5 Aralık 2014 Cuma

AVRUPA / DEMİR / BRONZ VE JADE-YEŞİM TAŞI











“Yada” sözünün Farsca “cadu” sözü ile ilgili olduğunu yazanlar yanılırlar, çünkü Yada sözünün Farsla hiçbir ilgisi olmayan Yakut (Saha-Saka) dilinde “sata” şeklinde kullanılır. Yada Taşı Fars değil, Türk mitolojisinde yaygındır ve Türk halklarında onun “Kurt karnından çıktığı” inancı vardır.

Altay Türklerinin destan kahramanı dağ kutundan (ruhundan) yaratılmış Maday-Kara doğduğunda avucunda taş olması tesadüfi değildir ve bu destanda Yada taşı birkaç yerde geçer:



Kös yedeten köbön çölkö
Yada tüjüp bu andandı
Üç kömürke ot kamızar
Tındu yada karmandadı.


Bazı kaynaklar Yada taşının Nuh'un oğlu Yafes ile , bazıları ise Azer oğlu İbrahim ile ortaya çıktığını söylüyorlar ve her iki halde bu gelenek Türklerle bağlanıyor.

“Mücmel el-tavarih” (1126) kitabında : Türklerin yağmur yağırmak için yararlandıkları Yada taşı Türklerin atası Yafes ile ilgilidir, çünkü o, babası Nuh peygamberden bunu istemişti. Babasının yağmur yağdırmak için ettiği duayı Yafes o taşın üzerine çizmiş boynuna asmıştı. Sonralar her Türk boyu bu taşı elde etmek istediğinden Türkler arasında Yada taşı üzerinde kavgalar başlamıştı ”der.

Türklerin bu sihirli taşından eski Çin ve orta çağ İslam kaynaklarında da bahsedilir. Horasan emirlerinden Davut ve İsmail Yada taşı geleneğinin Türklerin arasında geniş olarak yayıldığını söylemiştir.




Prof.Dr.Firudin Ağasıoğlu Celilov
TAŞBABA TÜRK’ÜN TAŞ YADDAŞI (HAFIZASI) kitabından