Kurgan MM Frig değil, Saka-Türk boyu olan Muşkili Mita'nın kendisi ya da babası Gordios'a (Goroğlu) ait. İki Atlı-Kurgan KY (MÖ 780) Kimmer-Türk olarak açıklandı. Bu iki at ahşap odanın çatısında yatıyordu. Kurgan da sonradan taşlarla örtüldü. Kurgan P (MÖ 760) ise bir çocuk teginine ait ve çıkarılan eserler de İskit-Türk sanatıyla aynı. Hatta Kurgan-III'teki bir buluntu Ordos-Hun-Türk buluntularıyla kıyaslanıyor.
Bugün başka bir kaynaktan (ben de saklı) öğrendiğim ise Gordion'daki bir başka kurgandan SEKİZ ya da daha fazla (demek ki tam hesaplayamamışlar) AT iskeleti bulunduğudur. Bu kurgan MÖ 6.yy'a ait, atların altında ise ahşap oda yok. Ancak bu kurganın hangisi olduğu belirtilmiyor! Ayrıca Gordion'daki başka kurganlardan İskit-Türk koşum malzemeleri de çıkarılmış.
Ahşap odaları, taş ve toprak yığmalı kurganlar Frig değildir! Olsaydı geldikleri yerde de olurdu! Mellink'in de dediği gibi "Friglerin Gordion'a (ve Ankara'ya) gelmeden önce bu gömme geleneğini nerede uyguladıklarını bilmiyoruz...."
"Frig kurganlarının İç Asya ve Kuzey Karadeniz bozkırlarındaki ağaç defin odalı yapılarla aynı soydan olduğu rahatlıkla anlaşılacaktır. (...) Goroğlu Türkmenistan'da mezarda doğmuş anlamında kullanılır ve öte dünyaya doğacak olması anlamına gelir." (Yaşar Çoruhlu - Eski Türklerin Kutsal Mezarları, Kurganlar*)
Casus-arkeo Rodney S.Young'un sadece Kurgan Z için "Kurgan Z şüphesiz 'kafesli' odalar inşa eden ALTAY halkıyla soyunu paylaşan birine aitti" demesi de "olayı" kurtarmıyor!
Herkes biliyordu, hâlâ biliyorlar!
SB
* Kurgan = Korgan
"Kör/gör şeklini Türkmen şivesinde bulmak mümkündür. Gör (gö:r/go:r) kelimesi mezar anlamında gelmektedir. Köroğlu hikâyesinin Türkmenistan'daki bir şeklinde 'Goroğlu' mezarda doğmuş (Kendisini yer büyütmüş, topraktan doğmuş) bir yiğit olarak anlatılmaktadır. Bu husus mezarın yeniden doğulacak veya öteki dünyada yaşanacak yer olarak algılanması konusuna uygundur. Kazak şivesinde de kor kelimesi ölünün gömüldüğü yer anlamına gelmektedir. (...) Kelimenin daha çok korumak kelimesiyle ilgili olduğunu düşünüyoruz. Kaşgarlı Mahmud'da koru dikenli tel, korı kökü ise korumak anlamına gelmektedir. Böylece korıgan 'korunulan yer' demektir. Nasıl Köroğlu hikâyesinin Türkmenistan varyantlarından birinde Köroğlu'nu yer (mezar, toprak) koruyor ve doğuruyorsa benzeri şekilde öldükten sonraki yaşama inanan çeşitli Türk toplulukları da 'mezarı', 'cesedin konulduğu yer' ve ikinci yaşamına geçeceği yer, 'ev/saray' olarak algılamışlardır. Mezarla yer/toprak ilişkisi Kaşgarlı Mahmud'un eserinden de belli olmaktadır. (...) Eski Uygurcaya baktığımızda burada 'kor' kelimesinin yine Kaşgarlı Mahmud'da olduğu gibi zarar, ziyan olarak verildiği, 'koramak' fiilinin, bir anlamının kaybetmek, ziyan etmek, azalmak olduğu belirtiliyor. Yine eski Uygurcada 'korımak', korumak anlamında ele alınmıştır. Aynı Türk şivesinde 'kuratmak': toplamak, yığdırmak; 'kurgag veya kurgak': kara toprak ve daha önce söylediğimiz gibi, kurgan, kale manasına gelmektedir. Buradan korumak amacıyla mezarın üzerindeki yığının, toprağın söz konusu olduğunu ve bunun kurgan'ı oluşturduğu anlaşılıyor. (...) kurgan veya korgan kelimesinin kale, şehir (ordu ve balık) ve tepe, yığın, korumak anlamlarının zaman zaman yan yana yer aldığını görüyoruz (...) Kurgan veya korıgan kelimesi aslında mezarın üstündeki yığın, tepe, toprak anlamına geliyor. Bu tepe ve toprağın ana fonksiyonu cesedin öteki dünyadaki yaşamını sürdürebilmesi için, onu korumak olmaktadır."
Prof.Dr. Yaşar Çoruhlu, "Kurganlar"
* "...Frig yönetici sınıfının Balkan kökeninin sorgulanması gerektiğini düşünmek..."
"MÖ 780-770 yıllarına tarihlenen Gordion KY Tümülüsü, hem at gömme geleneğinin Anadolu uygulamaları hakkında bilgi vermesi açısından, hem de tümülüsün değişen kronolojisi itibarıyla oldukça önemlidir. Önceki yıllarda yürütülen çalışmalar sırasında Kimmer istilası sonrasına, MÖ 7. yüzyılın başlarına tarihlendirilen tümülüsün tarihinin neredeyse bir yüzyıl geriye çekilmiş olması, bize göre Anadolu ve Frig arkeolojisi açısından yeni sonuç ve sorularla doludur. Kohler tarafından incelenen tümülüste saptanan uygulamalar ve buluntular, önceki çalışmalarda Anadolu’ya yabancı bir geleneğin varlığı şeklinde değerlendirilmiştir. Tümülüs için önceden önerilen MÖ 7. yüzyılın başları tarihi bu düşünceyi doğrular nitelikteyse de yeni kronoloji itibarıyla bu görüşün desteklenebilmesi artık tartışmaya açık durumdadır.
Frig tümülüslerinin en bilindik ve kapsamlı incelenen örnekleri başkent Gordion’da yer almakta, tümülüslerin yayılım alanı oldukça geniş bir alanı kaplamaktadır. Başkent Gordion’da bulunan yaklaşık 150 örneğin dışında Ankara il merkezinde de yaklaşık 20 Frig tümülüsü saptanmıştır. MÖ yaklaşık 850-825 yılları arasına tarihlendirilen Gordion’daki W Tümülüsü, Frig tümülüsleri arasında kazısı gerçekleştirilmiş bilinen en eski örnektir. Gordion’daki diğer tümülüsler son çalışmalarla artık MÖ 740’lara tarihlenen görkemli MM Tümülüsü’ne göre oldukça küçük boyutlu olmalarına karşın, buralarda defnedilen kişilerin de toplumun yüksek kesiminden kişiler olduğu düşünülmektedir. Bu noktada, MÖ 780-770 gibi, Kimmer istilasından çok daha eski bir döneme tarihlenen mezar ve sahibinin, Frig krali ailesiyle olan bağının sorgulanması gerekmektedir.
KY Tümülüsü’nde atlarıyla birlikte gömülen kişi kimdi? Bu kişi önceden düşünüldüğü üzere Kimmer kökenliyse istiladan neredeyse bir yüzyıl önce Frig krali mezarlığına hangi nedenlerle defnedilmişti? Özellikle Demir Çağı içinde Asya kökenli göçebe toplumlarla ilişkili sayılan bir gömme biçeminin Frig başkenti Gordion’un en eski tümülüslerinden birinde uygulanmış olması, uygarlığın en güçlü olduğu dönemlerdeki etnik bileşenleri ve olası kökenleri hakkındaki bilgilerimizi sorgulamamızı gerektirir mi? Benzeri soruları bugünkü bilgilerimiz ışığında yanıtlandırmak zor ve yanıltıcı olsa da doktora çalışmamızda değindiğimiz üzere (Erdan 2015), Frig kültürünü oluşturan -Anadolu ve Doğu kaynaklı- öğeler bütünü bir arada değerlendirildiğinde, Gordion’daki at gömme uygulamasının da katkısıyla en azından Frig yönetici sınıfının Balkan kökeninin sorgulanması gerektiğini düşünmekteyiz.
Anadolu’da at gömme geleneği KY Tümülüsü’nü takip eden süreçte Elazığ, Eskişehir, Amasya ve Ankara’da tekrar karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada uygulamanın belli bir etnik kimlikle ilişkilendirilmesi durumunda, at gömme geleneği ve uygulayıcılarının Demir Çağı Anadolu'sunda etkin bir sosyo-kültürel göç olduğunu da kabul etmek gerekmektedir.
Yeni kronoloji ışığında; K III Tümülüsü MÖ 780-770, P Tümülüsü MÖ 760’lara, MM Tümülüsü MÖ 740’lara ve J Tümülüsü MÖ 600’lere tarihlendirilir."
Emre Erdan, ADÜ, Arkeoloji ve Sanat Dergisi, 2016
Tarih sahnesine MÖ 8.yy'da çıkan "Frig"lerin titizlikle kayıt tutan Hitit yazıtlarında adlarının hiç geçmemesi ve hatta Doğu kaynaklarında Muşki olarak geçmesi, kurganların Kimmer-Saka ile birlikte görülmesi, taşbabalarının, atlı gömünün, İskit sanat eserlerinin bulunması ve "Frig" olarak tanıtılan buluntuların ki en belirgin olanları başlıklar (İskit/Sakalara ait) ile çengelli iğnelerin (Fibulaların en eskisi Kafkas Kimmer-İskit mezarlarında) "Frig"lere özgü olmaması ve "eski Frigce" olarak tanımladıkları , ancak Türkçe olan Ova/Oba ve Bediz sözcükleri.... gibi veriler "Frig"leri değil Türk boylarını işaret etmektedir.
Türkoloji ile Klasik Arkeoloji beraber okunmalı.
Çünkü Anadolu'nun "Klasik" döneminde Türkler var.
Dikte edilip ezberletilen tarihi bırakın ve arkeolojik bulgulara bakınız!
Bu veriler yalan söylemiyor!
Yer Adları gibi Kurganlar da, Taşbaba/Balballar da, Türkçe de
Türklerin Tapu Senedi'dir!