9 Aralık 2022 Cuma

Büyücü Medea

 

Medea, Kolkisli Aietes'in (Ayetes) kaçırılan büyücü kızı.

Adının anlamını "kurnaz, danışman, plan, cihaz, gardiyan, hükmeden, yöneten, koruyan, ölçmek", olarak verirler. Hindistan'dan bir bitki cinsinin de adıdır. Salatalık kökü Medeoia'nın adının da Medea'dan (büyücü) geldiği varsayılır, çünkü "büyüsel" tıbbi değeri vardır.

Kolkisli Büyücü Medea'nın halası Büyücü Kirke Odyssey destanında yer alır. Hala Kirke aynı zamanda, Minotaur'un da annesi olan Grek olmayan Girit kralı Minos'un eşi Pasiphae ile de kardeştir. Büyücü Medea İason (Yason) ve Argonotlar tarafından kaçırılır. Atina kralı Aegeus'un eşi olur. Kral Aegeus'un "piç" oğlu Theseus'u zehirlemek istediği anlaşılınca kaçar. Theseus çapkınlığı ile ünlüdür. Minos ile Pasiphae'nin kızları Ariadne'yi, Minotaur'u öldürdükten sonra kaçırır. Ancak daha sonra Bacchus'a (Dionyssos) kaptırır. Hatta Turovalı Elene'yi çocukken kaçıran da Theseus'tur. Baba Aegeus Theseus'un Girit'te öldüğünü düşünür ve intihar eder. Böylece Aegeus'un adı Girit ile Atina arasındaki denize verilir. Ancak Aegeus Türkçedir (egemen) ve Ege adı da oradan kalmıştır.


Med Türkleri : Magus, Maglar > Kamlık/Büyücülük ile tanınırlar.

Medikal, Medicine (ilaç), Meditasyon, Magic ve Medya sözcükleri de Medea'dan türetilir.


SB

NOT:*Aegeus, kökeni belirsizdi, hatırlayınız.



İlgili:

Bruja



Kökenleri belirsiz olan sözcükler-adlar

 




Belirsiz - Uncertain

(Batılılara göre)


*Aegeus, kökeni belirsiz.

*Aegisthus, kökeni belirsiz, Klytemnestra'nın sevgilisi, Aka Memnon'un kuzeni.

*Aeneas , uncertain origin

*Anchises, kökeni belirsiz. Aeneas'ın babası.

*Anker,(anceria, ancheria) kökeni belirsiz.

*Aphro- kökeni belirsiz. Grekçeye köpük anlamında geçer, halk etimolojisidir.

*Archo (rektum), kökeni belirsiz.

*Ariadne, Minos'un kızı, kökeni belirsiz.

*Artemis, kökeni belirsiz.

*Asclepius, kökeni belirsiz.

*Aspasia, kökeni belirsiz.

*Athene/Athena, Grek öncesi, kökeni belirsiz. 

*Atreus, Pelops'un oğlu, Akamemnon ile Menelaos'un babası, kökeni belirsiz.

*Boreas, kuzey rüzgârı, kökeni belirsiz.

*Caesar, kökeni belirsiz.

*Calchas, kökeni belirsiz

*Cassandra, Pirim'in kızı, kökeni belirsiz.

*Centaur, at adamlar, kökeni belirsiz

*Corybant, kökeni belli değil, belki Frig !

*Cronus, kökeni belli değil

*Cybele, uncertain origin

*Dionysos, uncertain origin

*Erinys, uncertain origin

*Gaea, Gaia uncertain origin

*Gorgon, uncertain etymology

*Hades, uncertain origin

*Hecuba, uncertain origin and meaning

*Hephaestes, Grek öncesi, uncertain origin.

*Hermes, uncertain of origin.

*İcarus, uncertain origin

*Neleus, Poseidon oğlu, Nestor'un babası, uncertain origin

*Neseus, Erkle'nin öldürdüğü kentaur, uncertain origin

*Ocean, uncertain orign

*Odysseus, İthaca kralı, uncertain origin

*Olympos, Makedonya'da dağ, unknown etymology

*Orion, Artemis'in öldürdüğü dev, uncertain origin

*Orpheus, uncertain origin

*Pegasus, kanatlı at, Grek öncesi kökenli, halk etimolojisi

*Pelops, uncertain origin

*Perseus, uncertain origin

*Phoebus, uncertain etymology

*Poseidon, uncertain origin

*Rhea, Zeus'un anası, uncertain origin

*Sarpedon, uncertain origin.

*Scylla, uncertain origin

*Sibyl, Sibylla, peygamber, uncertain origin

*Silenus, Bacchus'un satir lideri, uncertain origin

*Tarpan, vahşi at, Rus steplerinde, Tatar kökenli

*Thallasian, deniz, Grek öncesi

*Turco, Turkic, Turkish, Turks, Turcus

*Turanian, Asiatic people, region name of the east Persia

*Turk, Turkey, Turki, Turkic, Turkoman, turquoise

*Uhlan, cavalryman, Uhlan, Ulan, Turk-Tatar: oghlan, boy, youth, child, infans

*Vesta, uncertain origin

*Xantho - Grekçe sarı, ancak  > uncertain origin !

*Yarmulke, a skullcap worn esp.by observant jews. ukr. pol. yarmulka of uncertain origin, possibly Turkish yağmurluk

(not "possibly", %100 Tr. - SB)


*Yoghurt, Turk > yoğurt.

(Yes, yoghurt is Turkish of etymology! SB)

from the book of Ernest Klein - Klein's Comprehensive Etymological Dictionary Of The English Language

and


İşlerine gelmeyince "uncertain (belirsiz)" ya da HA-değil demek yerine "pre-Greek", yani illaki "Greek" sözünü kullanmaları 😉




Bazılarının kökenine bakalım,

Artemis < Ertemi (Likçe) < Türkçe Erden (Kıpçaklarda bakire), Erdem (faziletli)

Athene < Akene < Türkçe, ene/eni zaten Türkçe ana demek, ki Likçede de eni ana anlamında.

Sarpedon < Sarp(e)don < Türkçe

Uhlan < Oğlan, yani Türkçe

Gorgon < Korkmak fiilinden, Türkçe, aynı şekilde

Corybant < Korumak

Hecuba < Eke Aba, yani Büyük Abla/Ana, ki yazıtlarda Ecuba olarak geçer.

Poseidon,Pelops < Pelasg kökenlidir, ki Pelasglar Hint-Avrupa değildir.

Boreas < Türkçe Bora, soğuk kuzey rüzgarı, hâlâ kullanırız.

Aphr-(dite) < Apatouran'dır, İskitlerin Apa'sı, Ana'sı, Touran kentinin Ana tanrıçasının Grekçe diline geçmiş halidir.

-eus ekleri zaten Anadolu kökenlidir.

Caesar < Etrüskçedir, aesar (tanrılar)'dan gelir. Etrüskçe Hint-Avrupa dili değildir.

Hades < Aydes (Aides olarak yazılır), Aydon (Aidoneus), Pelasg kökenlidir.

Anchises < Anghises ya da Ankhises olarak da okunur ve Türkçede ng sesi mevcuttur.

Aspasia < Türkçede kullandığımız Haspa sözü ondan türemiştir.

Calchas < aslı Saklak'tır, Türkçedir. Etrüsk aynasında yazılıdır ki sağdan sola okunur. Kâhinlik de Saklı olanla ilgilidir.

Olympos < Olu- olarak okunur ki Ulu Türkçedir.

Cassandra < Sumercedir. Turovalı prenses Kassandra kâhinedir. Sumercede kas hesap, tahmin, öngörü ; sanga, sangu ise tapınak/saray yöneticisi, şefi, din adamı anlamına gelir. Yani Kas-Sand(g)(dra) öngörüye sahip keşişe/kâhine olur.

Xantho < Ksanthos'tan gelir ve Grek öncesi Anadolu'da kullanılır. Kas ve Sak ile de ilgilidir.

Vesta ile Hestia Anadolu kökenlidir. Grek olmayan İonyalılar'da adı İstie olarak geçer ve ocak tanrıçası/iyesi(ruhu)dur. İs Türkçedir ki Sumerlilerde de vardır (İzi ateş, ısı); İs duman, kurum, koku, is ; İssi sahibi, iye (isi < iye+si < idi-si). İsi, sıcak, ısı

SB



Etrüsk aynası (MÖ 5.-4.yy) üzerindeki kişinin yazıttan dolayı Akhaların kâhini Khalkas olduğu öne sürülür. Ciğer falına bakmaktadır, yani yapılan iş gizlidir. Bu kişinin Khalkas olup olmadığı tartışılır;

1-) Melekler gibi kanatlı! Oysa Khalkas bir insan.
2-) Yazıtta Khalkas yazmıyor! Çünkü okunuşu soldan sağa değil. Ancak "anlamdıramadıklarını" soldan sağa okuyup "sonuçlandırıyorlar"!

Sağdan sola yazılımı: Sakh(=x)lakh(=x)
Okunuşu: Saklak
TR : Saklı ; saklamak

Aynanın arkasında Türkçe SAKLAK/SAKLA(MA)K/SAKLI yazmakta.

*

Oğuz Han Destanından

Uruz adlı kardeşi, vardı Urum Kağan'ın,
Uruz Beğ'in oğlu da kurtarıverdi canın.
Uruz Beğ göndermişti, oğlunu bir şehre,
Dağ başında kurulmuş, gizlenmiş bir nehire.
Uruz Beğ dedi ona : "Kenti korumak gerek!
Vuruş bitinceye deg, şehri saklamak gerek!
Vuruş bittikten sonra, halkını al gel!", dedi.
Oğuz bunu duyunca, ne içti, ne de yedi.
Oğuz aldı ordusunu, hemen bu şehre yetti.
Uruz Beğ'in oğlundan, Oğuz'a elçi gitti.
Çok, çok altın gümüşle, hediye inci gitti.
Dedi : "Ey Oğuz Kağan! Sen benim kağanımsın!
Babam bu kenti verdi, dedi : 'Sen benim oğlanımsın!
Sakla bu kenti bana, bunu korumak gerek!
Harpten sonra kentini, al emrine bana gel!'"

Bu Uruz Beğ'in oğlu, sözüne devam etti :
"Düşmanı ise eğer, Oğuz Kağan'ın babam,
Beni hiç suçlamayın, suçluysa eğer atam!
Ben seninleyim her an, emrine bağlanmışım,
Emrini emir bilip, sana bel bağlamışım!
Kutumuz olsun, sizin kutlu devletinizin,
Soyunuzdandır bizim, tohumu neslimizin!
Tanrı buyurmuş size, yeryüzünü al diye,
Başımla kutumu da, veriyorum al diye!
Hediyeler gönderip, vergini sunacağım,
Dostluktan çıkmayacak, karşında duracağım!"

Bu yiğidin hoş sözü, Oğuz'u sevindirdi,
Uruz Beğ'in oğluna gülerek yarlık verdi.
Dedi : "Bana çok altın, çok hediye sunmuşsun,
Şehrinin kentini de, çok iyi korumuşsun.
Kentini saklayarak, iyi korudun diye,
SAKLAP adını verdim, sana ad olsun diye".

Dostluk kıldı Oğuz Han, sonra ordusunu aldı,
İdil nehrine gelip, kıyılarında kaldı.

(Ögel, Türk Mitolojisi, Cilt 1)

*

Etruscan bronze mirror, late 5th-4th century BC,
from Vulci / Gregorian Etruscan Museum/Vatican
The inscription is Turkish, to be read as SAKLAK (saklı), means 'hidden', and not Khalkas! Because, they wrote from right to left.

SB


Certain - Belirli ;)


Sözde Frig Kurganlarıyla Bedizler

 

"Friglerin Gordion'a (ve Ankara'ya) gelmeden önce bu gömme geleneğini nerede uyguladıklarını bilmiyoruz...."


"Friglerin önde gelen bir kişinin cesedini barındırmak için ahşap bir oda inşa etmesi ve odayı bir taş yığını ve tümülüsle örtme geleneği, Kurgan W, P ve MM ile birlikte K-III ve K-IV 'ün incelenmesiyle daha iyi anlaşılır hale gelmiştir. MM, P, K-III ve K-IV komplekslerinin güney ve batısındaki mezarlıkta halktan insanların basit inhumasyonları ve daha sonra da kremasyon uyguladıklarını biliyoruz. Kurganlar ise soylular, ya da yönetici ailenin akrabaları olsun, ayrıcalıklı sınıfa ayrılmıştı.

Standart tipte düz çatılı, alçak mezar odası, W kurganında tamamen gelişmiş görünmektedir. W kurganını MÖ sekizinci yüzyılın başlarına veya dokuzuncu yüzyılın sonlarına tarihlendirsek bile, iyi gelişmiş bir ölü gömme geleneğinin Batı Anadolu'ya ani bir girişi olarak görünüyor. Friglerin Gordion'a (ve Ankara'ya) gelmeden önce bu gömme geleneğini nerede uyguladıklarını ve bu Gordion mezarlarının ve içindekilerinin yakın atalarını Anadolu'nun, Avrupa'nın veya Asya'nın hangi bölgesinde, tanımamız gerektiğini bilmiyoruz. Güney Rusya ve daha sonra İskit ölü gömme gelenekleriyle genel bağlantı kabul edilmelidir. Ancak Anadolu'ya giriş şekli belirsizdir. Öte yandan, MM'deki düz çatılı ahşap mezarın, daha sonra Batı Anadolu'da taştan yapılmış üçgen çatılı bir mezar odasına (Frigler yakınlarına ihanet ederek) dönüştürülmesinde de Frig katkısının başlangıcı olup olmadığını merak edebiliriz."


Matchteld J.Mellink, / The University Museum Pennsylvania, 1981


* Sonra da sen kalk bunlara Frig de 😉 SB


Prof.Dr. Firudin Ağasıoğlu:

"Azərbaycan'da Soyugbulak kurganlarının 6 binyıl yaşı var. Anadolu'ya kurgan kültürü Kür-Araz kültürü ile gelmiş,

5 binyıl önce Beşiktaş'a ulaşmışdır."


*

Arkeolog Füsun Aksaç'tan:

"Ben Frigler gelene kadar zaten varolan Prehistorik halka "Frig kültürü" yapıştırılmasına karşıyım. Kaldı ki Frig olarak isimlendirdiğimiz Balkanlar'dan ne kadar büyüklükte bir topluluğun geldiğini bile daha dürüst bilmiyoruz. Geldiklerinde zaten Frig'e atfedilen kültür ögeleri mevcuttu. Hatta Noua-Sabatinovka kültür ögeleri (ki bunlar Saka ve Kimmer ögeleri ile akrabadır) Karadeniz ve Trakya'da yaygındır. Hatta Marmara ve İç Batı Anadolu'ya çoktan girmiştir. Friglerin alt tabaka degil de yerel kültüre asimile olmuş küçük bir göçebe topluluk olduğunu düşünüyorum. Frig öncesi buluntular bunu gösteriyor. (Çünkü)...

Frigler Anadolu'ya girdiğinde Anadolu boş muymuş da birden bire "Frig kültürü" çıkmış? Kurgan kültürü tunç dönemlerinde de var. Şekil ve uygulamalari farklı olsa da var. Frigler Gordion'a geldiğinde İç Batı Anadolu'da da , Güney Marmara'da da Karadeniz şeridinde de aynı Trakya'daki gibi daha çok ritüellerde kullanılan , adak çukurlarında görülen siyah renkli geniş karınlı ve yivli çömlek geleneği varlığına çoooktaaannn başlamıştı. (Buckelware denilen ve aynı zamanda Barbar keramiği denilen STC -DC çömlek formu)."


*

The art is also not Phrygian!




Gordion Kurgan P, MÖ 8.yy
Küçük yaşta ölen bir Tigin'in kurganından çıkan ahşap oyuncak
Saka/İskit sanatı


Gordion Kurgan P'den çıkan buluntular için
- sadece "göçebe (nomad) sanatı"nda (İskit sanatı demek istiyor) görülür-
demeleri, paha biçilemez 😉

MM, W ve P Kurganları MÖ 8.yy'dır, ancak P MM'den biraz daha eski ve küçük yaşta kaybedilen bir tiginin kurganıdır.



Atlı Kurgan KY, MÖ 7.yy, Kimmer-Türkü

Soruyorlar kendilerine (Batılılar), nasıl bir Kimmer Friglerle aynı şekilde gömülür? Paralı asker miydi? diye... 😃


Kurgan Culture (and the horse burial) is Turkish!


Frig başlığı, Frig sanatı ve betimlemeleri de Sakaları işaret eder. Trakya'da MÖ 8.-7.yy öncesine ait Frig başlığı bulsunlar,

Saka Başlığı demekten vazgeçeceğim!


Saka-Türk - Kartal boynuzlu Geyik, MÖ 6.-5.yy.
Saka (Hun)-Türk, MÖ 4.-3.yy, Nalinggaotu, Shenmu, Xi'an (Sian)-Çin


Gordion'dan Türk Taşbabaları/Balbalları
Turkish Balbals at Gordion and not Phrygian!
The word Bevdos/Beudos is also not Old-Phrygian, but Turkish of etymology!
(Still no answer from Mr.Bartomeu Obrador-Cursach! (at the link above))
and this (below)
Are you sure Mr Lubotsky? Because Bediz is Turkish! So is Kabar Boyu, or, Duman/Tuman, Erk, Eke, Ata, Apaktneni (Apak Eni)




Türk dünyasından bir Taşbaba/Balbal - Altay

Yazıtlı -"sözde Frig İdolü"- Taşbaba - Seyitgazi/Eskişehir



* Frigler yazıyı Fenikelilerden almadı, çünkü etkileşimleri yoktur!

* Greklerce adlandırılan "Frig" coğrafyasında Kimmer ve Saka Türkleri

* Asurlularca adlandırılan "Muşki" coğrafyasında Kimmer Kurganları

* "Frig Midas" değil, "Muşkili Mita"

* Muşki-Kaşka-Tubal-Kimmer-Saka Türkleri

Yazıtta "Atas/Atis, Benim anıtım sınırtaşıdır" yazıyormuş! Ancak İngilizce makalede (An Idol-shaped Stele with an Old Phrygian Inscription in the Territory of Nakoleia,Yıl 2020, Cilt 19, 45 - 67) geçen Ata ve Baba sözcüklerinin Türkçe olduğunu belirtmiyorlar! Ayrıca cümleyi doğru okuyup okumadıklarını da bilmiyorum. Friglerde kurgan ve taşbaba kültürü yoktu, ki Frig dedikleri kültür ve sanat Saka Türkleri kültür ve sanatıyla aynı! "İdol" dedikleri taşbaba (ya da yazıtlı olduğu için bir mengü taş) MÖ 8.yy'a tarihlendiriliyor ki "sözde Friglerin" siyasi tarihi de o zaman başlar. Ayrıca Muşkili Baba Gordios (G/Köroğlu) ile oğlu Mita dışından kral adları sayamazlar! - SB

Bana bir masal anlat, içinde dürüstlük olsun...


The Graffiti below, which was found in Gordion, is the same as Turkish rock art (above), which was found in Yenisei region, Saka-Hun Turks.




Kral çıplak canlar, hem de çırılçıplak... 😃

The King is Naked !

SB


Pazırık'tan Gordion'a Türk Dünyası



Herkül Düğümü - Şifa Düğümü

 

"Yaraların bir Herkül düğümüyle bağlanmasından sonra çabuk iyileşmeleri oldukça şaşırtıcıdır.

Gerçekten de, her gün taktığımız kuşak bu türden bir düğümle bağlanırsa, belirli faydalı etkiler doğuracağı da söylenir.

Bu gerçeği ilk keşfeden Herkül olduğundan, bu düğüme Herkül Düğümü denir."

Pliny (MS 1.yy) - Doğa Tarihi




* Herkül (Erkle) Saka Türklerinin atası.

* Türk kültüründe Şifa Düğümü.

* Görsel:  Herkül Düğümlü Toka/ İskit-Türk, MÖ 4.yy / Kırım


SB


NOT:

Taman Yarımadası'nda bulunan Artyukhovsky Kurganı (MÖ 2.yy) için Grek deseler de kültür İskit-ya da Sarmat Türklerine aittir. Ancak bir de şöyle bir durum var. Bölge dönem itibarıyla İskit Türklerinin yurduydu ve buraya göçen Grekler de asimile oldu ve İskit kültür ile geleneğini sürdürdü. Sanat eseri Grek değil İskit/Saka ya da Sarmat'tır ve Hunlar da bu sanatı devam ettirmiş ve Anglo-Sakson (Saka) sanatına esin kaynağı olmuştu.


I.P. Zasetskaya. Hun döneminin altın takıları. Devlet İnziva Yeri Özel Deposundaki malzemelere dayanmaktadır.. L: Aurora. 1975.



*




Görselde, Herodot'a göre Saka Türklerinin atası Herkül (Erkle) 2 yaşında ve fesat üveyanası tanrıça Here'nin gönderdiği yılanı boğduğu görülüyor... Oysa,

Avşar Türkleri iki yaşındaki erkek çocuklarına "Yılan Boğan Çağı" der...



ve Latinceye de giren Boa Türkçe kökenlidir.
Boa is Turkish of etymology
"Boa ; Bir yılan cinsi. L.Boa ; Büyük bir yılan, kökeni belirsiz" ! diyen ve kendisini "sözlük" sanan....

Türkçe kökenlidir BOA;
Boğmak, boğan, boğ.
*
"Boa ; A genus of snakes. L.Boa; a large serpent, of uncertain origin."
Nop... Origin is certain 😉
It's Turkish;
Boğmak, boğan, boğ ; Strangulation, the strangler, choke.





"Kıvrık Yaylı", yani "İskit-Türk Yayı" Herkül (Erkle) betimlemesiyle altın yüzük,
MÖ 4.yy sonları, Artyukhovsky Kurganı
Saka-Türklerinin Yurdu Taman Yarımadası
Hermitage Müzesi

A ring with the image of Hercules with "Curved Bow".
End of 4th century BC., Artyukhovsky mound
Sacaen (Scythian) Turks Land Taman Peninsula
Hermitage Museum

* Curved Bow = Scythian-Turkish Bow


Kargaluk - Sakaların Azak Denizine verdiği ad.*
Lanetlenen...

Kargaluk - Scythian name for Azov Sea.*
The damned...

The Name Of The Fatherland, Ufa 1994
Prof. Dr. Philology


UKHAD, Uluslararası Karadeniz Havzası Halk Bilimi Araştırmalar Dergisi. 2015/1
Doğu Karadeniz Balıkçılarında Yerleşim, Aile ve Gündelik Hayat


Usmanov anlamını vermemiş, Kisamov ise karga=eski, -luk ekiyle "eskilik" demiş ki bir içdeniz için anlamsız.
Gülensoy'a göre karga/karğa nın anlamı kuş, beddua etmek, lanetlemek.
Karadeniz'in eski adı da Askenios, yani Aşkenaz (Saka-Hazar-Türk) idi, ancak Grekler önce "Axine" diyerek konuk sevmez olarak anlamlandırdılar, sonra da "Euxine" diyerek konuk sever dediler. Bu anlam benzetmesi de kargaluk'un anlamından kaynaklanıyor olabilir. Kargaluk günümüz Karadeniz bölgesinde sellerle denize ulaşan başıboş odun ve ağaçlar anlamında hâlâ kullanılmakta. Zamanla anlamı değişmiş olsa da, 2500 yıllık bir sözcük, İskitler döneminden beri Türkçede yaşamaya devam ediyor.






Kargaluk , Aksin (Axine) and Azak (Azov) are Turkish of etymology.
SB


Demir - Epilepsi - Akınak

 


"Bir kişi epilepsi nöbetine tutulduğunda başını koyduğu yere demir çivi çakılır.

Böylece o hastalığı iyileştirdiği söylenir."

Pliny, Doğa Tarihi


* Şamanların (Kamların) madeni; Demir.

* Demir - Oksijen - Epilepsi : Demir eksikliğinde alyuvar üretimi azalır. Bu sebeple de dokulara oksijen taşınamaz. Beynin oksijensiz kalması da epilepsi nöbetine sebep olur.

* Görsel: Demir Akınak, Saka Türk, MÖ 7.yy / Arzhan (Arjan), Tuva


* Akınak (yabancı dillerde acinaces-akinakes) Türkçe kökenlidir; Kıngırak. Bazı "sözde" bilim insanlarının iddia ettiği gibi ne Sogdca, ne de Perscedir! Ayrıca Ahameniş ordusunda azımsanmıyacak bir oranda İskit-Türk boylarının paralı askerlik yaptığı da hatırlanmalıdır. Kıngırak sözü MÖ bin başlarından itibaren Chou (Zhou-Türk) Hanedanlığının kaynaklarında yer alır. Hatta kılıç ustası bir Akhun kağanın adı da Khingila'dır. "Akınak" Homer ve Herodot'un "Grekçe"sinde de akinaces olarak yer alır. Bu da bu dönemde Anadolu'da Türkçenin varlığını gösterir! Ancak, çevirilerde Türkçe kökenli olan bu sözcük yerine maalesef başka sözcük kullanmışlardır!


SB 



"Greklerin muhteşem yalanları..."

"Marvellous falsehoods of the Greeks..."

Pliny.




Uldız - Gainas - Arkadius Sütunu

 

Gainas'ın kellesini alan Hun Uldız (Yıldız) ve İstanbul'daki Arkadius Sütunu

Arkadius Sütunu (görsel link)



25 yıllık bir sessizlikten sonra nüfuslarını, güçlerini artıran, birçok kavmi yerinden oynatarak Güney Rusya bozkırlarının tek sahibi olan Hunlar, Avrupa içlerinde yeniden harekete geçtiler.


İmparator I.Theodosios'a, İtalya seferinde refakat eden I.Alarik ve birlikleri, Hunların saldırı haberi üzerine aceleyle Tuna'da Moesia'da bulunan yerlerine geri döndüler. Kış gelmeden bütün ailelerini oraya getirip, Balkanlara ve imparatorluk içlerine çekildiler.


399 yılından beri biraraya toplanan Got paralı askerlerinin komutanı Gainas'ın müfrezesi İstanbul'un çevresini yakıp yıkıyordu. Bunlar aynı zamanda kendini Ostrogotların kralı ilan eden Tribigild(us)'in müfrezesiyle Bosporos'un iki yakasında Romalılarla (fakat aynı zamanda birbirlerine karşı da) kanlı savaşlar yapıyordu.


Bu kuvvetli barbar akınlarına karşı Doğu Roma savunması hemen hemen çaresizdi. 400 yılının yaz aylarında Gainas, İstanbul'u fethetti ve gerçek bir terör estirdi. Bankaları yağma etti, imparator sarayını yaktı, tutkulu bir Ariani olarak kendi taraftarları için Hıristiyan bir kiliseyi işgal etmeye çalıştı. Bu durum ona bir bela getirdi. Başkentin öfkeli halkı sokak savaşlarında ordusunun yarısını imha etti. Diğer yarısı ise korkuyla şehirden kaçtı. Gainas ve etrafındaki asiler sürüsü imparatorluktan da sürüldü. Trakya üzerinden Tuna'nın kuzey kıyılarına yani eski anayurtlarına geri döndüler. Gainas'ın kaderi burada noktalandı.


Korkunç bir Aralık soğuğunda hiçbir saldırı beklemedikleri sırada Hunlar, Gainas'ın ordusunu şaşkına çevirip, etrafını sararak düzenlerini bozdular ve yerle bir ettiler. Bu sırada Hunların Batı kanadı reisi olan Uldız (Yıldız), Gainas'ın kafasını yeni yıl armağını olarak İstanbul'a gönderdi (3 Ocak 401).


İki yıl boyunca öylesine çok zararlar vermiş olan haydut sürüsü beyi'nin ölümü kadar sevindirici yeni yıl armağanı tahayyül edilemezdi. İmparator Arkadius (395-408), teşekkür olarak bir sürü hediyeler gönderdi. Düşmanının düşmanıyla bir ittifak yaptı. Başarının büyüklüğünü göstermek için olayın anısına - Trajan sütunlarının resimlerinden sonra - muhteşem Arkadius sütunlarını yaptırdı.


Yalnız bu zaferi, zafer çığlıkları içerisindeki İmparator ve Romalılar kazanmadılar.


Prof.Dr. Ali Ahmetbeyoğlu / Avrupa Hunları


NOT: Arkadius'un ölümünün (1 Mayıs 408) arkasından tahta 7 yaşındaki oğlu II.Theodosios'un (408-450) çıktığını öğrenen Uldız (Yıldız), 408 yılında Doğu Roma İmparatorluğu'na saldırdı.


*


KazanMAmışlardı,

Ama,

KazanMIŞ gibi gösterdiler.

Demek ki

Tarih,

Bakış açısına göre değil,

Baktırana göre değişiyormuş...

SB