- Echo, Narcissus ve Anteros, MS 3.yy Daphne/Antakya
- Bir elinde Ayna, diğerinde Nar ile Anatanrıça Kubaba, MÖ. 9.yy - Karkamış/Gaziantep
- Nergiz Çiçeği
ANAR – ANOR – NAR - YANAR - NARGIZ/NERGİZ - NARSİZM
* Anatanrıça KUBABA
Kuwawa [ku(wa)+aba+ula]
KUWAABAULA - KUBABA = ABA+ULA = ULU ANA
Ku-pa-pa-aš, Ku-ba-ba = PAPA – BABA / AS = ULU,YÜCE = YÜCE BABA
* İskitlerde PAPAİOS, Hun/Çuvaş Türkçesi'nde PAPA = ATA, BABA
SABAZİOS Trak-Frig Tanrısı olarak geçse de, aslında İskit-Türklerine aittir. SABAZİOS'un "atlı göçebe tanrı" olarak kayıtlarda geçmesi; Saban'ın İskitlere gökten düşmesi ; Sabazios'un ekip-biçmeyi, çift sürmeyi öğretmesi ; Saban'ın İskit boyu olması; SABAZİOS ile DİONYSİOS'un benzer görevleri; DİONYSİOS'un asıl adının BACCHUS olması; BACCHUS'un Türkçe BAĞ - BAĞCI'dan gelmesi; Türk boylarında SABANTOY'un HASAT BAYRAMI olması....gibi..."Papa" kelimeside Hint-Avrupa dilinden değildir!..
* NAR = Bereket, dişi, anatanrıça, bolluk...
Acaba, Güneş olmasaydı, bereket olur muydu?..
* Forlong'a göre, Nergiz çiçeği SABAZİOS'un çiçeği ve Dionysios festivallerinde de kullanılıyormuş...
Dionysos, Eleusis mitlerinde de geçer. Eleusis, Demeter ve kızı Persephone onuruna düzenlenen gizemli ayinlerdir (The Homeric Hymn - Demeter). İlk-Sonbahar ekinoksu ve Bereket-Hasat ile ilgilidir. Dionysios'ta bunlara MÖ 5.yy'dan sonra katılmıştır. Aslında Demeter, Kubaba, Kibele, İnanna'dır, yani ABA-Büyük Bacı/Abla - ANA'dır. Bazılarına göre bu ayinlerde anatanrıça Nar yerine, Amanitaceae ailesinden, halüsinasyona ve ruh halinin değişmesine yol açan mantar tutar.... Bu arada çiçek buketi anlamına gelen Demet adını kullanan başka bir millet var mıydı?... DEMET+ER. Nergiz'in de hem bayan hem de çiçek adı olarak kullanılması gibi...
Persephone ile Demeter - MÖ 450 Eleusis Tapınağı
* Mitolojide : NARSİZM : Kişinin kendisine aşık olması.
İskitlerle içiçe yaşamış olan Ovid'in MS.1.yy'da yazmış olduğu "Dönüşümler"le hayat bulan bir hikayedir Narcissus, ve daha önceki bir tarihe ait bulgu da yoktur!..
Geveze Su perisi Echo, Hera tarafından "karşısındakinin son kelimesini tekrar etmek" lanetine çarptırılmıştır. Bir gün gezinirkenNarcissus'u görür ve aşık olur, ama son kelimelerini tekrar ettiğinden Narcissus sıkılır ve gider, yorulur, susar, su başına gelir. Kendi görüntüsüne aşık olunca da yemeden içmeden kesilir, çünkü kendisine ulaşamıyordur ve oracıkta ölür. Bazı hikayelere göre de su perileri tarafından nergiz çiçeğine dönüştürülür. Echo ise yankı yapmaya devam eder.... Fotoğraftaki Anteros ise bazı kaynaklarda aşk tanrısı Eros'un karşıtı olarak görülür ve doğa dışı sevgileri önler.
Narcissus (Narsissus - Latince (!?))
Narkissos (Yunanca (!?))
* (ss), (tt) ya da (nt)'li yer adlarının Yunan diliyle açıklanamadığı gibi adları da açıklanamaz. -Os da tekil ektir....
* NARKIZ destanında esir tutulan sevdalı Narkız, açlıktan ölen Narcissus mitindeki gibi, Narkız da 40 gün boyunca yemeden içmeden kesilir.
Narkız Destanı ile Dede Korkut ortak özellikler göstermektedir. Dede Korkut en az beş bin yıllıktır. Bu da Narkız destanına benzer Narcissus hikayesinin de Greklere Türklerden geçtiğini gösterir.
* GÜNEŞ mi, AY mı? Özbeklerden bilmeceler:
GÜNEŞ:
Uzäq dägda ot yanar. (Quyaş).
[Uzak dağda ateş yanar.]
AY:
Tãnı üstidä bir änãr, Haddin boısa üşıäb äı.
[Dam üstünde bir nar, gücün yetse tutup al.]
* Hindistan'da da Nar'a अनार (anaar) derler
Ana+ar - Ana+er ?!
* Kız ve çiçek adı: NERGİZ
Nar + gız / kız / qıs
Nergiz çiçeği Güneşe benzer; sarı öbekli beyaz taç tapraklı ve güzel kokuludur.
Hepsi bir yana, "Nar" kelimesi için hem Farsça hem de Moğol kökenli diyorlar ! Türkçe'nin Akadçaya ve onun üzerinden Arapçaya etkisi varsa, Moğollar, Hintliler ve Persliler Türklerle iç-içe yaşamışken.... ;)
Moğolca: NAR-NARA = Güneş
Macarca: NAP = Güneş
Arapça: NAR = Ateş ; NUR = Işık
EK:
Tonyukuk Yazıtında "ANARU" = Ona
aRTUK: KIRKıZ: KÜÇLüG: KaGaN: YaGıZıM: BOLDI: OL: ÜÇ: KaGaN: ÖGLeŞiP: ALTUN: YIŞ: ÜZE: KaBıŞaLıM: TiMiŞ: aNÇA: ÖGLeŞMiŞ: ÖÑRE: TÜRK: KaGaNGaRU: SÜLeLiM: TiMiŞ: aÑaRU: SÜLeMeSeR: KaÇa:NeÑ: eRSeR: OL: BiZNİ:
Dahası Kırkız'ın güçlü kağanı yağımız oldu. O üç kağan sözleşip "Altun ormanı üzerinde kapışalım" demiş. Anca [öyle] anlaşıp. "Doğu'da Türk Kağanı'na süleyelim" demiş. "Ona [doğru] sülemez [isek] nice ne eder o bizi[...]
İddia etmiyorum, sadece düşünüyorum, ama...,
Doğruları söylemeyenlerin, nece olsun hali ?..
SB
NİCE NARTUGAN / NARDOĞANLARA
Kaynaklar:
- Türk Söylence Sözlüğü- Deniz Karakurt
- Özbek Bilmecelerinden Örnekler- Dr.Feridun Tekin
- Narcissos:
- Narkız, Kazak Destanı- Doç.Dr.Nerin Köse
- Rose. From the earliest times a maiden has been called a rosebud, and a bride a rose. The dawn is also rosy, and the sun is the rose of heaven; but the flower - known to later jews - is never mentioned in the bible, for the rose of Sharon is the narcissus. This flower was the ruddy emblem of the Thrakian Sabazios, and the Dionysiak festival - the latin Rosalia - survives in the Domenica della rosa (rose sunday), while Pentecost is called Pascha rosata from the flower borne before the host. [Encyclopedia of Religions, vol. 3- John G. R. Forlong]
- "...most Greek place-names are not Indo-European. The suffixes -nth(os) and -ss(os) have attracted most attention; corresponding suffixes are found in Anatolia as knowledge of Hittite has confirmed. Besides place names...there are also plant names such as erebinthos, pea and kissos, ivy and the hyacinth and narcissus. These are without doubt indigenous pre-indo-european words. But whether the underlying language is to be called Early Bronze Age or even Neolithic, whether it has any special relaiton to Minoan Crete, and even wheter it is a single language or a diverse and heterogeneous conglomerate, are all questions which remain unanswered..." [Greek Religion: Archaic and Classical- Walter Burkert]
- "...although a body of evidence does exist which indicates a belt of non-Greek place-names extending over the Aegean an Anatolian areas in the Early Bronze Age,..."[Mycenaean Greece (Routledge Revivals)- John T Hooker,1976]
Yukarıdaki resimde Anatanrıça Kubaba "Ayna"mı tutuyordu? ;)
İlgili: