"İSKİT TÜRKLERİ HAKKINDA TARİHİ KAYNAKLARIN EN ESKİSİ HEREDOT TARİHİDİR."
BİR ZAMANLAR MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NIN "TARİH DERSİ KİTABI"NDAN !!!
İskit İmparatorluğu
A- İskitlerin oturdukları yer ve tarihi:
İskitleri, Karadenizin kuzeyine gelmezden önce Hazar Denizi ile Tanrı dağları arasındaki geniş topraklarda çeşitli adlar altında yaşıyorlardı. Genel olarak bunlara Sakalar denirdi.
Sakaların büyük bir kısmı Karadenizin kuzeyinde yerleşmişlerdi. Yunanlılar bunlara İskit adını vermişlerdi.
İskit Türkleri hakkında tarihi kaynakların en eskisi Heredot tarihidir. İran kaynaklarında da İskitler hakkında bazı bilgiler vardır.
İskitlerin çoğunluğu Kırım yarımadasında toplanmıştı. İskitler önce İranda oturan Medlerle, daha sonra da Perslerle savaş yapmışlardır.
Bir İskit ordusu M.Ö.VII yüzyılın ikinci yarısında Kafkas yoluyla inerek Medyayı istila etmiş ve buradan ilerleyerek Suriye ve Filistini kısa bir müddet işgali altında bulundurmuştu.
Pers imparatoru Kurus ülkesinin doğusunda Sakalarla uzun müddet çarpışmıştı. Kurus bu savaşta yenilerek öldürülmüştür. Saka ordularının başında Tomris adında bir kadın hükümdar bulunuyordu.
Yine Pers imparatorlarından I.Daryüs de Trakya ve Tuna yoluyla İskitler üzerine yürümüş, fakat büyük güçlüklere uğrayarak dönüşünde askerlerinden çoğunu kaybetmişti. İskitler MS.II.yüzyıl sonlarına doğru doğudan gelen kavimlerin akınları ile varlıklarını kaybetmişler, Hunlarla diğer kavimlerin arasına karışmışlardır.
B- İskit medeniyeti:
İskitler medeniyet alanında önemli rol oynamışlardır.
a- İskitlerin yaşayışları:
İskitlerin bir kısmı şehirlerde ve köylerde otururlardı, çiftçilik, sanat ve ticaretle uğraşırlardı. Çoğunluğu ise göçebe idi. Çobanlık ve avcılıkla geçinirlerdi. Göçebeler, üstü keçelerle örtülmüş dört veya altı tekerlekli arabalar içinde yaşarlar ve mevsimlere göre yer değiştirirlerdi. Hareket sırasında kadınlar ve çocuklar arabalarda, erkeklerse at sırtında giderlerdi. Bunlar oturmaya elverişli alanlar bulunca kasaba ve köyler kurarak yerleşirlerdi.
Yunan yazarları İskitleri en medeni millet olarak övmüşler ve bu kavmin siyasal olgunlarını belirtmişlerdir.
b- Din:
İskitler de diğer Türkler gibi Gök, Yer, Yeraltı Tanrılarına taparlardı. Bunlardan başka Savaş Tanrısına da önem verirlerdi. İskitler, Tanrıları için tapınak ve heykel yapmazlardı. En büyük Tanrı Baba adını verdikleri Gök Tanrısı idi. Savaş Tanrısı, bir kılıç ile temsil edilirdi. Her yıl bu Tanrıya kurbanlar kesilirdi. En makbul kurban at idi. Diğer Türk gruplarında olduğu gibi İskitler de ölüleri için yuğ yaparlar ve eşyası ile beraber mezara gömerlerdi. İskit mezarları büyük ve kubbeli idi.
c- Askerlik:
Heredot ve diğer tarihçiler İskitlerin kahramanlıklarına, metin karakterlerine, binicilikteki maharetlerine dair esaslı bilgiler vermişlerdir. Erkekler gibi kadınlar da savaş yaparlardı. Savaş araçları kargı, yay, ok, kılıç ve mızraktı. Yunanlılar İskit kadın savaşçılarına Amazın adını vermişlerdi.
Sanat ve Ticaret:
İskitlerin oturdukları yerler doğu göçlerinin geçiş alanı üzerinde olduğu için buradaki kasaba ve köyler yıkılarak kaybolmuş, bu yüzden İskit mimarisi ve toprak üstü medeniyetine ait bir iz kalmamıştır. Fakat arkeolojik araştırmalarda İskit mezarlarında bulunan eşya, bu medeni kavmin sanattaki olgunluğunu belirtmektedir
Bu mezarlarda süs eşyasına ait gerdanlıklar, taçlar, küpeler ve bilezikler bulunmuş, bunlardan başka vazolar, tabaklar ve savaş araçlarıyla mutfak eşyası da ele geçirilmiştir. Bunlar bugünkü Rus müzelerinde görülmektedir. Yunanlılar, İskit sanatından çok faydalanmışlardı.
İskitlerin köy ve kasaba oturanlarının çiftçilik, sanat ve ticaretle uğraştıklarını biliyoruz. İskitler Orta Asya kervan yolunun batı bölgesinde bulunduklarından doğu ticareti ile de uğraşırlardı. Karadeniz bölgesinde ise daha ziyade Yunanlılarla alışveriş yaparlardı. Bu yüzdendir ki Yunanlılar İskit sanatından çok faydalanmışlardı.
Daryüs ve İskitler:
İran hükümdarlarından I.Daryüs çok kalabalık ve kuvvetli bir ordu ile Trakya ve Tuna yolu üzerinden İskitlere saldırdı. İskit kıralı bu ordu karşısında çete savaşları yaparak geriledi. Böylece İran ordusunu içerilere çekerek yıprattı. Daryüs, Karadenizin kuzeyindeki geniş alanları aşarak İskitlerle kesin bir savaşa girişmek istedi. İskit kıralının bir elçi göndererek ya savaşa girişmesini veya eğemenliğini kabul etmesini bildirdi. İskit kıralı gönderdiği cevapta:
"Ey İranlı, senden korkum yoktur. Biz ne zaman istersek ovakit savaşa girişiriz. Eğer savaş yapılmasını istiyorsan atalarımızın mezarlarını bul; onlara el dokundur. O zaman savaş yapıp yapmıyacağımızı görürsün. Dilediğin toprak ve suyu göndermiyorum. Yakında sana layık olan hediyeleri göndereceğim" demiştir.
İskit kıralının bir elçi ile gönderdiği hediyeler bir kuş, bir fare, bir kurbağa ve beş oktan ibaretti. İranlılar bunların anlamını sordular. Elçi, hediyeleri getirmekten başka görevi olmadığını, İranlıların akılları varsa bunların manasını çıkarabileceklerini söyledi. Nihayet kahinler bunların manasını çözdüler:
"Ey İranlılari kuşlar gibi havalarda uçsanızi fareler gibi delikten deliğe kaçsanız, kurbağalar gibi suyun altında saklansanız, yine canınızı, gönderdiğim oklardan kurtaramazsınız" demekti.
Daryüs'ün ordusu açlık, susuzluk ve hastalıktan binlerce insan kaybı vererek zorlukla geri dönebildi.
(Heredot Tarihinden)
Sorular:
1- İskitler nerede otururlardı?
2- İskitler hangi milletlerle ilgilenmişlerdir? Bunların sonu ne olmuştur?
3- İskitler nasıl yaşarlardı?
4- İskitlerin dini hakkında neler bilirsiniz?
5- İskitlerin sana ve ticaretleri hakkında neler bilirsiniz?
Ortaokul 1.sınıf - 1962 Ekrem İnal
__________