Antiochia ad Cragum ve ARIT
" Tarihi olarak, limanıyla Antiochia ad Cragum bölgesi muhtemelen MÖ 1. yüzyılın ilk yarısında bu kıyılardan faaliyet gösteren ve doğu Akdeniz'in nakliye ve kıyı topluluklarını avlayan ünlü Kilikya korsanlarının limanlarından biri olarak hizmet etmiştir. Roma generali Pompey, MÖ 67'de yakınlardaki Korakesion'da (Alanya) bir deniz zaferiyle korsan belasını sona erdirdi. Bugün görülebilen kalıntılar arasında Antiochia'nın korsan geçmişine dair hiçbir iz kalmamıştır. İmparator Caligula, MS 38'de kısa bir süreliğine Dağlık Kilikya'nın kontrolünü Kommagene'li IV. Antiochos'a devretti ve ardından onu derhal görevden aldı; Antiochus daha sonra MS 41'de Claudius tarafından yeniden iktidara getirildi. MS 72'ye kadar kesintisiz olarak hüküm sürdü ve bu dönemde kendi adını taşıyan şehri kurdu. 72'de Vespasian tarafından görevden alınmasının ardından şehir, Dağlık Kilikya'nın geri kalanıyla birlikte genişletilmiş Kilikya Eyaleti'nin bir parçası olarak doğrudan Roma yönetimi altına girdi. Şehrin en büyük sınırlarına geç Roma İmparatorluğu döneminde, üçüncü yüzyıldan itibaren ulaştığı anlaşılıyor. Mevcut kazıların araştırdığı dönem de bu dönemdir. " (Amerika Arkeoloji Enstitüsü-ARIT)
Turovalı Ganymedes - Gamata ve Kragou
Turova Kralı Tur'un (Tros) oğlu, GANYMEDES genç yaşta hastalıktan ölünce Zeus tapınağına gömülür. Bu sebeple de Zeus kaçırdı, o tanrılar katında hep genç kalacak, miti doğar. Zeus'un hayvanı olarak kabul edilen kartal aynı zamanda kamların da hayvanıdır.
Erken Doğu-Roma dönemine ait latrinlerde bulunan mozaik parçasında "Ganymidis (ΓΑΝΥΜΗΔΗΣ)" adı yazar ve İskit başlığı vardır. Turovalı prens Ganymedes'in Med-İskit Türkçesindeki karşılı Kamata (Gamata)'dır. Tur'un (Tros) oğlu "Kamata" genç yaşta ölünce mite göre "tapınak" içine gömülmüş. Bu tapınağa da "Zeus" adını verdikleri için "Ganymedes'i Zeus kaçırdı" mitini uydurmuşlar. "Tapınak"ın Orhun kitabelerindeki karşılığı 'bark'tır.
"Eski Türk elleri ve özellikle de Hunlarda Kam=Gam kelimesi Şaman, kahin, din adamı, büyücü, falcı, bilgin, doktor, filozof vs anlamlarında kullanılmıştır. Hunlar içinde Eşkam (arkadaş Şaman) ve Atakam (ata Şaman) kullanılmıştır. Eş kelimesi eski Türkçede arkadaş anlamındadır. Atakam = Atagam kutsal kelime gibi kişi adı olarak da kullanılmıştır ve çok kullanılmak sonunda Kamata=Gamata (Geumat-Gaumata) şekline dönüşmüştür. Mug kelimesi kam=gam= gum kelimesinin tersine söylenmesi gibidir."
* Med Türkleri : Magus, Maglar > Kamlık/Büyücülük, Magic, Medikal, Medicine (ilaç), Meditasyon ve Medya...gibi
İskit Türkleri Kafkaslara Graucasis (Pliny) diyormuş. Peki Antiochia ad Cragum'un Yunanca söylenişi nasıl? "Cragum", Krágou (Κράγου) olarak Strabon'da görülür. Dilde K/C-G değişimi vardır, yani Antalya-Gazipaşa ilçesi sınırları içinde 300-350 metre yükseklikte olan antik kentin adındaki "Kragou" < Grauca(-sis) Türkçe olmalı.
Casus-Arkeologlar ve ARIT
İlk olarak 1942'de önerilen ve 1948'de arkeo-casus John Franklin Daniel (Fulbright TR ve Hetty Goldman'la Tarsus'ta) tarafından çalışmaları başlatılan Türkiye'deki Amerikan Araştırma Enstitüsü'nün (ARIT) 1964'te kurulmasına yardımcı olan kişi 17 yıl Gordion kazı başkanlığı yapmış arkeo-casus Rodney Young'dur. Young 1974'teki ölümüne kadar da ARIT yönetim kurulundaydı. Ve Antiochia ad Cragum ARIT tarafından kazılır.

" Türkiye'deki Amerikan Araştırma Enstitüsü (ARIT), "İstanbul SI [OSS'in Gizli İstihbarat Şubesi] şefinin [Arkeo-Casus Jerome Sperling, Turova-Kum Tepe kazıları] 1944'te Türkiye'de derin bir gizlilik içinde ve kalıcı bir istihbarat görevlisi" önerdiği şeye çarpıcı biçimde benziyor. OSS, gizliliği Amerika'da kurulacak ve örtülü olarak sürdürülecek gelecekteki SI ajanlarını arıyordu. "Ofisle kesinlikle hiçbir teması olmayan ve yalnızca aracılarla en korunaklı ve gizli teması" olan "tamamen gizli" ajanlar için, "Türkiye'de araştırma yapan izinli öğrenciler ve profesörler" önerdiler.
[Arkeo-Casus Jerome Sperling] devam etti, "Türkiye'de bir Amerikan Arkeoloji Enstitüsü veya Doğu Enstitüsü kurulması, alanda çalışma olanakları yaratacaktır. Bu konudaki ön araştırmalar bile insanları Türkiye'ye sokmak veya çıkarmak için kullanılabilir... [ve] kuruluşa hizmet edebilir." " ... " Soğuk Savaş'tan günümüze, bölgede araştırmalar yapan bazı Amerikalı arkeologlar, Doğu Akdeniz'de Birleşik Devletler adına casusluk yapmıştır. Pentagon'un Minerva Projesi ve İnsan Arazi Sistemi (Irak'ta antropologlar) sosyal bilimcilerinin orduyla herhangi bir ilişkisi olup olmadığı konusunda hararetli tartışmalara yol açar. Amerika Arkeoloji Enstitüsü'nün [AIA], Amerikan askerlerini, hizmet verecekleri bölgelerdeki kültürel varlıklar hakkında eğitmeyi seçmiştir.... Etikçiler bugün bu tür faaliyetlerin artılarını ve eksilerini, arkeolojiyi veya antropolojiyi örtü olarak kullanarak mesleği lekeleme olasılıklarını tartışsalar da, savaşın hararetinde ve hemen sonrasında OSS'nin Yunan Masası'nın bunu yapmadığını belirtmek önemlidir."
Allen'in kitabından çeviri ve ek bilgiler SB
* OSS= Stratejik Hizmetler Ofisi, CIA öncülüdür. Bu tartışma devam edecektir, çünkü artık OSS yok CIA var ve "Yunan Masası-OSS devam etmiyor" demek, diğer ülkelerde CIA olarak devam edip etmediğini garanti edemez! Olsa bile Allen bunu söyleyemez! Ayrıca "kültürel ve tarihsel çarpıtma tohumları" ekilmiştir!
* Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı arkeoloji enstitüleri ülkelerinin 'Dışişleri Bakanlığı'na bağlıdır. Bir başka bilgi ise diğer ülkeler Türkiye gibi herkese açık kendi ülkelerinde yabancıların arkeolojik kazı yapmalarına izin vermez. Örneğin, Almanya'da bir Türk kazı izni alamaz, ama Almanlara Türkiye'de kazı izni verilmektedir. Almanya'daki kazılar Almanların kontrolündedir. Türkiye'deki arkeolojik çalışmalar Türk arkeologların başkanlığında yapılmalı ve hiçbir şekilde yabancı arkeologların başkanlığına bırakılmamalıdır. 2023'te Kültür ve Turizm Bakanlığı "Koordinatör Kazı Başkanı" yöntemini getirdi. Bu yabancı heyetler/kazı başkanları tarafından yürütülen kazı çalışmalarında, ilgili koordinasyonu sağlamak üzere atanan Türk bilim insanını ifade ediyor. İyi yönde bir gelişme olsa da yeterli değil. Çünkü kontrol tamamen Türkiye'nin, Türk Arkeologların elinde olmalı.