27 Ekim 2020 Salı

Kıpçaklar ve Aziz Georgi

 

Selçuklu - 12.yy

Murad Adji:

"Gerçekten de yalanın ayakları kısa. Meğerse Doğu Kilisesi'nin Patrikhanesi bugünkü Rusya'nın kapsadığı bölgede faaliyet gösteriyordu. 304 tarihinden itibaren Kafkasya'nın Derbent şehrinde. Başında Türk din ruhbanı vardı. Avrupa ve Orta Doğu burada istavroz çıkartıyordu. Buradan Ermeni Kilise'nin kurucusu Maarifçi George, atlılar eşliğinde, çarın at arabasında, Kutsal Haçı Avrupa'ya götürüyordu. Gürcü, Alban, Suriyeli, Kopt ve Bizans Piskoposları ibadetlerini burada yapmıştı. Bunların hepsi 325 tarihinde yapılan Dünya Konsey'inde önce olmuştur. Bunlar nasıl unutulabilir.


Dünyanın en eski tapınakları Rusya'da bulunuyor, ama bilinmiyor. Çünkü Tarihin bir devri tamamen silinmişti.


Bir Hristiyan'ın 449 tarihinde Efes Kilise Konseyi'nin Kiev'in, daha doğrusu Beştau'un da dahil olduğu İskit Patrikhanesini onayladığını bilmemesi affedilemez. Demek, Kievliler daha önce Hristiyanlığı kabul etmişti.


Büyük Bozkır'da çok eski zamanlardan beri, hamileri Aziz Georgi'ye (Hıdır, Kıdır, Hızır...) hürmet ederlerdi. Neredeyse 1500 yıldır onun günü olan 6 Mayıs ve 9 Aralık'ta bayramlar kutlanırdı...


Gerçi atalarımız ona Georgi demez, Gürcü derlerdi....


XIV.yüzyılda bir yerlerden aniden, Moskovalı, yani Moskovskaya olduğu kabul edilen, sonradan Rusya'da Moskova'nın simgesi ve arması olarak kabul edilmiş olan muzaffer Aziz Georgi'nin yeni ikonası, esrarengiz bir şekilde ortaya çıkmıştır. İkonada havari Georgi mızrakla yılanı öldürmek üzeredir. Havari Georgi, ilk kez bir atlı olarak tasvir edilmiştir. Daha önce bunu kimse görememiştir. Moskovalıların başarısının sırrı, acaba burada mı gizli? Azizin hayatını okuduğumda bunu düşündüm. Her zaman olduğu gibi din, yani Hristiyanlık gene siyasete sinsice alet edilmiş ve ustaca kullanılmıştır.


Bilmem, hatırlar mısınız, Georgi askerlere ve hayvancılıkla uğraşanlara yardım ediyordu; onların hamisiydi... Billinen şeyleri anlatmaya gerek yok. Fakat Georgi Ejderha'yı NASIL yendi? Mızrakla değil! "Haç ve Sözle", yani kötülüğü Dua ile yenmiştir!


Ruslar, Aziz Georgi'yi bilinçli olarak seçmişlerdir. Çünkü o, Bozkırlara Hristiyanlığı getiren ve IV.yüzyıldan itibaren Deşt-i Kıpçak'ta Kıpçakların koruyucusu sayılan ve kabul edilen kişidir. Bu yüzden hürmet görüyordu. Moskova hükümdarları aziz tasvirlerini böyle nişan olarak kullanmışlardır. İngiliz tarihçisi D.Fletcher'e göre, bu kurnaz adımın mimarı İvan Dmitriyeviç Belski'dir. Belki de başkası. Mesele isimde değil.


Kadim ikonografi kaidelerine göre, havari Georgi'nin kemerine takılan hafif bir kılıç ve mızrağa dayanmış bir genç adam olarak tasvir edilmesi gerekiyordu. Eski ikonalarda at, yılan ve öldürme sahneleri elbette tasvir edilmiyordu. Çünkü askerlere ait kahramanlık sahnelerinde öyle hadiseler görünmüyordu. Ayrıca, Georgi öldürmek için havari olmamıştı ki!


Moskova ikonasında ise, o kadim konu değiştirilmiştir. Daha önce Aziz Georgi'yi kılıca yaslanmış şeklinde tasvir ediyorlardı. Ejderha, at ve katil yoktu. Halbuki Moskova Kremlinin ikonasında bunun hepsi mevcuttur. Muzaffer Georgi, Moskova'da, maalesef siyasi çıkarlar uğruna, sayısız yalanlarla yeni bir çehre ile tasvir edilmiştir. İkonalarda tasvir edilen konu ta başından beri yalanlara dayandırılmaktadır.


Efsaneye göre, Georgi'nin yaptığı duadan sonra Ejderha gücünü kaybetmiş ve askerin önüne uzanmıştır. Kurtulan kızz Ejderhaya tasma takarak onu "itaat eden bir köpek" olarak şehre götürmüştür. Aslında "itaat eden bir köpek" ifadesi de XII yy'da Altın Efsanesi'nden alınmıştır. Ünlü Ladojskaya ikonası da aynı temayı tekrarlıyor. Temayı değiştirme işini, Moskova'nun kendisi uydurmamıştır. Aslında o da Batıdan almıştır.


Georgi Menkıbesini, Batı Kilisesi, XIII.yüzyılda bilinçli olarak değiştirmişti. Bu hikâyeyi ben "Aziz Georgi'nin Sırrı" adlı kitabımda anlattım. Aziz Georgi'yi "ata" bindirmişler, "öldürmeye" zorlamışlar ve "katil" yapmışlardır. Batıda şövalyelik akımı tam o zamanda başlamıştı ve askerin yeni bir remze ihtiyacı vardı. Kilise bu tasviri Aziz Georgi'nin "yüz"ünde bulmuştur. Bozkırların aldığı darbe çok şiddetliydi: Aziz Georgi, kutsal remizleri olan "Ejderha"yı öldürüyor. Demek, Tanrı Bozkır'dan yüz çevirmiştir! Sonra yeni bir darbe geldi: 1666 tarihinde Kilise Konseyi'nde...


Herhangi bir halk için yeni bir ikona, belki de pek dikkat çekmezdi, ama Bozkırlılar için öyle değildi. Onlar bu yeni ikonada, Gök'ün yeri kararını okumuşlardır. bozkır yavaş yavaş direnmeyi bırakmıştır. I.Petro, daha sonra Bozkırlıları, Slav olarak değiştirmeye başladı.


İtiraz etmek isteyenleri düşünmeye davet ediyorum: Stepan Razin ve Emelyan Pugaçev hangi dili konuşuyordu? Ataman Ermak Timofeeviç, hangi emirleri veriyordu? Onların meşhur sloganını hatırlayınız: "Sarın na kiçku". Daha doğrusu, "Sarın kiooççak"; Türk dilinde bu "yaşasın kahramanlar!" demek. bu çağrıya cevap olarak, saldırıyla geçildiğinde "U-ura-a", yani "vur" sesleri yansırdı. Atilla zamanında da aynı şeyler yaşanıyordu..."


Murad Adji,

Kaybolan Millet (Deşt-i Kıpçak Medeniyeti)

Çev: Zeynep Bağlan Özer


Murad Adji'nin (link) bu iki kitabı da Türkçeye çevrilmeli.

* Aziz George ve Hunlar - 2019

* Büyük Bozkırın Sagaları - 2016


Ejderhayı öldürme motivi Sumerlilerden kalma

Suriyeli Yahya ve İkon - Murad Adji