ilhan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ilhan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Kasım 2020 Pazartesi

Bizans Grek değildi

 

IV Hazarlı Leo - 17.yy çizimi, Doğu Roma İmparatoru (751-780) - İl Başı (Basil)
Babası : V.Konstantin ; Annesi: Hazar Kağanı Bihar'ın kızı Çiçek (Tzitzak)

"Bizans devletinin Yunanistan ile hiçbir ilişkisi yoktur ve tarihin hiçbir devrinde bugünkü Yunanistan gibi bir devlet asla olmamıştır. Özellikle belirtilmelidir ki, Yunanistan'daki Bizans kalıntılarının sayısı, Anadolu'dakilerin 1/10 kadar bile değildir! Bizans döneminde Anadolu'da yaşayan yerli halk, misyonerlik kullanılarak ve zorlanarak Hristiyanlaştırılmış, istemediği halde yine zorla kiliseye sokulmuş ve anadili Grekçe olmadığı halde Grekçe verilen vaazları dinlemek ve Grekçe İncil'i okumak zorunda bırakılarak baskılarla Hellenleştirilmiştir.

Bazen Kilikya'da olduğu gibi Bizans'ın Hristiyan bağnazlığı o derece artmıştır ki, Müslüman veya pagan olanların çoğu katledilmiş, canlarını kurtarabilenlere ise eğer yaşamak istiyorlarsa Hristiyan olmaları şartı yüklenmiştir. Anadolu tarihinde hiçbir kavim bu derece gaddar yöntemlerle asimilasyon politikası izlememiştir; hatta yaptıkları gaddarlıklarla Tevrat'a giren Asurlular dahi din öğretisini de içeren böyle iptidai yöntemlere başvurmamışlardı.

Bu kadar akıl almaz yöntemlerle Prokrustes (*) yatağına sıkıştırılmış olan bir halklar konglomerasyonuna (**) Grek, Yunanlı, Rum demek çok yanlıştır, çünkü bunu derken Anadolu'ya sanki Bizanslılar çağında yeni "Bizans" göçleri olmuş olduğunu kabullenmek gibi çok ciddi bir yanılgıya düşeriz. Bizanslılar devrinde Anadolu'ya hiçbir zaman Grek/"Bizanslı" göçü olmamıştır; aksine Slavlar, Bulgarlar, Peçenekler, Avarlar, Türkler, Araplar, Persler, Moğollar gibi başka kavimler göçmüştür."


Prof.Dr. Ahmet Ünal // "Hititler" kitabından

(*) Prokrustes'n Yatağı : Atina-Megara arasından haydutluk yapan mitolojik bir karakter. Biri küçük diğeri büyük iki yatağı varmış. Gelip geçen yolcuları soyduktan sonra uzun boyluları kısa yatağa yatırır, ayaklarını keser; kısa boyluları da uzun yatağa yatırarak ayaklarından çekerek uzatırmış. Turovalı Elene (Helene)'yi daha çocuk yaştayken kaçıran Atinalı Theseus bu haydutun hakkından gelerek öldürmüş. Günümüzde sabit fikirleri olan kişilerin düşüncelerini zorla değiştirmeye kalkan kişiler için kullanılan bir deyimdir.

(**) Konglomerasyon : Değişik maddelerin bir araya gelerek içi boş organlarda kitle oluşturması.


"Sanatta Süreklilik" - "Soydaşlık" " Kültür ve Dil Birliği"
"Biz Anadolu'dan hiç gitmedik..."

İonlar Grek değildir, Pelasg kökenlidir. Ama göç sonrası karışmışlar ve bir çoğu Hellenleşmiştir. Ve İon sözünü bir Yunan'a çevirmişiz, yanlıştır. Gerçi Hellenlerde ancak ve ancak MÖ 5.yy'dan sonra Ellen sözünü etnik olarak kullanmaya başlamıştır, öncesi yoktur. İskender döneminde Anadolu'nun birçok yerinde "Yunanca" konuşulmuyordu ki MS 4.yy'da bile "Yunanca" konuşulmayan bölgeler vardı... Şimdi özetle ilk imparatorlara bakalım...


* Bizans (Byzantion) adı "Yunanca" değildir ve "Grek" kolonileri tarafından da kurulmamıştır.

* Bu imparatorluğun asıl adı Bizans değil, Doğu Roma'dır. Bizans adı 16.yy da tarihçi Wolf tarafından antik kent adına atfen "verilir".

* Roma İmparatorluğunu ikiye bölen ve doğuyu alan Diokletianus, bugünkü kıta Yunanistan'dan değil, İlirya'dan gelen bir Romalıdır. Batı Roma ise Maximian'ındır.

* Doğu Roma'nın kurucusu kabul edilen "Büyük" Konstantin Romalıdır ve bugünkü Sırbistan'dan gelir.

* İmparator Valentinian, bugünkü Hırvatistan'dan gelir, İlirya-Romalıdır.

* "Büyük" Theodosius, bugünkü İspanya'dan gelen Romalıdır.

* I. Leo, Trakyalı Romalıdır. Kimi Trak kavmi Bessi, kimi de Dacialı (ya da Getae) olduğunu söyler. Şu iyi bilinmeli ki Traklar çok yoğun bir şekilde İskitlerle karışmıştır, yani melezdirler.

* Makedonya'dan gelen I.Justin Trakyalı-Romalıdır, Yunancası çok zayıftır.

* "Büyük" Justinian Dardania'da doğmuş İlirya-Romalısıdır, Trak-Romalısı diyen de var, yine de "Grek" değildir...

* Heraklius'un Kapadokya Ermenisi olduğu söylenir, hatta Arsak kökenli derler. Ancak, Hint-Avrupacıcıların aksine, Arsakların Türk kökenli olduğunu belirtilen birçok Azerbaycan ve Türkmenistan tarihçisi var, Arsaklar Part-Türklerinin devamıdır. Heraklius döneminde Latinceye son verilerek, Yunancaya geçilir, kilisenin de etkisiyle Yunanca konuşulur. Heraklius gibi, Batı Türk Kağanlığı (Göktürk) da Sasanilerle sorun yaşıyordu (ki Sasanilerin ordusu azımsanmıyacak kadar çok Türk askeri bulunuyordu). Batı Türk kağanı Tong Yabgu ile müttefiliğini pekiştirmek için Heraklius kızı Eudokia'yı Kağan'ın oğlu ile sözledi, ancak bu evlilik Tong'un ölmesiyle gerçekleşemedi.

* II. Justinianos'un eşi Hazar Türküdür. Buşir Kağan'ın kızkardeşi Theodora'dır.

* V. Konstantin'in eşi de Türktür. Hazar Kağanı Bihar'ın kızı Çiçek (Tzitzak) iken, oğulları IV.Leo "Hazarlı İmparator" olarak tanınır. Çiçek ile birlikte Doğu Roma'ya "Türk" tekstili girer, Hazar kostümleri popüler olur ve buna da "Tzitzak modası" demişlerdir.

* 11.yüzyılda imparator I. Aleksios'un kızı Anna Komnini bile eserinde "Romalı" sözünü kullanır.


Kökenleri değişen daha birçok imparator var, ancak artık "Grekleşmeye" başladıkları için bu örnekler yeter sanırım.


Bilgileri kaynaklara göre aktardım, yanlışım varsa da düzeltirsiniz. Yalnız, Doğu Roma tarihinin Türksüz anlatılamıyacağını da bilmeliyiz. Kuruluş sonrasına bile bakarak Anadolu'da öncelikle Hun - Avar - Hazar Türklerinin, sonra ise Selçuklulara kadar Kıpçak/Kuman ve Peçenek Türklerinin yerleşik yaşadıkları bir gerçektir ve birçoğu da Hristiyan dinini kabul ederek "Hellenleşmiştir". Nasıl ki Osmanlı İmparatorluğundaki azınlıkları sayıyor ve gözümüze sokuyorlarsa, bizim de Doğu Roma İmparatorluğundaki Türkleri anlatmamız gerekiyor. Bir imparator "Ermeni (Armenian origin)" ya da "German (Germanic origin)" kökenli olması belirtiliyor da "Türk" olunca niye tüm kaynaklar susuyor? IV. Leo için Hazar diyorlar, ancak "Türk" demiyorlar "semi-nomadic Turkic" diyorlar. Oysa Hazarlarr ne semi-nomadic ne de Turkic'tir!.. Hepimiz biliyoruz, Hazarların Türklüğünü ve "devlet" kuranlara da "yarı-göçebe" denilmesi büyük terbiyesizliktir !.. Basileus (Basil < Başil > İl Başı - Avrupalıların anlamdırdığı gibi bey/yönetici/lider/kral !) sözünün kökeni bile Türkçedir ve İskitler vasıtasıyla geçmiştir. Ayrıca kıta Yunanistan bile tam manasıyla "Grek" değildi. Birçok Hun, Avar, Hazar, Kuman da kıta Yunanistan'a yerleşmişti (bununla da ilgili bir paylaşım yapmıştım/link). Osmanlı döneminde bile Anadolu'da öyle abartılı bir "Rum" nüfus da yoktu. Yani bu tarihi olayların tek taraflı anlatılması öncelikle kendimize ihanettir.


Daha önce birçok kaynak paylaşmıştım, blogtan kaynak ve linklerle diğer paylaşımlara da ulaşabilirsiniz.


Semra Bayraktar


Aksoukh adı Türkçedir; Aksu.

"Vazelon manastırı kayıtlarından anlaşıldığı kadarı ile, bölgedeki Hristiyanların % 52.7 si Rum kökenli değildir. Bunların büyük bir kısmının Hristiyan Kıpçak Türkleri olduğuna dair çeşitli kayıtlar vardır. Grek kayıtlarından Komnenosların doğusundaki Kıpçak unsuruyla akrabalık münasebeti kurduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bu evlilikler sonucu doğan çocukların ikinci isimleri hep Türkçedir.

Komnenos krallarından I. Jean’ın (1235-1238) diğer adı Aksuh (Aksu),26 Kral II. Aleksios’un (1297-1330) çocuklarının ikinci isimleri Michel Azahutlu (Atakutlu), Georges Ahpugas (Akboğa), Anna Anahutlu (Anakutlu)’dur."


Doç. Dr. İbrahim Tellioğlu

Doğu Karadeniz Bölgesinin Türk Yurdu Haline Gelmesi Hakkında Bir Değerlendirme


* Vardar Nehri'nin eski adı da Aksu'dur.

İngilizce İlyada'da "Axius" iken, Yunancasında Axioú (Ἀξιοῦ) olarak geçer....

Ne hazindir ki Türkçesinde "Aksios" demişlerdir!..

"Pyraikhmes komuta eder kıvrık yaylı Paionlara,

onlar ta uzaklardan gelmişler, Amydon'dan,

uzun kıyılarından Aksios'un,

Aksios yayılır tatlı bir suyla toprağa."

(İl.2:848/50)

Bazılarının da iddia ettiği gibi kökeni Hint-Avrupa dilinden değil, Türkçeden gelir.

SB

Doğu Roma Hakkında Notlar / link


"Bizans imparatorluğundaki etnik mozaik içinde bulunan Türk varlığının sayısı,

hiç de küçümsenemeyecek kadar çoktu."

"Bizans ... bir Grek Devleti değildi...."

Prof. Dr. Işın Demirkent /link

"Bizans'ta Türkler vardır." Prof. Dr. Levent Kayapınar / link

Doğu Roma İmparatorluğu'nda Bir Türk Komutan; Tatikios

ve Tatikios’un kumandasında bir başka Türk: İlhan / link

Doğu Roma İmparatorluğu’nda Türk Kökenli Bir Komutan: Bardanes Tourkos ve İsyanı / link

Doğu Roma İmparatorluğunda Bir Türk Komutan; George "Maniakes", Yani "Deli" George / link



19 Nisan 2020 Pazar

Tatikios; Doğu Roma İmparatorluğu'nda Bir Türk Komutan






Doğu Roma İmparatorluğu'nda Bir Türk Komutan; Tatikios
ve Tatikios’un kumandasında bir başka Türk: İlhan


"İmparator I.Aleksion Komnenos (1081-1118)'un en güvendiği kumandanlarından biri ve yakın dostu olan Tatikios'un hayatı ve faaliyetleri hakkında bize imparatorun kızı prenses Anna Komnene'nin babasının hayatını konu alan tanınmış eseri Alexiade ile, Anna'nın kocası Caesar Nikephoros Bryennios'un kaleme aldığı tarih eseri bilgi vermektedirler. Ayrıca Birinci Haçlı Seferi'ni anlatan çoğu çağdaş Haçlı eser ve yazarları, Gesta Francorum, Albertus Aquensis, Raimundus Aguilers, Tudobodus, Guibertus Novigenti, Baldricus ve Willermus Tyrensis İznik ve Antakya kuşatmaları sırasındaki olaylar içinde Tatikios'tan bahsetmişlerdir.

Anna Komnene'nin kaydına göre, müthiş bir savaşçı ve çarpışmalarda soğukkanlılığını kaybetmeyen, gözü pek bir kumandan olan Tatikios hür soydan gelmiyordu. Tatikios'un babası, Anna'nın büyükbabası dux Ioannes Komnenos tarafından bir yağma saldırısı sırasında esir alınmıştı. Anna, bu olayın hangi tarihte cereyan ettiğini kaydetmemiştir. Bununla beraber, büyük bir ihtimalle Tatikios da babası ile birlikte esir alınmış olmalıdır ki, o takdirde bu olayı 1057 yılından sonraki bir tarihe yerleştirmek gerekecektir. Çünkü Nikephoros Bryennios eserinde, Tatikios'un imparator Aleksios ile aynı yaşta olduğunu ve onunla beraber yetişip büyüdüğünü yazmıştır. Aleksios'un doğumu için 1057 yılı kabul edildiğine göre, Tatikios da aynı yıl, yani 1057'de doğmuş olmalıdır.

Anna Komnene'nin eserinde yabancılar için hemen hemen hiçbir methedici söz kullanmamasına rağmen, Tatikios'un cesareti ve savaşçılığının yanı sıra temkinli ve uzakgörüşe sahip bir kişi olarak övmesi dikkat çekicidir. Tatikios için Bryennios'un ifadesi de aynı şekilde övgülerle doludur; onun imparatora bağlılığını ve ileri görüşlü kişiliğini dile getirmiştir. Aynı zamanda Bryennios Tatikios'un adeta imparator Aleksios'un ailesinden biriymiş gibi olduğunu kaydetmiş ve böylece onunla Aleksios arasındaki samimiyeti vurgulamak istemiştir. Tatikios ile ilgili olarak Anna'nın şöyle bir kaydı da vardır: Anna babasının sonraları dizinden duyduğu ağrıya her ikisi polo oynarken istemeyerek Tatikios'un sebep olduğunu yazmıştır. Anna Komnene ve N.Bryennios'un hiç değinmedikleri fakat Haçlı yazarları tarafından dile getirilen bir husus da, Tatikios'un burnunun kesik olduğu ve onun burnunun yerinde altından yapılmış takma bir burun taşıdığıdır....

Tatikios'un ne ölümü ne de özel hayatı ile ilgili herhangi bir bilgi aktarılmamış. Evlenip evlenmediği veya çocukları olup olmadığı hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Bununla beraber babasının Tatikios, annesinin Komnene olduğunu söyleyen Mikhail adında biri ,belki de gerçekten onun oğludur. Ayrıca 1104 sözleşmesinde, kuropalates ve anaagrapheos olan Konstantinos adındaki birinden 'megas primikerios'un yeğeni' diye bahsolunmuştur. Bunun dışında 12.yüzyıl sonunda imparator II.Isaakios Angelos'a karşı düzenlenen entrikalar içinde Konstantinos Tatikios adını taşıyan şahıs, belki de Tatikios'un torunlarından birisiydi.

Kinnamos'un eserinde de Tatikios adında bir kumandanın varlığından haberdar olmaktayız. Kinnamos, imparator Manuel'in Macarlara karşı 1167 yılında yaptığı sefer ve savaş sırasında ordusunda 'Aspietes' lakaplı Tatikios adında bir kumandanın bulunduğundan bahseder. Bu şahsın da megas primikerios Tatikios'un soyundan gelmiş olması pekala mümkündür."


Işın Demirkent
Tatikios (Türk Asıllı Bir Bizans Kumandanı)
Belleten, Cilt: LXVII – Sayı: 248 – Yıl: 2003 Nisan



Tatikios'un soyundan Konstantine Tatikios'un Sikkesi
12.yy'ın ilk yarısı
Yazıt: Tanrım, "en asil"* hizmetkarınız olan Konstantine Tatikios'a yardım edin.
*Protonobelissimos > en asil anlamına gelen fahri bir unvan.




"Tatikios İmparator Alexios’un babası, Ioannes tarafından esir alınmış bir Selçuklu Türk’üdür. İmparator’un çocuğu ile birlikte büyüyen ve tahta geçtiğinde de Bizans’ın askeri komutanlığını yapan Tatikios Bizans hizmetinde Aleksios’un tahta yükselmesinden sonra megas primikerios ünvanını almış ve bu ünvanla başarılı bir yaşam sürmüştür.

1081 yılında Makedonya’nın Ahrida bölgesinde yerleşik olan Türklerin önderliğini yapan Tatikios, Arnavutluğu ele geçiren ve Aşağı İtalya Normanlarının lideri Roverta Giskadru’ya karşı İmparator Alexios Komnenos adına savaşan komutandır. 1086 yılında Peçeneklere yenilmiş olan Bizans ordusunu toparlamak üzere Edirne’ye gönderilen Tatikios, burada Peçenekleri yenilgiye uğratmıştır. Bu arada 1094 yılında Nicephore Diogen’e karşı düzenlenen bir suikasti de engellemeyi başaran Tatikios, aynı yıl içerisinde bu defa Kuman Türklerine karşı Bizans topraklarını savunmuş, yine Kuman Türklerinin akınlarına karşı kaynak elde edilmesi için kilise mülklerinin müsaderesi hakkında düzenlenen Sinod’da idareciler arasında görev almıştır.

Bundan sonra ise daha önce de bahsedildiği gibi İznik kuşatması sırasında emrindeki Vardar Türkleri ile 40.000 kişilik bir ordunun başında İznik’teki Türklerin su takviyesini önlemekle görevlendirilmiştir. Bu kuşatmada gösterdiği başarıdan dolayı İmparator Alexius tarafından yine emrindeki Türkopoller ile birlikte 1098 yılında Antakya’ya kadar Haçlılara eşlik etmekle görevlendirilmiştir. Burada kendisine karşı girişilen bir komplo sonucu askeri birliği terk ederek önce Kıbrıs’a gitmiş daha sonra da İstanbul’a dönmüştür. Bundan yıllar sonra ise Tatikios 1099 yılında Kephale Periphanestate ünvanı ile Bizans deniz kuvvetleri amirali olarak atanmıştır...

1092-93 yılları arasında Bizans hizmetine giren bir başka Türk de İlhan’dır.

Bursa’nın batısında Kyzikos ve Apollonia adı verilen yerlerin savunmasını üstlenmiş olan İlhan, Bizans baskısına dayanamayarak bu yerleri Bizans’a teslim etmiş ve Bizans hizmetine girmiştir. Aldığı birçok hediye yanında Hristiyanlığı da kabul eden İlhan’ı bazı aile mensupları da takip etmiştir. Akrabaları ile Bizans ordusunda savaşan İlhan 1094-5 yılları arasında Tatikios’un kumandasında Kumanlara karşı savaşan Türk birliği içinde görev almıştır."


ve diğerleri...


"Türk olduğu açıkça belirtilen İsa (John İses), Bizans eğitimi almış bir Selçukludur. 1146 yılında Konya’ya düzenlenen bir saldırıda İmparator Manuel’in yanında yaverlik yapan Poupakes da daha sonra Grand Domestikos Aksukhos’un koruması olmuştur. "

"Nicephorus Chalouphes (Halife) adındaki Türk, önce Korinth adası valisi olmuşken, daha sonra bir dönem Venedik Bizans ilişkileri çerçevesinde Venedik’e Bizans elçisi olarak gitmiştir." 

"Prosouch, yine bir Selçuklu komutanı olup özellikle İmparator Manuel Dönemi’nde Antakya Hükümdarı Raymond’a karşı girişilen seferde görev almış bir kişidir.[69] Prosouch’un oğlu veya torunu olan Nicephorus Prosouchos askeri bir görev dışında hizmette bulunan Türkler arasındadır ve bir dönem Yunanistan’ın valiliğini yapmıştır."

"Tziknoglos retorik eğitimi almış olan ve Aya Sofya idaresinde görevli bir Selçuk Türkü’dür." 

"İshak, Manuel Dönemi’nde (1154-5) hizmet eden Türklerden birisidir."

"1156 yılında Normanlara karşı verilen bir mücadelede Bizans ordusu bünyesinde görev yapan küçük bir birliğin başındaki komutanın adı Pairames’dır (Bayram)."



Yonca Anzerlioğlu
Bizans İmparatorluğu'nda Türk Varlığı
Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Enstitüsü
Türkler Ansiklopedisi, Cilt 6, s.351-375







Doğu Roma'da her şey "Grek" değildir...
SB