Latincesinde: "Hic primum lingva (c) Teutonica diu loqvebatur bomo..." derken, İngilizce çevirisinde "He spoke then first a long time in German, rolled the eyes...." der....
Okuyabildiğim kadarıyla Latincenin dipnotunda: linguame Teutonica, au Turcia? Turcas ..Ungaros Turcas, Ungaria...yani Macaristan, Macar der. Türklerle bağdaştıramaz, çünkü ona göre Türkler İstanbul'dadır.
Reha Oğuz Türkkan'ın Türkler ve Kızılderililer kitabında ise : 1952'de Amerika'da "One America" (PrenticeHall Yayınevi,New York) adlı eserde "Amerika'ya ilk göçler" konusu işlenmiş ve 1002 yılında Vikinglerin Leif Ericson'u ile birlikte Kuzey-Doğu Amerika'ya ilk ayak basanlar arasında (hatta Amerika'ya ilk adını veren "Vineland" ismini takan) "Tyker" adlı Türkün bulunduğunu, İskandinav "saga"ların incelemesinden çıkarıp yazmıştım. Ayrıca Macar araştırmacı Emil Lengyel , destanlardaki "Tyker Macar zannedilirse de , herhalde Türktü" diye bir notla belirtmiştir.
İşte, çeviriler çok güzel çarpıtılır....yanında da şık yorumlar verilir, tarihte arzuladığımız konuma getirilir. Aslına sadık kalmazlarsa, çok farklı düşüncelere dalabilirler. Ama adını değiştirmeye güçleri yetmemiş...yetememiş... adında olmayabilir belki lakabındı, ama olsun, ona da razıyız, değil mi Türker :)
SB
Kaynaklar:
"Leiff passes the winter there on the land and calls it vinland sails thereafter home to grönland and helps some shipwrecked men. it happened one evening, that there was missed a man of their party, who was Tyrcker the southern-landish man. (the german)!"
* The Discoveries of the Norsemen on the northeast coast of America
* Heimskringla Edr Noregs Konunga Sögor, Af Snorra Sturlusyni:
It is not a German or Hungarian, but a Turk.
And still using among the Turks as a male name or surname
*
EK:
VİKİNGLER ARASINDA BİR TÜRK
Amerika'da N.Y.Times'in "Book Review" dergisinde yayınlanan yazının tercümesi; Vikingler arasında "Tyrker" adlı bir kişi Amerika'nın ilk adını esinlendiren kişi bir Türk müydü ?
Geçenlerde Mineapolis'te yayınlanan R.ve M.Gracza'nın "The Hungarians in Amerika" kitabı şöyle bir soru soruyor:
"Heims Kringla veya Norveç Krallarının Arşivi adlı İskandinav sagasında (destanında) Tyker adında bir Macarla ilgili bir olay nakledilir. Leif Ericson'un gemisinin yeni sahillere- yani Amerika'ya- varışının ertesi günü Leif, Tyker'ın ortalarda görünmediğini fark eder...Epey sonra Leif onu mutlu ve heyecanlı olarak bulur. Tyrker ,Türkçe söyleniyor ve Leif'le onu arayan çevresi tarafından hiç anlaşılmıyor. Onun üzerine onların dilinde konuştu ve dedi ki : 'Üzüm ve asma buldum, ben üzümü asması bol olan bir ülkeden geliyorum.' Bu olay üzerine Leif Ericson esinlendi ve bu sahillere 'Vineland' veya İngilizcesiyle 'Wineland' (üzüm/şarap diyarı) adını koydu. Bugün hala, 'Leif Ericson'un Amerikası' diye kullanılır."
İzlanda'da Tyrker TÜRK demektir. Bu satırlara rağmen kitabın yazarı Tyrker'in aslında Macar olabileceğini 'çünkü 10.yy.'da Macarlara Türk denirdi' diye düzeltiyor. Macarlarla Türkler akraba olduklarına göre bu düzeltmeyi düzeltmek gerekmeyebilirdi. Ne var ki yazar Gracza bir dipnotunda şu ilginç suali sormuş bulunuyor: "Türklerin Tyrker'e sahip çıkıp çıkmadıkları belli değil "
Cevap, Evet sahip çıktık. Otuz yıl önce Ankara'da 'Ülkü' dergisinde (Nisan 1938'de) araştırmacı Cemile Batur, " Amerika'nın Kaşifleri Arasında bir Türk" adlı iyi belgelendirilmiş, ciddi ve bilimsel 5 sayfalık makalesinde, 1002 yılının Viking'i Tyrker'in Türk olduğu sonucuna varıyor. Ben de bu konuya değinmiş ve 1952'de Prentice-Hall'ün yayınladığı "One America" kitabımda Tyrker'den söz etmiş, "Türk mü Macar mı hala tartışmalı" demiştim.
Ünlü Macar yazar Emil Lengyle ise Tyrker'in Türk olduğunu benden daha kesin bir ifadeyle şöyle yazıyor: " Tyrker (yani Türk) adlı bir Macarın bin yıl önce Leif Ericson'un mürettebatı arasında bulunduğu iddiasını artık silebiliriz....Aslında Tyrker bir Macar değil, Türktür herhalde."
Ord.Prof.Dr.Reha Oğuz Türkkan
Türkler ve Kızılderililer kitabından
NOT:
Prof.Dr.Emil Lengyel 1896'da Budapeşte doğmuş ve doktorasını Budapeşte Üniversitesinden almıştır. 1916 yılında Ruslar tarafından Sibirya'ya sürülmüş ve yıllarca hapis hayatı yaşadıktan Amerika'ya kaçarak, 1942 -1960 New York Üniversitesinde profesörlük ünvanını alır. Birçok kitabı Nazi Almanya'sında yasaklanmıştır. Kariyeri boyunca 20 kitap yazmıştır bunlardan bazıları; Türkiye (1941) , Dakar (1941), Sibirya (1943), Değişen Orta Doğu (1960). Ayrıca "Büyük Türk" ile Atatürk'ü anlatan kitabı da Türkçeye çevrilmiştir. 1985'de New York'ta kalp krizinden 89 yaşında hayata veda etmiştir.