SAYFALAR

10 Kasım 2013 Pazar

KIBRIS TARİHİ - THE HISTORY OF CYPRUS - 1




KIBRIS VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ KRONOLOJİSİ


MÖ.7000 yaşam belirtisi


MÖ.1450 Mısır Kralı 3.Tutmosis işgal eder.


MÖ.1000-750 Mısır egemenliğinden çıkar, Akalar, Dorlar ve Fenikeliler yerleşir.


MÖ.750-475 Asurlular,Mısırlılar,Persler


MÖ.475-325 Perslerden Büyük İskender’e


MÖ.325-59 İskender'in Generallerinin çekişmesi yüzünden Mısır Kralı Ptoleme hükmetmeye başlar.


MÖ.62 'de Kıbrıs’ta Roma egemenliği başladı.


395 Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldı ve Kıbrıs’ın yönetimi Bizanslılara geçti.


649 Emeviler Kıbrıs Adası'nın güneyini işgal etti.


964 Bizanslılar, tekrar Kıbrıs Adası'nın tamamına hakim oldu.


1191 İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard, 3. Haçlı seferi sırasında Kıbrıs’ı ele geçirdi ve Templer Şövalyeleri’ne sattı. Adadaki isyanı bastıramayan şövalyeler, adayı İngilizler’e geri verdiler. İngilizler de adayı Kudüs eski Kralı Guy de Lusignan’a sattı.


1192 1489 yılına kadar Lüzinyanlar Kıbrıs’a egemen oldu.


1426 Memlüklüler Kıbrıs’ı vergiye bağladı (Kıbrıs’ta Osmanlı egemenliğine kadar bu vergi devam etti).


1489 1571 yılına kadar Venedikliler Kıbrıs’a egemen oldu.


1571 Kıbrıs’ta Osmanlı egemenliği başladı.


22 Eylül 1572 2. Selim, Kıbrıs için sürgün fermanı ilan etti.


1796 Rigas Ferrasos isimli Rum, ilk Megali İdea haritasını hazırladı.


1814 Rusya’nın Odessa şehrinde Megali idea örgütü Filiki Eteriya kuruldu.


1821 Mora’da Yunan isyanı çıktı ve bu isyan Mısır donanması tarafından bastırıldı.


1821 Filiki Eteriya lideri Kıbrıs’a gelerek isyan hazırlığı yaptı, fakat başarılı olamadı.


1830 Yunanistan, Edirne Antlaşması ile bağımsız oldu.


1869 Süveyş Kanalı açıldı ve İngiltere Kıbrıs ile yakından ilgilenmeye başladı.


1876 Filiki Eteriya örgütü dağıtıldı.


1 Temmuz 1878 Geçici olmak ve toprak mülkiyeti Osmanlılarda kalmak koşuluyla, Kıbrıs İngiltere’ye devredildi.


1881 Yüzyıl önce çoğunlukta olan Kıbrıs Adası'ndaki Türk nüfusu, üçte bire geriledi.


1892 Kıbrıs'da, 9 Rum ve 3 Türk’ten oluşan Kavanin Meclisi kuruldu.


1894 Megali İdea’yı amaç edinen Etniki Eteriya örgütü, Yunan subayları tarafından kuruldu.


1922 Yunanistan Batı Anadolu’dan çıkarak, 1830’a göre %273 oranında genişlemiş olduğu topraklara geri çekildi.


1931 1942 yılına kadar İngilizler, adada siyasi etkinlikleri yasakladı.


21 Ekim 1931 Kıbrıslı Rumlar, Enosis için ayaklandı. İngilizler çok sert önlemler alarak ayaklanmayı bastırdı.


1942 Kıbrıslı Rumlar AKEL, Kıbrıslı Türkler KATAK partisini kurdu.


1942 Kıbrıs Türklerinin en önemli yayın organı olacak olan Halkın Sesi gazetesi yayın hayatına başladı.


23 Nisan 1944 Dr. Fazıl Küçük, KATAK’tan ayrılarak Milli Parti’yi kurdu.


1945 Kıbrıslı Türk İşçiler, Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri Kurumu altında birleşti.


1946 Türkiye’de, Kıbrıs Okullarından Yetişenler Cemiyeti kuruldu.


1947 Tüm Rum partilerinden görevlendirilen temsilciler, Londra’ya giderek Enosis isteğinde bulundu. Kıbrıslı Türkler ise, iki yıl içinde iki büyük Enosis karşıtı miting gerçekleştirdi.


1947 Kıbrıs sorununu bir milli davaya dönüştürmeyi amaçlayan Kıbrıs Türk Kültür Derneği, Türkiye’de kuruldu.


1949 Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu altında KATAK, Milli Parti, Çiftçiler Birliği ve Kıbrıs Türk İşçi Birlikleri Kurumu birleşti.


1950 Bütün dünyada kolonilerin tasfiyesi eğilimi yaygınlaşınca AKEL ve Ortodoks Kilisesi yoğun bir kampanyaya girişti ve bir “plebisit” düzenledi. Rumların Enosis’i kabul etmesine rağmen, İngilizler bu kararı tanımadı.


18 Ekim 1950 Makarios, Kıbrıs Rum Başpiskoposu seçildi.


1954 Hürriyet Gazetesi, kurucusu Sedat Simavi’nin çabalarıyla, adadaki olaylara geniş yer vermeye başladı. Milli Talebe Federasyonu, Türkiye’nin birçok yerinde yaptığı mitinglerle Türk kamuoyu’nu harekete geçirmeye başladı.


16 Ağustos 1954 Yunanistan, Kıbrıs’a “self determination” (kendi yazgısını kendi belirleme) hakkı verilmesi için BM’ye başvurdu. BM bunu reddetti. Türkiye Hükümeti, ilk kez Rum ve Yunanlılara sözlü tepki gösterdi.


1 Nisan 1955 Yunan Subayı Grivas komutasında ve Makarios’un desteğinde, Enosis’i gerçekleştirmeyi amaçlayan EOKA örgütü kuruldu. 


21 Haziran 1955 Türklere yönelik saldırılar başladı. Birçok ev yakıldı, insanlar öldürüldü ve göçe zorlandı. Bu sadece başlangıçtı !


29 Ağustos 1955 Türkiye, Kıbrıs sorununa taraf olmayı ilk kez kabul etti ve görüşlerini Londra Konferası’nda sundu. Böylece resmen soruna taraf oldu.


1957 NATO, arabuluculuk görevini üstlenince, EOKA geçici olarak ateşkes ilan etti. İngiltere, çözüm arayışına katkıda bulunması amacıyla Makarios’u serbest bıraktı.


1957 Rauf Denktaş, Kıbrıs Türk kurumları Federasyonu Başkanı seçildi.


2 Eylül 1957 9 Eylül Cephesi örgütü, örgütün yöneticilerinin bulunduğu evde bir patlama olması sonucu dağıldı.


15 Kasım 1957 Rauf Denktaş, Burhan Nalbantoğlu ve Kemal Tanrısevdi tarafından, ileride TMT’nin çekirdeği olacak olan pasif mukavemet teşkilatı niteliğinde bir örgüt kuruldu. Dr. Fazıl Küçük ve Denktaş, Ankara’ya giderek Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’dan silahlı bir direniş örgütü için destek istedi. EOKA eylemleri durmayınca, Zorlu, Genelkurmay’a gerekli talimatı verdi. Özel Harp Dairesi Başkanı Tümgeneral Daniş Karabelen, Binbaşı İsmail Tansu’yu planları yapmak ve Kıbrıs’a gönderilecek subayları belirlemekle görevlendirdi.


1958 Türkiye’de bir ay içinde Taksim lehinde 53 miting gerçekleştirildi.


Ocak 1958 de Türklere yönelik saldırılar tekrar başladı ve öfke çoğaldı. Göç etmeye zorlandılar.


28 Ocak 1958 27-28 Ocak tarihleri arasında liseli Türk öğrencilerin Taksim lehinde Lefkoşa’da yaptığı yürüyüş, İngilizler tarafından sert bir şekilde engellendi. İngiliz ve Türkler arasında çıkan çatışmalar bütün adaya yayıldı.


Mayıs 1958 Binbaşı İsmail Tansu’nun hazırladığı plana uygun olarak, Yarbay Rıza Vuruşkan, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Lideri Bozkurt olarak, banka müfettişi kılığında üç subayla birlikte Kıbrıs’a gitti.


19 Haziran 1958 İngiliz Başbakanı Harold Mac Millan, Kıbrıs’ın İngiliz Milletler Topluluğu içinde kalmasına, fakat Türkiye ve Yunanistan’la da bağlara sahip olmasına dayalı bir tasarı sundu.


1 Ağustos 1958 Yarbay Vuruşkan, TMT’nin kuruluşunu tamamladı. TMT, Rumlar geniş kapsamlı saldırılarına başlayana kadar silahlı eylemde bulunmadı.


11 Şubat 1959 Türkiye ve Yunanistan, bağımsız bir devlette Kıbrıs halklarının durumunu belirleyen Zürih-Antlaşması’nı imzaladı.


19 Şubat 1959 Zürih Antlaşması, Londra Antlaşması adı altında Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve adadaki iki halkın liderleri tarafından tekrar imzalandı. Böylece Kıbrıs, iki halkın ortak egemenliğinde ve yönetiminde, üç ülkenin de garantörlüğünde bir ada haline geldi. Ayrıca taraflarca Garanti ve İttifak Antlaşmaları da imzalandı.


15 Ağustos 1960 ‘Kıbrıs’ın bağımsızlığına ilişkin Zürih ve Londra antlaşmaları yürürlüğe girdi. Böylece Kıbrıs, bağımsız bir cumhuriyet oldu. Türk ve Yunan birlikleri, 24 Ağustos’ta, Lefkoşa yakınlarında resmi geçit yaptılar. Askeri birlikler, Cumhurbaşkanı Makarios ile yardımcısı Fazıl Küçük tarafından denetlendi.


16 Ağustos 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası yürürlüğe sokularak Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edildi.


1961 1963'e kadar Rum liderliği, Türkleri adadan çıkararak Enosis’i gerçekleştirmeyi öngören, siyasi ve askeri aşamaları içeren geniş kapsamlı Akritas Planı’nı hazırladı.


30 Kasım 1963 Makarios, on üç maddelik anayasa değişikliği önerisi sundu.


21 Aralık 1963 EOKA, Akritas Planı’nın silahlı eylem safhasını uygulamaya koydu.


22 Aralık 1963 26 Aralık tarihine kadar “Kanlı Noel” adı verilen bu haftada Rumlar, yüzlerce Türk’ü öldürdü, binlerce Türk’ü yaraladı ve Küçük Kaymaklı köyü’ndeki Türklerin evlerini kullanılmaz hale getirdi.


27 Aralık 1963 Bir İngiliz komutasında üç garantör ülkenin askerleri “Barışı Koruma Kuvveti” adı altında adada göreve başladı.


30 Aralık 1963 Rumların saldırılarının durduğu yere, Lefkoşa’nın Türk ve Rum kesimlerini ayıran Yeşil Hat çizildi.


Ocak 1964 Londra’da, üç garantör ülke ve adadaki toplum liderlerinin katıldığı bir konferans düzenlendi, fakat olumlu bir sonuç alınamadı.


4 Mart 1964 BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs Hükümeti’nden, şiddeti ve kan dökülmesini önleyecek kararlar almasını istedi. Bu tarihten sonra Rum Yönetimi, Kıbrıs Hükümeti olarak tanınmaya başladı.


14 Mart 1964 Kontrolü Kıbrıs Hükümeti’ne verilen BM Barış Gücü adada göreve başladı.


4 Nisan 1964 Makarios, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kuran antlaşmaları tek yönlü olarak feshettiğini açıkladı.


Mayıs 1964 Makarios ağır silahlar satın aldı ve zorunlu askerlik yasası çıkartarak Rum personel sayısını arttırdı. Bunun üzerine TBMM, Haziran’da adaya çıkartma yapmak kararı aldı. ABD Başkanı Johnson, Türkiye Hükümeti’ne ağır ifadeler bulunan bir mektup gönderdi. İnönü, çeşitli nedenlerle çıkartmadan vazgeçti.


6 Ağustos 1964 11 Ağustos tarihine kadar Rumlar, Türklere karşı tekrar saldırıya geçti. Tillirga, Mansura ve Koççira bölgelerinden kaçan Türkler, Erenköy’e sığındı. Buradaki Türkler, büyük bir direnişe başladı. 8-11 Ağustos’ta Türk uçakları, Erenköy’deki Rum birliklerini bombaladı. 11 Ağustos’ta ateşkes ilan edildi.


21 Nisan 1966 Patris isimli Rum Gazetesi, Akritas Planı’nın büyük kısmını yayınladı.


21 Nisan 1967 Yunanistan’da darbe oldu ve askeri cunta yönetimi ele geçirdi.


Eylül 1967 Yunanistan ve Türkiye arasında Kıbrıs ile ilgili görüşmeler yapıldı; ancak bir sonuç çıkmadı.


15 Kasım 1967 Rumlar, Boğaziçi ve Geçitkale köylerine saldırarak 26 Türk’ü öldürdü ve 230 Türk’ü tutsak etti. Bunun üzerine TBMM, 24 Kasım’da adaya çıkartma yapma kararı aldı.


23 Kasım 1967 Türk çıkartma birlikleri Mersin’den yola çıktı. Fakat Yunanistan, adadaki 13.000 askerini geri çekmeyi ve 1959 antlaşmalarını tanımayı kabul edince Demirel birlikleri yarı yoldan geri döndürdü.


28 Ağustos 1971 Yunan Cuntası’nın görevlendirdiği Grivas, adaya çıkarak EOKA-B’yi kurdu ve Makarios’a cephe aldı. Bu örgüt, Enosis’in hemen gerçekleşmesini öngörüyordu.


2 Temmuz 1974 Makarios, Kıbrıs'daki Yunan subaylarının geri çekilmesi ve EOKA’B’nin dağıtılması isteğini içeren bir mektubu Yunan Cuntası’na yazdı.


15 Temmuz 1974 Yunan subayları ve EOKA-B militanları Kıbrıs'ta darbe yaptı. AKEL ile EDEK partileri yanlıları katledildi. Yaklaşık 2000 Rum öldürüldü. Makarios, İngiliz üsleri aracılığıyla Malta’ya kaçtı. EOKA-B militanı Nikos Sampson, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’na getirildi. Aynı gün, Türk hükümeti, gizlice, 20 Temmuz’u çıkartma günü olarak belirlendi ve askeri hazırlıklar başladı.


17 Temmuz 1974 Bülent Ecevit, İngiltere’ye gitti. İngiltere Başbakanı Wilson’a ortak müdahale teklifinde bulundu ve İngiliz üslerinden TSK’nın yararlanabilmesi isteğini sundu. Wilson bunları reddetti.


18 Temmuz 1974 ABD Dışişleri Bakanı Kissinger’in yardımcısı Sisco Londra’ya gelerek Bülent Ecevit ile görüştü. Müdahaleden vazgeçmesi için Ecevit’in şartlarını öğrendi ve bunları Yunanlılar ile görüşmek üzere Atina’ya hareket etti.


19 Temmuz 1974 Sabah hareket emrinin gelmesiyle Türk çıkartma birlikleri Mersin’den gemilerle hareket etti. Bu arada Yunan Cuntası, Ecevit’in tüm önerilerini reddetti.


20 Temmuz 1974 Sabah saat 01.45’te Sisco, T.C. Başbakanlığı’na geldi. 48 saat içinde bir ABD formülü getirebileceğini söyledi ve müdahaleden vazgeçilmesini istedi. Ecevit, bunu reddeti ve 05.05’te kalkan ilk jet uçağıyla Türk amfibi harekatı başaldı.


21 Temmuz 1974 Türk jetleri ve üç Türk muhribi, Türk Hava ve Deniz Kuvvetleri arasındaki koordinasyon eksikliği nedeniyle birbiriyle muharebe etti. Sonuçta TCG Kocatepe battı ve bu geminin personelinden 54 kişi şehit oldu.


22 Temmuz 1974 İkinci çıkartma birliği olan 39. Tümen adaya çıktı ve havadan inmiş olan birlikle birleşti. 17.00’de ateşkes ilan edildi. Türk birlikleri, Laptat-Girne-Lefkoşa üçgeni içerisinde Cenevre Görüşmeleri’nin sonucunu beklemeye başladı.


23 Temmuz 1974 Yunanistan’da cunta karşıtı güçler bir darbe yaptı ve demokratik yönetime geri dönüldü. İki gün sonra Karamanlis, başbakan olarak göreve başladı ve ateşkesi ilan etti.


25 Temmuz 1974 30 Temmuz'a kadar Türkiye, Yunanistan ve İngiltere adanın durumunu Cenevre’de görüştü. Sonuçta Cenevre Protokolü imzalandı.


26 Temmuz 1974 Karamanlis, ülkesini NATO’nun askeri kanadından çıkardı.


6 Ağustos 1974 Türk Birlikleri, Rumların ateşkese uymamasını gerekçe göstererek Lapta’yı ele geçirdi.


8 Ağustos 1974 Üç garantör ülke Dışişleri Bakanları’nın yanı sıra Kıbrıs Türk Halkı Lideri Rauf Denktaş ve Kıbrıs Rum Halkı Lideri Glafkos Klerides’in katıldığı 2. Cenevre Görüşmeleri başladı. Rum ve Yunanlılar, buradaki tüm önerilerini görülmeden reddetti.


12 Ağustos 1974 Rumlar, Kıbrıs'taki Ayakebir köyüne saldırarak buradaki Türkleri katletti.


14 Ağustos 1974 Türkler, 2. Cenevre Görüşmeleri’nden çekildi ve Barış Harekatı’nın ikinci safhası başladı. Aynı gün Rumlar, Atlılar köyünde bulabildikleri tüm Türkleri (57 kişi) kurşuna dizdi. Ayrıca Muratağa ve Sandallar köylerindeki tüm Türkleri (89 kişi) öldürerek çukurlara gömdü, ve Baf’ta beş Türk’ü öldürdü.


15 Ağustos 1974 Rumlar Taşkent, Tatlısu ve Terazi köylerinden 50 Türk’ü kurşuna dizdi.


16 Ağustos 1974 Türk birlikleri Lefke-Lefkoşa-Mağusa hattını çizdi. 19.00’da ateşkes yürürlüğe girdi. Bu arada Rumalr Baf, Larnaka ve Limasol’un çeşitli köylerindeki 100’e yakın Türk’ü öldürdü.


17 Ağustos 1974 Türk birlikleri gerilla saldırıları düzenleyen Rum askerlerinden Karpaz Yarımadası’nı arındırdı. Son olarak, ateşkes ihlallerini gerekçe göstererek Yeşilırmak bölgesinde mahsur kalan Türkleri kurtardı.


1 Kasım 1974 BM Genel Kurulu aldığı kararda iki toplumun eşitliğini kabul etti ve “Kıbrıs Hükümeti”nden söz etmeyerek iki toplum liderinin, eşitlik esasıyla, Kıbrıs Sorunu’na siyasi bir çözüm bulmaları için görüşmeye davet etti.


5 Şubat 1975 Harekat nedeniyle ABD Türkiye’ye ambargo koydu.


13 Şubat 1975 Kıbrıs Otonom Türk Yönetimi, çok partili demokratik sisteme geçmek ve eşitlik temelinde bir federasyon oluşturmak için gerekli federe birimlerden Türk kanadını oluşturmak amacıyla Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni ilan etti.


31 Temmuz 1975 2 Ağustos 1975'ya kadar Viyana’da yapılan toplumlararası görüşmeler sonucu Nüfus Mübadelesi Antlaşması imzalandı. İsteyen Rum ve Türkler kuzeyden güneye ya da güneyden kuzeye geçirildi.


1977 Makarios öldü ve Kıbrıs Rum toplumu liderliğine Kiprianu getirildi.


12 Şubat 1977 Denktaş ve Makarios, 4 maddelik bir ilke antlaşması imzaladı. Buna göre iki toplumlu ve iki bölgeli federal sistem toplumlar tarafından kabul edildi ve federasyon esaslarının görüşülmeye başlayacağı bildirildi.


1979 1983'e kadar Rumlar, iki kesimli ve iki toplumlu federasyonla bağdaşmayan savlar öne sürdü.


19 Mayıs 1979 Denktaş ve Kiprianu 10 maddelik bir doruk anltaşması imzaladı ve toplumlararası görüşmelerde 1977 Denktaş-Makarios antlaşmasının esas alınmasını kabul etti.


13 Mayıs 1983 BM Genel Kurulu, aldığı kararla, Rumların egemenliklerini kuzeye yayması ve Rum göçmenlerin kuzeye geri dönmesi gerektiğini bildirdi.


15 Kasım 1983 Kıbrıs Türk Halkı, “self-determinasyon” hakkını kullanarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan etti.






KIBRIS TÜRK FEDERE DEVLETİ MECLİSİ’NİN 15 KASIM 1983 TARİHLİ KURULUŞ KARARI VE BAĞIMSIZLIK BİLDİRİSİ:

KKTC’nin kuruluşu ile ilgili olarak onaylanan Kuruluş Kararı :


"Kıbrıs Türk Halkının özgür iradesini temsil eden,

Doğuştan hür ve eşit olan bütün insanların hür ve eşit yaşamlarına inanan, 

Bu inanç içinde, Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin etme hakkını 17 Haziran 1983 tarihli kararıyla dünyaya ilan etmiş olan,


Irk, milli menşe, dil ve din gibi farklara dayalı olarak insanlar arasında ayırım gözetilmesini, her türlü sömürgeciliği, ırkçılığı, baskı ve tahakkümü reddeden;


Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de, Orta-Doğu’da ve dünyada tam bir barış ve istikrarın, özgürlüğün, insan haklarının egemen olmasını isteyen;


Kıbrıs Adasındaki iki halkın kendi milli benliklerini koruyarak, kendi kesimlerinde huzur ve güven içinde yaşamaya ve kendi kendilerini yönetmeye hakları olduğuna inanan;


Aynı adada yanyana yaşamaya mecbur bulunan bu iki halkın aralarındaki bütün sorunları, eşit düzeyde müzakerelerle, barışçı adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmalarının mümkün ve zorunlu olduğu görüşüne sımsıkı bağlı bulunan;


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanının iki eşit halk arasında ortaklığın bir federasyon çatısı altında yeniden kurulmasını ve sorunların çözülmesini engellemeyip, kolaylaştırabileceğine kani olan;


İki halk arasındaki bütün sorunların barışçı ve uzlaşıcı bir politika ile çözülmesi için BM Genel Sekreteri’nin gözetimi altında, eşit düzeyde müzakereler yürütülmesini yürekten dileyen ve önerilmiş bulunan zirve toplantısının bu açıdan yarar sağlayacağına inan Meclisimiz,



KIBRIS TÜRK HALKI ADINA,


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve 
"Bağımsızlık Bildirisini"onaylar .





K.K.T.C. Kurucu Cumhurbaşkanı 
Rauf Raif DENKTAŞ
Harbiye Orduevi'nde Söyleşi 07/11/2006 (VİDEO)







Türkiye'nin Ada'ya Müdahalesinin Meşru Dayanağı Olan 16 Ağustos 1960 Tarihli Garanti Antlaşması

Bir yandan Kıbrıs Cumhuriyeti ile ve öte yandan Yunanistan, Türkiye ve büyük Britanya Birleşik Krallığı,

1- Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Anayasasının Temel Maddeleri ile kurulan ve düzenlenen bağımsızlığının, ülke bütünlüğünün ve güvenliğinin ortak çıkarlarının bir gereği olduğunu dikkate alarak,

2- Bu Anayasa ile yaratılan düzene saygı gösterilmesini sağlamak için işbirliği yapmak isteğiyle, şu hükümler üzerinde anlaşmışlardır:

Madde 1
Kıbrıs Cumhuriyeti, bağımsızlığının, ülke bütünlüğünün ve güvenliğinin korunmasını sağlamak ve aynı zamanda Anayasasına saygı göstermek yükümünü yüklenir.

Herhangi bir devlete , tamamen veya kısmen, herhangi bir siyasi ve iktisadi birliğe katılmama yükümünü yüklenir. Bundan ötürü, Ada'nın birleştirilmesi veya taksiminin teşvik edilmesine yönelik doğrudan veya dolaylı bütün faaliyetleri yasaklamak yükümünü yüklenir.

Madde 2
Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 1.maddede öngörülen hükümlerini dikkate alarak Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını, ülke bütünlüğünü ve güvenliğini ve aynı zamanda, Anayasanın Temel Maddeleriyle kurulmuş olan düzenini tanırlar ve garanti ederler.

Bunun gibi Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık, kendileriyle ilgili olduğu ölçüde, Kıbrıs'ın herhangi bir başka devlete birleşmesi veya Ada'nın taksimi doğrudan veya dolaylı bir biçimde teşvik amacına yönelik her faaliyeti yasaklamak yükümünü yüklenirler.

Madde 3
Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan ve Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulması sırasında Birleşik Krallık egemenliği altında bırakılmış olan bölgelerin bütünlüğüne saygı göstermek yükümünü yüklenirler ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bugünkü tarihte Lefkoşa'da imzalanmış olan Antlaşma uyarınca sağlayacağı hakların Birleşik Krallık tarafından kullanılmasını ve bunlardan yararlanılmasını garanti ederler.

Madde 4
Bu Andlaşma hükümlerinin ihlali durumunda, Yunanistan, Türkiye ve İngiltere bu hükümlere uyulmasını sağlamak için gerekli teşebbüs ve tedbirler konusunda birbirleriyle istişare etmek yükümünü yüklenirler.

Ortaklaşa veya anlaşmayla harekete geçmek mümkün olmuyorsa, garanti eden devletlerden her birisi , bu Andlaşma ile yaratılan düzeni yeniden kurmak münhasır amacıyla harekete geçmek hakkını saklı tutarlar.

Madde 5
Bu Andlaşma imzası tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu antlaşmanın orjinal metinleri Lefkoşa'de saklanacaktır.

Yüksek Akid taraflar, mümkün olan en kısa sürede bu Andlaşmayı Birleşmiş Milletler Şartı'nın 102.Maddesi uyarınca Birleşmiş Milletler Sekreterliği'nde tescil ettireceklerdir. Bu hususları teyiden aşağıda imzası bulunanlar bu Andlaşmayı imzalamışlardır. Ağustos'un on altısı 1960'ta Lefkoşa'de her ikisi de muteber olan İngilizce ve Fransızca dilinde düzenlenmiştir.

Kıbrıs Cumhuriyeti adına:Başpiskopos Makarios - F.Küçük
Yunanistan adına:G.Christopoluos

Kıbrıs Barış Harekatının Bilinmeyen Yönleri; Satılık Ada Kıbrıs
Erol Mütercimler,2007





****










THE HiSTORY CANNOT BE WRiTTEN iN ONE WAY
iF YOU CAN NOT HANDLE THE TRUTH,
DON'T SPEAK !




15 MARCH 1964 Turkish Cypriots UNDER ATTACK!
































MORE İNFO ABOUT CYPRUS 






"Donanma Kıbrıs’ın batısından geçerek Ada’nın güneyindeki körfezinde demir attı. 170 kadırga, 30 kalyon ve çeşitli 160 gemi, toplam 360 gemi denizi kapladı, direklerden ufuk görünmez oldu. (1570)"

"Konaktan Baf kapısındaki kışlaya gidildi. Türk bayrağı törenle indirilerek yerine İngiliz bayrağı çekildi. Bu törende protokol gereği birkaç Türk yönetici bulundu. Hepsinin gözleri doldu. Bu bayrak bu göndere elli bin şehit, binlerce gazi pahasına çekilmişti. Bu acı işlem her şehirde ve ilçede yapılacak, ay yıldız Kıbrıs’tan silinecekti. İndirilen bayrakları alan Türkler özenle katlayıp sakladılar. Bir gün hepsi gerekli olacaktı. Çünkü Türkün bir gün geri geleceğine inanıyoriardı.(1878)"

"Rumlar kapıyı tekmeleyip banyoya daldılar. Küvetin içindeki anneyi ve üç çocuğu görmüşlerdi. Türk subayının eşi ve çocukları bunlardı işte! Görerek, nara ata ata otuz üç el ateş ettiler. Dördü de öldü. Çocukların kanları, beyin parçaları, saçları tavana sıçrayıp yapıştı. (24 Aralık 1963)"

"Paraşütçüler Kıbrıs toprağına rahmet gibi yağıyorlardı. Kıbrıslı Türklerin kimi sevinçten ağlıyor, kimi şükür secdesine kapanıyor, kimi avaz avaz bağırıyordu. Denktaş’ın gözyaşları ip gibi yüzüne akıyordu. Acı, zulüm, ölüm, horlanma, eziyet baskı ile dolu karanlık, kanlı yıllar sona ermişti. Bir Kıbrıs Türkü, bütün Rumlara işittirmek ümidiyle sesi çıktığı kadar bağırıyordu: “Türkler gelirse işte böyle gelir!” (20 Temmuz 1974)"

Çılgın Türkler / Kıbrıs
Turgut Özakman





Ulvi Keser'in "Turgut Özkaman'ın Çılgın Türkler - Kıbrıs" kitabına eleştirel bakış ile düzeltmeler, eklemeler:

Turgut Özakman tarafından kaleme alınan ve adada yaşayan Kıbrıs Türkleriyle 1571 sonrasında Osmanlı İmparatorluğu‟ndan başlayarak özellikle 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı‟nı da içine alacak şekilde geniş bir tarih sürecinde Türkiye‟nin adaya yönelik girişimlerini ön plana çıkartmak amacıyla hazırlanan kitap tarihe not düşme bağlamında ciddi yanlışlar ve eksikliklerle doludur. 

Şüphesiz özellikle Birinci Dünya Savaşı döneminden başlayarak örneğin İngiltere tarafından Çanakkale Cephesi‟nde esir alınarak adaya getirilen ve burada esir tutulan Türk savaş esirlerini kurtaramaya yönelik Kıbrıs Türkleri tarafından yürütülen girişimler, Fransızlar tarafından aynı dönemde adada açılan Ermeni Doğu Lejyonu‟na ait kampları sabote etmeye yönelik Kıbrıs Türklerinin girişimleri, bu dönemde toplum liderliği görevini üstlenen Dr. Behiç Bey, Dr. Esat Bey ve Hasan Karabardak gibi Kıbrıs Türklerinin zindanlara atılması, 19 Mayıs 1919 sonrasında Kıbrıs Türklerinin Milli Mücadele‟ye silah, katır, para desteği yanında bizzat Anadolu‟ya geçerek fiili destek vermeleri, 1950‟li yıllarda başta Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) olmak üzere Kıbrıslı Türk kadınların verdikleri mücadele ve direnişi bütünüyle bu kitapta aktarmak mümkün olamaz; ancak tarihi şahsiyetlerden bahsedilirken yapılan “rast gele” seçimler pek çok önemli kişiliğin perde arkasında kalmasına neden olmuştur. 









________THE TURKS________