7 Kasım 2020 Cumartesi

Paskalya Adası ve Tarım Havzasından Kültürel Benzerlik

 

The Silk Road's Lost World: Mummies with Caucasian features recall a culture that thrived in Xinjiang 3,000 years ago. National G.189/3

Ahşap maskenin görsel kaynağıdır (link): 

Tarim Basin is not İndo-European!!! Even if Thomas B.Allen say so!!!... SB

Thomas B. Allen makalesinde her ne kadar "Aryan ve Hint-Avrupalı" olarak ele alsa da Tarım Havzası Türk'tür...



Doğu Türkistan Bronz Çağından kalma Uygur Türklerine ait ahşap maske ya da heykelin baş kısmı ki bölgede bir çok ahşap Balbal/Taşbaba da bulunmuştu. Kimmer, İskit ya da Göktürk döneminde bile taş bulamadıkları zaman Taşbaba ya da Balballar ahşaptan yapıldığı bilinmektedir. Ancak doğa onları kolayca yok edebilmiş ve parmakla sayılacak kadarı günümüze dek ulaşabilmiştir.


* Asya'dan Amerika kıtasına gerçekleşen göç hatırlanırsa, maskenin/heykel başının Paskalya adasındaki Moai'lara benzerliği de şaşırtmamalıdır... Ayrıca Urfa Adamı (MÖ 11000-9500) ve Türk Taşbabaları (özellikle Kıpçak Taşbaba/nineleri) gibi ellerini bel altında birleştirmesi ve bir kupa tutması ile Moai heykellerinin arkasındaki Er damgası (ki bunu Bafa-Latmos ve Gobustan kaya resimlerinde de görüyoruz, link) ya da "Hint-Avrupalı" (ki bu terim de uydurma) olmayan Anadolu'nun yerlileri Hattilerin Çift Başlı İdolleri gibi benzerlikler de hatırlanmalıdır.


Hattiler - MÖ 3000/Tunç Çağı
"Non-Indo-European" = Hattians / 3000 BC - Turkey (Asia Minor)


* Tarım Havzası da batılıların iddia ettiği gibi Hint-Avrupa/Aryanlara değil, Türklere aittir. Ayrıca Aryan dedikleri bir etnik midir, yaşam şekli midir? Kimlerdir Aryan? Avrupalı "sözde" bilim insanlarının iddia ettiği gibi "Hint-Avrupalı" mıdır yoksa Türk-Turanlılar mıdır?...! (bknz. Aryan-Turan Kavgası- Ahsen Batur)


Semra Bayraktar





The resembles of Moai and Turkish stone statues are marvelous. Is it coinsidence ? ;) I don't think so...



Latmos Kaya Resmi - ER DAMGASI /link



"Sincan (Xinjiang) Sosyal Araştırmalar Akademisi araştırma merkezi, 1971 yılında Könçi nehrinin civarındaki eski bir mezardan bir kadın cesediyle bir çocuk cesedi bulmuştur. Nankin Üniversitesi Coğrafya Fakültesi, karbonlama usulüyle bu cesetlerin bundan 6412 yıl önce defnedildiğini tespit etmiştir. Bu haber Halk Gazetesi'nde yayınlandıktan sonra, Sincan (Xinjiang) Gazetesi'nin 24 Şubat 1981 tarihindeki Uygurca sayısında da neşredilmiş ve şu yorum yapılmıştır.

- "Bu cesetler, toprak seviyesinden biraz yüksekte bulunan kum tepeleri kazılarak çıkarılmıştır. Mezarın iki başına birer ağaç yerleştirilmiş ve ağaçların uçları toprağın üstüne çıkmıştır. Mezar dik olarak kazılmış, cesetler sağ tarafa doğru yatırılmış, üzerine ağaç latalar konulmuş, lata üzerine koyun derisi ve kamış hasır örtülmüştür. Cesetler kaba yün kumaşlara sarılmış olup, kadın cesedinin başına yün kalpak giydirilmiştir. Uzun sarı saçları omzuna kadar uzanan kadın iri gözlü, uzun kirpikli ve dik burunludur.... Cesetle birlikte gömülen eşyalar içinde, çok güzel örülmüş kamış bir sepet vardır ve sepetin içinde bitki tohumları konulmuş, fakat bu uruklar zamanla toz olmuştur. Çocuğun cesedinin yanındaki kamış sepette ise buğday taneleri bulundu."-

Bulunan bu iki ceset, 8000 yıl önce yaşanan büyük göç sırasında, bulundukları toprakları terk etmeden önce Tarım havzasında hayatlarını devam ettiren atalarımızın etnik özelliklerinin ve uygarlığının araştırılmasında oldukça önemlidir. Tarım havzasının eski yerli halkının sarı ırka veya Aryanilere (MÖ.1700 yılları civarında İran'dan gelerek Hindistan'a göç eden halk) mensup olmadıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü burada yaşayan yerli halk Uygurların atalarıydı. Yakın zamanlarda Tarım havzasındaki bazı yerlerde (Könçi nehri, Çerçen ve Çarkılık civarları) bulunan mezarlarda defnedilen kişilerin (erkek veya kadın) tamamı başları doğuya, ayakları batıya gelecek şekilde konulmuştu. Bu ne anlama gelebilir?

Ecdatlarımız, en eski dönemlerde şamani inanca sahiptiler. Şamanlar genelde güneşe, aya, göğe, yer ve su ilahlarına inanırlardı. Şamanların bu tür inançları gereğince ecdatlarımız çadır kapılarını güneşin doğduğu yöne koyuyorlardı. Türk ve Doğu Uygur kağanları (Orhon Uygur Hakanlığı) , bazı törenlerde yüzünü güneşe çevirip oturuyor ve dokuz defa eğilip selam veriyorlardı. Hatta kağanların adları da bu tür gelenekleri yansıtmaktadır. Örneğin Orhon Uygur kağanlarından Çundi-han'ın lakabı ; 'Kün Tengride Uluk Bolmış Alp Küçlük Bilge Kağan' idi."

Turgun Almas (1924-2001) Kaşgar / "Uygurlar", Selenge Yayınları, 2013




"On closer inspection the substance of the news turned out to transcend far beyond the old pants, archeologists uncovered a material witness with traits that portray a whole epoch. It attests that people of the Zhou nomadic circle penetrated into Tarim Basin along with the future China. It attests that the Turkish-style riding pants are at least a millennium older than the Roman and Greek Empires, older than Etruscans in the Apennine Peninsula, and older than Chinese Empire."


Norm Kisamov / Tarim Mummy in Socio-Ethnological Perspective / link

JOURNAL OF EURASIAN STUDIES, April -June 2015 Volume VII., Issue 2, Eurasian Studies

The nomads of the Tarim basin postdate the Mesopotamian Guties by a millennium, fall in the 2-millennia period of the Altai Kurgan “Scythians”, are roughly contemporaneous with the Zhou “Scythians”, and predate the European Scythians by half of a millennium.


The symbols on this pant (1500 BC) can be traced to Turkish rugs, carpets and knitting works. Also to be seen in Arizona First Nation Indigenous.  Link / SB


Even "Zhou (Chou)", Scythian (Sak, Sacae, Saka, Sai) are the Turks (Turkic).

"While the consensus of the historians, including Chinese historians, concur with the view of W. Eberhard, a separate local Chinese school advocates an eastern, non-Türkic origin of the Zhou" - Norm Kisamov / link

***

"Türk milletine mensup bazı ailelerin Çin topraklarına yerleşip Çinlileştikleri tarihî bir hakikattir... Maalesef bu aile mensupları bugün dilleri, âdetleri ve hatta etnik terkipleri bakımından Çinli olmuşlardır. Onlara Türk atalarından kalan yegâne miras ailelerinin adlarıdır. Belli kaidelere göre verilen veya alınan bu adların çok kadim devirlere kadar takibi esasen mümkündür."


"It is a historical fact that some Turkish families settled on Chinese soil and became Chinese... Unfortunately, today these family members became Chinese in terms of their language, customs and even in ethnic composition. The only inheritance left to their Turkish ancestors are the names of these families. It is essentially possible to trace these names, given or taken, according to certain rules back until very ancient times."

Kürşat YILDIRIM / TÜRK MENŞELİ BAZI ÇİN AİLELERİ: HUN, LI, JİN VE YUWEN

Türkiyat Mecmuası, c. 26/1, 2016, s. 447-458 /link

SOME CHINESE FAMILIES FROM TURKIC ORIGIN: HUN, LI, JIN AND YUWEN


THE SILK ROADS AT THE NATIONAL MUSEUM OF KOREA: A VISUAL INTRODUCTION
Wooden shoes, Turfan 6th-7th century
not Dutch, but Turkish ;)

Takunyalar Hollanda'dan mı? Hayır, o da Türk ... 😃

Çünkü, ancak 12. yüzyıldan beri Avrupa'da ... oops 😉

SB

Klompen uit Nederland? Nee man, het is ook Turks... 😃

Omdat het pas vanaf de 12e eeuw in Europa is ... oei 😉

Hollanda Takunya Fabrikaları Derneği : "Takunyalar, 800 yıllık Hollanda geleneği" / link

Nederlandse Vereniging van Klompenfabrikanten (NVK) : "Klompen; 800 jaar Hollandse traditie"



İlgili:

Aurel Stein / Türk Runik Yazıt / Kurt Evren

İpek ve At / Çin ve Uygur Türkleri

İpek ve İpek Yolu (İpek Türklerin buluşu)

Çin Elçisi Wang Yen-Te'nin Uygur Seyahatnamesi

Bezeklik Mağarası - Uygur Türk Resimleri

Saka Türkü Buda ve Kuşanlar

Wolf Dragons and Turkish Shot - Turkish Culture and Art



You can't write history without Turks !...

SB