1 Ocak 2015 Perşembe

MAYALAR - TÜRKLER






Atatürk'ün Mayaca-Türkçe Sözcük Analiz Çalışması


Okuduğu 5000’e yakın kitabın 1000’e yakını tarihle ve dille ilgilidir. Tarih ve dille ilgili düşüncelerini yazmış, dahası dil çalışmalarına bizzat katılıp çok sayıda sözcük türetmiştir. Yazdığı “Geometri Kitabı”nda Arapça, Farsça matematik terimlerine Türkçe karşılıklar bulmuştur. Atatürk, hiç abartısız ölünceye kadar okumuştur. Son okumaları Mayalarla ilgilidir.


1845 yılında Meksika’ya yerleşip buradaki yerel ağızları öğrenerek “Mayalar” ve “Mu” hakkında çok önemli araştırmalara imza atan Brasseur, hayatını Orta Amerika tarihine, felsefe ve din konularına adamış bir bilim insanıdır.


Brasseur, Mayalar konusundaki ilk araştırmaları gerçekleştirmiş döneminin birkaç uzmanından biridir. Atatürk, Brasseur ’un “Maya Dili” adlı bu çok önemli kitabını sayfa kenarlarına notlar alarak ve önemli gördüğü yerlerin altını çizerek büyük bir dikkatle okumuş ve Maya diliyle Türkçe arasındaki benzerlikleri ortaya koymaya çalışmıştır.


Atatürk, 124.sayfada geçen “Men” sözcüğüyle ilgilenmiş, “Men” sözcüğünün anlatıldığı paragrafın Atatürk’ün Mayalar konusunda okuduğu kitaplar arasında M.Brasseur de Bourbourg’un “Maya Dili” adlı eseri çok önemlidir. 


Çünkü M. Brasseur, tamamını bir çizgiyle işaretleyip, paragrafın başına “önemli” anlamında bir (X) iflareti koymuştur.


“Men, Maya dilinde on ikinci günün adı olan bu hiyeroglifin Troano metnindeki karşılığıdır. Pio Perez’e göre men kelimesi, sanatçı, köylü anlamına gelmektedir. Yucatan’ın eski dilbilimcilerine göre, kurmak, inşa etmek, desteklemek, vs. anlamına gelen bir fiildir. (…) Me-en veya Mehan oğuldur, evlattır, yani evin kurucusu ve desteğidir. (…)” 


Atatürk bu paragrafın hemen yanından bir ok işareti çıkarak “Men, halı demek” diye de bir not düşmüştür. 


131. sayfada geçen “U-ax-ac” sözcüğünün kökeni hakkındaki açıklama da Atatürk’ün dikkatini çekmiştir.


Atatürk, Maya dilinin özelliklerinin kısaca özetlendiği bir paragrafı baştan aşağıya bir çizgiyle işaretlemiştir. Bu paragrafın sonunda “Maya dilinin dünyadaki en eski ve en zengin dillerden biri olduğu” belirtilmektedir (s.111).


Atatürk’ün işaretlediği bazı bölümlerden, onun Maya dilinin kaynaklarına çok önem verdiği anlaşılmaktadır:


“ABD’de Providence’da M.Brown’ın zengin kütüphanesinde Maya diliyle ilgili çok komple bir sözlük var. Bu sözlük Meksika’dan gelmiştir ve büyük ihtimalle Peder Antonio de Cludad Real’in eseridir. Arkadaşımız Dr. Brendt bir kopyasını aldı ve bir gün yayınlayacağını ümit ediyoruz.” (s.ıv)


Atatürk, önemli bularak, bu bölümün altını da boydan boya çizmiştir. Atatürk, “Maya Dili ile ilgili Temel Bilgiler” başlı¤ı altındaki uzun bir paragrafta geçen bazı “Maya dillerinin” altını çizmiştir. Atatürk’ün altını çizdiği Maya dilleri şunlardır:


Mije dili, tzotzil ve tzendal dilleri, mikstek, zapotek, wabi veya huabi, zoki, şiaponek, diria veya şoroteka dilleri, tzendal veya tzeldal, şol, şanabal, zakloh pakap, mame, lakandon, kişe, kakşikel, kakşi, şorti, sinka ve papaluka dilleri…


Atatürk, “Maya Dili” adlı kitapta en çok Maya sözcükleriyle ilgilenmiş, bazı Mayaca sözcüklerin Türkçe olabileceklerini düşünerek bu sözcüklerin altını çizmiştir. 


Atatürk, “En Çok Kullanılan Edatlar, İlgeçler ve Belirteçler” başlığı altındaki A, Ach, Achac, Ah, Ay, Amal, Ba, Baci,Bacilo, Bacito, Bacina, Bacix, Bak,Bal, Balili, Bal-u-chum, Bal-uil, Baluilal, Bal-ua, Banban, Bax, Laac, Layac, Lauac, Bahun, Bahunx, Ache, Ahal, Ah (Ünlem Ah!), Ilan, Ina, Inah, Intah, Luil, İx, Ya, Et, Yoklal, Lac, Abil, Habil, Acan, Acanac, Ahbulucbalam, Ahan, sözcüklerinin altını çizmiştir (s.46-53, 66-69, 127-135).


Atatürk, “Maya Dili” adlı kitabı okurken adeta bir dil bilimci gibi Türkçe kökenli olduğunu düşündüğü çok sayıda Mayaca sözcüğün yanına kendi bulduğu Türkçe karşılıklarını yazmıştır. Bu şekilde 150’ye yakın Mayaca sözcüğe Türkçe karşılık bulan Atatürk, bir anlamda Türkiye’deki ilk Mayaca-Türkçe sözlüğü hazırlamıştır.



İşte Atatürk’ün Mayaca-Türkçe sözcük analiz çalışması: 

(Atatürk’ün bulduğu parantez içinde)

1. Ca: (Ki).

2. Achak: (Uşak).
3. Ahau: “Derebeyi, prens, kral, hükümdar” (Aga)
4. Ahau-cutz: “Hindi, tavus kuşu” (Tavus Kuşu).
5. Ahcax: “Avrupa horozu” (Carga, Kakaş)
6. Am: “Beraber, hep, her yerde, aynı zamanda” (Hem).
7. Atan: “Eş” - (Hatun)
8. Baal: “Büyük ünlü, saygın, soylu” (Beg)
9. Baat: “Balta” (Balta)/
10. Bal: “Bacanak, hanımın erkek kardeşi” (Baldız) (Atatürk, bu sözcüğün sonuna, emin olmadığını ifade etmek için bir soru işareti (?) koymuştur.)
11. Bey: “Böyle” (Böyle)
12. Bııç: “ İncelterek ağacı işlemek, yontmak” (Biçmek)
13. Bon: “Renk” (Boya)
14. Box: “Lekeleyen, boyayan” (Boyamak)
15. Bonlız: “Renkle kaplı” (Boyalı) / 
16. Buch: “Güve, yün yiyen böcek” (Kuha) (Atatürk bu sözcüğün Sırpça olduğunu belirtmiştir.)
17. Bul, Buluc, Buth: “Boğulmuş, (Boğulmak) suya gömülmüş”
18. Cahal: “Kalmak, bir yerde oturmak” (Kalmak)
19. Can: “Bilgelik, bilgi, güç, söylev, (Kanun) kural, ilke, örnek” (…)
23. Chak: “Çok, kuvvetli, tamamen bütünüyle” (Çok)
24. Chacal: “Kırmızı, kızıl, pas rengi, (Çakal) bir küçük pars cinsi”
25. Chıcpahal, Chıctahal: Sırasıyla (Çıkmak) “çoğaltmak, çıkmak” (…)
30. Chucum: “Kabuğu dilde burukluk (Zakkum) bırakan bir ağaç”
31. Chıc: “Çakmak” Çakmak (Hemen altına da (Çivi için) diye yazmıştır).
32. Chol: “Bükmek” (Çolak)
33. Cılıch: “Saygın, kutsal” (Kılıç)
34. Cobal: “Soy, aile, asalet şartı” (Kabile)
35. Coche: “Seyahat tahtırevanı” (Çoçi) (Atatürk, bu sözcüğün yanına Macarca Araba notunu düşmüştür.)
36. Cochıch: “Kuş gagası” (Gaga)
37. Coloxche: “Kuşların tahta kafesi” (Koloçka) (Bundan emin olamayarak sözcüğün sonuna bir soru işareti koymuştur.)
38. Com: “Kap, kazan, her türlü derin tabak” (Çömlek)
39. Cuch: “Yük” (Göç)
40. Cutz: “Kanatlı av hayvanı” (Kuş) (…)
42. Ek: “Etin yağı” (Yağ)
43. Ekbalam: “Pars” (Ekbalam)
44. En: “Sıfatları oluşturmaya yarayan ve (Ben-im) bazen tamlayan son ek”
45. Et: “Benzeyen şey, eşit” (Eş)
46. Hatal: “Tahta, bir ağacın, inceltilmiş (Hatıl) kesilmiş parçası”
47. Hop: “Kaşık, kepçe, kevgir” Hopçe: (Ağaç kepçe)
48. Hul: “Varmak, gelmek” (Ulaşmak)
49. Hunabku: “Eski Mayaların (Allah) baş tanrısının adı olan”
50. Icnal: “Beraber, onun eşliğinde” (İle)
51. Ix: “İdrar” (İş:Çiş)
52. Kaax: “Ağaçlı orman, çalılık, koruluk” (Kayaş)
53. Kak: “Ateş, yanmak” (Akmak)
54. Kaxnak: “Kuşak” (Kuşak) (…)
69. Otoch: “Ev, konut” (Otağ)
70. Otzıl: “Yoksul, zavallı, fakir,” (Yoksul)
71. Ot: “Yapılmakta olan yol” (Ot) (Yanına da Macarca Yol yazmıştır.)
72. Ox. “Üç” Üç (…)
74. Pachal: “Geride kalan” (Paşa)
75. Pal: “Çocuk, genç” (Bala)
76. Pan: “Kazmak, sürmek” (Sa-pan)
77. Papic: “Çok acı bir biber türü” (Paprika)
78. Pek. “Köpek” (Kö-pek)
79. Pel: “Klitoris” (Mih-bel)
80. Peten-İtza: “Maya şehri” (Chechen - İtza; Peken-İtza) (…)
115.Ul: “Gelen, gelmiş, varmış” (Ulaşmak)
116. Uluumıl -Cutz: “Kümes hayvanları diyarı” (Kuş)
117.Uooh: “Okumuş, akıllı” (Oku)’nun aslı (Ancak sözcüğün sonuna bir soru işareti koymuştur.)
118. Ut: “Yol, açık saha” (Ut:Utza): (“Macarcada yol demektir” diye de eklemiştir.)
119. Uuc: “Kenar, bir kumaş kıvrımı, ordu birliği” (Uc)
120. Uxmal: “Meksika bölgesinde eski bir şehir adı.” (Üç) (Atatürk -Ux’un altına-“Yani Üç” diye yazmıştır.) (…)
130.Yucatan: “En önemli Maya merkezlerinden birinin adı.” Bu sözcüğün ne anlama geldiğini anlatan paragraftaki “Su toprağına bağlı” cümlesinin altını çizen Atatürk, buradan bir ok çıkartarak, Yukatan’ın Anlamı diye yazmıştır.


Atatürk’ün, M.Brasseur de Bourbourg’un “Maya Dili” adlı kitabını okurken bir dil bilimci titizliğinde çalışarak 150’ye yakın Mayaca sözcüğün Türkçe olabileceğini gösteren bu bilimsel çalışması Türkiye’de Mayaca-Türkçe dil benzerliği alanındaki ilk çalışmadır. 


Bu bakımdan çok önemlidir. H.G.Wels’in “Cihan Tarihi’nin Umumi Hatları” adlı kitabını okurken: “Ortak dil ortak bir kökeni kanıtlamıyorsa, en azından ortak bir geçmişi gösterir.” cümlesinin altını önemli bularak çizen Atatürk’ün, Mayaca ve Türkçe arasındaki bu dil benzerliğinden yola çıkarak en azından iki toplumun ortak bir geçmişe, tarihsel yakınlığa sahip olduğunu düşündüğü söylenebilir. Nitekim bu konuda araştırmalar yapması için emekli büyükelçi Tahsin Bey’i Meksika’ya gönderip araştırmalar yaptırmıştır.



Sinan Meydan
bütündünya Ekim 2014 - pdf







"Milliyetin çok belirgin niteliklerinden bir de dildir. 
Türk milletindenim diyen insan, 
her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. 
Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, 
topluluğuna bağlılığını iddia ederse buna inanmak doğru olmaz."

M.Kemal Atatürk











EK 
İSMAİL DOĞAN 











AMERİND DİLLERİNDE TÜRKÇE İZLERİ / PDF
by Prof.Dr.Ekrem Arıkoğlu
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi


Amerind kelimesi American ve Indian kelimelerinden kısaltılmıştır ve Amerika‟ya ilk ayak basan yerlileri anlatmak için kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalara göre Eski Dünyadan Yeni Dünyaya göçler üç farklı zamanda olmuştur. Yaklaşık 12-15 bin yıl önce Amerika‟ya göçenlere Amerind, 5-7 bin yıl önce göçenlere Na-Dene ve yaklaşık 1-2 bin yıl önce göçenlere Eskimo-Aleut adı verilmektedir. Na-Denelerin Çin-Kafkas dilleri konuşanlarla akraba oldukları yolunda görüşler vardır. Eskimo-Aleutlar ise günümüzde hem Amerika hem de Asya kıtasında yaşamaktadırlar. Amerindlerin Asya kökenli oldukları kabul edilmekte fakat hangi Asyalı milletlerle bağları olduğu konusunda kesin bilgiler bulunmamaktadır. Ülkemizde şimdiye kadar yapılan çalışmalarda bazı Amerikan yerlileriyle ve Türkler arasında bağların olabileceği yolunda düşünceler vardır. Oysa Amerind kuramını geliştiren J. H. Greenberg ve onun öğrencisi M. Ruhlen‟a göre Amerikan yerlilerinin çoğu daha derinlerde birbirleriyle akrabadırlar. Bu görüş doğru ise Türklerin sadece bazı Amerikan yerlileriyle değil pek çok Amerikan yerli grubuyla bağlarının olması gerekir. 

Bu bildiride Greenberg ve Ruhlen tarafından yazılan “An Amerind Etymological Dictionary” adlı eserde yer alan kelimelerin Türkçe kelimelerle benzer olanları araştırılacaktır. Bu yapılırken kelimelerin ses denkliği ve anlamca uyuşmasına dikkat edilecektir. Sözlükte, Amerind dilleri konuşanlarda ortak olduğu kabul edilen 910 kelime bulunmaktadır. Bu kelimelerden bazıları küçük ses değişmeleriyle bütün Amerindler tarafından kullanılmaktadır. 

Daha önce İsmail Doğan tarafından hazırlanan “Mayalar ve Türklük” adlı eserdeki 106 kelimelik listede yer alan sözcüklere bu çalışmada yer verilmeyecektir. Bildiride kökenlerinin aynı olabileceğini düşündüğümüz 28 kelime üzerinde durulacaktır. İlk kelime Amerind dillerindeki şekildir. Parentez içerisinde bizim Amerind dilindekiyle köken olarak aynı olduğunu düşündüğümüz Türkçe karşılığı verilmiştir.









Mesoamerika ve 19.yy Anadolu Yörük Halısı