28 Ocak 2015 Çarşamba

SERAFİM KERÜBİ



GEÇ HİTİT MÖ.763-727 / Tell-Halaf
6 KANATLI "CİN" diye açıklamışlar ama 
SERAFİM olma ihtimali yüksektir.



Tanrıya yakın en güçlü melekler olan 
Serafim ile Kerübin arasındaki fark:


Serafim (Seraphim- Seraphs) altı kanatlıdır , ikisini kullanır, alevler içinde kılıç tutarlar, tanrı tahtının üstünde uçarlar, Hıristiyanlıktaki tasvirlerinde ayakları gözükmez ve genital bölgesinin kapatılması olarak düşünülür. Tanrı’nın sevgisi ile yandıkları için ‘yanan melekler’ şeklinde de tasvir edilirler.

Kerübi (Cherubin-Cherubs) ise dört kanatlı ve dört yüzlüdür, tanrının korumaları yani kolluk gücüdür. Etrafında uçarak günahın, yozlaşmanın ve ahlaksızlığın ona ulaşmasını engellerler. Taht melekleri olarak ta anılırlar. Aden bahçesinin ve Ahit Sandığı'nın korumaları olarak bilinir. "Aden bahçesinde... Hayat ağacının yolunu korumak için... Tanrı'nın onları koyduğunu" şeklinde Tevrat'tan okuruz (Tekvin 3:24). Adem ile Havva cennetten kovulunca onlara eşlik ederler ve geri dönmesinler diye de bahçede nöbet tutarlar.


Her ikisi de çok güçlü doğaüstü varlıklardır...




GEÇ HİTİT MÖ.7.yy / Tell-Halaf
Louvre Müzesinde
4 Kanatlı Kerübi


Geç Hitit MÖ.7.yy - Tell-Halaf, 



* * * 


Okült açısından Kerubimler dört elementin idarecileridir.

Kerubim - Görünüş - Burç

Hava Kerubu - İnsan - Kova
Ateş Kerubu - Aslan - Aslan
Su Kerubu - Kartal - Akrep
Toprak Kerubu - Boğa - Boğa

Golden Dawn Cemiyetine öğretilerine ait yukarıdaki tablo şöyle açıklayalım. Kova burcunun insan şekli ile simgelenmesi onun burçlar arasında en insani olmasından kaynaklanıyor. Aslan ve boğanın şekilleri burçlarının tam olduğundan yorum gerektirmez. Burada en itilaflı tekabül Su Kerub için kartal sembolü gelebilir, çünkü kartal uçtuğu için hava elementi çağrışımı yapar. Ayrıca güneşle ilgisinden dolayı ateş çağrışımı yapar. Ancak, görülür ki akrep burcun sembolleri arasında bulunmakta. Kanatları açıldığında hilal şeklini andırmaktadır.


Eski Ahitte Kerubim hakkında yazılanlar şöyledir,


“Ye baktım, ve işte, kerubilerin yanında dört tekerlek vardı, her kerubinin yanında bir tekerlek, ve tekerleklerin görünüşü gök zümrüt taşı gibi idi. Ve onların görünüşüne gelince, dördünün de benzeyişi birdi, sanki tekerlek içinde tekerlek varmış gibi. Yürüdükleri zaman dört yanlarına gidiyorlardı, yürürken dönmüyorlardı, ancak baş nereye yönelirse onun ardınca gidiyorlardı, yürürken dönmüyorlardı. Ve bütün bedenleri ve sırtları, ve elleri, ve kanatları, ve tekerlekler, dördünün de tekerlekleri, çepçevre gözlerle dolu idi. Tekerlekler ise, ben işitirken onlara dönen tekerlekler, diye çağrılırdı. Ve her birinin dört yüzü vardı, birinci yüz kerubi idi, ve ikinci yüz insani idi, ve üçüncü yüz aslan yüzü idi ve dördüncü yüz kartal yüzü.”

Hezekiel Bap 10 /9—10

Eski Ahitte ayrıca Süleyman‘ın (!) yaptığı mabette iki dev Kerubim heykelini altınla kaplayarak yerleştiğini anlatmakta.


Tetramorflardan oluşmuş Sfenks ayrıca insani simgeler, çünkü insanda dört element vardır. Elemental varlıklar veya doğa ruhları okült felsefesinde sadece bir elementten oluşmuştur.


Kemal Menemencioğlu / link








(!) "The Turanians were builders; the Semitic races never erected a building worthy of the name. When King Solomon decided to build the Temple at Jerusalem, he lead recourse to Turanians to take the lead in the work." link



Serafim ve Kerübiler



Kerübi ,sanatsal çalışma Rodney Treadway:link







Restorasyon çalışmalarının ardından ortaya çıkartılan
 ‘Serafim’, melek yüzü.


Kubbe restorasyonu sırasında hakikaten çok önemli bir eseri Ayasofya’ya kazandırdık.Sultan Abdülmecit döneminde Ayasofya’da restorasyonlar yapan Gaspare ve Guisseppe Fossati kardeşlerin üzerine kapak kapattığı ‘Serafim Meleği’nin yüzü ortaya çıkartıldı. Bu eserin ortaya çıkışıyla Ayasofya İtalya’da ‘Yılın Müzesi’ seçildi. Ben de ‘Rotondi 2010 Sanat Kurtarıcısı Ödülü’ne (Premio Rotondi 2010 ai Salvatore dell’ Arte) layık görüldüm. Rotondi Sanatı Kurtaranlar Binası’nda bir bölüm de Ayasofya’ya ayrıldı.


Doç. Dr. A. Haluk Dursun.,2011


Rivayete göre, Ayasofya’nın inşası bittiğinde İmparator Justinianos “Geçtim seni Süleyman” diye bağırmış.


Bu zafer çığlığı ile kastedilen, Hz. Süleyman ve dillere destan Mabedi... Aslında Süleyman Mabedi, M.Ö. 586 yılında Babilliler tarafından yıkılmış... Daha sonrasında da -günümüze kadar uzanan kazılara rağmen- tek bir kalıntısına rastlanamamış. Buna rağmen bir efsane olarak gücünü hep korumuş. Justinianos işte o efsanenin yerine ‘kendi rüyasını’ gerçekleştirip Ayasofya’yı yaptırmış. Ve Ayasofya, Mimar Sinan’ın muhteşem eseri Süleymaniye Camii’ne kadar zirvede tek başına kalmış.


Ayasofya, sadece Türkiye ve Türk turizmi için değil, Doğu Roma mirasının takipçileri ve dünya kültür turizmi için de ‘benzersiz’ bir eser. Kelime karşılığı ‘kutsal bilgelik’... M.S. 532-537 yılları arasında inşa edildi. O yıllardan itibaren de tüm uygarlıkların çekim noktası haline geldi. 





Dört kanatlı Melek figürü - Yuan Hanedanlığı dönemi 1271-1368

Cengiz Han'ın torunu olan Kubilay Han (Toluy'un oğlu) tarafından kurulan ve 
Çin'i 1271-1368 yılları arasında egemenliği altına alan 
Yuan Hanedanı ya da Kubilay Hanlığı.

Kubilay, Moğol hanı Mengü'nün kardeşi; İran'daki İlhanlılar 
devletinin kurucusu Hülagü'nün ağabeyidir. 
Marco Polo onun döneminde Çin'e gitmiştir. 
Pekin’de yani Hanbalık'ta (Han Şehri) oturmuş, 1294 te de ölmüştür.