Saka ya da Sarmat dedikleri, ancak Hun olabilecek Tamgalı Taşbabalar, MÖ 4.yy-2.yy.
Bayte Tapınağı-Üstyurt/Kazakistan
Turkish Tashbaba with mark from Hun period
Bölgede kutsal alanlarla birlikte kurganlar ve 100'ün üzerinde de taşbaba bulunmuştur.
SB
"Sarmatların Karadeniz’in kuzeyindeki bozkırlarda M.Ö. II. yüzyılın sonlarına kadar egemen bir güç olarak ortaya çıktıkları arkeolojik ve yazılı belgelerden anlaşılmaktadır. Onlar İskitler, Grekler, Daklar, Romalılar ve Gotlarla münasebeti olmuş önemli bir bozkır kavmidir. Sarmatların genel olarak kökeni düşünüldüğünde Sarmatia’da var olan topluluklar ve onların bir güç olarak ortaya çıkmalarıyla birlikte İskit bakiyelerinin hesaba katılması zorunluluğu vardır. Özellikle, Sarmat toplulukları arasında sayılan Yazığlar, Kralî Sarmatlar, Roksolanlar, Ugorlar, Aorslar ve Sirakların ayrı ayrı değerlendirilmeleri gerekmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi eldeki belge ve bilgilerin sınırlı olması, Sarmatların kökenini belirlemeyi güçleştiriyor. Onların batı kolunu oluşturan Yazığlar ve doğu kolu içerisinde yer alan Sirakların Türklükle bağlantılı olabilecekleri arkeolojik buluntu ve yazılı belgelerin yönlendirmesiyle güç kazanıyor."
Doç. Dr. İlhami Durmuş
Sarmatlar , Türkler, Cilt I/ link
***
Alttaki makale ve görsellere göre Taşbaba'daki tamgaların "Hun tamgası" olma ihtimali yüksektir.
Archaeological evidence for the existence of a Hun inscription during the Hun Empire has not yet been found. According to Chinese sources, "the Huns have no writing, their laws are spoken."
However, there are reports that "there is an inscription" kemu> kemu "on the bone, which is engraved and embossed on the bone, and it is discussed by the leaders."
In addition, in Chinese writings it is written "tang-li-ku-tu-san-juj - Tanli kutu san yui", which means "Blessed Shanyu" in the Hun language. In modern Turkic, Mongolian (and early Manchurian) languages teŋiri // teŋri // tanara> "Tengri", qut // qutuγ //> "kut, kutty", kün // šön // šün // šaŋï> "sun, light, light ”(and also tün // tön // šön,“ night, darkness, darkness, moon ”) with the general semantics of the word“ Tanri qut (i) šan'juj ”. » Can be reproduced.
The next text is "soucig thalig-qan boug qourginug toutqan - we will conquer this mound by marching the army (you will lead the army (voivod) on a campaign - this camp (city, fortress) will be taken).
Link : Atalar Mirası - Hun İmparatorluğu dönemi Yazıtlar
(google translate from Kazakh Turkish)
Hun İmparatorluğu döneminde bir Hun yazıtının varlığına ilişkin arkeolojik kanıt henüz bulunamamıştır. Çin kaynaklarına göre, "Hunların yazısı yok, kanunları konuşuluyor." Ancak kemiğin üzerinde "kemu> kemu yazıtının kemiğe kazınmış ve kabartmalı olduğu ve liderler tarafından tartışıldığı" haberleri vardır.
Ayrıca Çin yazılarında Hun dilinde "Kutsanmış Shanyu" anlamına gelen " tang-li-ku-tu-san-juj - Tanli kutu san yui" yazmaktadır. Modern Türkçede, Moğolca (ve erken Mançu) dillerinde teŋiri // teŋri // tanara> "Tanrı", qut // qutuγ //> "kut, kutty", kün // šön // šün // šaŋï> "güneş, ışık, ışık ”(ve ayrıca tün // tön // šön,“ gece, karanlık, karanlık, ay ”). »
Bir sonraki metin "soucig thalig-qan boug qourginug toutqan " - "Bu orduyu alacağız ve bu höyüğü fethedeceğiz (orduyu (voyvod) bir seferde yöneteceksiniz - bu kamp (şehir, kale) alınacak).
Bilimsel edebiyat:
Moğol arkeolojik mirası. Moğolistan'ın arkeolojik seçilmiş kalıntıları. II. -Moğol Bilimler Akademisi, Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü. -Ulaanbaatar, 2016.
Xiongnu mirası. İlk göçebe devlet - Hunların kültürü. Hiongnu Hazineleri. Hiongnu Kültürü - Moğolistan'daki ilk Göçebe İmparatorluğu. –Ulanbator, 2011.-296.
Bichurin N. Eski zamanlarda Orta Asya'da yaşayan halklar üzerine bir makale koleksiyonu. - Almaty, 1998, s. 40.
Faseev FS Hun parçalarını deşifre etmek için // Türk dillerinin kaynak çalışmaları ve tarihi. Kazan, 1978. s. 137-147.
Jalpı mälimet (Kazak Tr.)
Ğun ïmperïyası däwirinde ğundardıñ jazwı bolğandığın rastaytın arxeologïyalıq ayğaqtar äzirşe tabılmağan. Qıtay derekterinde «ğundarda jazw joq, zañdarı awızşa aytıladı» delingen.
Alayda, «süyekke sızıp ağaştı oyulap, örnektegen «kemu>kemw» jazwları bar, onı şwmaqtap wäzirleri talqılaydı» degen derekter de kezdesedi.
Sonımen qatar, qıtay jazbalarında " tang-li-ku-tu-san-juj - Ténlï kwtw san yyuy" dep xattalğan, yağnï, ğun tilinde "Täñiri quttı şanyuy" degen söz bar. Qazirgi türk, moñğol (jäne tuñğıs-manjur) tilderinde teŋiri // teŋri // tanara > «Täñir», qut // qutug //> «qut, quttı», kün // šön // šün // šaŋï > «kün, jarıq, säwle» (jäne de tün // tön // šön «tün, tünek, qarañğı, ay») degen sözderdiñ ortaq, jalpılama semantïkasımen qarastırsaq «Tanri qut (i) šan’juj» degen sözdi «Täñiri qutı kün men aydıñ ïesi» dep jañğırtwğa boladı.
Kelesi bir mätin «soucig thalig-qan boug qourginug toutqan - «äskerdi jorıqqa şığarıp bul qorğandı jawlap alamız (vıvedeş voyska (voevod) v poxod – to étot lager (gorod, krepost) bwdet vzyat).
SB