4 Nisan 2019 Perşembe

MAVİ LETO



Zeus - LETO, APOLLON, ARTEMİS / MÖ 420-400
Brauron Arkeoloji Müzesi - Yunanistan


Tanrıça Leto'nun lakabı "Mavi"dir. (Hesiod)


Artemis, Apollo ve anneleri Leto Lukkia (Lycia/Likya) da üçlü olarak tapkı görür. Apollo Güneş'i, Artemis Ay'ı temsil eder ve Lukkia da Kurtların Ülkesi demektir. Apollo'nun lakabı olan Lykos da Kurt demek iken Ay'ın hayvanı da Kurt'tur. 

"Doğrusu Lukiya'dır, kökünde LUK-os KURT kelimesi vardır." der Elşad Alili (Dilbilim,Azerbaycan İlimler Akademisi) ve  Lukkialılar Turovalıların en büyük müttefiğidir. Önderlerinden Sarpedon'un adı bile öz be öz Türkçedir.

Lukkia (Lycia) dilinde Artemis'e Ertemi derler ve zamanla Artemis olmuştur. Zaten tüm tanrıçalar anatanrıçadan bölünerek çoğaltılmıştır. Artemis bir Amazondur. Amazonlar İskit ve Kimmerler soyundandır. Heredot, "İskitlerin dilinde Amazonlara Oerpata denildiği"ni yazar, Oerpata- Türkçe Erpata, yani Er öldüren demektir.

Apollo ise Etrüsklerde Apulu, Hititlerde Apulinus'tur. Hatta Apulinus kelimesini Türkçe'deki Alp ile eş tutarlar, çünkü Apollo da bir Alp kişi gibidir. Artemis ve Apollo kelimelerinin Yunanca bir anlamı yoktur. Azra Erhat da Mircea Eliade de de çok net bir şekilde isimlerin Yunanca karşılığı olmadığını belirtir. İkizlerin doğum yeri Anadolu olsa da Hellen mitlerinde Delos olarak geçer (sahiplenmek için.) Likyalı Leto hikayelerde pek anılmaz, Etrüsklerde Letun, Romalılarda ise Latona olur. Leto'nun annesi Phoebe (Dolunay- bilgelik) ve babası Coeus (Güneş - kutupları saran gökyüzü/atmosfer - akıl, zeka, bilgi) birer Titandır. Titanlar ise ikinci kuşak tanrılardır ve onların bulunduğu Çağ dillerin karıştığı Altınçağ'dır.

"Hera Leto'nun hamile olduğunu öğrenince peşine düşer. Leto doğum yapacak yer ararken "Hyperboreans" dan bir Dişi Kurt rehberliğinde aşağıya iner, (ya da kurt ülkesini arıyordur) ve daha sonra kurtları üstün tutar, saygı gösterir." der Heredot. Göktürkler'deki Asena aslında mavi anlamına geliyor, yani Gök Kurt anlamındadır, bozkurt ise kurdun türüdür. Asena, Çin kaynaklarında Aşina olarak geçer. Etrüsk asil liderlerinden birinin adı da Rasena’dır. Gök Kurt nasıl maviyse Leto'da açık renk tenli ve mavi gözlü olarak tasvir edilir. Ve bilinir ki, özellikle Avar, Kıpçak ve Kuman Türkleri açık renk tenli ve Mavi gözlüdür.

Kanı mavi terimi İngiltere'de I.Elizabeth'in (1533-1603), ya da İspanya'da 12.yy'da derecesi düşük bir asilin oğlu olan Fidalgo-Hidalgo'dan kaynaklandığını söylerler. Hidalgo, zengin adam, birilerinin oğlu demekken mavi kan anlamına dönüşür. Toprak ağası, Şövalye ve Asil soylular için kullanıldığı gibi, sonradan kraliyet soyları da bu kategoriye katılmıştır. Aslında 16.yy da Shakespeare ile efsaneleşmiştir. Shakespeare'n "The Rape of Lucrece" adlı Lucree'n Tecavüzü 7 dizelik şiirinde geçer.

"Onun mavi kanı siyaha dönüşüyordu, her damarında, baharı isterken, bu daralmış damarların beslediği, ölü bedene hapsedilen hayatı gösterir" böylece 'Kralların kanı mavi akar' özlü söz de buradan kaynaklanır.

Latinler asil, Etrüskler alt sınıfa konulmuştur, çünkü Batılılar atalarını Latin ve Greklere bağlamıştır. Halbuki, Latinleri medeniyet ile tanıştıran Etrüsklerdir. Son üç Roma kralı Etrüsk kökenlidir. Roma MÖ 620 ila 509 arası en güçlü şehirdir ve daha öncede belirttiğim gibi Roma şehrini bile Etrüskler kurmuştur. Bütün Etrüsk kralları ilk kralları Tarquin'in adını devam ettirmiştir. Lucree’nin hikayesi uydurma da olabilir. Çünkü biliyoruz ki Etrüsklere ait ne varsa ya silinmiş, ya da zaptedilmiş ve Latinlere, yani bugünkü anlamıyla Romalılara atfedilmiştir, buna dişikurt hikayesi de dahildir.

Bu tecavüz hikayesi şöyle anlatılır:

Etrüskler savaştadır. Bir gece Lucius evine Etrüsk prenslerini getirir, Prens Tarquinius Lucius eşi Lucree'yi beğenir. Konuklar gider, ama ertesi gece eşi evde değilken gizlice gelir, ağırlanır, ama, Etrüsk soylusu Roma kralı Superbus Tarquin’in çapkın olan en küçük oğlu Sextus (bu lakap İngilizceye altıncı (sixth) olarak çevrildiğinden altıncı çocuğu olmalı) Tarquin, yani Tarkan, Lucree'ye o gece tecavüz eder. Lucree'n eşi öğrenir ve "Roma bu kraliyet ailesinden kurtulmalı, hepsi bizim düşmanımızdır" dedikten sonra isyan başlar ve Etrüskler Roma'dan atılır, monarşi sona erer ve Roma Cumhuriyeti dönemi başlar. Tarkanlar ise başka bir şehirde öldürülürler böylece Etrüskler tarihten silinir. Lucree ise intihar etmiştir.

Bu hikayeyi Romalılar hep anlatmıştır, lakin doğruluğu tartışılır. Etrüsklere ait ne varsa kendilerine uyarlamışlardır ve her şey artık Romalıdır, Latindir. 

Dişikurt efsanesinde ise; Roma'yı Etrüsklerin değilde Romalıların kurduğunu kanıtlamak için MÖ 3.yy'da Romulus ve Remus efsanesini yazarlar, bu imparator Augustus döneminde sürekli anlatılır ve Romalılar zamanla da her şeylerini Etrüsklere borçlu olduklarını unutur. Buna din, yazı, ordu ve devlet sistemini de ekleyebiliriz.

Bu tarihi çarpıtmaktan başka bir şey değildir. Bugün dahi bunu yapıyorlar, İskitler İrani dillidir, Hint-Avrupalıdır ya da Türkler 11.yy'da Orta Asya'dan ilk kez Akdeniz havzasına inmiştir diyerek !
Capitoline dedikleri dişikurt ve ikizler heykelindeki dişikurt MÖ 400 den Etrüsklerden kalmadır, ikizler MS 1400 de sonradan eklenmiştir. Etrüsklere ait dişikurt tek çocukludur, bulunan mezar taşı MÖ 6.yy’a aittir, yani Etrüskler tarih sahnesinden, ya da Lucree’in sözde tecavüzünden önceki döneme aittir. Romalılar döneminden kalma Lale Adası Ayvalık'ta emziren dişikurt figürü bulunmuştu, ama zamana yenilmiştir.

Ve Anadolu'da görülen her şey Roma ya da Yunan değildir!


Semra Bayraktar
14 Temmuz 2018.




"Moğolların Gizli Tarihi adlı eserde, Cengiz Hanın Atasının Börte Çino, yani Eril Mavi Kurt, Anasının ise Goa Maral, yani Dişil Ak Geyik olduğu yazılıdır. Bu bağlamda, Türk ve Moğol köken mitlerindeki benzerlik dikkat çekicidir. Başka bir söylenceye göre Hz . Meryem gibi Alan Koa'nın babasız hamile kaldığı anlatılır. Alan Koa yatağında yatarken "Ay Işığı" bedenine girer ve onu hamile bırakır, sonra Mavi bir Kurt şeklinde çıkıp gider. Mitolojilerde "AY" dölleyici özelliğe sahiptir."  - Nuray Bilgili.