27 Temmuz 2016 Çarşamba

AMİSOS (SAMSUN) MOZAİĞİ










Mozaiğin ortasındaki merkez panoda Akhilleus ve Thetis konu edilmiştir. Bu panonun etrafında tam olarak köşelere gelecek şekilde dört mevsimin kişileştiriidiği büstler, bunların arasında ise birbirlerinden farklı olarak işlenmiş Hypocampos, deniz canavarları ve Triton'un taşıdığı Nereid'lerin konu edildiği dört tane pano bulunmaktadır. Büyük bir olasılıkla, girişin karşısına gelecek şekilde yerleştirilmiştir ve ev sahibini kurban töreni esnasında betimleyen panodan oluşmaktadır.


Bu panoların etrafı iki farklı geometrik desenle çevrelenmiştir. Amisos mozaiğini Akhilleus ve Thetis'in olduğu merkez pano ile birlikte beş ana başlık altında incelemek doğru olacaktır:

1) Akhilleus-Thetis panosu
2) Mevsimler
3) Nereidler
4) Kurban sahnesi
5) Bu panoları ve esas mozaiği çevreleyen geometrik motifler


Akhilleus ve Thetis'in kompozisyona konu olan figür tiplerinin araştırıldığı ilk alt başlıkta, Akhilleus'un tipinin Polykleitos öncesine gittiğini ve Büyük İskender'in portrelerinin de Akhilleus'un bu ön tipinden esinlenerek yapıldığını ortaya koyduk. Ayrıca, Thetis'in tipinin de İ.Ö. 4. yüzyıllardaki heykel ve mezar stellerinden esinlenerek yapıldığını belirledik. Thetis'in üzüntüyü niteleyen pudidtia tipinde işlenmiş olması Amisos mozaiğinin ikonografi açısından da ayrı bir yerinin olduğunu ortaya çıkardı. Sahnede açıkça Thetis'in oğluna silâh teslimi betimlenmiştir. 


Ancak bu güne kadar bilinen silâh teslimi sahnelerinden hiç birisinde burada olduğu gibi üzüntü açık bir şekilde gösterilmemiştir. İlyada'dan öğrendiğimize göre Akhilleus'a ikinci defa silâhları teslim ederken, bu arada Thetis oğluna kötü kaderini de açıklamaktadır. Diğer bir ifade ile, Thetis bu mükemmel silâhların bile oğlunu kötü kaderden koruyamayacağını bilmektedir. Bu nedenle, Amisos mozaiğinde olduğu gibi ana-oğul ikisi de üzgündür. Dolayısı ile Amisos mozaiğinde bu güne kadar bilinen silâh teslimi konularından farklı bir sahne yer almaktadır:
Annenin oğluna aynı zamanda kötü kaderini açıklaması.


Akhilleus'un tanrılaştırılması ve bir tanrı olarak saygı görmesi:

Bugüne kadar başta Kuzey Karadeniz olmak üzere Batı Anadolu, Yunanistan ve hatta Aşağı İtalya gibi geniş bir alanda Akhilleus'a ait kült merkezlerinin bulunduğu bilinmekteydi. Ancak Karadeniz'in güney kıyılarında bu kültün varlığına ait hiçbir ipucu yoktu. Amisos mozaiğinin ışığında, bu bölgede de Akhilleus kültünün olabileceğini ortaya koymuş olduk.


Amisos mozaiği üzerinde, ana panonun dört köşesine gelecek şekilde mevsimleri konu alan figürler yerleştirilmiştir. Bu tercihte ev sahibinin beğenisinin ve dünya görüşünün önemli rol oynadığına inanıyoruz. Bunlar sonbahar, yaz, ilkbahar ve kış mevsimlerini karakterize etmektedir. Bunlar, erkek, kadın figürler, bitkilerle kombine edilerek anlatılmıştır. İ.Ö. 3. yüzyıldan başlayarak betim sahnesinde görülmeye başlanan mevsimler, Roma dünyasında kişileştirilerek sık kullanılan konulardan birisi olmuştur. Mevsimlerdeki kişileştirmelerle ilgili çeşitli tipler kullanılmış ve ziraî aktiviteler mevsimlerin belirteci olarak tercih edilmiştir. Bitkilerle yapılan mevsim betimi o mevsimde yetişen ve halk için önemli olan bitkilerden alınmıştır. İlkbahar güller, sonbahar üzüm, yaz buğday demeti, kış ise zeytin ile karakterize olmuştur. Yaz kimi zaman çeşitli meyvelerle de ifade edilmiştir.


Nereidler'in betimlendiği panolar:

Bu panolarda ortak olan özellik bir Nereid'in balık kuyruklu mitolojik deniz yaratıklar üzerinde yaptığı yolculuktur. Seçilen deniz yaratıklarından birisi Hippokampos, birisi Triton, birisi panter başlı, sonuncusu ise ejder başlı deniz yaratığıdır. Nereus'un kızları olan Nereid'ler, aynı zamanda Akhilleus'un annesi Thetis'in kızkardeşleridir. Thetis'in Akhilleus'a silâhları teslim etmesi ile ilgili sahnelerin birçoğunda Nereidler kızkardeşlerinin yanında yer alırlar. Ancak bizim kompozisyonumuzda Nereidler silâh tesliminde aktif rol oynamamış sadece tamamlayıcı motif olarak kullanılmışlardır.


Amisos mozaiğinin en ilginç panellerinden bir diğeri de kurban sahnesinin işlendiği paneldir. Burada muhtemelen ev sahibi, bir kasap yardımıyla boğa kurban ederken resmedilmiştir. Ancak gerçekte enteresan olan kısım Akhilleus panosu ile kurban sahnesinin tam karşı karşıya gelecek şekilde yerleştirilmiş olmasıdır. Bu kompozisyon her iki sahnenin birbiriyle ilişkili olduğunu düşündürmektedir. Olasılıkla burada ev sahibi doğrudan Akhilleus'a bir boğa kurban ederken, kendisini betimletmiş olmalıdır. 


Saptadığımız kadarı ile Amisos mozaiğinde belli başlı 11 desen söz konusudur. Özellikle sarılı ikili halat motifinin benzerleri güneyli bir özellik olarak ön plâna çıkmaktadır. İkinci olarak tekrarlanan geometrik desenlerin arasındaki ilişkisi göz önüne alınmış ve Amisos mozaiğinin Antakya-Korykos-Zeugma grubu içine yerleştirilebileceği sonucuna ulaşılmıştır. 


Son olarak da mozaik üzerinde bulunan konu ve figürlere göre lokalizasyon denemesi yapılarak, yine benzerlerinin özellikle Zeugma civarında yoğunlaşmış olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Böylece, Amisos ile güneydoğu Anadolu arasında mozaik yapımı konusunda yakın bir bağlantının varlığı ortaya çıkmıştır. Bu bağlantı Amisos'u Tokat, Amasya, Sivas üzerinden güneye bağlayan karayolu vasıtası ile olmalıdır. Ayrıca, mozaik üzerindeki yazıttan, Amisos mozaiğinin güneyden gelen gezginci ustalar tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.


Tarihleme:
En yakın örnekler Zeugma'da ortaya çıkarılmıştır. Bunlar stratigrafi özelliklerinden dolayı 253 yılından önceye tarihlendiklerinden, Amisos mozaiği de bu tarihten önce, yaklaşık MS.250 olmalıdır.



Dr.Derya Şahin
Amisos Mozaiği
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2004. 
 ayrıntılı pdf: