "Temmuz 1918, Vol. XXXIV, Number One, 'Under the Heel of the Turk'"; "Ağustos 1919, Vol. XXXVI, Number Two, 'Between Massacres in Van by Maynard Owen Williams'" adlarıyla dergisine taşımıştır.[The National Geographic Magazine, Published by the National Geographic Society, Hubbard Memorial Hall, Washington D.C. (https://www.scribd.com/document/2241951/Armenian-genocide-National-Geographic-october-1915), (https://www.scribd.com/document/10060328/National-Geographic-July-1918), (https://www.scribd.com/document/2253278/Armenian-Genocide-National-Geographic-August-1919)], [ A Century Later, Slaughter Still Haunts Turkey and Armenia, 1 April 2016(https://www.nationalgeographic.com/magazine/2016/04/armenia-massacre-turkey-kurds-history/), What We Talk About When We Talk About Genocide, 23 January 2015 (https://www.nationalgeographic.org/projects/out-of-eden-walk/articles/2015-01-what-we-talk-about-when-we-talk-about-genocide/); National Geographic shoots video on Armenian Genocide survivors, 19 March 2016 (https://gagrule.net/national-geographic-shoots-video-on-armenian-genocide-survivors/); "The Proud Armenians" National Geographic Magazine, '... the Armenian people including the Armenian Genocide...', Robert Paul Jordan, 1978, June Issue (https://www.armenian-genocide.org/Education.68/current_category.125/resourceguide_detail.html)]. </span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Yalan ve iftiraları bugüne kadar taşıyan 'National Geographic Magazine' hakkında başka bir şey söylemeye gerek yok sanırım. Çünkü bundan daha büyük bir Türk düşmanlığı yapamazlar!</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">- 'the Institute for Aegean Prehistory (INSTAP) (http://www.aegeanprehistory.net/):</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">1982'de Amerika'da kurulmuş. Konusu Girit ve Yunanistan’ın antik dönemidir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">"...for their fieldwork from the National Endowment for the Humanities, the İnstitute for Aegean Prehistory, the National Geographic Society, and private donors. an additional grant from the Institute for Aegean Prehistory helped support the preparation of this publication... (...)... Botanical studies were carried out by Jennifer M.Shay and C.Thomas Shay... (...) Jennifer and Thomas Shay are grateful for the financial support of the Canada Manpower Career Placement program and the Province of Manitoba's Careerstart program, With the support of a grant from the Rockefeller Foundation, C.Thomas Shay was able to study the data collected by the Allbaugh (1953) survey of Crete from 1948 to 1952. (s xxii, The Plain of Phaistos: Cycles of Social Complexity in the Mesara Region of Crete, by Harriet Blitzer, Despoina Hadzi-Vallianou, L. Vance Watrous, Monumenta Archaeologica 23, Cotsen İnstitute of Archaelogy at UCLA.Regents of the University of California, USA 2004</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Luwian Studies'in diğer kurucu üyeleri:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">-Prof.Dr. Ivo Hajnal (Miken, filoloji, Innsbruck Üni, doktorası Lykia dili)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">-Dr. Jorrit Kelder (arkeoloji, Oxford/Leiden üni.)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">-Dr. Matthias Oertle (Lenz & Staehelin): İsviçre merkezli 'Luwian Studies Vakıf Kurulu'nda bulunan Dr.Matthias Oertle, İsviçre hukuk firması Lenz & Staehelin'in ortaklarındandır. Bu hukuk firmasının müşterileri Rothschild, Sachs ve Thyssen'dir.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">-Dr. Jeffrey Spier (klasik arkeoloji, Paul Getty Müzesi, Harvard/Oxford Üni. Sardes/Lydia'da araştırma görevi)</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">PARA'YI VERENİN DÜDÜĞÜ ÇALINIR !</span></p><p><br /></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-72740251816686786922023-09-26T05:32:00.000-07:002024-01-05T13:16:35.869-08:00Tibareni<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2qr8H8UatJ1LW2b3Z_GOO-Ios3UT5x1cLoLV3Of5hdbL_2a6TyLOjFBx_mt8nMZBIj1pUrg1OW_2ZLuXkgl-GyqxDhYsllhxHbXeWgcI2-Z1sLdl4xhq7AQiKWCxKWOOqdLXPH1DT0dgXHvgFZS6T7KI8ewIZ540M_M_R1Sbmp1Q_IbUurx0g0Erb5XXI/s711/tiber1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="360" data-original-width="711" height="324" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh2qr8H8UatJ1LW2b3Z_GOO-Ios3UT5x1cLoLV3Of5hdbL_2a6TyLOjFBx_mt8nMZBIj1pUrg1OW_2ZLuXkgl-GyqxDhYsllhxHbXeWgcI2-Z1sLdl4xhq7AQiKWCxKWOOqdLXPH1DT0dgXHvgFZS6T7KI8ewIZ540M_M_R1Sbmp1Q_IbUurx0g0Erb5XXI/w640-h324/tiber1.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><p></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Kaynaklarda Tibareni olarak geçen topluluk Saka/İskit boyudur ve adı da Türkçedir: DEMİR, (temür,tömür,temir. Sumerce Tibira). Zaten demircilikleriyle ünlüdürler. Bazı Tibarenler daha sonra bazı Taballar ile birlikte Kafkasya'ya göçer ve bölgeye adını bırakır; (t)İBER. Tabalların bir kısmı da MÖ 5.yy'dan önce Avrupa'nın burnuna iner ve adını yarımadaya verir; İBER. Bu Taballar Baskların da atasıdır. Tibar (Demir), Muşki ve Kalub (Alazon/Halup) hem soydaştır, hem de komşu. Suriye'deki Halep'e (Aleppo) adını veren de Kalublar'dır. Demir çelik ürünleriyle meşhurdurlar. Zaten Grekçede çelik anlamında Khalub sözü kullanılmış, demek ki çelik ürünlerini komşudan alıyorlarmış. Ortaçağ Avrupasında ise onun adı Excalibur olur.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">SB</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">DİPNOT:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Taballara, Tibarlara, Muşkilere, Kalublara "luvi" diyen sahtekarlardan da uzak durunuz!</span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9MjhicCgO6lVkWjYVlf7Ps6nTSiFICCTBdNSPuKwHBdaJf64HvAcvz6VmtAyr-DPXXPvJvsmiVtMvfDzCVAkFZqF2BXLwm7VJqBe3aJa5vX7c5AVQ9UoVMdk9F9o9_ZIaN6a5YmyKS1D5AIG_iUfwCVljE9VO64somaW6SlhvulvP7eVaze3u3_HOsK3G/s857/tiber.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="428" data-original-width="857" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9MjhicCgO6lVkWjYVlf7Ps6nTSiFICCTBdNSPuKwHBdaJf64HvAcvz6VmtAyr-DPXXPvJvsmiVtMvfDzCVAkFZqF2BXLwm7VJqBe3aJa5vX7c5AVQ9UoVMdk9F9o9_ZIaN6a5YmyKS1D5AIG_iUfwCVljE9VO64somaW6SlhvulvP7eVaze3u3_HOsK3G/w640-h320/tiber.png" width="640" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><p><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p><div><br /></div>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-74310153970479239032023-09-26T03:55:00.003-07:002024-01-05T13:09:28.236-08:00Örümcek Ağına Takılmak!<p><span style="font-family: times; font-size: medium;"> </span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">"Örümcek Ağı"nın ne kadar derin olduğunu görünüz:</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Geçen gün (<a href="https://www.arkeolojikhaber.com/haber-hitit-imparatorlugunda-bolu-yoresinde-konusulan-yeni-bir-dil-kesfedildi-kalasma-dili-37878/" target="_blank">21 Eylül 2023, basın</a>) bulunan yeni yazıt hakkındaki basın açıklaması:</span></p><p><i><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><span style="font-family: times;">"Çorum'daki Hitit başkenti Hattuşa'da öivi yazılı tabletler okunurken yeni bir Hint-Avrupa dili keşfedildi. Prof. Dr. Daniel Schwemer bu dili, Hitit merkez bölgesinin kuzeybatı ucunda, muhtemelen modern Bolu veya Gerede bölgesinde yer alan Kalaşma ülkesinin dili olarak tanımladı. Yeni dil Luvice, Palaca, Hattice ve muhtelif lehçelerin konuşulduğu imparatorlukta bugüne dek varlığı bilinmeyen bir dil</span><span style="font-family: times;">... Kalaşma dilinin Geç Tunç Çağı Anadolusu'ndaki diğer Luvi lehçeleriyle ne kadar yakından ilişkili olduğu, daha ileri araştırmaların konusu olacaktır. Boğazköy-Hattuşa'daki disiplinler arası çalışmalar, <u>Alman Arkeoloji Enstitüsü (DAI), Thyssen Vakfı, GRH Vakfı, Volkswagen Vakfı ve İtalyan Dışişleri Bakanlığı</u> tarafından finanse edilen bir proje olarak yürütülüyor. DAI, İstanbul, Würzburg ve Marburg Üniversitesinden bilim insanları, metnin dokümantasyon ve değerlendirilmesi üzerinde birlikte çalışıyor."</span></span></i></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Merkezi İsviçre olan "<a href="https://luwianstudies.org/foundation-board/" target="_blank">Luwian Studies"ın kurulunda kimler vardı</a>, hatırlayın;</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><i>"Dr. Matthias Oertle (Lenz & Staehelin): İsviçre merkezli 'Luwian Studies Vakıf Kurulu'nda bulunan Dr.Matthias Oertle, İsviçre hukuk firması Lenz & Staehelin'in ortaklarındandır. Bu hukuk firmasının müşterileri<u> Rothschild, Sachs ve Thyssen</u>'dir."</i></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Hmm, <u>Thyssen</u> !</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Thyssenları bir araştırın bakalım kökenleri nereye gidiyormuş! - <a href="https://en.wikipedia.org/wiki/Fritz_Thyssen_Foundation" target="_blank">Fritz Thyssen Foundation</a> -</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Diğerleri kim peki?...</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Para > Düdük</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Örnek:</span></p><p style="text-align: center;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRQ02E5mzZdXn1BV4lhAQHhlWGVLDqwUlsfbF636KqUSZdkAOFhcw5hEIstQmxRUW_KCOtL0l-44dAgoMwtwl1IjFricTcdPjRqxj3SFAKPtHPpcoscUD1ifYPyThuEnzB-aV-dz5xSMs6aTOZ-zqHyuuO9vexSQCPkmHROB-tL-1O4Zwsg8szC1dhm86X/s1200/%C3%B6rnek.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="1200" data-original-width="917" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjRQ02E5mzZdXn1BV4lhAQHhlWGVLDqwUlsfbF636KqUSZdkAOFhcw5hEIstQmxRUW_KCOtL0l-44dAgoMwtwl1IjFricTcdPjRqxj3SFAKPtHPpcoscUD1ifYPyThuEnzB-aV-dz5xSMs6aTOZ-zqHyuuO9vexSQCPkmHROB-tL-1O4Zwsg8szC1dhm86X/w490-h640/%C3%B6rnek.png" width="490" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;">25 Eylül 2023'te '<i><a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2023/01/gordion-kurganlar.html" target="_blank">Gordion</a></i>'un Unesco Dünya Miras Listesine girdiği açıklandı!</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc;"><span style="font-family: times; font-size: large;">Asur kaynaklarında nuwaum (göçer/göçebe, çadırda yaşayan, çoban) olarak geçen topluluklar pek saygılı(!) Zangger tarafından "Luviler" oldukları iddia edilmiştir. Aynı Zangger kitabında Dares'ten alıntı yapar ve onun alıntısına "Luvileri" ekler! Oysa Dares'in eserinde "Luvi" sözü geçmez! Yani Zangger'in kendi yorumudur ve kendi eklemiştir! Bu sahtekarlığa girer! .. Bu nuwaumlar Anadolu topraklarında Hitit vatandaşı olmayan ve/veya vatandaşı olup sosyal hayatları değişmeden Hitit kanunlarına göre yaşayan diğerleri için kullanılmış bir tanımlamadır; Kaşkalar, Khalublar, Muşkiler, Taballar, vs. gibi. Hititlerin, Asurluların Muşki dediklerine Grek kaynakları Frig der. Ama birçoğunun sorgulamadığı şudur; Hititlerin titizlilikle tuttuğu (kendi çıkarına da olsa) bu kayıtlarda niye Frig'ten bahsedilmez? Ve, Batılılar niye bu Frig adına saplantılıdır? Çünkü Frig HA , Muşki değil! Ve adlar yer değiştirir. Aynı şey "Luvi" için de yapılıyor! Göçer ve farklı bir dil konuşan toplulukların çivi yazısını okuyabileceğini mi sanıyorduk? Hem de okur-yazarı yok denecek kadar az iken! Tabi ki resim yazısı kullanılacaktı, üstelik bölgeden bölgeye anlamları değişen resim yazısı. Luvice dedikleri Kaşkacadır, Muşkicedir, Khalubcadır. Ve lütfen bu tip çalışmaların sponsorlarını sorgulayınız, çünkü parayı verenin düdüğü çalınır. Örneğin, Zangger'in enstitüsündeki kurulda bulunan hukuk firması Rothschild, Sachs ve Thyssen'ı temsil eder! Kökenlerine baktığınızda NAZİleri destekleyenler olduklarını görürsünüz. Örneğin <a href="https://www.jmkfund.org/wp-content/uploads/2016/03/KAPLAN-Publication-for-Website.pdf" target="_blank">JM Kaplan Vakfı</a>, Türkiye'de sponsor olmadığı yer yok gibi, üstelik de Göbeklitepe, Çatalhöyük, Gordion, Truva, Bergama, Anı gibi önemli merkezler bunlar! Truva'yı kazan Carl Blegen casus-arkeo idi, Gordion'u kazan Rodney Young casus-arkeo idi. Hatta öğrencilerinden biri Türkiye'de Fullbright'ı kurandır, C.Blegen de Yunanistan'da kurmuştur! JM Kaplan'ın <a href="https://www.ashoka.org/en-us/story/bill-melinda-gates-foundation-now-open-visitors" target="_blank">Ashoka</a> ve <a href="https://www.gatesfoundation.org/Ideas/Media-Center/Press-Releases/2009/01/Ashoka-Brings-Social-Innovation-and-Entrepreneurship-to-Agriculture-in-SubSaharan-Africa-and-India" target="_blank">Gates</a> (Unesco cebindedir</span><span style="font-family: times;"><span style="font-size: large;">) vakıflarıyla da ilişkisi vardır. Ashoka'nın desteklediği Teyit-Türkiye temsilcisi Atatürk düşmanıdır!... "Luvice" ilan edilen, ancak öz Türkçe olan TAPAR (tapara=rule, ruler) (Tr; tapmak, tapınmak, kutsamak, ululamak, büyük saygı, kahramanlaştırmak anlamlarında) sözüne uygun olarak "Batılılara" tapmayınız, niyetlerini, arkalarındaki güçleri lütfen sorgulayınız... </span></span></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6J2a16y-C_kcFouHY0AhLyljiFL5d1ffs3KyXKttDjUJzPEUlFvlEoPIJGXkI1k2QPPcJwLyftCOgenOwVjaAU1897HiR1YcJmpTeGXBWAQXntmBUBh7CRHGWNBxcZfD5SKeD9qElwZBydg78eTcDBlPaznBckdSOLIXJTnMJ3sUL2jftV9qhsSLYSrJU/s845/fo%C3%A7a1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="222" data-original-width="845" height="84" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6J2a16y-C_kcFouHY0AhLyljiFL5d1ffs3KyXKttDjUJzPEUlFvlEoPIJGXkI1k2QPPcJwLyftCOgenOwVjaAU1897HiR1YcJmpTeGXBWAQXntmBUBh7CRHGWNBxcZfD5SKeD9qElwZBydg78eTcDBlPaznBckdSOLIXJTnMJ3sUL2jftV9qhsSLYSrJU/s320/fo%C3%A7a1.png" width="320" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><i><span style="font-size: medium;">Ashoka’nın 2018 yılındaki küresel ağına katılan Mehmet Atakan Foça, “teyit.org olarak, bireylerin kilit kurumların şüphe kaslarını tetikleyerek internetteki bilgi kirliliğinin önüne geçmek için çalışamaya devam edeceğiz. Ashoka ağına katılmış olmak bize güç ve gurur veriyor.” ifadelerini kullandı..</span></i>. <a href="https://medium.com/@teyit/teyit-org-kurucusu-mehmet-atakan-fo%C3%A7a-ashoka-fellow-se%C3%A7ildi-a4db0a39eaca" target="_blank">link:</a></span></div><span style="color: #cccccc;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtslQ-IL2OKYP1iQawCXSwj967jp7rUgaMEYrTTkX0-VNnFwToFvhNpX41qtK1gO703jOGALcsNXKyojsUYiHoAFbB9AUmUwsQAOzWhaGC-psnmnQIosPGXqljwCRbOqwxmT9vNYlkLVN4GNn0_OzHLhkuzQK3N8xJrx6xbir0-EThgmWmj1RXe08ogKBp/s619/fo%C3%A7a.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="599" data-original-width="619" height="388" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtslQ-IL2OKYP1iQawCXSwj967jp7rUgaMEYrTTkX0-VNnFwToFvhNpX41qtK1gO703jOGALcsNXKyojsUYiHoAFbB9AUmUwsQAOzWhaGC-psnmnQIosPGXqljwCRbOqwxmT9vNYlkLVN4GNn0_OzHLhkuzQK3N8xJrx6xbir0-EThgmWmj1RXe08ogKBp/w400-h388/fo%C3%A7a.png" width="400" /></span></a></div><span style="color: #cccccc;"><br /><span style="font-family: times; font-size: large;"><br /></span></span></div><div><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><br /></span></div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: left;"><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOyieQ85M3GyN6JKDtzVeSckgK9o37Y_lvjVDSrRdC65oGuY0s4nsrTEo1kE8_xkd9V62mGlT5jrhRTSlTtcU8ymx1fyKpC_miT2qzJs0hqavMS1U0fjc3Ejaitj8RYn4fotSeRWeukLV0Uo2ABDNQHjzo3EsiRhu1FB6eeKnGkWmniLSYM3hfmW6GqZi0/s1293/unescogates.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="1293" height="248" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOyieQ85M3GyN6JKDtzVeSckgK9o37Y_lvjVDSrRdC65oGuY0s4nsrTEo1kE8_xkd9V62mGlT5jrhRTSlTtcU8ymx1fyKpC_miT2qzJs0hqavMS1U0fjc3Ejaitj8RYn4fotSeRWeukLV0Uo2ABDNQHjzo3EsiRhu1FB6eeKnGkWmniLSYM3hfmW6GqZi0/w640-h248/unescogates.png" width="640" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><i>UNESCO Temelli Ortak Çekirdek "Değerler" Aracılığıyla Dünyanın "Eğitilmesi"</i></span></div><div class="separator" style="clear: both;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><i>1947 tarihli UNESCO kitabında: Amacı ve Felsefesi adlı kitabında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) ilk Genel Direktörü Julian Huxley şunları yazmıştır:</i></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><i><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: times; text-align: left;">"UNESCO'nun önündeki görev... tektir. Bu görev, kendi felsefesi ve fikir geçmişi ve kendi geniş amacı olan tek bir dünya kültürünün ortaya çıkmasına yardımcı olmaktır. Bu, tarihte ilk kez dünyanın birleşmesi için gerekli iskele ve mekanizmaların hazır hale gelmesi bakımından son derece elverişlidir...</span><span>.</span></span></i><span style="font-size: medium;"> <a href="https://www.crossroad.to/articles2/0013/common-core/bill_gates_teams_up_with_unesco.htm" target="_blank">link:</a></span></span></div><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><br /></span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisRXJc5kDZytJ1DlpuajwO0hiwk_kZGKJNo611PGAay3Hos-4AeoDhFTG6-_4WK3DYMVnXY0zoAnuc5ZaiKTeHGidUxbjOKlUpMg2t_GXAfDL1gOAWnHu7NgU-L9SsGU3fKZVTav3kL5zRUdmRnGCmOn1qx3JIl4UkzMqzsTa9INl7WpvIuOlS2AqPIWm4/s500/huxley.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc;"><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="488" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisRXJc5kDZytJ1DlpuajwO0hiwk_kZGKJNo611PGAay3Hos-4AeoDhFTG6-_4WK3DYMVnXY0zoAnuc5ZaiKTeHGidUxbjOKlUpMg2t_GXAfDL1gOAWnHu7NgU-L9SsGU3fKZVTav3kL5zRUdmRnGCmOn1qx3JIl4UkzMqzsTa9INl7WpvIuOlS2AqPIWm4/w390-h400/huxley.png" width="390" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><a href="https://archive.org/details/huxley-unesco-its-purpose-and-philosophy" target="_blank">Julian Huxley, Unesco Its Purpose And Philosophy</a></span></div><div><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><span style="color: #cccccc;"><br /><span><br /></span></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;">***</span></div><p></p><div><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUB2xq_RJHXc7fnV-AipE30M8BCFsYSzypcX27QdJMD9_lkTu92PejMPF5DxJCglt09IbWqMnArHtNlhwchzPQpbVPhjJml0czuCAgyZgbFIg3_-Z_mw9qT5noB3D9rMb2txK23KY3spg5JmgGMzWSDkvLJTE8ml9t8wCdRHkaN18jx1lO5Ckkucm0nelB/s597/kala%C5%9Fma.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><img border="0" data-original-height="563" data-original-width="597" height="604" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgUB2xq_RJHXc7fnV-AipE30M8BCFsYSzypcX27QdJMD9_lkTu92PejMPF5DxJCglt09IbWqMnArHtNlhwchzPQpbVPhjJml0czuCAgyZgbFIg3_-Z_mw9qT5noB3D9rMb2txK23KY3spg5JmgGMzWSDkvLJTE8ml9t8wCdRHkaN18jx1lO5Ckkucm0nelB/w640-h604/kala%C5%9Fma.png" width="640" /></span></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><a href="https://humanities.tau.ac.il/sites/humanities.tau.ac.il/files/media_server/all-units/%D7%91%D7%99%D7%AA%20%D7%A1%D7%A4%D7%A8%20%D7%9C%D7%9E%D7%93%D7%A2%D7%99%20%D7%94%D7%99%D7%94%D7%93%D7%95%D7%AA/%D7%A2%D7%91%D7%95%D7%93%D7%95%D7%AA%20%D7%93%D7%95%D7%A7%D7%98%D7%95%D7%A8%D7%98/Boaz%20Stavi-%20Ph.D.pdf" target="_blank">Kalaşmalar</a>'dan pek fazla bahsedilmez, çünkü bilinmeyenlerdendir.</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Geçtikleri yerler ise <u>Kaşka ve Tegarama (Togarma)</u> olan bölümlerdir.</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">*</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><div class="separator" style="clear: both;">Kalaş adı Afganistan'da yaşıyor. Ancak bazılarının iddia ettiği gibi "Grek" değillerdir. <a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2020/08/buyuk-iskender-ve-terhis-edilen-ordu.html" target="_blank">Makedonyalı İskender Doğu Seferini</a> İran coğrafyasından sonra tamamladığında "Grek paralı askerleri"yle değil "Doğulu" askerleriyle, hatta "İskit Türkleriyle" devam etmişti. Afganistan'daki Kalaşlarla ilgili bir makale ektedir...</div><div class="separator" style="clear: both;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both;">"Yunanlıların iddiasına göre; "Kalaşlar, Yunan Makedonu'dur ve dolayısıyla "Yunanlıdır."</div><div class="separator" style="clear: both;">- Milletlerarası İlişkilerde Yunanlılaştırma Faaliyetlerine (Asimilasyona) İlişkin İki Örnek: Kalaşlar ve Gagavuzlar. </div><div class="separator" style="clear: both;">Yrd.Doç.Dr. Turgay Cin, <a href="https://dergipark.org.tr/tr/pub/karadearas/issue/10071/124173" target="_blank">Karadeniz Araştırmaları 2010, Sayı 25/link</a></div></span></div><div><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><br /></span></div><div><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><br /></span></div><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><br /></span><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-size: large;">***</span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">Mustafa Kemal, 6 Mart 1922; </span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><span style="font-family: times; font-size: large;">"... mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün isleri Avrupa nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler ortaya çıktı. Oysa hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir... Türkiye'de fikir adamları, adeta kendi kendilerine hakaret ediyorlardı. Diyorlardı ki 'Biz adam değiliz ve olamayız. Kendi kendimize adam olmamıza ihtimal yoktur.' Bizim canımızı, tarihimizi, varlığımızı bize düşman olan, düşman olduğundan hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara, kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlardı. Onlar bizi idare etsin' diyorlardı.' ...Bilelim ki, ulusal benliğini bilmeyen uluslar, başka uluslara yem olurlar."</span><span style="font-family: times; font-size: medium;">(<a href="https://www.guncelmeydan.com/pano/ataturk-un-6-mart-1922-de-yaptigi-tbmm-konusmasi-t9572.html" target="_blank">Meclis konuşmasından./ İş Bankası Kültür Yay./TBMM Gizli celse zabıtları cilt 3</a>)</span></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-size: large;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;">İlgili:</span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><a href="https://tarihvearkeoloji.blogspot.com/2023/01/turkiyedeki-casus-arkeologlar.html" target="_blank">Casus-Arkeologlar</a></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><a href="https://bilgiveguc.blogspot.com/2013/11/turkiye-oltaya-mi-takiliyor.html" target="_blank">Oltadaki Balığın Yemeğe İhtiyacı Yoktur!</a></span></div><div style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: large;"><br /></span></div><div style="text-align: center;"><br /></div>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2487763233556509432.post-88308117499270354322023-04-13T03:26:00.000-07:002023-04-13T03:26:24.296-07:00Avrupa'da Türk Etkisi<p> </p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times;"><span style="font-size: medium;">Hunların Avrupa kavimleri üzerinde kültürel etkisi; Atlı aristokratlar, şövalyelik, ağır zırhlı süvariler, yırtıcı kuş ve Alanus dedikleri ve Alan Türklerinin Kafkaslardan götürdükleri köpek cinsiyle atlı avcılık, ordu sistemleri, okçuluk, çevgan (polo), beslenme alışkanlığının ete odaklanması, İskit-Hun-Türk sanatının el sanatlarına (takı, kemer, iğnelikler, kın ve kılıç-kama kabzaları) yansıması gibi... </span></span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Avrupa'da atlı spor ve avcılığın soyluların eline geçmesi bile Türk boylarındaki soyluların atlarıyla gömülmesinden kaynaklanıyordu. Avrupa'nın erken kavimleri, başka bir uygarlığın egemenliği altında olsa da komutanlarını ve krallarını kendileri seçebiliyordu. Hunların ordusunda birçok Avrupalı kavim görev aldığı gibi, bu kavimlere bir Türk (İskit, Sarmat, Hun, Avar) de liderlik yapabiliyordu.</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjO1x8v5rWYaQIBN1O38zOKnbhuA-EsXt5e2fRa7jNsQLv8sQS7rQBwM7vGV085kM1M_Q_cG8ksiQ9RDUW6sLlPRa960rIchxUrSdSkEO7YCW_zoye0_0smF94utifqJyl5qaFbD1C5H7oqDSA7flbqW__9mEApXIfQ35-IVIrlshugd0fJrk0rONuqug/s891/sarmat%20k%C4%B1r%C4%B1m%201-3%20yy%20ms%20tamgal%C4%B1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="882" data-original-width="891" height="634" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjO1x8v5rWYaQIBN1O38zOKnbhuA-EsXt5e2fRa7jNsQLv8sQS7rQBwM7vGV085kM1M_Q_cG8ksiQ9RDUW6sLlPRa960rIchxUrSdSkEO7YCW_zoye0_0smF94utifqJyl5qaFbD1C5H7oqDSA7flbqW__9mEApXIfQ35-IVIrlshugd0fJrk0rONuqug/w640-h634/sarmat%20k%C4%B1r%C4%B1m%201-3%20yy%20ms%20tamgal%C4%B1.png" width="640" /></a></div><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;">Sarmat tamgalı atlı, 1.-3 yy, Kırım</span></p><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Örneğin, Ostrogotların kralı Odoaker (Od-Aker, ö.493) için (babası Edeko/Ediko/Edikon üzerinden) Atilla'nın amcası Rua/Ruga'nın soyundan geldiği iddia edildiği gibi, Atilla'nın ordusunda da generaldi. Odoaker ayrıca Türk olan Turkilingilerin de kralıydı ve 480'lerde İtalya'da Odoaker Krallığını kurmuştu.</span></p><p><br /></p><div><p><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">SB</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Türk kültürü olan Kurgan ile Tamgalı Taşbabalar, Bengi Taşlar da Avrupa'da görülmekteydi.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisTlAjLh9u1ldtsoXpcLWpJnnFuU8OJ__5HndGX_MGt_ZBCBu0IzkawddDBTgl-GMTE9Chnd3zo5v6Evn-7OPQMF4xYp7-P1d_6ewehwqA5fbhir5t5p4VAti4Sy1eae-9jqnNCH5tRBOW66D_XYkmnsqFshBbdNsKgNLcXkXRRhmxMAfvB3W68jcDWA/s762/sarmat%20haritas%C4%B1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="575" data-original-width="762" height="482" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisTlAjLh9u1ldtsoXpcLWpJnnFuU8OJ__5HndGX_MGt_ZBCBu0IzkawddDBTgl-GMTE9Chnd3zo5v6Evn-7OPQMF4xYp7-P1d_6ewehwqA5fbhir5t5p4VAti4Sy1eae-9jqnNCH5tRBOW66D_XYkmnsqFshBbdNsKgNLcXkXRRhmxMAfvB3W68jcDWA/w640-h482/sarmat%20haritas%C4%B1.png" width="640" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Yazığlar (Iazyges) Sarmatların Türk öncü boyu idi. Roma ordusuna 8 bin süvari vermek zorunda kalan Türk-Yazığlar'dan 5500'ü İngiltere'deki</span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Hadrian Duvarı'nı korumakla görevlendirilmişti.</span></div><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcEVRNGK8p_thvcVuRp31EWQK2Hei1yCm4fmoOqSFWza8Ntfl55Gf0pj7itfsRT_Glvgo_Mo0edkCTvn0VzfCRVZKB9P93lqF8Wjb22ElpamduZIXBBsQnVDshSf0PT_XlGT8QC5zR86W1pFzMX5BRLKVyLSTAzE8ynp2yK4ql1W0JDIVc_25lEewlfA/s703/yaz%C4%B1%C4%9Flar%20sarmat.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="459" data-original-width="703" height="418" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcEVRNGK8p_thvcVuRp31EWQK2Hei1yCm4fmoOqSFWza8Ntfl55Gf0pj7itfsRT_Glvgo_Mo0edkCTvn0VzfCRVZKB9P93lqF8Wjb22ElpamduZIXBBsQnVDshSf0PT_XlGT8QC5zR86W1pFzMX5BRLKVyLSTAzE8ynp2yK4ql1W0JDIVc_25lEewlfA/w640-h418/yaz%C4%B1%C4%9Flar%20sarmat.png" width="640" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Sarmat-Yazığ-Türklerden kalma buluntu, Kuzey İrlanda, erken MS 5.yy</span></div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></div><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXCDExjUPS-D04fD3D3F-I0KP91lHtKfQd1OwoSx5CnGzCEn7x5KB8dETVXstmMHP-YVzImhKwnhAz9WGw048_aRYf3hC1Ms3d1bNB437sUBbJW_usF5oLBT2K1fpvw1OGaiuKx15U1clqNvyS_s4qxqaaBcMgFlX2EV64zv0Ofv8QFMSJOs_UOv3BHA/s753/sarmat%20ta%C5%9Fbaba.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="753" data-original-width="413" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXCDExjUPS-D04fD3D3F-I0KP91lHtKfQd1OwoSx5CnGzCEn7x5KB8dETVXstmMHP-YVzImhKwnhAz9WGw048_aRYf3hC1Ms3d1bNB437sUBbJW_usF5oLBT2K1fpvw1OGaiuKx15U1clqNvyS_s4qxqaaBcMgFlX2EV64zv0Ofv8QFMSJOs_UOv3BHA/w220-h400/sarmat%20ta%C5%9Fbaba.png" width="220" /></a></span></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="color: #cccccc;">Sarmat Taşbaba - Romanya</span></div><span style="color: #cccccc;"><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIKocJ7gXBoDClnL9aZER1-dKU2dhI9ZHiC0FJp0_AYjgcIyJr9BZik1GcV_PfARGbCc01SCGO11FrQ8EHbY811hZiuGG7RsisJUrnNzFvbl8SlQEeUmLqlV7Kn0Hd1UBwJLqD65O-xI-TYELaOUSHyaCdZq5PqpE9DSjMgKxtsJ6Xo3DSXLB80KW8Bg/s633/sarmat%20tamgal%C4%B1%20beng%C3%BCta%C5%9F.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="633" data-original-width="307" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIKocJ7gXBoDClnL9aZER1-dKU2dhI9ZHiC0FJp0_AYjgcIyJr9BZik1GcV_PfARGbCc01SCGO11FrQ8EHbY811hZiuGG7RsisJUrnNzFvbl8SlQEeUmLqlV7Kn0Hd1UBwJLqD65O-xI-TYELaOUSHyaCdZq5PqpE9DSjMgKxtsJ6Xo3DSXLB80KW8Bg/w194-h400/sarmat%20tamgal%C4%B1%20beng%C3%BCta%C5%9F.png" width="194" /></a></div><br /></span><p></p><p style="text-align: center;"></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh66t_ZCaFFyzh1WbQS6IqovySpaQRkUjfXZid72K45bIuib7P_9koa-Sa1PRbSqTUpuaWuAdFyfvPXQg7tOmFxk2jYEfi4pT-6dm-AsVfY_oWwup0pZfDbQFwyqmtXD5fgS4QLZHgJeR-jF4kLM_zF_qt5sV0mJX7M4Dv-bM2iLt2Hfz6-xFbKZo-P5A/s490/sarmat%20ta%C5%9Fbaba%20tamgal%C4%B1.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="429" data-original-width="490" height="560" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh66t_ZCaFFyzh1WbQS6IqovySpaQRkUjfXZid72K45bIuib7P_9koa-Sa1PRbSqTUpuaWuAdFyfvPXQg7tOmFxk2jYEfi4pT-6dm-AsVfY_oWwup0pZfDbQFwyqmtXD5fgS4QLZHgJeR-jF4kLM_zF_qt5sV0mJX7M4Dv-bM2iLt2Hfz6-xFbKZo-P5A/w640-h560/sarmat%20ta%C5%9Fbaba%20tamgal%C4%B1.png" width="640" /></a></div><p></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Bayte tapınağında bulunan Tamgalı Taşbaba / Saka ya da Sarmat, MÖ 4.yy-2.yy .</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Üstyurt/Kazakistan</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;">Bölgede kutsal alanlarla birlikte kurganlar ve 100'ün üzerinde de taşbaba bulunmuştur.</span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc; font-family: times; font-size: medium;"><br /></span></p><p style="text-align: center;"><span style="color: #cccccc;"><br /></span></p>SBhttp://www.blogger.com/profile/03690525987834856389noreply@blogger.com