"Attila sonrası süreçte tezahür eden Ardarik, Edeko ve Valamer, her üç hükümdar da, Hunlara karşı duran 'milli' Cermen isyanlarının liderleri değil Hun seçkinleri ya da prensleriydi."
"The three post-Attila potentates who emerged out of the Hunnic civil war, Ardaric, Edeco and Valamer, were all Hunnic nobles or princes, not the leaders of 'national' Germanic revolts against the Huns."
AVRUPA'NIN ATTİLA SONRASI HÜKÜMDARLARI
Hyun Jin KİM
("HUNLAR", 2020 çeviri Hakan Herdem, içinde)
Yalnızca Ardarik değil, Hun iç savaşında görünür hale gelen diğer tüm kayda değer şahsiyetler de tıpkı Ardarik gibi ya Hun menşeliydi ya da Hun imparatorluk payitatında üst düzey bir görev yürütüyordu. Skiri kralı Edeko, Priscus'un bizlere söylediği gibi bariz biçimde Hundu. Kısa ömürlü bir Skiri devleti kurduktan sonra yönettiği boylar Ostrogotların kurucu kralı Valamer'i öldürdüler. Soyu benzer biçimde Hunlara dayanan Edeko'nun oğlu Odoacer de İtalya'nın ilk 'barbar' krallığını kurarak Batı Roma İmparatorluğundan geriye ne kaldıysa son darbeyi vurdu.
Odoacer ve babası Edeko'nun Hun oldukları, Hunlara ilişkin bir önceki kitabımız olan "Hunlar; Roma ve Avrupa'nın Doğuşu"nda ayrıntılarıyla anlatılmıştı (Kim.2013). Mevcut kitapta yer darlığı nedeniyle bahse konu kimlik saptamasını doğrulayan tüm kanıtları ve çıkarımları aktarma imkânı yoktur. Yine de en geçerli kanıtı sunmak yerinde olacaktır. Odoacer açık biçimde Türki (yani Hun) bir boy olan Torcilingi'ye mensuptu (Getica 46.242). Hem birçok vesileyle Jordanes tarafından hem de Lombardlı tarihçi Paulus Diaconus tarafından bahse konu saptama açık biçimde yapılmıştır. Jordanes'in Thuringianlara (Thuringos/ Thoringos (Getica 55.280)) ilişkin anlatımında konuya ayrıca değinmiş olması nedeniyle kendisinin Torcilingi ile Cermen Thuringi'yi karıştırdığına yönelik çıkarımda bulunmak hatalı olacaktır.
Jordanes, Odoacer'in İtalya'yı fethini anlatırken Torcilingiye üç defa değinir. Bu isim açıkça görüldüğü üzere etimolojik olarak Turcae (MS birinci yüzyıl, Güney Rusya'da Azov bölgesi) ve Tyrcae (aynı bölgede bir halk) gibi doğudaki eski boyların isimleri ile bağlantılıdır. Dahası Frank tarihçi Fredegar, MS yedinci yüzyıl ortasına bariz biçimde Hun olan Tuna bölgesinde mukim bir halktan Torci (ve de Turqui) şeklinde söz eder. Torci ve Torcilinginin aynı olduğu aşikârdır: Torc+ bağlayıcı ünlü i + Cermence ek -ling. Torc/Torci ve Türk kelimesi arasındaki etimolojik bağlantı da inkâr edilemez. Türk kelimesi sıklıkla Torc ya da Tork'a dönüştürülmüştür. Tıpkı MS on ikinci yüzyıldaki Tork gibi (Chernii Kloboutsi adlı konfederasyonun parçası olarak Kievan Rus için savaşan Batı Oğuz Türk boyu).
Buna ek olarak, Odoacer Hun menşeli olması muhtemel başka bir grup olan Rogi ile de ilişkilidir. Jordanes Odoacer'in 'ırk olarak Rogi idi', genere Rogus ve Torcilingi ile Rogi'nin hükümdarın tahakkümünde (yani Odoacer'in), sub Regis Torcilingorum Rogorumque tyrannide olduğu şeklnde bahseder. Mevzubahis Rogiler çoğu akademisyen tarafından Baltık Denizi bölgesindeki Cermen Rugi ile ilişkilendirmiştir. Lakin bu teşhis Odoacer'in Cermen kralı olduğuna ilişkin peşin hükümden kaynaklanmaktadır. Bu bakışla, kendisi Cermen olduğuna göre ilişkili olduğu gruplar da Cermen olmalıdır. Oysa genere Rogus ifadesi ile Odoacer'in amcası ve Hun hükümdar olan Attila'nın mensubu olduğu Ruga/Roga klanı/boyu ile bağlantılı olduğuna gönderme yapılmaktadır. Örneğin, Tuna boyunda, MS 454 yılında dolaylarında yaşamış bir grup olan Hun Ultzinzurların adını Attila'nın akrabası Ultzindur'dan aldığını biliyoruz. Benzer biçimde Rogi adlı topluluğun ismi de muhtemelen Cermen coğrafyasının tamamını hükmü altına alan büyük Hun hükümdarı Roga/Ruga'dan gelmektedir. Ruga ile bağlantı geniş Cermen coğrafyasında haliyle epeyce itibar kazandırdığı için bu isim Hunlarla Cermen kabile mensuplarının karışımı olması muhtemel bir zümre tarafından benimsemişti.
Odoacer'in babası Edeko/Ediko ya da Edika'nın ismi hiçbir şekilde Cermen etimolojisine uymaz. Cermen ismi olmadığı aşikârdır. Buna karşılık Türk-Moğol etimolojiler ile dört dörtlük uyum sağlar. Örneğin, eski Türk ismi âdgü (iyi anlamında) ve Moğolca Edgü ile bağlantılı olması muhtemeldir. Odoacer'in bizatihi kendi ismi etimolojik olarak Hun prensi Oktar (Ruga ve Mundzuk'un kardeşi) ve Türk ismi Ot-toghar ile bağlantılı da olabilir. Oğlu Oklan'ın isminin Türkî Oghlan (Türkçe gençlik anlamında) olduğuna şüphe yoktur. Odoacer'in kardeşinin ismi Hunoulphus'tur (Hun kurdu). Odoacer'e yakın şahsiyetlerin ve boyların neredeyse tamamının Hunlarla bağlantılı olması, Hun kökenli olduğu konusunda şüpheye yer bırakmamaktadır. Buna rağmen, hem Edeko hem de oğlu Odoacer'in diğer tüm Hunlar gibi oldukça melez (ırk ve etnisite bakımından) ve heterojen kimlikli olması muhtemeldir. Odoacer annesi tarafla kan bağı açısından düşünüldüğünde daha çok Skiri gibiydi. Buna karşılık babası tarafla bağına bakıldığında ise ağırlıklı olarak Türkî Hun'du.
Hun iç savaşında öne çıkan üçüncü önemli şahsiyet Ostorgotların kralı Valamer'di. Kendisi, tıpkı yukarıda mevzubahis edilen Ardarik ve Edeko gibi Hun prensi/soylusunu fazlaca andırmaktaydı. Burada, Valamer'in Hun kökenli olduğuna ilişkin tüm detaylara girmek de mümkün değildir. Okuyucuyu Hunlara ilişkin bir önceki kitabıma yönlendirmem gerekecek. Yine de, Valamer'in kariyeri Attila sonrası Hunlarla, bilhassa Attila'nın oğlu Dengizik'le çok yakın biçimde iç içer geçmiştir. Bundan doayı, Hun kökenine ve Dengizik'le mücadelesine kısaca değinilecektir.
Jordanes, Valamer'i Doğu Got yönetici ailesinin; Amal hanedanının meşru varisi olarak sunar. Oysa eldeki kanıtların ayrıntılı tetkiki tam aksini söylemektedir. Valamer'in hanedanı, Hun fethi öncesi Gotları yöneten Kral Ermanarik sülalesinin devamı değildir. İşin aslı, Gotlara dayatılan yeni bir hanedandır. Heather'in haklı olarak ileri sürdüğü üzere, Hun fethi Gotların fetih öncesi siyasal düzenleri üzerinde köklü değişikliklere yol açmıştır. Valamer'i ve hanedanını Got gibi göstermeyi daha inandırıcı hale getirmek için Ermanarik'in ismi bir noktada Valamer'in şeceresine eklenmiştir. 80 yıllık Hun tahakkümünün Ostrogot saltanı üzerinde bıraktığı derin izler bu sayede önemsizmiş gibi gösterilmiştir.
Getica'daki (14.17) Amal şeceresi incelendiğinde, bu kralların büyük çoğunluğunun Got kralları değil, Hun hükümdarları olduğu açık bir biçimde görülür. (...)
Amalların şecerelerinde açık biçimde kutsal saymadıkları ilk atalarını ismi Hunuil'dir. Bu durum bahse konu hanedanın Hun kökenli oluşunu daha da belirgin hale getirmektedir. Hunuil kuvvetle muhtemel imparatorluk ismi Hun ile tıpkı Türkmen ili (Türkmen halkı) ve Özbek ili (Özbek halkı) gibi Türkçede halk veya devlet anlamına gelen il kelimesinin birleşiminden oluşan Türkî bir kelime gibi durmaktadır. Böyle bir kelime özel isim olarak hiö bir anlam ifade etmemektedir ama Ostrogotha ve Amal örneğinde olduğu gibi bunlar özel isim değil halk ve kabile isimlerine dayalı dışardan alınma isimlerdir. Amal şeceresinde, Ostrogotların (Ostrogotha) siyasi teşekkülü/halkı ve Amalların (Amal) kabilesi ve alt kabilelerinin yönetici hanedan ile bağını gösteren böylesi dışardan alınma isimlerle karşılaşıyoruz. Eğer hanedan gerçekten Hun kökenliyse bunun Hunuil gibi (Hun halkı/ imparatorluğu/ devleti anlamında) dışardan alınma bir isme aksetmesini bekleriz. (...)
Eğer bunlar Ostrogot hanedanının Hun kökenleri konusunda güçlü deliller sunmuyor gibiyse, bir de şunlara bakmak lazım, Priscus'ta Attila'nın nüfuzlu adamlarından biri olarak ismi zikredilen Berig/k (Türkçe 'güçlü') daha önce karşımıza çıkmıştı. Bu isim oldukça şaşırtıcı biçimde Gotların İskandinavya'nın dışına çıkmasına öncülük ettiğine inanılan ecdatları Got kralı Berig şeklinde boy gösterir. Christensen oldukça makul biçimde Berig isminin Hun dilinden veya bir ihtimal Keltçeden ödünç alındığı saptamasında bulunur. Bu isim ve ilgili efsanenin Kelt olması mümkün görünmemektedir. Zira benzer bir Kelt ismine yer veren Britanya kaynağı Cassius Dio ile Jordanes'in dönemi arasında muazzam bir zaman farkı vardır. Tabi Jordanes'in kaynak olarak doğrudan Priscus'u kullandığını atlamamak gerekir. Tıpkı diğer 'Got' kökenli Amal ecdadı gibi Berig'in de aslen Hunların atalarından olması kuvvetle muhtemeldir. Kuzeyden Got göçüne değil, İç Asya'dan batıya Hun göçüne öncülük etmiştir. Tüm bunların ortaya çıkardığı şudur: Amal şeceresinde karşımıza çıkan bilgiler, Hun hükümdar ailesine özgü hanedan geleneklerinin kuzeyde bir yerlerden göç eden Gotların muğlak hafızası üzerine bindirilmesinden ibarettir.
Aynca Jordanes'e göre Avrupa Hunlarının bilinen ilk hükümdarı, MS dördüncü yüzyılın sonunda “Hunların Kralı" olarak andığı Balamber'dir. Bahse konu Balamber ile ismi Yunancada Βαλαμηρ (Balamer) şeklinde yazılan MS beşinci yüzyıl ortasındaki Ostrogot Valamer'in aynı kişi olabileceğinden şüphe edilmiştir. İlginçtir, Jordanes'te Vinitharius, Hun Balamber tarafından Gotların genç prenslerinden biri olan Hunimund'un oğlu Gesimund'un yardımıyla öldürülür. Vinitharius'un Amal hanedanından bir Got olduğu iddia edilir ve kendisi Valamer'in büyükbabasıdır. Balamber daha sonra merhumun torunu Vadamerca'yı karısı olarak alır. Vinitharius'un isminin Wend savaşçısı (yani Slav savaşçısı, Slavlar kaynaklarda sadece geç beşinci yüzyıl ve sonrasında boy göstermiştir) anlamına geldiği düşünülürse, Balamber-Valamer'in dördüncü yüzyıldan Hun kökenli hasmı değil, faal olduğu beşinci yüzyıl ortasından 'Got' kökenli hasmı olabileceği açıktır.
Vinitharius'un beşinci yüzyılda, Hun istilasından çok sonra kuzeyde bir yerlerden güney Ukrayna ve Moldovya'ya hareket eden Slav Antlara karşı sefer düzenlemekle nam salmış olması bunu bir kez daha doğrular. Dolayısıyla Gesimund, Balamber ve Vinitharius'a ilişkin olaylar beşinci yüzyıla aittir. Bu olayların zamanı yekpare Hun-Got kralı Valameri parçalayarak ayrı ayrı Hun kökenli Balamber (dördüncü yüzyıl) ve Got kökenli Valamer (beşinci yüzyıl) yaratmak için kurmaca yapılarak geriye çekilmiştir. Balamber (Valamer) tarafından öldürülen Vinitharius Amal şeceresine Vandalarius'un babası olarak girmiştir. Vandalarius ise Valamer'in (Balamber) babasıdır (Getica, 14.79). Balamber/Valamer'in, Vinitharius'u saf dışı bıraktıktan sonra onun torunu ile evlenmesi kurban konumundaki Vinitharius'un katilinin büyükbabası olduğu acayip bir durum yaratmaktadır. Daha sonraki bir pasajda yer verilen ifadeler sis perdesini aralamaktadır (Getica 48.252). Jordanes bu pasajda, Vinitharius ve Vinitharius'un babası Valaravrans'ı 'Amal' sülalesinin dışında tutar ve Vandalrius'un, Ermanarik'in kardeşi Vultuulf'un oğlu olduğunu söyler. Demek ki, Vinitharius ve babası Hun kökenli 'Amalları', Got kökenli yapmak için Amal şeceresine sokuşturulmuştur. (...)
Ostrogotların kurucu hükümdarı Valamer'in Hun olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. (...)
Attila sonrası süreçte tezahür eden Ardarik, Edeko ve Valamer, her üç hükümdar da, Hunlara karşı duran 'milli' Cermen isyanlarının liderleri değil Hun seçkinleri ya da prensleriydi. En nihayetinde Batı Roma İmparatorluğuna son veren o meşhur “Ortaçağın” kapısını aralayanlar başta Edeko ve Valamer'in soyundan gelenler olmak üzere (oğulları Odocaer ve Theodorik (belki de yeğeni) bu adamlar ve yönettikleri birliklerdi.
***
POST-ATTILA KINGS OF EUROPE
By Hyun Jin KİM (in THE HUNS, 2016)
Not only Ardaric, but every other major figure to emerge out of the Hunnic civil war was also like Ardaric of Hunnic provenance or a high-ranking official in the Hunnic imperial court. Edeco, king of the Sciri, was obviously, as Priscus tells us, a Hun. After establishing a short-lived Scirian state the tribes he governed would later be responsible for the death of Valamer, the founding king of the Ostrogoths. Edeco’s son Odoacer, whose ancestry was likewise Hunnic founded the first ‘barbarian’ kingdom in Italy and delivered the coup-de-grâce on what remained of the Western Roman Empire.
The Hunnic identity of the famous Odoacer and his father Edeco is elaborated in detail in the author’s previous book on the Huns: The Huns, Rome and the Birth of Europe (Kim, 2013). In this book, because of the lack of space it is not possible to cite every evidence and argument in favour of this identification. However, to list the most pertinent evidence, the tribe with which he is affiliated most closely is the clearly Turkic (i.e. Hunnic) tribe of the Torcilingi (Getica 46.242.). Both Jordanes on multiple occasions and likewise the Lombard historian Paul the Deacon make this identification clear and Jordanes by mentioning also in his narrative the Thuringians (Thuringos/Thoringos (Getica 55.280)), disqualifies any erroneous conjecture that he had confused the Torcilingi with the Germanic Thuringi.
Jordanes mentions the Torcilingi three times in relation to Odoacer’s conquest of Italy and the tribal name is quite visibly etymologically linked to names of earlier eastern tribes such as the Turcae (first century AD tribe in the Azov region, southern Russia) and Tyrcae (a people in the same area). Then there is the name Torci (also Turqui) given by Frankish historian Fredegar in the middle of the seventh century AD when refering to a clearly Hunnic people in the Danubian region. It is obvious that the name Torci and the Torcilingi are identical: Torc+ connecting vowel i + Germanic suffix -ling. The etymological links between the name Torc/Torci and the name Turk are also undeniable. The name Turk was frequently rendered Tore or Tork, as in Tor (designating a Western Oghuz Turkic tribe that fought for the Kievan Rus as part of the so-called Chernii Kloboutsi confederation), as late as the twelfth century AD.
Odoacer is furthermore identified with another group with possible Hunnic origins, the Rogi. Jordanes calls Odoacer ‘by race a Rogian’, genere Rogus33 and refers to the tyranny of the king (i.e. Odoacer) of the Torcilingi and Rogi, sub Regis Torcilingorum Rogorumque tyrannide. These Rogians have been identified by most scholars with the Germanic Rugi on the Baltic Sea region. However, this identification derives from the preconception that Odoacer was a Germanic king and therefore the groups associated with him must be Germanic. Rather it is more likely that genere Rogus refers to Odoacer’s affiliation with the clan/tribe of Ruga/Roga, the Hunnic king and uncle of Attila the Hun. We know for instance that the Hunnic Ultzinzures, a group that lived along the Danube around 454 AD, was named after Ultzindur the relative of Attila. The Rogi were probably also a group named after Roga/Ruga the great Hunnic king who was the first of the Hun kings to rule over all of Germania. An association with Ruga therefore carried some prestige in wider Germania, hence the adoption of this name by this probably mixed group of Huns and Germanic tribesmen.
The name of Odoacer’s father Edeco/Edico or Edica has no Germanic etymology and it is clearly a non Germanic name. It does, however, have excellent Turco-Mongol etymologies. For instance, the name is probably linked to the old Turkish name ädgü (meaning ‘good’) and the Mongolic Edgü. Odoacer’s own name may be etymologically linked to the name of the Hunnic prince Octar, the brother of Ruga and Mundzuk, and the Turkic name Ot-toghar.
The name of his son Oklan is without a doubt the Turkic Oghlan (Tur. youth). The name of Odoacer’s brother is Hunoulphus (the Hun wolf). The association of virtually every individual and tribe closest to Odoacer with the Huns is a clear indication of his Hunnic origin. Both Edeco and his son Odoacer, however, were like all other Huns, probably highly mixed (racially and ethnically) and possessed a heterogeneous identity. Odoacer was probably mostly Scirian in terms of blood lineage on his mother’s side and mainly a Turkic Hun on his father’s side.
The third important figure to emerge from the Hunnic civil war was Valamer, the king of the Ostrogoths. He too was a Hunnic prince/noble like Ardaric and Edeco mentioned above. Again a full discussion of Valamer’s Hunnic origins cannot be included here and I must refer the reader to my previous book on the Huns. However, Valamer’s career is intimately intertwined with the history of the post-Attila Huns, with Attila’s son Dengizich in particular. Therefore, a brief overview of his Hunnic origin and conflict with Dengizich will be provided here.
Jordanes presents Valamer as the legitimate heir of the old East Gothic ruling house, the Amal dynasty. Closer examination of the available evidence suggests
otherwise. Valamer’s dynasty was in reality a new dynasty imposed on the Goths, not the continuation of the house of King Ermanaric which had ruled the Goths before the Hunnic conquest. As Heather rightfully points out, the Hunnic conquest had profound implications for the former political order of the Goths before conquest. Ermanaric’s name was at some point inserted into Valamer’s genealogy in order to make him and his dynasty look more genuinely Gothic. The 80 years of Hunnic domination, which without a doubt had a significant impact on the Ostrogothic royal line, was thus downplayed.
When one examines the Amal genealogy in the Getica (14.17) however, it quickly becomes apparent that many of these kings are in reality not Gothic kings at all, but Hunnic rulers. (...)
The Hunnic origin of this dynasty is made even more apparent by the name of the first clearly non-divine ancestor of the Amals in their genealogy, Hunuil. Hunuil is most likely a Turkic term combining the imperial name Hun with il meaning people or state in Turkish, as in Türkmen ili (the Turkmen people) and Ozbek ili (Uzbek people). Such a term would not make any sense as a personal name, but as we can see in the cases of Ostrogotha and Amal, these names are not personal names but eponymous attributions based on names of peoples and clans.
In the Amal genealogy we find eponymous names that indicate the ruling dynasty's affiliation with the political entity/people of the Ostrogoths (Ostrogotha) and the clan or sub-tribe of the Amals (Amal). If the dynasty was originally Hunnic we can then expect this fact also to be reflected by an eponymous name such as hunuil (meaning hunnic people / empire/ state). (...)
If that was not enough to provide a strong case for the Hunnic origin of the Ostrogothic royal house, there is still more. Berig/k (Tur. strong), the name of one of Attila's Hunnic magnates in Priscus, which we have encountered earlier, somewhat perplexingly appears as the name of the ancestor Gothic king who supposedly led the Goths out of Scandinavia, Berig. Christensen reasonably identifies the name Berig as either a borrowing from Hunnic or perhaps Celtic. The name and the associated legend is unlikely to be Celtic, given the vast time gap, between Cassius Dio, the source which mentions a similar Celtic name in Britain, and the tim of Jordanes, but Priscus was without a doubt a source that Jordanes directly used. It is highly probable that like many of the other Amal 'Gothic' ancestors, Berig too was originally a Hunnic ancestor figure, who led not he Gothic migration from the north, but the Hunnic migration to the west from Inner Asia. All this reveals that what we have in the Amal geneaology is the dynastic tradition of the Hunnic royal family superimposed on the vague memory of the Goths migrating from somewhere in the north.
Also, according to Jordanes, the first known king of the Huns in Europe was a certain Balamber, the ‘King of the Huns’ during the late fourth century AD. It has been suspected that this Balamber was actually the same person as the Ostrogoth Valamer in the mid fifth century AD, whose name in Greek was written Βαλαμηρ (Balamer). Interestingly in Jordanes the Hunnic Balamber kills Vinitharius, allegedly an Amal Goth and grandfather of Valamer, with the help of another Gothic princeling called Gesimund, son of Hunimund. Balamber then takes as his wife Vadamerca, the dead man’s grand-daughter. Given the fact that Vinitharius’ name means Wend fighter (i.e. Slav fighter, Slavs who only emerge in our sources from the late fifth century AD onwards) he is clearly not a fourth century enemy of the Hunnic Balamber-Valamer, but a mid fifth century figure at the time when the ‘Gothic’ Balamber-Valamer was active. This is confirmed yet again by the fact that Vinitharius is reputed to have campaigned against the fifth century Slavic Antes who only started to move into the southern Ukraine and Moldavia from somewhere in the north long after the Hunnic conquest. It therefore becomes clear that the events relating to Gesimund, Balamber and Vinitharius are fifth century events that have been artificially pushed back into the fourth century to make a single individual the Hunnic-Gothic king Valamer, a separate Hunnic Balamber (fourth century) and Gothic Valamer (fifth century). Vinitharius who was killed by Balamber (Valamer) was entered into the Amal genealogy as the father of Vandalarius, the father of Valamer (Balamber) (Getica, 14.79). The fact that Balamber/Valamer married Vinitharius’ grand-daughter after defeating him must have contributed to this bizarre phenomenon of Vinitharius the victim being transformed into the grandfather of his killer. In fact the game is given away by a statement in a later passage (Getica 48.252) where Jordanes leaves out both Vinitharius and Vinitharius’ father Valaravrans from the ‘Amal’ ancestry and calls Vandalarius the son of a brother of Ermanaric, that is Vultuulf. This shows that Vinitharius and his father have been inserted into the Amal genealogy to make the Hunnic ‘Amals’, Gothic Amals. (...)
We have thus established the Hunnic identity of Valamer, founding king of the Ostrogoths. (...)
Thus, the three post-Attila potentates who emerged out of the Hunnic civil war, Ardaric, Edeco and Valamer, were all Hunnic nobles or princes, not the leaders of 'national' Germanic revolts against the Huns. It was these men and the troops that they governed, especially those that drived out of the following of Edeco and Valamer (under their sons Odoacer and Theodoric (possibly nephew) respectively) that eventually ended the Western Roman Empire and heraldedthe beginning of the so-called 'Middle Ages'.
[SB - more to find in his book]