10 Şubat 2014 Pazartesi

POLONYA DA TÜRK İZLERİ









Dünyaca Ünlü Hollywood artisti Charles Bronson'un 
Lipka Tatar Türklerinden olduğunu biliyor muydunuz?




____


Polonya ve Litvanya Tatarları

Tarih içerisinde, Orta Asya'dan gelip burada yerleşen Kumanlar, Kıpçaklar ve Altınordu'nun torunları... Kırım Hanları'nın gönderdikleriyle, kendiliğinden gelip yerleşen Kırım Türk Tatarları... Osmanlı Devletinin çeşitli bölgelerinden gidip Polonya'ya yerleşenler...
Polonyalılar, tarihlerinde Tatarlarla ilk defa 13. yüzyılda karşılaşmışlardı. O zamanlarda, Çengiz Hanın ölümünden sonra doğudaki Moğol ulusları, Doğu ve Orta Avrupa'ya ve Anadolu'ya (Köse Dağ 1243) hareket etti. Rus Prensliği'ni fethettikten sonra Moğol orduları Macaristan ile müttefiki olan Polonya'ya aynı zamanda hücum ettiler,.
O zamanda Polonya prenslerinden en kuvvetlisi Henryk Pobo¿ny, Legnica meydan muharebesinde Moğollara karşı direnmeye çalışmış fakat büyük bozguna uğramıştı (1241). Fakat Moğol ordusunun hedefi Polonya değil, Macaristan idi, çünkü Moğol komutanları Polonya prensinin olabilecek yardımını engellemek istediler. Legnica meydan muharebesinden hemen sonra Moğol ordusu geri çekilerek Macaristan'a doğru yürüdü. 

Tatarlar, Çengiz Han'ın ordusuna katılan kavimlerden biriydi, fakat Avrupa'da o zamanlarda bu ad Moğol İmparatorluğu, yâni "Tatar" sözcüğü "Moğol" anlamına gelirdi (Jan Pian di Carpini, Historia Mongo⊃3;ów (Moğollar Tarihi", Benedykt Polak, Sprawozdanie (Rapor), C. de Bridia, Historia Tatarów (Tatarlar Tarihi), Jerzy Strzelczyk (editör), Spotkanie dwóch œwiatów. Stolica Apostolska a œwiat mongolski w po⊃3;owie XIII wieku (İki Dünyanın Karşılaşması: 13. yüzyıldaki Vatikan ve Moğollar, Poznañ 1993). 

Tatar sözcüğü Ortaçağ Avrupa'sında olumsuz çağrışımlar doğuruyor, antik mitolojide geçen "Tartar" kelimesine (ölmüş insanların göçtükleri yeraltı dünya) benzetiliyordu. Yabancı, şaşırtıcı, yabancı dille konuşan, bilinmeyen yöntemlerle savaşan ve - işin en kötüsü - devamlı olarak galip çıkan ordunun bilinmeyen dünya ucundan ansızın gelmesi o zamanın insanları paniğe uğratıp korkutuyordu. Rus Prensliği'nde olduğu gibi değil, Moğollar (Tatarlar) Polonya prenslerini kendilerine tabi kılmaya gayret etmediler.
Siyasi (Polonya'nın Macaristan ve Rus Prensliği ile akdettiği ittifak) ve ekonomik (bol ganimet ile esirler) nedenlerle yapılan akınları 13. yy. boyunca devam etti. Bu tür saldırıların ilk hücum kadar korkutucu olmamasına rağmen bir yandan Polonya, Lituanya ve Batı Rus Prensliği'nin arazileri harabelere dönüştürerek bu ülkelerin ekonomisini yıkıyordu, öte yandan Polonya ile Lituanya'nın gelecekte yakınlaşmasını etkileyen faktörlerden biriydi. Bu bölgeye, yâni Lituanya'ya Tatarlar ilk olarak yerleştirilmişlerdi.
Tatar kavimlerinin Lituanya'ya yerleşmesi 14. yy.ın sonunda ve 15. yy.ın başında başladı. O zamanda, Polonya kralı W⊃3;adys⊃3;aw Jagie⊃3;⊃3;o'nun baba tarafından kuzeni olan Witold Lituanya'nın prensiydi. 14. yy.ın yarısından itibaren, Coçi Ulusu'ndan ayrılmış olan Altın Ordu'da iktidar savaşları başlamıştı. Han tahtına adaylar sık sık Lituanya'dan destek istiyorlardı. 

Lituanya sınırlarına sığınanlar ile Altın Ordu'ya karşı düzenlenen savaşlar sırasında esir düşenler ilk göçmen grubu oluşturuyordu. Ko⊃3;oczary (Koloçarı), Kazak⊃3;ary (Kazakları), Mareszlary (Mareşları), Prudziany (Prucanı) ve Vilnyus yakınlarında bulunan ve bugünlere kadar varolan Sorok Tatary (Kırk Tatarlar) adlı köyler Tatarların Lituanya'daki ilk yerleşimleriydi. Tatarlar 17. yy.a kadar Lituanya'ya kesintisiz olarak yerleşirlerdi. 

Başlangıçta Tatar köyleri, büyük siyasal ve sanayi merkezlerinin etrafında bulundu, sonra da birçok küçük köy ile yerleşim yeri kurulmaya başlandı. Tatar köy ile kasabalarını, bugünkü Batı Beyaz Rusya, değişik dönemlerde Lituanya ve Polonya'ya ait olan Beyaz Rusya, Batı Ukrayna ve bugünkü Lituanya'da (Sorok Tatara) bulmak mümkün. İlk göçmen grupları (14. ve 15, yy.) üç kuşağın hayatı boyunca hemen hemen tamamen özümlenip yerli dili ile Hıristiyanlığı kabûl etmişti. Yerli kadınlarla evlendiklerinden yerli halkla kaynaştılar. 

16. yy.dan itibaren, Büyük Moskova Prensliği'nin yayılması nedeniyle Lituanya'ya gelen veya Lituanya - Tatar savaşları sırasında esir düşenler göçmenlerin ikinci dalgasını teşkil ediyorlardı.
14. yy. sonundan itibaren Polonya ile Lituanya arasında yakınlaşma süreci kaydedilmektedir. Jagellon hanedanının temsilcileri: gerek kardeşler gerekse de aynı kişi Büyük Lituanya Prensi'nin kalpağını ve Polonya Kraliyeti'nin tacını giyerek iki ülkenin tahtlarına çıkardı. 1569 yılında, Lublin şehrinde, birlik anlaşması iki ülke arasında imzalandı. 





Bu anlaşmanın neticesinde İki Millet Cumhuriyeti kuruldu. Ülkenin başında aynı kişi tarafından temsil edilen Kral ve Büyük Prens bulunuyor, yasama organı müşterek parlamento, bütün makamlar ise ikiliydi. O dönemde de Jagellon hanedanından son Kral ve Büyük Prens Sigismundus Augustus Tatarların 17. yy.da yerleştirildikleri Ukrayna'nın bir kısmını Polonya Kraliyeti ile birleştirdi.
Lipka Tatarları eski Polonya'ya yerleşen Tatar göçmenlerinin son kalabalık grubudur. Lipka sözcüğünün kökeni bilinmemektedir. Lipka Tatarları çeşitli boy ile gruplardan olup Polonya ordusunda hizmet yapan askerlerdi. 

Savaşlarda elde ettikleri başarılar nedeniyle 1659 yılında güney doğu Polonya'daki topraklar (Podolya ile Wo⊃3;yñ bölgeleri) kendilerine tahsis edildi. Devlet Hazinesi'nin maaşlarını devamlı olarak geciktirdiğinden 1672'de birkaç Lipka müfrezesi isyan edip Osmanlı sultanına hizmet vermeğe başladı. Jan Sobieski'nin (1674 yılında Polonya Kralı seçildi) çabaları sayesinde başkaldıranların bir kısmı kral için yeniden hizmet vermeğe başlayıp 1679 yılında, halen Bia⊃3;ystok ilinde bulunan kral mülkiyeti olan Ma⊃3;aszewicze, Studzianka, Drahle, Bohoniki ve Kruszyniany köylerine yerleştirilmişlerdi.
Polonya ile Lituanya'ya göçen Tatarlar birkaç toplumsal kesimden oluşmaktaydı. Doğrudan doğruya prense bağlı olan "Prens Tatarları" ile "Prens Tatarlarına" tabi tutulan ve er olarak askerî hizmet yapan "Kazak" Tatarları adlı gruplar kolayca ayrılabilir. Ayrıca, esir düşen Tatarla, prensin emri üzerine şehirlere ve kalelerin yakınlarına yerleştirilirlerdi. Bu tür kesimler Tatarların geleneksel toplum yapısını kısmen yansıtıyor, Lituanya'da ise bu toplumsal yapı arazi tahsisi ve arazi mülkiyetiyle ilgili olup tanınan ayrıcalıklarla pekiştiriliyordu.





POLONYA'DA TÜRK MEZARI


ONBAŞI I.DERVİŞ
4 TEMMUZ 1943
KIBRIS'TAN BİR TÜRK

KRAKOW ASKERİ MEZARLIK / POLONYA



ilgili diğer yazı
POLONYA DA KURGAN/TÜMÜLÜS
VE
TAŞBABA
LİNK



________________